Bridge to Terabithia ' Filminin Konusu : Küçük çocukların düşgücü sınırsızdır. İşte Terabithia Köprüsü adındaki 2007 tarihli bu yapım da hayal güçlerine ket vurmayan, Jesse ile Leslie adındaki iki sevimli çocuğun hikayesi. Yaşamın tatsız ve soğuk gerçekliklerine uzak, kendi dünyalarında yarattıkları enteresan gerçek üstü maceraları konu edinen bu filmde, okulun en farklı çocuklarından Jesse, aynı sınıfa düşen yeni öğrenci Leslie’nin de en az kendisi kadar tuhaf ve hayal gücü kuvvetli biri olduğunu keşfeder. Oturduklara yere çok yakın olan bir ormanda sadece kendilerinin bildiği ve görebildiği, içinde devler, cinler, periler, troller ve daha bir dolu gizemin bulunduğu, Terabithia isminde bir dünya yaratırlar. Üstelik bu dünyada önemli bir konumları da vardır. Artık kral ve kraliçe olmuşlardır. Katherine Paterson’ın romanından uyarlanan film, yönetmen Gabor Csupo’nun ilk uzun metrajlı filmi.
Soul Surfer(2011)(7,1-41533)
Jumanji(1995)(7,0-292519)
The Chronicles of Narnia: The Lion, the Witch and the Wardrobe(2005)(6,9-333834)
A Series of Unfortunate Events(2004)(6,8-182610)
Nanny McPhee(2006)(6,6-71597)
The Spiderwick Chronicles(2008)(6,6-81225)
Zathura: A Space Adventure(2005)(6,2-90829)
The Sorcerer's Apprentice(2010)(6,1-143434)
Inkheart(2009)(6,1-74780)
The Golden Compass(2007)(6,1-165649)
Percy Jackson & the Olympians: The Lightning Thief(2010)(5,9-162473)
Journey to the Center of the Earth(2008)(5,8-104162)
katherine paterson tarafından 1977 yılında yazılmış ve 1978'de newbery medal'ı kazanmış öykü kitabı. jesse aarons'ın hayal dünyalarının aynı olduğunu düşündüğü leslie burke ile arkadaşlık etmesini ve maceralarını anlatır. kitabın bir tv uyarlaması var ayrıca gabor csupo'nun çektiği 2007 yılında vizyona girecek bir sinema versiyonu mevcut.http://disney.go.com/disneypictures/terabithia/
(schizophrenia13 - 19 Aralık 2006 17:01)
16 marttan itibaren terabithia köprüsü ismiyle ülkemizde gösterilecek film.
(nihilanth - 1 Mart 2007 14:37)
--- spoiler ---yine iç karartıcı bir disney filmi. daha önce bambi ve the lion king izleyip duygulanmış, hatta yaşımız itibariyle ağlamıştık da. bu sefer moral bozma çıtasını biraz daha yükseltmişler, en azından ben daha çok etkilendim. tabi yine finali itibariyle olayları toplayıp, elimize şeker vermeyi ihmal etmemişler. yine de salondan çıkarken dokunsan ağlayacak modundaydım, gerçekten birisi dokunsa ağlayacaktım da. ilk 70 dakika boyunca sürekli yüzünüzde gülücükle izliyorsunuz, ondan sonra olanlar oluyor. böyle neşe dolu geçen zamanın üstüne leslie daha da bir kötü hissettiriyor. aslında biraz düşününce film baştan beri depresifmiş gibi geliyor, her yerde itilip kakılan, yalnız bir çocuğun hikayesi sonuçta. ama leslie ve hayalleri o depresif dünyayı silip başka bir yere götürüyor insanı, mutlu oluyorsunuz. hikayeye genel olarak baktığınızda klişe denebilecek bir şey, hayal kuran çocuklar aman ne orjinal! ama kendinizi hikayenin içinde hissettirebildiği için seviyorsunuz. sevimli mi sevimli may belle, kendi ağırlığı kadar kıyafetler*** giyen leslie, resimleriyle jesse, müzik kutusuyla miss edmonds...--- spoiler ---çocuklar, sevgi* ve hayalgücü, toplamda my girl ve the chronicles of narnia karışımı bir şey çıkmış ortaya, üçünü de aynı derece sevdim. bu ikisini seviyorsanız, bu filmi de kaçırmayın. rahatça 10 üzerinden 7 almayı hakeden bir film, ben çok sevdiğim için 8 veriyorum. gayet iyi oyunculuk da cabası. gidip izleyin!
