Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Ekim 1964 Çarşamba, Yapım Yılı : 1964
Türü                : Drama,Heyecanlı,Savaş
Taglar             : Nükleer saldırı,soğuk Savaş,Bombardıman uçağı,bize.,kâbus
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Columbia Pictures Corporation
Yönetmen       : Sidney Lumet (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Walter Bernstein (IMDB)(ekşi),Eugene Burdick (IMDB)(ekşi),Harvey Wheeler (IMDB)(ekşi),Peter George (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Dan O'Herlihy (IMDB)(ekşi), Walter Matthau (IMDB)(ekşi), Frank Overton (IMDB)(ekşi), Edward Binns (IMDB)(ekşi), Fritz Weaver (IMDB)(ekşi), Henry Fonda (IMDB), Larry Hagman (IMDB)(ekşi), Sorrell Booke (IMDB), John Connell (IMDB), Dom DeLuise (IMDB), Dana Elcar (IMDB), Charles Tyner (IMDB)

Fail Safe ' Filminin Konusu :
Fail-Safe is a movie starring Henry Fonda, Walter Matthau, and Fritz Weaver. American planes are sent to deliver a nuclear attack on Moscow, but it's a mistake due to an electrical malfunction. Can all-out war be averted?


  • "fault tolerantın daha iddialısı."
  • "falut tolerant'dan farklı olarak sorun çıkarmayan demektir. fault tolerant'da ise sorun çıktığında bunun otomatik çözümü mevcuttur"
  • "(bkz: felsefe)"
  • "zıttı evlerden ırak olası. (bkz: fail-deadly)"
  • "bir alet bir sekilde devre disi kaldigi zaman(elektriginin kesilmesi, bozulmasi vs.) kendini guvenli pozisyona getirir anlamindadir."
  • "columbia pictures tarafından dağıtım hakları satın alınarak 10 ay daha geç vizyona sokulduğu benzer konulu dr strangelove'a ezdirilen sidney lumet filmi."
  • "1964 yapımı fail safe filminde amerikan başkanının rusca tercümanı rolünde larry hagman'in gençlik halini görmek mümkün."
  • "dead man's switch adı verilen ve muhtelif alet ve araçlarda kullanılan mekanizma bu kapsamda değerlendirilebilir..eğer ukalalık edip devreden çıkarmazsanız hayat kurtarır.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ırak'ın işgali ve süleymaniye'deki türk özel timine abd baskını sonrasında metal fırtına ve kurtlar vadisi ırak'ın kesif etkisi ve resmen infilak halinde politik-anlatısal bir olay haline gelişi göz önüne alındığında, global politik etkisi muhtemelen daha mühim bir 1962 küba füze krizi'nin benzer yansımalar yaratmış olması garip değil; aksine doğal, biz bu işi zaten onlardan öğrendik. ama 1962 krizinin daha erken bir tarihte vuku bulması, soğuk savaş döneminin tüm hastalıklı, paranoyak atmosferinde bile işin edebiyat cenahında beklenenin aksine bir toyluk yaratmamışken hem metal fırtına'nın hem de kurtlar vadisi ırak'ın politik-analitik kabiliyetindeki acz ve dramatizasyon kusurları bir başka şeye işaret ediyor: "biz size roman yazıp film çekemezsiniz demedik..."

    ama burada kötüyü yermek değil, iyiyi övüp bir ibret tablosu yaratmak istiyorum. lise tarih bilgimizle anlatacak olursak, soğuk savaşın muhtemelen en keskin dönemeci olan 1962 krizi dehşet dengesi'nin şirazesinden çıkmasına ramak kaldığı bir climax'ti, sonra o olay kapandı, soğuk savaş azalan bir şiddetle sürdü. yine de teğet geçilen tehlike kolayca unutulur gibi değildi; amerika zaten olay çıksa da roman yazsak hevesiyle pinekleyen hard boiled artığı, ikinci dünya savaşı gazisi yazarla dolup taşıyordu.

    bu külliyattan uyarlanan filmlerin en ünlü ikisi de 1964 tarihli. ilki, ününün gerisinde bir film olan kubrick'in dr strangelove'ı, diğeriyse lumet'in fail-safe'i. aşağı yukarı aynı meseleden, olası bir nükleer savaş durumunda karşı karşıya gelen asker ve politikacılardan bahsediyorlar ama ilki politik taşlama denen türden, fail safe'e ise politik drama denebilir.

