La cruz (~ A kereszt) ' Filminin Konusu : La cruz is a movie starring Norman Briski, Mirta Busnelli, and Carlos Roffé. Alfredo loses his job as a film critic after twenty years working for the same newspaper. His work mates have been trying to help him for a year because he...
Valentín(2003)(7,6-4032)
El acto en cuestión(1994)(7,3-198)
Buenos Aires Vice Versa(1997)(7,2-425)
Mecánica Popular(2016)(7,2-88)
El viento se llevó lo que(1999)(6,7-552)
El amor es una mujer gorda(1988)(6,3-140)
No somos animales(2017)(5,3-406)
ukteci: burky’ne kadın ne ırak olmamengelleyemez seni sevmemi; ki biliyorsun: ruhlar mesafe ve cinsiyet tanımaz severken’’sor juana inés de la cruzçeviri: turgay uçeren_ _ _(azize katharina için)bir kadın başardı bunu;mısır’ın tüm bilgelerine ispatlamayı idrakin cinsiyetle sınırlı olmadığını.zafer, zafer!bir mucize, evet bu mucizevi.zafer kazanması değil ki mucizebilakis, eğilmeleriydierkeklerin önünde onun.zafer, zafer!araştırıyor, tartışıyor ve öğretiyor kilisenin hizmetinde,çünkü o, aklı veren onaistemiyor idraksiz olmasını.zafer, zafer!sor juana inés de la cruzhttp://turgayuceren.blogcu.com/…-de-la-cruz/7624810
(dolaysiztumlec - 29 Aralık 2012 17:57)
bu ablamız meksika'nın -eski yeni ispanya'nın- önemli kişilerinden. gayrimeşru çocuk, annesiyle beraber kilisede büyümüş. kız çocukların okumasının yasak olduğu bir zamanda 3 yaşında okuyup yazabiliyormuş. 18 yaşına geldiğinde 5 dil biliyormuş. 13 yaşındayken çevredeki çocuklara latince öğretiyomuş (öeh amk). 16 yaşındayken üniversiteye gidebilmek için erkek kılığına girme izni istemiş annesinden, alamamış. yine de kendisi okuyup yazmaya devam etmiş. tam bir kadın hakları savunucusu olmuş, sansürlenmiş. kilisenin kadın haklarına zarar verdiği hakkında konuşmaya başlayınca susturulmuş. 4000 kitaplık kütüphanesini satmak zorunda kalmış. bugün adını taşıyan bir şehir ve 200 pesonun arkasında resmi var.bir de şöyle bir sözü var: "aristo biraz yemek yapmayı bilseydi, daha çok şey üretebilidi."
(hassas tenlerin sevgilisi - 16 Şubat 2013 21:27)
"aptalca, siz erkekler-çok beceriklisinizkadın cinsini haksızca ayıplamakta,suçlanacak biri varsa o da sizsinizkadın zihnine bu çirkinlikleri sokmakla.ivedi mazeretlerle sanırsınız hak kazandığınızıonun tertemiz ismini lekelemeyeama hala beklersiniz size iyi davranmasını-onu bu utanca iten siz olsanız bilekırarsınız kadının direncinive sonra, sözde dürüstlüğünüzle, ilan edersinizkadın cinsinin havailiğininedense suçlanmaz ısrarcılığınızcesur bir duruş sergilemeye sıra gelinceödül hak edersiniz bunca aptallığınızlabirer çocuksunuz hayat veren öcülereve sonra ağlayıp kaçan bunlardan korkuylaakıl almaz bir küstahlıklapeşinden koştuğunuz kadındathais'i görürsünüz onunla flört etmeye başladığınızda,ama ağınıza düşürünce dönüşür gözünüzde lucretia'yasağduyunun düpedüz ihmali göz önüne alınırsa,hangi davranış daha tuhaf olabilir bundan?birinin lekeler sürmesi aynayave sonra şikayet etmesi temiz olmadığındanhoş tutulsanız da aşağılansanız dahiç bir şey sizi tatmin edemez.sızlanırsınız baştan savılıncahoş tutulunca da alay edersiniz.sizinle, hiç bir kadın başarılı olmayı umut edemez;herhangi bir konuda, kaybetmeye mahkumdur;burun kıvırırsa ona nankör dersiniz-boyun eğerse adı hafifmeşrep olur.budalalığınız daima aynıdır:tek kural uygularsınızoynaklıkla suçladığınıza daadını zalime çıkardığınıza da.bunun ortası nedirgöz hapsine aldığınız bir kadında?eğer tepkisiz kalırsa bir hakarettirhoşgörüsünü de ayıplarsınız amayine de, eziyet de olsa öfke de-suçlanacak kişi sizsiniz iki türlü de-sizi istemeyen kadından tanrı razı olsunne kadar yüksek sesle şikayet etseniz de.tüm o ısrarcı yalvarmalarınızdıronu ürkekken bunca cesurlaştıranbu yüzden böyle ayıplamanızdıronu altın gibi mükemmel kılan.öyleyse suçun büyüğü nerede yatarböyle gereksizce var olan bir tutkuda:arsızca yalvararak kendini alçaltan bir erkekte miyoksa onun iftiralarıyla itibarsızlaştırılan kadında mı?ya da hangisi daha çok suçlanmalıdır-ikisinin de hüsrana uğrayacağı kesin olsa da:para için günah işleyen kadın mı?yoksa günah için para ödeyen erkek mi?peki siz beyler, neden bunca hayret ettinizhepinizin aynı şekilde suçlu olduğunuzu düşünmeme?ya onları düşürdüğünüz bu halde sevininizya da getiriniz sevebileceğiniz bir haleeğer onların peşinden koşmayı bıraksaydınızşüphesiz ki, görürdünüzdaha güçlü ve haklı olacaktı suçlamalarınızsizi arayanların karşısında.bilirim ne kadar güçlü kollarınızkötülüğü ısrarla kendinize çekmekte:küstahlığınızda ortaksınızdünyayla, şehvetle ve iblisle!"not: çeviri şahsıma aittir.
