A Cock and Bull Story (~ Tristram Shandy: A Cock and Bull Story) ' Filminin Konusu : 18. yüzyıldan kalma, sinemaya uyarlanamayacağı düşünülen postmodern bir romanın sinemaya uyarlanışını anlatılıyor. Filmin başında Tristram Shandy yaşam öyküsünü kendi bildiği gibi anlatırken, aile üyeleri hiç durmadan sözünü kesmektedir. Sıra tam kendi doğumuna geldiğinde yönetmen yardımcısı 'Kes!' diye bağırır. İşte o zaman, akşam karmaşası içindeki bir film setindeki oyuncuları ve film ekibini görürüz. Bu inanılmaz derecedeki komik filmde, sinemayla düş, gerçekle karışarak geçmiş ve bugün birbirine karışıyor.
Ödüller :
The Trip(2010)(8,1-5601)
24 Hour Party People(2002)(7,4-30032)
In This World(2003)(7,4-3922)
Wonderland(1999)(7,1-3897)
The Trip(2011)(7,0-19852)
The Trip to Italy(2014)(6,6-13446)
The Trip to Spain(2017)(6,6-3715)
!f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali : "Golden Tulip-Best Foreign Film"
izlemesi cok keyifli olsa da bir yerden sonra hep ayni seyi izlediginiz hissine kapilip konsantrasyonunuz birazcık* dagilabiliyor. bastan izlemek gerekebilir ki o da iyice nevrotik noktalara goturebilir insani. ne de olsa film kendi icinde surekli yeniden basliyor. aynen bu entry'nin bir turlu bitmiyor ve kendini tekrarliyor olmasi gibi bu film de film icinde film yani kendini tekrar... (bkz: biri beni durdursun)(bkz: kisir dongu)
(aburcubur - 27 Eylül 2007 11:42)
tristram ın yetişkin hali ile bir dev rahime, başaşağı yerleştirildiği bir sahne vardı filmde.hayır yoktu.vardı evet.yoktu yahu,topukları yüksekti hepsi o.
(as you wish - 7 Kasım 2007 18:33)
tıpkı tristram shandy gibi konusu konu dışına çıkmak olan film. --- spoiler ---tristram shandy'i okuyanlar bilirler; tristram shandy dördüncü kitaba kadar doğmaz efendim (ki bu da bir 400 sayfaya tekabül ediyor.) ki doğduktan sonra kendisi ortalıkta bir süre gözüktüken sonra kaybolur. gene babaya, toby amcaya ve papaz yorick'e döneriz. burada da ancak tristram shandy'nin filme uyarlandığına dair bir fikre sahip oluruz ama filmin kendisi ortada yoktur sadece arada görünüp kaybolur. bizler bir film çekmek üzerine bir film izlemiş oluruz. sanırım modernite daha vitaminken post modern olabilen laurence stern yönetmen olsaydı böyle bir film çekerdi.filmdeki güzel bir düşünce de papaz yorick'in ölümünden bahsederken ekranın kararmasıdır. tıpkı kitapta papaz yorick'in ölümünün anlatılmasından sonra bir sayfanın kapkara bırakılması gibi.--- spoiler ---
(dj linux - 29 Ocak 2008 04:24)
hayatımda gördüğüm en iyi uyarlama. tristram ın ruhunu almış film.
(crzytrk - 8 Haziran 2009 21:42)
çok komik bir sahnenin, senaryoya ustaca yerleştirince nasıl über-komik yapıldığını gösteren film.o sıcak kestane sahnesinde karakterin rol yapma yeteneksizliğine mi güleyim, yoksa olay gerçeğe dönüşünce aktörün mükemmel acı çekişine mi güleyim bilemedim. çok zekice yazılmış ve oynanmış, esasında çok da basit bir espriydi. filmin kendi de, bu kadar olmasa bile, başarılıydı kanımca.
(lecterhouse - 4 Şubat 2011 00:35)
laurence stern'in the life and opinions of tristram shandy gentleman isimli romanının 2005 tarihli film uyarlaması. steve coogan'ın başrolde olduğu ve michael winterbottom tarafından yönetilen bu ingiliz komedisinin muhteşem olduğuna dair duyumlar aldık. dvd'sini ele geçirmeye çalışınız.(bkz: tristram shandy)
(the beatles - 14 Ağustos 2005 14:40)
bir ustun yetenek, zeka, iscilik ve komikcilik urunu. tadindan yenmiyor. nefret eden bir iki kisiye rastladim ama dedim hadi... ogren de gel once. sonra cektim michael'i* karsima, dedim lan maykil lan ucmussun. hasta ettin beni. super olmus bu. hem komik, yani hem espriler zekice hem film zekice. bunun diyorum bi matematiksel formulu var mi? ornegin senaryo yerine 3 bilinmeyenli denklemden mi yola ciktin filmi cekerken? intelligent design mi bu da yoksa?