    fail safe'in öyküsü şöyle: bir amerikan uçak filosu, elektronik bir hatadan dolayı moskova'yı bombalama göreviyle yola çıkıp fail safe aşamasını da geçince artık tillahı gelse yolundan dönmez bir kararlılıkla hedefine kilitleniyor, onları yollarından alıkoymak için yapılan askeri ve politik manevralar kar etmeyince amerikan ve sovyet politikacılar kısa bir şüphe döneminden sonra kenetlenip zararı asgari tutma çabasına girişiyorlar. hatta amerikan başkanı moskova'nın bombalanması durumunda kefaret olarak new york'un bombalanmasına bile razı oluyor, tırnaklar her saniye kısalıyor.

    yalnız kubrick filminde politik otoriteyi savaştan ve olası bir yıkımdan sorumlu tutarken lumet savaşa bir mücbir sebep gözüyle bakıyor ve ne amerikalıların ne de sovyetlerin asıl sorumlusu olmadıkları insani bir realite olarak görüyor onu. kötü politikacıları ve vatanseverlik adı altındaki saldırganlıkları karar verme mekanizmalarının dışına atıp yaftalıyor, onları bertaraf ediyorsa da askerler evlerinden ve eşlerinin kollarından çıkıp vazifeye giderken en insancıl hallerindeler; bir gün birlikte yemek yiyelim hayatımlardan sovyetlere tutunulacak tavra, annesi huysuz babasınca tartaklanan oğuldan, bu bir emirdir albay'a statüler değişirken insanlar hep aynı kalıyor ama koşullar onları şuna veya buna zorluyorlar. yapılması gereken şey insan kaynaklı hataların zararlarını bu asgari zarar bir şehrin kaybedilmesi olsa bile asgariye indirebilmek. bu açıdan bakınca kubrick işini daha layığıyla yapmış gibi görünse de lumet savaşın sonuçları hususunda seyircide daha büyük bir manipülasyon yaratabiliyor ve ekranda henry fonda'yı değil, amerikan başkanı'nı izlediğini düşündürebilecek kadar usta bir drama kurabiliyor.


    (grapes of butcher - 19 Eylül 2006 05:07)

  • comment image

    fail safe sistemlere bir örnek nükleer reaktörlerdeki kontrol çubuklarıdır. çubuklar reaktörün üzerine yerleştirilmiştir böylece elektrik kesintisi gibi bir problemde yer çekimiyle reaktöre düşecek ve reaktörü durdurup kazayı engelleyecektir.


    (marido - 19 Eylül 2006 06:28)

  • comment image

    dr strangelove'da, soğuk savaşdaki gerilimli dengenin bozulması insan unsuru, hümın fektır yüzünden gerçekleşiyordu. generalin tekinin kafayı çizdirmesi önüne geçilemez olayların tetikleyicisi oluyor, film soruyordu: insanevladı böyle aptalken, soğuk savaştaki gibi pamuk ipliği bir düzeneğe nasıl oluyor da güveniyoruz?

    fail safe'de soru bir nevi tersine çevriliyor. grapes of butcher'ın dediği üzere olayların gidişinde insani faktör, yani nedir, birisinin savaş meraklısı şahin, ötekinin barış güvercincisi olması, yok efendim bir başkasının cozutması çok büyük rol üstlenmiyor. bunların hepsi gerçekleşiyor tabii, ama hikayeyi ve kaçınılmaz olan gidişatı yönlendiren olaylar olarak değil, kaçınılmaz olanın yarattığı gerilimlerin insanlarda yarattığı tepkiler açısından diyelim daha ziyade. lumet'in sorusu şu: bir denge olduğuna inandığımız şey bu derece karmaşıkken, onu kontrol altında tutabileceğimize nasıl inanalım ki?

    filmde bu teknolojik bir gereç üzerinden söyleniyor da: bir elektronik alet çok kompleks bir hale geldiğinde, bir arıza çıkarmaması mümkün değil diyor. aynı şekilde bir pamuk ipliğine bağlı şekilde kurulmuş olan soğuk savaş politikaları da ulaştıkları gerilim seviyesiyle, insan unsuru istediği kadar uğraşsın tersini sağlamak için, arıza çıkartabilir hale geliyor. yaniiii: insanoğlu aptal olmasa bile, soğuk savaştaki gibi pamuk ipliği bir düzeneğe güvenmek mümkün mü?

