Süre                : 1 Saat 20 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Mart 1994 Pazartesi, Yapım Yılı : 1994
Türü                : Komedi
Ülke                : Kamerun,Fransa
Yönetmen       : Jean-Pierre Bekolo (IMDB)
Senarist          : Jean-Pierre Bekolo (IMDB)
Oyuncular      : Pauline Andela (IMDB), Jimmy Biyona (IMDB), Essindi Mindja (IMDB), Sandrine Ola'a (IMDB)

Quartier Mozart (~ Kvarteret Mozart) ' Filminin Konusu :
Quartier Mozart is a movie starring Pauline Andela, Jimmy Biyona, and Essindi Mindja. A young girl crosses paths with a witch who has the power to satisfy her curiosity about men by changing her into one.

Ödüller      :

Locarno International Film Festival:


  • "karlsplatz da bir dönercide şöyle yazar:döner makes you schöner"
  • "sazıyla, sözüyle güzel bir türk şehridir. içinde küçük bir avusturyalı azınlık da barındırmaktadır."
  • "havaalanında taksici ile bir adam arasında geçen muhabbet:- excuse me. which bus goes to the city center? + 7 numara abi.- eyvallah."
  • "bir insan viyana'da yaşayıp barzo kalmayı başarıyorsa, onu alnından öpüp sikerek öldürmek lazım aqbir kafa ne kadar kalın olabilir sorusunun cevabı resmen"




Facebook Yorumları
  • comment image

    istanbul-viyana arası uçakla yaklaşık 2.5 saat. türk havayolları ya da avusturya havayolları ile ulaşım mümkün. zaten bu iki firma anlaşmalı olarak çalışıyor. viyana havalimanı büyük ve modern. dönüşte hediyelik çikolatayı buradan alırım diye düşünüyorsanız şehir merkezinde biraz daha ucuz olduğunu hatırlatmakta fayda var. havalimanının gelen yolcu katından bir kat aşağıda turizm ofisi mevcut. buradan viyana’yla ilgili harita ve broşürler ücretsiz temin edilebilir, ulaşım ve kalacak yerle ilgili bilgi alınabilir. aynı zamanda toplu taşıma araçlarında geçerli olan biletler de buradan alınabilir.

    havalimanından şehir merkezine şehir hatları treni ya da cat (city airport train-şehir havalimanı treni) adı verilen ve her yarım saatte bir non-stop hareket eden hızlı tren ile ulaşmak mümkün. şehir hatları treni 25-30 dakikada cat ise 16 dakikada şehir merkezinde oluyor. ilkinin ücreti 3.6€, cat’ınki ise 10€. eğer viyana merkezindeki toplu taşıma araçlarında (belediye, tramvay, metro) 72 saat boyunca sınırsız olarak geçerli olan bileti alırsanız şehir hatları treninin bileti %50 indirimli (1.8€). 72 saatlik bilet sadece şehir merkezinde geçerli çünkü viyana şehir merkezi ile havalimanının bölgeleri farklı, bu yüzden ikinci bileti almak gerekli. fakat ne istasyonlarda ne metroda ne de diğer toplu taşıma araçlarında turnike olmadığı için bilet olmadan da bu araçlara binilebilir. yalnız genelde duraklarda, yürüyen merdivenlerin başında, asansörlerde ve metroda kameralar mevcut. araçlarda bilet soran herhangi bir görevli yok. biletler araçlardaki makinelere okutuluyor ve makine biletin üzerine tarih basıyor. isteyenler için 24 ve 48 saatlik biletler de mevcut. 18.5€’ya satılan viyana kart'ı alırsanız 72 saatlik sınırsız toplu taşımaya ek olarak 200’ün üzerinde kafe, restoran, mağaza ve turistik yerde indirimden yararlanabilirsiniz.