(zeke - 21 Mart 2007 20:54)
narnia günlüklerinin rahatlıkla bunun yerine tercih edilebileceği film. bi kere kitabı okumayan bilmeyen biri olarak film afişine bakıp "vay ne güzel ortamlarmış" diyip hemen bir bilet alabilirsiniz ve sonunda 5.sınıf bir amerikan klişesi ile karşılaşabilirsiniz dikkat diyim.--- spoiler ---aslında filmin ortalarına kadar lan ne kadar da güzelmiş. çocuklara inceden düşünce gücü ,hayal gücü, fantastik öğeler hakkında inceden mesajlar iyice veriliyor dedim. ama o salak sahneden sonra sinemada filmi izleyen bütün neşeli çocukların bi anda gerildiğini hissettim. böyle hikaye mi olur be yazar( senarist) . abuk subuk şeylerle uğraşacağına o kızı ormanın derinliklerinde baygın olarak kaybet sonra da esas oğlanımızda kara efendinin elinden onu kurtarmaya çalışsın ve başarsın işte sonra bir anda gerçek dünyaya dönsünler kızın kurtluşu ambülans falan filan gelsin bişey olsun. bu kadar sığ hayal gücünüzle fantastik film yazarsanız bi tarafınızda da patlar.--- spoiler ---(bkz: dandikasyon)
(phoenix from the ashes - 26 Mart 2007 11:54)
izlediğim en siktiriboktan filmlerden. ziyan. bunu izlediğimin ertesi günü de kingdom of heaven denen başka bir ziyan filmi izlemiş olmam da benim bahtsızlığım sanırım.
(samanliktaki zuhtu - 29 Mart 2007 01:57)
insana 'keşke hiç büyümeseymişiz' dedirten bir film. ilk bir saat boyunca yüzünüzde bir tebessüm ile seyrediyorusunuz leslie ve jess in maceralarını. son yarım saat 'ee noolduk şimdi' bakışı atıyorsunuz perdeye, içiniz buruk bir şekilde terk ediyorsunuz salonu. hikaye oldukça sıradan fakat oyunculuk dersen küçük oyuncular abilerini ablalarını aratmıyorlar; leslie rolundeki kızceğiz ve jess i oynayan elemanı başarılı buldum. hele o may belle yok mu o may bell, elinden tutup sen artık bizim kızımız ol diyesin, havaya atıp hoppacık hoppacık yapasın gelir, o kadar tatlı birşey. filmin sonunda biraz olsun toparlamaya, o karamsar havayı dağıtmaya çalışmışlar ama 'ıı ıııh' olmamış.sakın ola ki afişine aldanıp çoluk çocuğu, küçük kuzeni, kerdeşi... elinden tutup götürmeyin bu filme, götürdünüz diyelim 1. saatin sonunda terk edin salonu.
(insomniack - 1 Mayıs 2007 12:26)
--- spoiler ---güzelliğini kalitesini hede hödösünü tartışmaya yetkin görmüyorum kendimi, ama çok beğendiğim bir film.ama yeter! çocukları kemalettin tuğcu ve edmondo de amicis'e maruz bıraktığınız gibi bu filme de maruz bırakmayın. şu yaşta ben öldüm üzüntüden be!--- spoiler ---
(fungess - 31 Mayıs 2007 21:44)
dünyanın en güzel filmi bu, günüme neşe kattı derken, birden zehir eden film..çocukları götürmemeli,büyüklere izletmemeli..yapanı yaptıranı çekeni çektireni oynayanı oynatanı kınıyorum
(demlikposet - 22 Haziran 2007 18:05)
farklı ve eğlenceli bir film beklerken; gayet acıklı ve ana tema itibari ile my girl 'ü andıran ve en az onun kadar ağlatan bir film. aman aman bir film olduğunu söyleyemeyeceğim malesef . ancak görsel olarak süperdi. teraitia'lılara; özellikle son sahnede ortaya çıkan kuş kafesi gövdeli olanlara bayıldım. yine de (bkz: ağlatmasan olmaz mıydı)
(karamelo - 13 Eylül 2007 03:04)
pazar günleri trt-1'in sabah kuşağında yayınlanan filmleri tadında ailecek izlenebilecek bir film.