    fail safe'in tüm seyir boyunca insanı huzursuz eden, kabusumsu bir yanı var. bugünün seyircisini o günün paranoyalarıyla bağlantıya geçirebilen bir yan: o da sanırım herşeyin kontrolden çıkması, elden kayıp gitmesi hissiyle ilgili. bir çeşit güçsüzlüğü, iktidarsızlık halini anlatıyor film sanki. o anlamda hardliner'ın da, barış yanlısının da ideolojileri bu güçsüzlük, kontrolsüzlük halinden çıkmak üstüne kurulu sanki.

    filmde onca karakter arasında sadece iki kişi bu farklı kutupları temsilen seçilmiş ve sadece bu ikisini bir kadınla irtibat halinde görüyoruz. ve iki sahnede de alttan alta cinsel bir elektrik söz konusu. hardliner bir partiden daha evvel tanımadığı bir kadınla beraber çıkıyor. hardliner'ın parti esnasında dile getirdiği sert, tavizsiz ve açıkça savaş yanlısı sözlerinden etkilenmiş görünen kadın bu kendini savaşa bırakma halini cinsel açıdan çekici bulurken, hardliner kadının sırnaşmasını bir tokat aşkederek durduruyor. buna karşılık pasifisti evde karısıyla sabah yeni uyanmış halde görüyoruz, sabah mahmurluğu içerisinde başlayan ve gündelik şeylerden oluşan sohbetleri tutkulu bir öpüşmeyle sonlanıyor. aynı hardliner'ın sovyetlerden bahsederken onları bir makine gibi tanımladığını duyuyoruz, duygusuz, hesaplayan bir makine, rocky 4teki dolph lundgren gibi. insanın aklına şöyle bir okuma geliyor: hardliner'ın savaş çığırtkanlığının ardında yatan şey, zaten kopmaya hazır olan ipleri salıverme isteği, kadınlara karşı olan cinsel arzusunu durdurma biçimiyle, yani "kendini bırakma"yla ters orantılı. ama cinselliği fazla ön plana çıkaran freudyen okumalara girişmemek lazım, ayıp.

    lumet'da bir rahatlama hissi yok, film boyu gitgide insanın içinin yağlarını eriten o kabus atmosferi, akacak bir yer bulamıyor, boğazda düğümleniyor. kubrick'in filminde ise bu kontrolden çıkmışlık hali bir anarşiye dönüşüyor, bombayı sevmek rahatlamanın tek yolu oluyor. belki de kubrick'in filminin gişede çok daha başarılı olmasının sebebi budur, 68i önceleyen o anarşiye yol vermesidir.


    (caponsever - 14 Ekim 2007 02:46)

  • comment image

    rc model arabalarda hayat kurtaran 15-20€' luk ucuz parça. kontrolü kaybetmeniz halinde (ör: kumandanın pilinin bitmesi/arızalanması, frekans karışıklığı, aracın menzilden çıkması vs.) servoları önceden belirlenen duruma bir getirmeye yarayan elektronik parçadır.

    yani mesela rc bir arabanız var. burada fail safe' in görevi yukarıda bahsedilen durumlardan birisin oluşması halinde arabaya fren yaptırmaktır. böylece sizden -icabında- 150-200 metre uzaktaki, saatte 70-80 hatta 100 km/s hızla giden, 100' lerce € değerindeki arabanız kontrolünüzden çıktığı takdirde, tekrar kontrol altına girinceye kadar fren yapıp paşa paşa sizi bekleyecektir; sağa soğa çarpıp kırılıp, parçalanmayacaktır.

    ancak unutulmaması gereken şey; eğer servoları kontrol eden pilleriniz bitmişse ya da zayıflamışsa sizi fail safe bile kurtaramaz. koşup arabayı yakalamaya çalışmaktansa oturup ağlayın daha iyi.