    viyana’nın harika bir altyapısı var. tren, otobüs, tramvay ve metro aksamadan işliyor. metro hemen hemen şehrin tüm önemli yerlerinden geçiyor. tuna nehrinin üzerinden geçen hatlar da mevcut. landstrasse, stephansplatz, karlsplatz, schwedenplatz ve westbahnhof metro, tren ve otobüs duraklarının kesiştiği önemli noktalar. metroların girişinde o hattın iki yönündeki tüm metro duraklarını gösteren tabelalar var. bu sayede aşağı inmeden gideceğiniz yönü bulup doğru tarafa geçebilirsiniz. metro o kadar hızlı işliyor ki diğer toplu taşıma araçlarına binmeye gerek kalmıyor. metro duraklarında gelen ilk iki metronun kaç dakikada geleceğini gösteren ve saati şaşmayan elektronik panolar mevcut. metro duraklarında şehir haritasının yanı sıra metro hattını gösteren haritalar da var. u1’den u6’ya kadar 6 adet metro hattı mevcut. hatta bağlı olarak sabah 5:30-6:00’dan gece 12-12:30’a kadar metro çalışıyor. bu saatler dışında gece otobüsü denen ve belirli yerlere çalışan araçlar var. ulaşımla ilgili en detaylı bilgi http://www.wien.gv.at/ adresindeki ulaşım linkinden elde edilebilir. bu sitede, bulunduğunuz yeri ve gitmek istediğiniz yeri girdiğinizde otomatik olarak en kısa yoldan nasıl ve hangi araçları kullanarak ulaşmak istediğiniz noktaya gidebileceğinizi tek tek gösteren ve anlaşılması kolay haritayı bulabilirsiniz.

    viyana’da arabaları yol kenarına park etmek 10€’un üstünde bir ücrete mal olabilir. araçlar yayalara saygılı ve trafik ışıklarına harfiyen uyuluyor. kaldırıma adımınızı atmadan şoförler hareket etmiyor. bütün kaldırımların başı ve sonu yolla birleşecek şekilde dereceli olarak alçalan şekilde yapılmış. böylece bebek arabası, bisikleti, pateni, kaykayı, bavulu ya da engeli olan insanlar zorlanmadan tüm şehri rahatça dolaşabiliyor. birçok meydanda saatler var. bunlar çalışır durumda olmalarının yanı sıra zamanı da doğru olarak gösteriyor. sokaklar ve caddeler çok temiz. hatırlatmakta fayda var, avrupa’nın en temiz suyu da avusturya’da. sular alpler’den geliyor ve musluktan akan suyu içebilirsiniz.

    viyana’da 7’den 70’e herkes az ya da çok ingilizce anlayabiliyor. adres sorduğunuzda yardımcı olmaya çalışıyor. yaşlı insanların ve uzak doğulu insanların çokluğu ilk etapta göze çarpıyor. birçok türkle, türk kebapçıyla ya da türk bakkalla karşılaşmak mümkün. türk bakkallarda bisküvi, çikolata, su ve hatta antep fıstığı gibi türkiye’den gelmiş olan ürünler de var; fakat fiyatları türkiye’dekinin 4-5 katı. döner fiyatları ise türkiye’ye göre çok pahalı değil; 2.5-3.5€ arasında değişiyor. gece geç vakit karnınızı doyurmak isterseniz kebapçılardan başka açık bir yer bulmak biraz zor. bunlar da genelde gece 12’de kapanıyor. u1 hattına binip şehir merkezinden tuna nehri yönüne giderken vorgartenstrassede inerseniz metrodan çıktığınızda sağdaki kebapçıda demleme çay bile bulmak mümkün.