(pirpir - 12 Kasım 2007 18:46)
--- spoiler ---leslie tanriya inanmaz, cennet ve cehenneme de. gun gelir jess'in kendini sorumlu hissetmesine sebep olacak bir sekilde yolun sonundaki genis duzluge ulasir. jess bir yandan leslie'nin ölümünü kabullenemezken cehenneme gidecegini dusunurek kahrolur. babasi ile arasi iyi degildir, ama sarsila sarsila aglamasi da babasinin kucaginda olur. --- spoiler ---her ne kadar siradan bir cocuk filmi sernaryosu da olsa aralara basitce sokusturulan olgular filmin sonunda yuzunuze bir tokat gibi iniyor. jess babasinin kucaginda aglarken, ona eslik ettiren basit de olsa bir derinligi olan film.
(ayi terbiyecisi - 8 Aralık 2007 01:34)
annasophia robb'un charlie'nin çikolata fabrikası filmindeki çikletçi kız şımarık violet rolünün aksine çok sevimli olduğu film.
(dreamer - 24 Aralık 2007 10:25)
-- spoiler hafifinden --çocuk filmi görünümlü süper bir fantastik hikaye.iki çocuğun, gerçek dünyadan taşıdıkları imgelerle inşa ettikleri yeni fantastik dünyalarında yepyeni bir bakış açısına kavuşmalarını anlatıyor film. bu arada bir aile faciası, ideal bir aile tipi ve tek çocuğun yalnızlığı, öğrenci öğretmen ilişkilerinden, okul parodilerine kadar ince detaylar işlenmiş durumda.bittiğinde de hayatın en sert gerçeğiyle yüzleşiyor ya insan... o yüzden çocuk filmi falan değil diyorum ben naçizane.-- spoiler hafifinden --
(cam irmagi tas gemi - 3 Temmuz 2008 02:57)
son dönem fantastik yaratıklı çocuk filmlerinden biridir. el laberinto del faunonun başarısından sonra bir anda ortaya çıkan bir türün ilk örneklerindendir kendisi*. ne yaratıklar bir şeye benzer ne de öykü sürükleyicidir. filmin sonu da olayı kurtarmaya yetmez.. (bkz: el laberinto del fauno)(bkz: the chronicles of narnia)(bkz: the golden compass)(bkz: the spiderwick chronicles)ha bir de mekana isim koyma olayı var ki nasıl bir insan anında götünden terabithia diye janjanlı bi isim uydurur sorarım size..
(melodica - 31 Ağustos 2008 23:19)
el laberinto del fauno ile aynı tür değildir aslında, aksine labirent başarısından değil yüzüklerin efendisi ve harry potter başarılarından sonra çıkan akımdan etkilenerek çekilmiş filmdir. zira pan'ın labirent'i fantastik bir öyküden çok bir kızcağızın hayal dünyasındaki imgeleri canlandıran bir filmdi, yani günümüz dünyasında geçiyordu, konu da ispanya iç savaşıydı. her hayal canlandırmasına fantastik kurgu diyecek olsaydık, avurpa yakasını da bu kategoriye sokardık. ha soksak kime ne sokmasak kime ne o ayrı tartışılır, zaten kafam güzel hiç polemiğe giremeyeceğim.yine de the spiderwick chronicles, golden compass, narnia ve dahi harry potter, lord of the rings tarzı fantastik kurgulardır. öyle işte bana ne bana ne.
(beyteper canavari - 2 Ocak 2009 02:34)
tüm yaşama sevincimi bir anda alan film. ama güzel mi? güzel. acı çekmeyi seviyorum, napayım. ayrıca çocuğun sınıfta öğretmenine gözlerini dikip baktığı bir sahne vardır ki bu filmde, bu çocuk bu yaşta böyle bakmayı nerden öğrenmiş dedirtir insana.