(sister blister - 8 Kasım 2014 00:30)
17. yüzyıl koloni ispanyası'nın (bugünkü meksika) en önemli düşünür ve şairlerindendir bu abla. aynı zamanda hem rahibedir hem de belki tarihin ilk kadın hakları aktivistidir.12 kasım 1651 yılında, kıta ispanyalı bir kaptan ve koloni ispanyalı bir kadının gayri meşru çocuğu olarak, san miguel nepantla, meksika'da dünyaya geldi.o dönemin kadınları için juana çok çok eğitimliydi ve bu eğitimin neredeyse tamamını kendi başına almıştı. 3 yaşında okuma yazma öğrenmiş, latince'yi anadili gibi konuşabilir hale gelmiş, hatta yerli aztek diline de hakim olmuştu. ilerleyen yıllarda çok fazla kitap okudu ve kendi özel kütüphanesini oluşturdu. bestekarlığı ve şairliğiyle dönemin meksika ve hatta avrupasında tanınır hale geldi. annesinden bir erkek kılığına girip üniversiteye gitmek için izin istedi, ancak annesi müsaade etmedi.17 yaşına geldiğinde, viseroy(krallığın meksika temsilcisi) antonio sebastian alvarez de toledo, mancera markizi, juana'nın bilimsel ve edebi alanda bilgisini sorgulamak adına, teologlardan, filozoflardan ve üniversite profesörlerinden oluşan bir jüri kurdu. juana, kendisine sorulan sorulara öyle parlak cevaplar verdi ki, bu bilginler ordusunu alt etmekle kalmadı, aynı zamanda zekasıyla da şöhret kazandı. temsil sarayından sayısız evlilik teklifleri aldı, ancak hepsini geri çevirdi. evlenip hayatını bir eşe ve çocuklara adamaktansa, bir kiliseye bağlanmayı tercih etti.bir rahibe olarak juana, kariyeri boyunca kadınların eğitim alma hakkını destekledi. çoğu şiiri patriyarşik sosyal normları eleştirir nitelikteydi. hoş, o dönemde bir kadının şiir yazıyor olması da başlı başına bir eleştiriydi zaten. juana, ünlü bir incil aliminin fikirlerini çürüten zeka yüklü bir çalışma yayınladığında, kilise liderleri juana'dan, "bunların kadınların doğasına aykırı olduğu" gerekçesiyle eğitsel ve bilimsel çalışmalarına son vermesini ve dini görevlerine odaklanmasını talep ettiler. juana sonunda baskılara dayanamayarak kefaret ödemeye, bilimsel çalışmalarına son vermeye razı oldu, bu yüzden o şahane kütüphanesiyle bilimsel ve müzikal araç gereçlerini satmak durumunda kaldı. kendisini "kadınların en kötüsü" olarak tanımlardı. bu baskılardan birkaç yıl sonra da bir veba salgını esnasında hasta rahibe kardeşleriyle ilgilenirken vebaya tutuldu ve 17 nisan 1695 yılında yaşamını yitirdi.talih eseri, rahibe juana'nın eserlerinin bir çoğu günümüze gelebilmiş ve bir çok dile çevirilmiştir. kendisi meksika'nın onuncu ilham perisi olarak anılır ve 200'lük pesolarda portresi mevcuttur.
(sister blister - 20 Ocak 2015 23:22)
http://gazetekarinca.com/…be-juana-ines-de-la-cruz/
(varolan - 22 Nisan 2019 06:52)
Yorum Kaynak Link : juana ines de la cruz