    tuna nehri şehir merkezinin kuzeyinden geçiyor. nehrin kanalları ise şehir merkezinin içinden ve yakınlarından geçiyor. tuna nehrinin üzerindeki adacıkta danube tower denilen 252 metre yükseklikteki kuleden şehir manzarası izleyebilirsiniz. u1 metro hattını kullanarak kaisermühlen (vienna international center) durağında inip hem birleşmiş milletler binasını görmek hem de kısa bir yürüyüşten sonra kuleye ulaşmak mümkün. tuna nehri boyunca gezmek isterseniz gezinti tekneleri de mevcut. bir başka şehir manzarası izlenebilecek yer de şehrin kuzey batısındaki tepecik olan kahlenberg. burada meşhur bir kilise, otel, restoran ve avusturya ekonomi odası tarafından kurulmuş olan ve turizm ağırlıklı eğitim veren modul üniversitesi var. yine kahlenberg’e yakın bir yer olan grinzing’de geleneksel avusturya kültürünü yansıtan çoğu birer ikişer katlı binalardan oluşan restoranlar var. buralarda ev yapımı şarapları tadıp yerel yemeklerden yiyebilirsiniz. bu işe heurigen adı veriliyor. ilginç olan bir nokta da bazı şarapları maden suyu katarak içmeleri. bir de şarabın yanında getirilen taze zencefil şaraba ayrı bir tat katıyor.

    viyana mimarisi, düzeni ve romantizmiyle görülmeye değer bir avrupa başkenti. yaklaşık 3 günde şehrin büyük bir bölümünü gezmek mümkün. çoğu avrupa şehrinde olduğu gibi burada da şehir merkezi “old city” olarak adlandırılıyor. şehir merkezini gezmek isteyenler için museums quartier başlamak için ideal nokta. sırtınızı museums quartier’a verip yürümeye başladığınızda kunsthistorisches ve naturhistorishes müzelerini, hofburg kongre merkezini, imparatorluk sarayındaki avusturya ulusal kütüphanesi’ni, yine bu binada bulunan ve eserleri türkiye’den getirilmiş olan efes müzesi’ni, etnoğrafya müzesi’ni, avusturya tiyatro müzesi’ni ve daha birçok tarihi binayı görmek mümkün. yunan mimarisine sahip parlamento binası, tarihi belediye binası ve stephansplatz’taki tarihi kilise şehir merkezindeki görmeye değer diğer yerlerden. bunun dışında alışveriş yapmak, kafelerde oturmak ve gelen geçene bakmak isterseniz museums quartier’den girişi olan meşhur mariahilferstrasse tercih edilebilir. bu cadde ismini üzerindeki kiliseden alıyor. şehir merkezinden metroyla ulaşılabilecek olan schönbrunn sarayı ise çok görkemli bir avusturya sarayı ve mutlaka görülmeli. büyük bir alanı kaplayan sarayı gezmek için en az yarım gün ayırmak gerekli. buraya ulaşmak için karlsplatztan u4 metro hattını kullanıp schönbrunn durağında inmek yeterli. sarayın bahçesi hariç diğer yerlere girmek ücretli.

    kalacak yer konusunda sıkıntı yapmaya gerek yok. her bütçeye göre birçok otel ve hostel var. metro hattına yakın bir yerde kalacak yer bulunabilirse şehrin dışında olması pek sorun teşkil etmez. http://www.booking.com/ dan uygun kalacak yer bulunabilir.

    viyana mutfağı orta avrupa ülkeleri mutfağının bir karışımını sunuyor. meşhur macar gulaşı burada da güzel yapılıyor. et suyu katılan çorbaları iştah açıcı. dana etinden yapılan schnitzel ise tavuktan yapılan benzerlerine göre daha leziz tadıyla denemeye değer. kaiserschmarren adı verilen tatlıları ise söylenceye göre imparator franz joseph için geliştirilmiş. powidltascherl ve topfenstrudel de denenebilecek diğer tatlılardan.


    (abcdefghijklmnoprstuvyz - 7 Mayıs 2010 09:54)

  • comment image

    orta avrupa üçlüsünden*** en avrupalısı. tabi en avrupalı derken yaşam standartları anlamında en avrupalıdır. yaşam kalitesi düşünüldüğünde insan bu şehirde rahatlıkla huzur içinde yüzler* kulübüne girebilir. viyana diğer iki komşusuna** göre biraz daha pahalı bir şehirdir.

