Süre                : 2 Saat 26 dakika
Çıkış Tarihi     : 22 Kasım 2013 Cuma, Yapım Yılı : 2013
Türü                : Aksiyon,Drama,Gizemli
Taglar             : diktatör,Genç erişkin romanından uyarlanmıştır,Kadın kahraman,Kadın kahramanı,Aksiyon kahramanı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Color Force , Lionsgate
Yönetmen       : Francis Lawrence (IMDB)
Senarist          : Simon Beaufoy (IMDB)(ekşi),Michael Arndt (IMDB)(ekşi),Suzanne Collins (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jennifer Lawrence (IMDB)(ekşi), Liam Hemsworth (IMDB), Jack Quaid (IMDB)(ekşi), Taylor St. Clair (IMDB)(ekşi), Sandra Ellis Lafferty (IMDB), Woody Harrelson (IMDB)(ekşi), Josh Hutcherson (IMDB)(ekşi), Paula Malcomson (IMDB)(ekşi), Willow Shields (IMDB), Donald Sutherland (IMDB), Elizabeth Banks (IMDB), Bruce Bundy (IMDB), Nelson Ascencio (IMDB), Lenny Kravitz (IMDB), Stanley Tucci (IMDB), Afemo Omilami (IMDB), Kimberley Drummond (IMDB), Deena Beasley (IMDB), Mandy Neuhaus (IMDB), Erika Bierman (IMDB), Philip Seymour Hoffman (IMDB), Wilbur Fitzgerald (IMDB), Patrick St. Esprit (IMDB), Jill Jane Clements (IMDB), James Sutton (IMDB), Alan Ritchson (IMDB), Stephanie Leigh Schlund (IMDB), Meta Golding (IMDB), Jeffrey Wright (IMDB), Amanda Plummer (IMDB), Megan Hayes (IMDB), Sam Claflin (IMDB), Stef Dawson (IMDB), Lynn Cohen (IMDB), Toby Jones (IMDB), Jena Malone (IMDB), James Logan (IMDB), E. Roger Mitchell (IMDB), Bruno Gunn (IMDB), Maria Howell (IMDB) >>devamı>>

The Hunger Games: Catching Fire ' Filminin Konusu :
Katniss Everdeen'in distopik ve bir o kadar da despotik dünyada geçen hayatta kalma hikayesi, serinin ikinci filminde de devam ediyor. Katniss ve yoldaşı Peeta 74. Açlık Oyunları'nı kazandıktan sonra sorunsuz bir şekilde evlerine dönmeyi başarırlar. Ancak bu galibiyet her şeyden önce Zafer Tutu yapmalarını gerektirmektedir. Her bölgeyi ayrı ayrı ziyaret ettikleri bu yolculuk sırasında Katniss, büyük bir ayaklanmanın ilk işaretlerine şahit olur. Başkaldırmanın ilk ipuçlarını gören Başkan Snow ise direnişi engelleyecek çareler aramaya başlar. Yeni Açlık Oyunları ile ilgili beklenmedik 'sürprizler' tasarlayan Snow 75. yılını kutlayacak Açlık Oyunları'nda, 25 yılda bir düzenlenen Çeyrek Asır Oyunları'nın (Quarter Quell) üçüncüsünün yapılacağını duyuracaktır. Galibiyetinin tadına dahi varamadan yeni bir hayatta kalma mücadelesine sürüklenen Katniss bu kez Açlık Oyunları'nın en yeteneklileri ve zekileri arasında hayatta kalmak için savaşacaktır. Tüm dünyada büyük yankı uyandıran Açlık Oyunları serisinin ikinci filminde kadroda yine Jennifer Lawrence, Liam Hemsworth, Josh Hutcherson ve Woody Harrelson yer alırken yönetmen koltuğunda bu sefer ilk filmden farklı olarak Francis Lawrence oturuyor.


  • "daha x/y (y'de x) kalıbını doğru yazamayan tiplemeler tarafından kötü film ilan edilmiş film. tamam o zaman..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ilk filmi izlememis, kitabini okumamis biri olarak nedense hakkinda ergenlerin sevecegi tarzda bir genclik filmi dusunmustum. iki genc ana karakter, biri yakisikli bir guzel, yaslari 20'ler birbirlerine asiklar, tam iste hollywood'un ortalama pazarlamasi gibi geliyordu kulaga.

    ikinci filmi izlemeden once ise hakkinda okudugum yorumlar sonrasi sanirim das experiment, battle royale tarzinda bir psikolojik deney filmi diye dusundum ve bu sebeple izlemeye karar verdim.

    izledikten sonra ise cidden beni cok sasirtan bir film oldu diyebilirim. gercekten dolu dolu bir sinema filmi olmus. derin bir anlatimi var ve altmetinlerden, gondermelerden, sembollerden gecilmiyor. her yeni sahnede farkli bir detay bulmak mumkun. sistem elestirisi, medyaya, polise, iktidarlara, askere parayi yoneten mekanizmalara defalarca kez acik acik sert gondermeler var. oyunculuklarda ise jennifer lawrence ve woody harrelson gercekten ustduzey oynamis. bu kadar yuksek gise hasilati yapan ve populer olan film tabi ki dogrudan düzene karşı çıkanları anlatan en iyi filmler listesine girecek sekilde de cekilmemis. her kesimin gonlunu alacak da replikler ve sahneler de araya eklenmis ki sistem karsitligi cok goze batmasin. filmdeki sehir ve dogadaki manzaralar da gercekten inandirici ve etkileyici duzeydeydi. genel olarak zevk alinarak izlenesi bir film olmus.