(fitfit - 26 Ocak 2006 03:26)
michael winterbottom-steve coogan beraberliginden beklentilerim pek yuksek*; yapilamayacagi yapip sahane uyarlamayi becerdiklerine inancim da tam;ki filmde tony wilson da gorunuyormus, daha ne olsun?zinhar izlenecek, begenilecek.
(gaye topbas - 26 Ocak 2006 15:34)
uyarlandığı romanın adından da anlaşılacağı üzere -the life and opinions of tristram shandy gentleman- tristram shandy'nin hayat hikâyesini anlatarak başlayan film, esasen bu hikâyeyi filme çeken bir ekibin başından geçenleri konu alıyormuş. bana bu yönüyle adaptation'ı hatırlattı ya hayırlısı.
(gosalyn mallard - 18 Şubat 2006 20:44)
o kadar cok zekice yazilmis, yonetilmis enfes "film icinde film"ler izledik ki, winterbottom yeni bilmedigimiz ne yapmis olabilir acaba diye biraz kibir ve bolca onyargiyla gittigim halde beni fena halde sasirtmis filmdir.. oyunculuklari, diyaloglari, senaryosu zaten pek leziz pek sahane ama esas buyuleyen sey kurgusu.. bu film bir kurgu harikasi.. --- spoiler ---zaten hic duraksamadan akiyor film ama en sonundaki steve coogan ve rob brydon'in al pacino taklitleri oyle nefis ki film tam biterken yeniden baslasin istiyor insan..--- spoiler ---
(charlene - 26 Mart 2006 03:50)
kısa süren fakat eğlenceli bir film. kitabı okumam zor günlere ve aceleye denk geldiğinden güzelce anlamlandıramamış, hatta sevememiştim. ellerinden geldiğince, yapılabildiği kadarıyla film çekme çabalarını taktir etmekle birlikte herhalde ancak bu kadar olabilirdi diye düşünüyorum. belki çekim aşamalarını biraz daha kısa da tutabilirlerdi. aylardır görmediğim hocalarımı görmeme neden oluşuyla, kelime oyunları ve ince esprileriyle güzeldi. söylemeden geçemeyeceğim, " a womb with a view" punı kopardı beni...
(mentirosa - 10 Nisan 2006 01:18)
steve coogan'ın tam bir "stephen" olduğunu cümle aleme gösterdiği filmimsi şey.. böyle bu ingilizin sanat yapan erkekleri maalesef dedirtiyor izlerken.. yeri geliyor sinir küplerine bindiriyor ama nadiren öyle bir frekans yakalanıyor ki... geri kalan herşey uyduruk bir hikayeye dönüyor.
(sleepflower - 10 Nisan 2006 11:42)
kötü bir öngörü örneği gösterdiğim (bkz: #9150410) adaptation'la alâkası olmayan film. adaptation'da daha senaryolaştırma aşamasında zihinler bulanmıştı. oysa burda çekimlerin perde arkasını görüyoruz daha çok. bu anlamda daha ziyade "neye niyet neye kısmet" filmi olmuş a cock and bull story. --- spoiler ---- tristram shandy'nin ilk doğum macerası, yalancı gebelik teşhisiyle son bulur.- tristram rahme düştüğü geceden itibaren lanetlidir. zira cinsel birleşme uygunsuz bir zamana denk gelmiştir.- babası tristram'ın doğumu için türlü türlü plânlar yaparken doğum yine olabilecek en kötü şekilde gerçekleşir. hatta doğumda tristram'ın burnu kırılır.- babası doğduğunda kafası mosmor olan çocuğa - ölme ihtimaline karşılık- iki tercihinden nispeten daha kötü olan ismi uygun görürken, bakıcı kadının unutkanlığı sonucu daha da kötü bir forma giren 'tristram' ismi verilir.- tristram shandy kitabında hayatını anlatmaya yeltenmiş ama bu karmaşanın içinden çıkamayıp doğumunu ancak kitabının sonlarına getirebilmiştir.- ekip kitapta geçen tristram'ın amcasının aşk öyküsü için uzun uzun düşünür. hiç ummadıkları bir şekilde, gillian anderson'ı aşık olunan kadın rolünde oynamaya ikna ederler. çekimler yapılır. ancak bu bölümler de filmde yer almayacaktır.- savaş sahneleri, ayakkabı topukları ve daha nice detay filmle ilgili plânları altüst eder.--- spoiler ---tüm bunlar göz önüne alınınca a cock and bull story, hayatın öngörülemezliği üzerine şirin bir komedi olmuş. bunun için daha iyi bir kitap seçilemezdi herhâlde. yönetmen michael winterbottom da filmi de romanı da 'post-modern'den ziyade 'oyunbaz' olarak tanımlamış. --- spoiler ---hatta filmdeki söyleşide steve coogan'ın "ortada post'laştırılacak bir modernizm bile yokken yazılmış post-modern bir roman." tanımlaması da, coogan'ın romanı okumadan yaptığı bir doğaçlama harikası imiş.--- spoiler ---filmde geçen senarist, yönetmenin kendisi* iken, 'martin hardy' şeklinde bir takma isim kullanmayı tercih etmiş. bu isim tristram shandy'den üretilmiş bir anagram imiş. böyle bir tercihin sebebi de senaryonun başta düşünüldüğü gibi frank cottrell boyce ve yönetmen tarafından yazılamaması, oyuncuların ve hatta bütün ekibin senaryoya bulaşmış olmasıymış. winterbottom plânlarından sadece birini gerçekleştirebildiyse, o da filmin gerçekten oyunbaz bir film olması olmuştur. sadece bu özelliği ile bile alkışı hak ediyor.