    flughafen wien-schwechat -viyana havaalanı'ndan s-bahn s-7 treni ile kişi başı 4 avroya (2012 sonu) yaklaşık 35 dakika süren bir yolculuktan sonra merkeze ulaşabilirsiniz. müzelere girmediğinizi farz edersek bu şehri gezmek için 1 gün yeterlidir. 24 saatlik metro bileti kişi başı 6,70 avrodur (2012 sonu). belirli bir rota dahilinde yürümek iyidir fakat ihtiyaç duyulması halinde metro kullanmaktan çekinmeyiniz efendim.

    gelelim gezilebilecek yerlere:

    - schloss schönbrunn ve schlosspark schönbrunn: habsburg hanedanı'nın sarayı. 1441 odalı diğeri ise içerisinde botanik parkı, hayvanat bahçesi ve sincapları olan muhteşem parkı. sonbaharın çok yakıştığı bir park. viyana'nın akılda kalan güzel yerlerinden birisiydi.

    bahçe1
    bahçe2

    - sigmund freud museum: freud severlerin gezmek isteyeceği bir müze. 1891 yılına kadar yaşadığı ev burası. ama çok para verip psikolojimizi bozmak istemedik.

    - burgtheather: 1741 de saray için yapılmış, 1888 de yenilenmiş. merdivenlerinde klimt'in freskleri mevcut.

    - rathaus: neo-gotik bir yapı. 98 metrelik bir kulesi var. hemen önünde de büyük bir şövalye heykeli. şimdi belediye sarayı olarak kullanılyor. avlusunda her daim panayır var gibiydi.

    - parlament: parlemento binası. eski yunan tapınaklarını andırıyor.

    - graben: geldik istiklal caddesi'ne. en pahalı butiklerin, güzel binaların sıralandığı turistik, kalabalık alışveriş caddesi.

    - hofburg: habsburg hanedanının yönetim merkezi. yapımına 13.yy da başlanmış. sadece tek bir saray değil mekanlar topluluğu.

    - stephansdom: her avrupa şehri ana meydanının olmazsa olmaz katedrallerinden. graben'in sonunda sivri kulesiyle viyana'nın sembolü olmuş bir katedral.

    - wiener staatsoper: avrupanın dolayısıyla dünyanın en önemli opera salonu.

    - griechenkirche: kırmızı tuğladan yapılmış yunan kilisesi.

    - karlskirche: habsburg hanedanının onuruna yapılmış kilise.

    - schwarzenberg platz: güzel binalarla çevrili kocaman bir meydan.

    - belvedere: prens eugene'ın yazlık sarayı. bahçesinde osmanlı paşa'sının burayı ne kadar çok beğendiğini anlatan bilgilendirme yazıları mevcut.

    yiyecek - içecek:

    figlmüller: şinitzelin başkenti viyana ise bu başkentin en meşhur şinitzelcisidir kendileri. iki yerde şubesi var. ilk açılanı olması sebebiyle meydana(stephansdom) açılan pasaj içindeki küçük yer tercih edilebilir. biraz beklerseniz amca sizi uygun bir yere alıyor. tabi bu amca kalabalık grupları(rezervasyonu olmayanları) geri çeviriyordu. iki kişi olma avantajını iyi kullandığımızı söyleyebilirim. iki şinitzel, bir patates salatası bir de küçük sürahi şarap (bira yoktu) 42 avro(2012 sonu). şinitzel çok büyük ve çok lezzetliydi, şarap güzeldi, patates salatası da fena değildi. şinitzeli yanında bir dilim limonla servis ediyorlar. bu arada tavuk da olmasına rağmen domuz eti ile yapılanı yenmeli yoksa gidin başka bir yere.

    adı geçen pasaj
    sipariş

    cafe sacher: viyana'ya gitmeden önce üç meşhur cafe ismi duymuştuk. bunlar demel, sacher ve landtmann. sacher torte'in tadına bakmak için tercihimiz sacher'di. kayısı kokulu çikolatalı pasta yanında krem şantiyle servis edilen bir viyana pastası. ha çok mu güzel? yooo. ama çapını öğrenmiş olduk. bir pasta, sacher kaffee ve sıcak çikolata 17 avro (2012 sonu).

    ne menem birşey?