    (sabit mesnet - 31 Aralık 2007 04:10)

  • comment image

    falut tolerant'dan farklı olarak sorun çıkarmayan demektir. fault tolerant'da ise sorun çıktığında bunun otomatik çözümü mevcuttur


    (dreamer - 24 Haziran 2002 10:22)

  • comment image

    ilk once içinde george clooney , richard dreyfuss , noah wyle , brian dennehy , sam elliott , james cromwell , john diehl , hank azaria , harvey keitel , norman lloyd , don cheadle gibi isimlerin oldugu kadrosuna dumur oldugum ve daha sonra da konu ve islenisi ile beni cok etkileyen 2000 yapımı siyah beyaz bir stephen frears filmi


    (dustbros - 17 Temmuz 2002 23:50)

  • comment image

    stargate sg-1 dizisinin 5. sezon 17. bölümünün adı. tüm yaşamı yok edebilecek büyüklükteki bir göktaşının son hızla dünyaya doğru yaklaştığının farkedilmesi üzerine, sg-1 ekibi hayatlarını riske atarak dünyayı kurtarmak için yola koyulur.


    (lali berte - 28 Aralık 2009 21:58)

  • comment image

    filmin sonunda şöyle bir uyarı metni var:

    "the producers of this film wish to stress that it is the stated position of the department of defense and the united states air force that a rigidly enforced system of safeguards and controls insure that occurences such as those depicted in this story cannot happen." yani diyor ki; filmde makine hatasıyla dünyanın anasını belledik ama paranoya yapmayın. savaş sistemlerimiz böyle bir hataya meydan vermeyecek kadar güvenli.

    neyse, zaten filmde anlatılmak istenenin "bak bir makine hatasından dolayı milyonlar ölebilir" olmadığı izleyenin gözünden kaçmayacaktır. dr. strangelove ile aynı tarihte* vizyona girmiş ve aynı konuya farklı bir açıdan yaklaşan fail-safe'in vurgulamaya çalıştığı noktalardan biri de film içindeki repliklerden birinde saklı: "ne kadar karmaşık hale gelirse, hata yapılma riski o kadar yükselir". abd-sscb gerginliğinin doruk noktaya vardığı zamanlarda tepki olarak çıkan filmde anladığım kadarıyla o dönem feci gaza gelmiş asker kitle de hedeflenmiş. "sizler sadece görevleri uyguluyorsunuz ancak bu sizin sorumlu tutulamayacağınız anlamına gelmez" mesajı verilmiş. kurmaylar içinde sağduyulu bir çok karakter işlenirken elitizmden bir ultra-faşiste dönüşmüş, milyonları istatistik, felaketten sonra kurtarılması gerekenleri insanlar değil ekonomik sebeplerle şirketlerin kayıtları olarak gören karakter sivil danışmanlık yapan bir profesör olarak resmedilmiş. filmde olayın başlangıcından sonuna kadar "lan şimdi bitecek", "aha burada sıyrılırlar artık", "hah şimdi kurtuldular" derken olabilecek en kötü sona ilerliyor olmasıyla ise böyle durumlarda ihtiyaç duyulan bir kurtarıcı ya da mucizenin mantık dışı olduğu, işlerin bu raddeye gelmesinde herkesin payının bulunduğu vurgulanmış.

    oyunculuklar ise "oyuncu parlatan yönetmen" sidney lumet'in elinde yine nefes kesici. özellikle abd başkanı rolündeki henry fonda ve askeri üssün komutasındaki general bogan'ın önde olduğu sahnelerde etkileyicilik ve seyirciye empati kurdurma tavan yapıyor.

    eğer birgün bulursam, odamdaki dr. strangelove afişinin yanına bu filmin afişini asmaktan mutlu olurum.


    (911 turbo - 29 Temmuz 2010 01:55)

  • comment image

    tv icin hazirlanmis, 85 dk, siyah beyaz, politik gerilim filmi.. 60 yillardaki abd-rusya arasindaki soguk savasi konu alir..
    tamamen bilgisayar kontrollu hava savunma/taarruz sistemiyle yonetilen amerikan bombardiman ucaklari, yanlislikla gelen saldir emri uyarinca, geri donusu olmayan fail safe noktasini da gecerler, moskova'ya 20'ser megatonluk hidrojen bombasi atmaya yeminli pilotlar abd baskanini da dinlememek, kaale almamak icin egitilmislerdir..
    toplam 2 salon ve bir cockpit'de gecen film nefistir.. oyuncu kadrosu da cabasi..
    (bkz: dr strangelove)


    (bloody - 21 Şubat 2003 00:46)

  • comment image

    bir alet bir sekilde devre disi kaldigi zaman(elektriginin kesilmesi, bozulmasi vs.) kendini guvenli pozisyona getirir anlamindadir.