(gosalyn mallard - 10 Nisan 2006 14:51)
steve coogan'i yeni ingiliz sinemasinin postmodern krali yapan film. 24 hour party people ile baslayan postmodernizm seruveninde bu filmle zirveye ulasmistir. sinemanin kendi üzerine düsünme egzersizleri arasinda en iyilerinden biri olarak bu festivalin bizde kalacak filmlerinden biri.ayrica (bkz: cock and bull)
(watcher - 12 Nisan 2006 11:52)
sadece tipleri ve diyaloglariyla degil, muzikleri ile de gulduren bir film olmus. zira ilk bolumler gectikleri donem ve anlattiklari sinif babinda the draughtsman's contract'i hatirlatirken, kullanilan muzikler de o film icin michael nyman'in yazdigi muziklerden. ardindan otto e mezzo moduna gecildiginde ise cesit cesit nino rota besteleri calinmakta. gondermelerin otesinde, hepsi de seker gibi parcalar.
(tramell - 15 Nisan 2006 00:02)
25. uluslararası istanbul film festivalinde en iyi yabancı film ödülünü alan filmdir.
(cengizhan - 15 Nisan 2006 01:09)
festivalin bu sene, gelin altın lale’yi kazanan filmi hep beraber festivalin son filmi olarak seyredelim geleneğine uygun olarak programladığı pazar 21:30 beyoglu sineması gösteriminde bir rezalete imza attığı film. film 35mm yerine muhtemelen time codeu kırpılmış bir vhs screener kopyayla, betacam diye yutturulmak istenerek, 35mm kopyamızda teknik bir arıza olmuştur özrüyle dolu salona sunuldu. cock and bull bir hikayeyi cock and bull olmayan bir şekilde anlatmış harika filmdir kendisi.
(ving - 18 Nisan 2006 18:01)
filmde geçen iki fassbinder filminden biri bildiğiniz gibi korku ruhu kemirir'dir. diğeri anlaşılan kafaları karıştırmış. schatten der angel fassbinder'in oyun yazarı, senarist ve oyuncu olarak katkıda bulunduğu bir filmdir. filmde güzellik abidesi bir fahişe, müşterileriyle yatmak yerine onları dinleyerek daha çok para kazanacağını anlar ve günahkar müşterilerinin dinleyicisi olur. bu arada filmde zihni fassbinder'le dolduktan sonra hoşlandığı erkeği öpen kadının içten bir şekilde söylediği fill me with your babies cümlesi, en çekici davetlerden biri değildir de nedir!
(enis zenci - 20 Temmuz 2006 00:23)
şirin, akıcı ama fazlasıyla "ingiliz" bir film. öyle ki, belki de tamamını layıkıyla kavrayabilmek için, tristram shandy'nin amcası troy'un katıldığı namur muharebesini tarihten okumuş olmamız, 18. yüzyıl ingiltere'sindeki adetleri bilmemiz, hatta x-files'a gillian anderson'un bir kadın olduğunu bilecek kadar hakim olmamız gerekecektir.
(allegretto - 20 Temmuz 2006 11:37)
23. yüzyılın ilk büyük komedi filmi...
(enis zenci - 20 Temmuz 2006 19:56)
Yorum Kaynak Link : a cock and bull story