    değerlendirme: orta avrupa gezisinden önce beğeni sıramın prag - viyana - budapeşte olacağını tahmin ediyordum. fakat gidip gördükten sonra prag - budapeşte - viyana oldu. tabi hangisinde yaşamak isterdin diye sorulsa viyana derdim. bu cümlelerden ne çıkar? gezmek için son sırada, yaşamak için ilk sırada.

    not: viyana - budapeşte arası viyana eldberg otobüs terminalinden(bırak aşti'yi harem bile değil) eurolines ve 3 saatlik bir yolculuk ile ekonomik bir şekilde gerçekleştirilebilir.

    not2: budapeşte ve prag'a yapılan atıflardan dolayı oralar hakkındaki bazı faydalı bilgiler aşağıdadır.

    budapeşte için (bkz: #33026025)
    prag için (bkz: #33039420)

    not3: görsel algıya hizmet amacıyla bazı resimler eklenmiştir.


    (guatr cemo - 1 Nisan 2013 17:24)

  • comment image

    şimdi herkes tarihi yerlerden, efendime söyleyim sachertorte ya da melange'dan falan bahsetmiş ama bunca entry içinde alışveriş konusunda bir kişi de çıkıp primark dememiş ya hayret. ingiltere'ye gitmiş olanlar primark'a aşinadır, bilmeyenler için boyner tarzı bir department store ama çok çok ucuz diyelim (h&m'e ucuz diyorsunuz şaşıyorum). misal biz cuma öğleden sonra gitmiştik, o gün o saatten sonra merkeze gidip tarihi yer gezmek istemedik, eşimi kolundan tutup primark'a götürdüm zorla. bu arada iki tane var, biz g3 alışveriş merkezindekine gittik, (floridsdorf metro istasyonunda inince orada ücretsiz shuttle'lar var yaklaşık 20 dakikada giden, saatleri g3'ün sitesinde yazıyor). alışveriş merkezine gidince zaten herkesin elinde primark poşetleri göreceksiniz, hatta olayı abartıp havaalanındaki gibi tekerlekli arabalara onlarca primark poşeti yığmış araplarla da karşılaşabilirsiniz. buradan kendime 3 euroya çok şirin çiçekli, bağcıklı bir bez ayakkabı, önümüzdeki günlerde doğması beklenen yeğenim için 5 euroya yine şirin mi şirin bir pijama takımı, 1 euroya büyükçe bez bir çanta gibi bi poşet dolusu şey aldım çıktım, ki viyana'da magnetlerin bile ortalama 5 euro'dan satıldığını düşününce (bu konuya gelicem birazdan) bu fiyatlar hakikaten iyi. 3 euroya ayakkabı diyorum yahu, iki günde parçalansa bile (ki parçalanmadı, severek giyiyorum) insan verdiği paraya üzülmez. eşim alışveriş sevmeyen bir insan olmasına rağmen bi baktım "yahu burası ucuzmuş gerçekten" diye erkek reyonunda bayağı bir oyalandı. özellikle iç çamaşırı ve pijama reyonunu inanılmaz tavsiye ediyorum, ingiltere'deyken bu reyonlardan aldığım parçalar hala sapasağlam duruyor ve tasarımları çok güzel (tekrar çok ucuz olduklarını yazmıyorum, artık anlaşılmıştır diye umuyorum).

    magnet konusuna dönecek olursak buradaki entrylerden birinde görmüştüm ama bulamadım (başlık içinde de arattım halbuki), opera binasının önündeki merdivenlerden metro istasyonuna inince oradaki dükkanlardan birinin adı zöhre ana, kasadaki çocuk da türk, magnetleri 2 euroya alabilirsiniz oradan (hediyelik eşya dükkanlarında genelde 5 euro). boşuna 5 euro verip kazıklanmayın, o aradaki artan 3 euroya ayakkabı dedim, boşuna mı yazıyoruz bunları ey sözlükçü.


    (edoras - 19 Ağustos 2014 23:11)

  • comment image

    bisiklet sürerken alkollü yakalanırsanız 1000 euro ceza ödeyeceğiniz şehir.

    toplu taşıma için, gün içinde hangi hatlarda bilet kontrolü olmuş şuradan kontrol edebilirsiniz.