    (servicio - 26 Kasım 2013 07:26)

  • comment image

    türkçeye çevirisine takıldığım film.

    "catching fire" ifadesini "ateşi yakalamak" diye çevirmek, chicken translate giriş 101 terk olmuş.

    edit: çok tepki gelmiş, "peki ne olacaktı ya?" diye. ingilizce to catch fire, alev almak demektir. başka da sözüm yok.


    (pontiarchus - 27 Kasım 2013 17:46)

  • comment image

    sanırım ilk defa bir geçiş filmi serinin ilk filminden çok daha güzel işlenmiş. geçiş filmlerinin tırtlığını kanıksamış insanlar olarak bizi ters köşeye yatırdı cidden de. hem de bir edebiyat uyarlaması olduğu göz önünde bulundurulduğunda oldukça başarılı. zamanlaması konusunda aklıma holivud ve us hükümetinin ortak bir bilinç oluşturma gayreti vs. gelmiyor değil ama allahtan komplo teorileri ile bozmuş bir yapım yok. başkaları nasıl olsa üretecekler bu teorileri, ben de gidip onların yazdıklarını okurum.

    not : sinemada yanımda oturan kızın üstündeki boyun eğme t-shirt'ü ve sinema salonunu dolduran güruha bakınca, sinemanın toplumsal bilinci yönlendirmedeki kuvvetini de hesaba katınca... bir umut diyor insan ister istemez.


    (nuit - 27 Kasım 2013 19:00)

  • comment image

    felsefesiyle ilk filmi fersah fersah aşmış, hatta v for vandetta mertebesine erişecekken üçüncü filme yol vermek adına sınırından dönmüş bir yapım olmuş.

    üzerine uzun uzadıya çok şey söylenebilir ama ssg artık böyle şeyler istemiyor. zamanın kapital ruhuna mugayir olmayacak bir şekilde kısa kısa gideyim;

    --- spoiler ---

    mıntıkalar: ne iş yaptığından bağımsız olarak alt ve orta tabakadan tüm insanlar. ölüme ve sonsuz sefalete mahkum olsalar da, kah korkutularak kah bir kişi de olsa bu çukurdan kurtulabileceklerine inandırılarak (kendileri gibi başka insanları katletmek pahasına tabii ki) zapt edilen kitleler.

    başkent: üst tabaka.

    medya: bildiğin bizdeki medya. bir fark yok. yalan ve kurgu hikayelerle üst tabakayı dahi manipüle etme kabiliyeti var. otoriter devlet tahakkümün en hayati aygıt.

    seremonide at üstünde başkanı selamlayan ölüme gönderilen yarışmacı: tuzla tersanesine başbakana "vur vur inlesin baykal dinlesin" diye tempo tutup üç gün sonra iş kazasında ölen işçi.

    katniss'in modacısı: başbakanın neyinizi eksik ettik diye azarladığı sanatçı camiası.

    tek haraç adayının olduğu kura seçimi: ergenekon ve balyoz gibi sonucu başından belli her türlü alavere dalavere olay.

    katniss'e saldıran kuşlar: "el kaide saldıracak, çok pis saldıracak, kan gövdeyi götürecek, saldırı ihbarı aldık, turuncu alarm, kırmızı alarm, aha şimdi boku yedik sizi biz bile kurtaramayız" diye diye amerikan halkını altına sıçırtan abd hükümeti propogandası. olmayan illüstratif objelerle kamuoyunun beyninin didiklenmesi.

    ---
    spoiler ---


    (krasotkin - 28 Kasım 2013 13:09)

  • comment image

    serinin ilk filminden daha güzel olan nadir devam filmlerinden. bunun kitap ile de ilgisi olabilir tabii ama enfes bir film olmuş. gözümün önünde güzelim harry potter kitaplarını perdede aleve verdiklerini gördüğüm için iki filmin de kitaba son derece bağlı olması çok mutlu ediyor. fazla bir şey söylemeye gerek yok açıkçası, muhteşem bir film olmuş. sevdiğim bir kitabın filmi için büyük mutluluk duydum. şimdi asıl merakım fazla beğenmediğim 3. kitabın nasıl yapılacağı.

    edit: cast çok acaip lan. o değil de bazı sahnelerinin ülkemizi hatırlatmasından daha acı bir şey olabilir mi? bence olamaz.