    (oturtan boga - 26 Temmuz 2013 08:28)

  • comment image

    ilk fail safe 1962 yilinda yayımlanmış bir eugene burdick ve harvey wheeler romanıymiş, peter george'un 1958 yılında basılan red alert isimli romanına öyle benziyormuş ki peter, george'a dava açmiş, kazanmiş filan...
    her iki roman da 1964 yılında iki ayrı filme konu olmuş (bkz: dr strangelove) (bkz: fail safe) nerdeyse aynı konularıyla...

    1964 yapimi fail safe (sidney lumet yönetmiş), kimilerine göre 2000 yapımından daha iyi bir filmmiş, ben bulamadım izleyemedim...

    2000 yapımı fail safe'i ilk filmden ayiran en büyük özelliği ise (kadrosunun inanılmazlığı dışında) filmin canlı* olarak yayınlanmasi!
    6* nisan 2000 akşamı bu abiler girmişler stüdyoya canli canli 85 dakika boyunca oynamışlar, cbs televizyonu da yayinlanmis. neden böyle bir işe kalkişmişlar, niye bu kadar kasmişlar bilemem ama becermişler, maymun olmamişlar en azindan.
    tabi gönül isterdi ki canli canli izleyelim ama böylesi bile ilginç.


    (dek - 8 Aralık 2003 23:39)

  • comment image

    centilmen savaslarinin sonuncusu(?) waterloo savasindan sonra olusan viyana kongresi sisteminde military industrial complex yapilarin insanoglunu getirdigi geri donulmez cilginligin tezahurlerinin islendigi muziksiz film, ki crimson tide soundtrack cuk otururmus aslinda..

    filmin sonunda gerceklesen ve normalde federal amerikan anayasasinin 25. maddesi itibariyle amuda kaldirilacak bir baskanlik emrine konu olmasi filmin gercekciliginin icine etse de mutually assured destruction prensibinin korkunclugunu bir nebze gozler onune serebilir..

    entrynin bir seyler ifade ettigi uc bes kisiye saygilarimi sunarak, filme konu olan cilginligin gelismesinde teknolojik olarak yadsinamayacak katkilari olan albert einstein ile kapatayim: "unthinking respect for authority is the greatest enemy of truth."


    (r7 - 25 Ağustos 2014 00:49)

  • comment image

    ingilizce bir terim.

    ornegin, hedefinden sapan bir roketin ya da dusmekte olan bir ucagin, baskalarina zarar verecek ya da istenmeyen bir yere dusmesinin engellenmesi, guvenli bir noktada imha olmasi anlamina gelir.


    (kal ho naa ho - 12 Mart 2006 06:55)

  • comment image

    fail safe (fs) sistemler, fault tolerant (ft) sistemlerden farklı olmakla beraber, fs'ler ft'lerden daha iyidir gibi bir genelleme çıkarılamaz. ft sistemlerde oluşabilecek problemlerin "redundancy" ile telafi edilebilmesi sağlanır ve %100 fault tolerant bir sistem yoktur. bunun yanında fail safe mekanizmalar, sistem dizaynı sırasında öngörülen problemlerin oluşumunda felaketle karşılaşmamak için sistemin en az sorun çıkaracak yöne doğru hamle yapmasını sağlar.

    fail safe sistemlere en güzel örneklerden biri, trenlerde kullanılan fail safe fren sistemlerdir. bu örnekte fren sistemi ancak hava kompresörü çalıştıgı sürece doğal akışında çalışır. hava kompresörü sorun çıkardıgında veya frenlerin kitlenmesini engelleyen hava basıncı yitirildiğinde frenler devreye girecek ve trenin bir kazaya sebebiyet vermeden durmasını sağlayacaktır.


    (cousin - 19 Ağustos 2006 13:21)

Yorum Kaynak Link : fail-safe