    1. viyana'da juri gagarin'de günün menüsünü yiyip, içecekler hariç olmak üzere, istediğiniz kadar ödeme yapabilirsiniz.

    ekim başında gelirseniz -genelde ilk haftası- müzelerin uzun gecesinden faydalanarak, an itibariyle 13 euroya pek çok müzeyi gezebilirsiniz.

    1 euroya bisiklet kiralayarak, bütün şehri gezebilirsiniz.

    hediyelik bir şeyler almak isterseniz, fena kazıklanabilirsiniz.

    şu siteden faydalanarak, nerden nereye hangi toplu taşıma aracını kullanacağınızı öğrenebilirsiniz.

    cuma ve cumartesi günleri, sabaha kadar çalışan metrodan faydalanabilirsiniz.

    club isterseniz, perşembe günleri prater dome'a kadınlar olarak ücretsiz girip, 10-15 euroya kadar bedava içki içebilirsiniz. çok da eğlenirsiniz.

    u6 üzerinde insanların dans da ettiği değişikli barlar var. hoşunuza gidebilir. ha, bunlar daha salaş ve daha az turistik yerler.

    vaktiniz kısaysa ve sıra beklemek istemiyorsanız, gelmeden önce figlmüllerin internet sitesinden, masa rezerve edebilirsiniz.

    top kino'da 1,90'a ev yapımı şarap içebilirsiniz.

    programınızı yapmadan önce şu siteyi kontrol edebilirsiniz.

    kahve seviyorsanız, burayı da sevebilirsiniz.

    şurayı bir kontrol edebilirsiniz.

    illa gidip pahalı bir yerlere oturmak gerekmiyor. çokça karşılaşacağınız ströck'lerin birinden şahane tatlılar alabilirsiniz.

    viyana üniversitesinin önünden geçiyorsanız içeri girip dolaşmakta tereddüt etmeyiniz. kimse oralı olmayacaktır.

    yaz mevsiminde oradaysanız tuna kenarındaki barları değerlendirebilirsiniz.

    yine güzel havalarda içeçeklerinizi alıp mq'da kalabalığa katılabilirsiniz.

    hediye çikolata falan almak için mutlaka marketleri kullanınız. penny, hofer bunlar hep güzel şeyler.

    soğuk olmasına rağmen sanırım şehrin en güzel zamanı, noel zamanı. uzun süreli gidip tüm avusturyayı gezmek istiyorsanız yaz belki daha tercih edilir olabilir. yazın şehirde öğrenci ve pek fazla turist olmuyor. nispeten daha boş oluyor. neyse demem o ki fena özlediğim şehir. gidin. yürüyerek gezin. parklara bahçelere girin. mümkünse araba kiralayıp diğer şehirlerini de gezin. trene yaklaşmayın baya pahalı.

    güvenli bir şehir. baya güvenli bir şehir.

    demem o ki eşek değilseniz viyana'da eğlenirsiniz.

    her zaman yapacak bir şey bulursunuz. yürüyün. bakının.


    (vedya - 20 Mart 2015 21:54)

  • comment image

    viyana'yı sadece bir haritayla gezebilirsiniz. iyi düzenlenmiş metro istasyonlarıyla her yere on beş dakikada (abartmıyorum) gidebilirsiniz. aşağıda madde madde önerimlerinden bazılarını okuyacaksınız. belirteyim, harita eşliğinde not ederseniz işinize yarayacak küçük 'şeyler' bunlar.

    - graben'de, musikhaus'a (aynı zamanda müze oluyor) girmeden önce camekandan keman imalatı yapan (her gün farklı bir aşamayı gözlemleyebiliyorsunuz) adamı izlemek keyif verici.

    - sahafları gezmelisiniz. birkaç euro'ya satın alabileceğiniz çok güzel kitaplar var. duke university'nin bulunmaz denen armonik analizli ve karşılaştırmalı caz tarihi kitabını* buldum.