    (psv - 28 Kasım 2013 23:11)

  • comment image

    ilkine göre daha iyi olmuş film.

    ilk filmi "twilight sonrası gençlik bıdı bıdısı" diye yaftalayıp gitmemiştim ve evde dvd'de izleyip "lan tüh lan güzel filmmiş aslında" diyerek beğenmiştim. ilk filme göre kesinlikle daha fazlası olacaktır izleyenler için.

    jennifer lawrence'ın -oscar aldıktan sonra mıdır bilmiyorum artık- daha iyi oynadığını düşündüm filmde. pek çok sahnede daha bir iyi duruyor diğer karakterlere göre, hissediyorsunuz, hatun daha iyi bir oyuncu artık.

    philip seymour hoffman'ı ben çok severim, bu filmde de yine az olmuş öz olmuş. zaten üstlendiği karakter sağlam, adam çok klas yav ben bir şey demeyeyim daha çok. kitabı okumamış, merak etmemiş, filmden önce de ne cast, ne teaser filan kovalamış, merak etmiş birisi olarak hoffman'ın varlığı harika oldu.

    --- spoiler ---

    ---
    spoiler ---

    elbise sahneleri harika, erkek halimle "bizimlesın" dedim açıkçası. kuşa dönüşen gelinlik ne lan? harikaydı.

    kusmayı sağlayan içecek mevzusu baya bir "oha" etkisi uyandırdı. (israfçı i.neler)

    oyunların başladığı an filan gayet heyecanlıydı, çok beğendim, sis sahnesi biraz tırt olmuştu çünkü sen o kadar zalim zehir yap, suyla kırkla kendini geçsin. (bkz: kırklamak)

    katniss uyandıktan sonraki son sekansa bayıldım, kitabı, senaryoyu filan da bilmediğim için son dörtlünün olduğu an beni etkiledi. hiç acımadı ya hofmann "devrim başladı" dedi, satmış ya sutherland abiyi. (seni beerfest'de çok ayrı sevmiştim ama demeden geçemeyeceğim suther emmi) o sahne pat diye vurdu geçti.

    --- spoiler ---

    ---
    spoiler ---

    belirtmeden geçemeyeceğim, 13. district muhabbetinde aklıma hep o gelmiştir; yani dünyayı kurtaran adamdaki 13. kabile. böyle de iğrenç bir insanım işte, acımam bağlarım zehir zıkkım ortamları.


    (eldorado kaymakami - 29 Kasım 2013 08:55)

  • comment image

    anarşiklerin yine ortalığı duman ettiği film. bunlar isyan ediyor ama işte hep o eski cehape zihniyeti. hızlı trenleri falan gördünüz demi, bunların hepsi snow hükümeti döneminde yapıldı, sorsan şimdi bilmezler bile.


    (hudnel - 2 Aralık 2013 16:15)

  • comment image

    üşenmedim, bu filme afedersiniz sik gibi diyen yazarlardan birinin filmlerle ilgili entrylerine baktım. adam ne kadar baba film varsa hepsine sik gibi yazmış. ulan sik kafalı japon askeri sen çekde izleyelim o zaman, the fountain'e sik demiş lan adam. elim ayağım titredi minaki. neyse sakinim.

    --- spoiler ---

    öncelikle devam filmi genelde sıçar mantığıyla izlemeye başlayıp yayıla yayıla kuruldum koltuğa recep ivedik izler edasıyla. fekat francis baya sağlam hırs yapmış ki yavaşça doğrulttu beni koltuktan. filmin sonunda ayağa kalkıp fularlı entel alkışlaması yapacaktım neredeyse yavaş ve tok el şaklatmalarıyla. ilk filmde az da olsa bulunan çocuksu havadan bu filmde eser yok. konu başkaldırı olunca daha ciddi bir film çıkmış ortaya. dans sahnesinde rahmetli seymour ile ketnisin konuşmasından anlamıştım altından birşey çıkacağını. senden ilham aldım ve burdayım gibi konuşmalardan sonra bir noktada patlayacak dedim ve beni yanıltmadı rahmetli. üçüncü film daha fena olacak gibi duruyor sanki, nolan'ın batman serisi gibi devamlı yükselen bir grafikle ilerleyecek galiba, hoş nolan üçüncüde hafif indirmişti grafiği ama.

    peeta'ya da yazık oluyor, eleman yanıyor aşkında ketnisde bir ona bir diğerine mavi boncuk dağıtıyor. çocuk zaten bir umut bekliyor köşede, yavru öptükçe lan acaba gerçek mi değil mi diye diye bir hal oldu, yumurtalıkları eline alacak sonunda öpüşüp ilerisine gidememekten. 3. filmi the hunger games burning testical yapacaklar bu gidişle.
    ---
    spoiler ---

    sözün özü gayet olmuş ve ilkinin üstüne çıkmış bir devam filmidir, iki buçuk saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

    (bkz: jena malone)


    (tobiyaz makenzi - 11 Şubat 2014 04:04)

Yorum Kaynak Link : the hunger games catching fire