(g6pdh - 12 Mart 2009 23:00)
uzun zaman önce seyretmek isteyip, en sonunda bugün izleyebildiğim film. ben bu filmin adını ilk duyduğumda nasıl bir şey olduğunu tam kestirememiştim. ama çocuk filmi tadında olduğunu bilmemiştim. hatta filmin afişini ilk gördüğümde animasyon sanmış, daha sonra öyle olmadığını öğrenince şaşırmış, ne olduğunu öğrenince, daha bir keyiflenmiştim.** fakat hiç de beklediğim gibi çıkmadı film. daha doğrusu son bölümlerine kadar beklediğim gibiydi de. o sonu var ya. kısacası benim çok beğendiğim bir film olmuştur. işin hiç tekniğine, cartına curtuna girmeyeceğim. filmin sonunda zamanım boşa gitmiş gibi hissettim mi? hayır. o zaman bu film güzeldir. izleyin, izlettirin derler ya. öyle bir film işte.--- spoiler ---ha tabi ki de, her güzel giden her filmin iyi sonla bitmesini ve ya senaryoyu, kitabın yazarından ya da senaristinden daha iyi yazabileceğinden şüphesi olmayan ekşi sözlük sinema eleştirmenlerimizin beğenmemesi normaldir. onlara göre filmin sonunda uçan fil dumbo gelip hepsini kaf dağının arkasına götürmeliydi, ama işte kısfmet. olmamış. beceriksiz, hayalgücü kıt, budala senartistler ancak bu şekilde bağlamışlar filmin sonunu. ilk görülen yerde yüzlerine tükürmek lazım. yoksa ne demek lan kızın ölmesi, o kız ölümsüz olm bi kere. o kızın olsa olsa başı dönmüştür, kan şekeri düşmüştür. izleyiciyi üzmenin alemi ne? oysa bak. bizlerin bulduğu son ne kadar yaratıcı. çocuk gitsin, kara efendiyle dövüşsün, onu uff etsin, kızı kurtarsın. zaten onun da bir şeyi yok, baygın. çünkü kötü adam aslında nuri alçoydu. bayıltmış kızı. zaten o ip kopmaz. kopamaz.--- spoiler ---bu arada sevgili zooey deschanel. sen ne güzel bir insansın böyle. öyle bir oynamışsın ki müzik öğretmenini, tekrar okula dönüp müzik dersi almak geldi içimden. fakat senin olduğun sınıf olsun. sen çal ben söyleyeyim. o kadar, başka bir şey yok.
(archidead - 15 Nisan 2009 21:18)
tam bir walt disney klasigi. hatta din olgusu normalden biraz on safhaya da alinmis. genclere hayat boktan ancak boyle yasamali ve kucuk seylerden mutlu olmasini ogrenmeleri gerektigini, opusmenin zinhar cok korkunc oldugu, yazanlarin da sig hayalgucleriyle birlesince gerekisz didaktik bir film olmus. fantazi turune cok asina olmayanlari etkileyebilecek olsa da genel itibari ile az miktarda ancak basarili grafik ogeleri haricinde pek bir sey anlatmiyor. "cocuk yasta hayatin zorluklari ile basa cikip tanridan korkan dindar bireyler olmak tek kurtulustur. onun disinda bir sey yapacaksaniz beyninizin disina cikarmayin bunlari" seklinde mesajlari olan bir film. --- spoiler ---aslinda iyi bir insan oldugu sonradan anlasilacak gereksiz sert baba, ailede yerini ve gorevlerini muhafazakar sekilde bilen bir anne, sifir dogum kontrolu, arada gereksiz kilise ortami (pantolon yasak geyikleri), parasizmis gibi gorunup bir dolu seye yeten paralari ama buna ragmen biz cok fakiriz geyikleri, anlamsiz okul ici iliskiler ve basinda ekleyemedik diye olmazsa olmaz kucuk kopek ve olmek suretiyle verilen dramatizasyon unsurlari ile birlikte walt disney in konu ile ilgili oldugu hemen ortaya cikiyor. bu unsurlara daha henuz doymadiysa kisiye eglenceli gelebilecek bir film. --- spoiler ---
(kuzen - 1 Şubat 2010 19:19)
yapimcilar ne yapmaya calismis anlamadim, son yarim saate kadar lay lay lom giden film son yarim saat intihara tesebbus olarak devam ediyor. enteresan.
(dianwei - 10 Şubat 2011 16:52)
çocukluktan çıkamamış büyükler için "ne kadar da güzel, fantastik bir film" oluyorken; büyümüş, adam olmuş, farklı dertlere yelken açmış yetişkinler için ise "sıkıcı, zaman kaybı" olabilecek bir filmdir. benim için, fantastiktir..
(dartanyan81 - 6 Mayıs 2011 21:40)
Yorum Kaynak Link : bridge to terabithia