    - otomobil temalı oyuncakları, otomobil maketlerini ve antika otomobillerle ilgili şeyleri seviyorsanız, scwedenplatz'ten rotenturmstraße'ye doğru yürürken dikkatinizi çekecek bir iki dükkan var. biraz ileride, fleischmarkt tarafında hard rock cafe'de bir şeyler yiyip içebilirsiniz.

    - hediyelik eşya alacaksanız, kärntnerstraße'den değil; opera binasının biraz ilerisindeki hediyelik eşya dükkanından alın. yaşlıca bir amca işletiyor, birebir aynı ürünler bir miktar daha uygun. (derler ki, reumannplatz'te daha da uygunları varmış. doğrudur belki, bilmiyorum.) bir de lütfen, üzerinde mozart resmi olan für elise çalan müzik kutularından satın almayın. hem beethoven'a hem mozart'a nezaketsizlik oluyor.

    - käsekrainer nefis. yanında hardal isteyip istemediğiniz soracaklar, "tatlı hardal" rica edin; daha taneli tatli dijon hardalı mevcut. lezzet katlanıyor.

    - caz kulübü? jazzland, zwe ve porgy & bess. en azından benim bulup görebildiğim üç yer var. jazzland mainstream çalıyor, ekseriyetle 1990 sonrası yeniden eski toprak icraya giren amerikan icralarını andırıyor içerideki müzik. porgy & bess ise değişken bir programa sahip. solo viyola özgür doğaçlama da dinleyebiliyorsunuz, roscoe mitchell da, marcus miller da. hiç belli olmuyor, ama her seferinde "iyi" müzik dinleyeceğiniz kesin. yine de en çok ilgimi çeken zwe oldu. yerel müzisyenler çalıyor, hemen her akşam bir grup çıkıp çalıyor işte. standartlar, kendi besteleri vs. maddi kaygı yok, mekan uygun vs. icralar iyi ya da kötü; "samimi". samimiyet sözkonusu olunca ceketimi iliklediğim için zwe'yi tuttum. türkiye'de de buna benzer mekanlar olmalı, kesin kez.

    - yürümek gayet rahat, şehirde pek yokuş yok. dilerseniz bisiklet kiralama noktalarından bisiklet edinip gezintinizi hızlandırabilirsiniz.

    - yemek konusuna daha detaylı girelim; schnitzel için figlmüller öncelikli tercih olmalı. internet sitesinden rezervasyon yaptırmak gerektiğini ve porsiyonlarının gayet büyük olduğunu hatırlatalım. tafelspitz içinse plachutta en iyisi, özellikle en yumuşak ve ağızda en iyi dağılan olduğunu belirtmek isterim. sachertorte'ye gelince; herkes cafe demel'dekinden bahsededursun ben size küçük bir sır vereyim: zanoni & zanoni. tüm çalışanları italyan ya da italyan kökenli avusturyalılardan oluşan rotenturmstraße'deki bu güzide cafe'nin sachertorte'si gerçekten güzel. cafe demel'de sachertorte yerine anne torte tüketirseniz daha mutlu olursunuz, bilginize. unutmadan, apfelstrudel içinse cafe sacher'i öneriyorum. camekanın ardından tüm imalatı izleyebiliyorsunuz, üstelik çok da leziz.

    - viyana bir "kahve şehri" değil. spesifik birkaç kahve türü olsa da çok özgün, çok leziz ya da tadı damakta kalacak cinste değiller.

    - st. stephensdom'da pazar ayinleri var, kilise orgunun bu denli iyi kullanıldığı (eh, viyana konservatuarı katı eğitim veriyor azizim!) ve bu denli iyi akustiğin yakalandığı pek az ortam mevcut. gravürler, yazıtlar vs. tarihin yazılı birer özeti. viyana'da kaldığım süre boyunca sürekli gidip ayinleri dinledim; bütüncül olarak estetiğe, sanata bayıldım. mutlaka dinlemek, orada bulunmak gerek.

    özetin özeti: haritayı alın ve bu huzurlu şehrin tadını çıkarın!


    (ornette - 31 Mart 2015 00:43)

  • comment image

    bir insan viyana'da yaşayıp barzo kalmayı başarıyorsa, onu alnından öpüp sikerek öldürmek lazım aq

    bir kafa ne kadar kalın olabilir sorusunun cevabı resmen


    (ostrava - 17 Haziran 2017 15:43)

  • comment image

    viyana, rahat (bkz: gemütlich) bir sehirdir. söylenene göre avrupa´nin yasam standardi en yüksek sehridir. sokakta kimse kimseye karismaz. evde biraz yüksek sesle müzik calarsaniz 70 yasindaki komsu polis cagirir. viyana gencliginde rahat bir hal vardir. kimse kimsenin kiligina kiyafetine bakmaz, ya da bakmiyormus gibi yapar. viyana hep berlin´e benzemeye calisir ama bir yandan da kiskanir. her gercek viyanali´nin kökü ya macar, ya cek ya da slovaktir. viyana almancasi da avusturya´daki bütün lehcelerden farklidir. hep bir memnuniyetsizlik havasi icinde gibidir. viyana´da evsizler coktur. sokakta sigara iciyorsaniz sigara paketinizi hep cebinizde tutmaniz tavsiye edilir. cünkü 15 dakika icinde 5 kisi size gelip sigara isteyebilir. eger gencseniz ya da cok sik giyinmemisseniz ve sokakta birine bir sey soracaksaniz, ilk 10 saniye icerisinde sorunuzu tamamlamaniz gerekir cünkü karsinizdaki kisi sizin dilenci oldugunuzdan kuskulanabilir.
    ülkenin tümüyle kiyaslanirsa bir cok fakir insan barindirir. tramvaya binildiginde oturulan yere dikkat dikkat edilmelidir. cünkü ayni koltuga sizden önce oturmus olan yasli teyze altina kacirmis olabilir.
    viyana´da rock azdir, elektronik müzik coktur. djler kücük barlarda techno calar. viyanalilar dans etmeyi pek sevmez, oturduklari yerde techno dinleyip muhabbet ederler. naschmarkt´taki deli´de adana kebap yiyip downbeat dinlenebilir, museumsquartier avlusundaki banklara oturulup bira icilebilir ya da tuna kanalindaki suni plajlarda güneslenilebilir.
    viyana ortada bir sehirdir. her sey asiriliktan uzaktir. bu bazen hosunuza gider, bazen de caninizi sikar.
    yazi güzel, kisi sikintilidir. her mevsim rüzgarlidir. sokaktaki her on kisinin ikisinin eski yugoslavya kökenli, birisinin türk olma ihtimali cok yüksektir.
    viyanalilar gittikleri konserde ister noise, ister pop calinsin ayni ilgiyle dinlerler. 20 yasina geldiklerinde birbirlerine tahammül edememeye baslarlar ve sirf bu yüzden bilmem kimle karsilasmamak icin herhangi bir gece mekanina gitmeyebilirler. zaten gece ciktiklari yerler onlar icin bir statü meselesidir.
    2 adet güzel sanatlar akademisi, 1 kilometrekare icinde 5 büyük müzesi bulunmaktadir. cagdas sanat acisindan kuvvetli sayilabilir ama cagdas müzik 80lerden sonra fazla barinamamistir. her sene düzenlenen wien modern disinda fazla konser olmaz. ama klasik müzik söz konusu oldugunda her gün bir kac degisik konsere gitme olanagi vardir.
    viyana avusturya´da yasanabilecek tek sehirdir. aslinda viyana avusturya´nin tek sehridir. graz, linz, salzburg gibi diger sehirler, sehir mi köy mü olduklarina bir türlü karar verememislerdir. bu da insani cok rahat delirtebilir.
    viyanalilar hem mütevazi hem de burnu büyük olabilirler. sik sik cool olma cabasi altinda kendilerine güvensizliklerini ele verirler.


    (cuci - 8 Haziran 2006 13:02)

Yorum Kaynak Link : viyana