Süre                : 2 Saat 10 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Aralık 1976 Perşembe, Yapım Yılı : 1976
Türü                : Macera,Komedi,Drama
Taglar             : başlık olarak karakter adı,yunus erdem,Iki kelime başlığı,Ada,Kaptan
Ülke                : Avustralya
Yapımcı          :  Hexagon Productions
Yönetmen       : Tim Burstall (IMDB)
Senarist          : David Williamson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Susannah York (IMDB)(ekşi), John Waters (IMDB), John Castle (IMDB)(ekşi), Noel Ferrier (IMDB), Martin Harris (IMDB), Trevor Howard (IMDB), Gus Mercurio (IMDB)(ekşi), Lindsey Roughsey (IMDB), Charles 'Bud' Tingwell (IMDB), John Frawley (IMDB), Bruce Spence (IMDB), George Mallaby (IMDB), Bill Hunter (IMDB), Gerard Kennedy (IMDB), Fabian Muir (IMDB), Leon Lissek (IMDB), Vicki Bray (IMDB), Serge Lazareff (IMDB), John Cobley (IMDB), Sean Scully (IMDB), Dennis Miller (IMDB), Martin Phelan (IMDB), Abigail (IMDB), Arna-Maria Winchester (IMDB), Carole Skinner (IMDB), Graham Mathrick (IMDB), Ingrid Mason (IMDB), Peter Hammill (IMDB), Maurie Fields (IMDB), John Smythe (IMDB), Peter Aanensen (IMDB), Sandy Gore (IMDB), Alan Finney (IMDB), David Phillips (IMDB)

Eliza Fraser (~ Flukten fra Moreton Bay) ' Filminin Konusu :
Eliza Fraser is a movie starring Susannah York, John Waters, and John Castle. An old captain & his young wife share a lot of adventures after they're shipwrecked and captured by Aborigines on an island near Australia.


  • "bizim ülke geçerken bütün dünya "bunlar da geçenlerde darbe atlattı" diye dedikodumuzu yapmıştır kesin."




Facebook Yorumları
  • comment image

    türkiye'de tek kanal dönemlerinde bile olimpiyatlar hiç fire vermeden yayınlanırken, yüzlerce yayın yapan tv kanalı olan günümüzde olimpiyatlar yayınlanamıyor. cidden enteresan bir durum. fight club'dan bir replik geldi aklıma;

    "ev sos dolu ama yiyecek hiçbir şey yok"


    (fictionel - 5 Ağustos 2016 09:42)

  • comment image

    86 yaşında babaannem oruç tutuyor. annem diyor, "bazen ikindide açıyor, bazen yatsıda açıyor orucunu" köye gittiğimizde 2 saat muhabbet edip "sen kimsin" diyen bir kadından bahsediyorum. belki 80 yıldır oruç tutmuş kadın, bırakmıyor, bırakmak istemiyor, bırakamıyor. öyle bilmiş, öyle uygulamış. teamül desen nedir bilmez ama kesintisiz uygular.

    şu ülkede binlerce teamül var, bir yerde yazmaz ama o öyledir.

    pazar gecesi çocuk banyo yapar,
    bayramda yeni kıyafet alınır,
    ev alınca tatlı alınır,
    ehliyet alınca ıslatılır,
    dünya kupasını, avrupa kupasını, olimpiyatları trt verir.

    bu böyledir yani, kamu kuruluşları kar amacı gütmez, güdemez.

    benim aldığım televizyondan, radyodan, ışıldaktan, kullandığım eletrikten trt'ye para gidecek ama trt olimpiyatları yayınlamayacak.

    ben sindim lan, valla bak, yıldım, bittim. matrix'teki o ceninlerden bir farkım yok artık. clash of clans oynayıp history channel izliyorum tüm gece, çay gelirse çay içiyom.


    (sotw - 5 Ağustos 2016 12:47)

  • comment image

    bizim ülke geçerken bütün dünya "bunlar da geçenlerde darbe atlattı" diye dedikodumuzu yapmıştır kesin.


    (pardonan - 6 Ağustos 2016 05:12)

  • comment image

    sydney 2000'den beri olimpiyatlari takip ederim.bu olimpiyatlarin efsane gececegini bilsem bile islerim dolayisiyla fazla takip edemeyecegim.aksam ustu actim trtspor'u biraz bakayim dedim.o kadar musabaka varken fenerbahce'den teknik direktorunden konusuyorlar.yeter artik bikmadiniz mi futboldan.kac tane kanal var birisinde bile olimpiyat musabakasi yok.sizin spor anlayisinizi, yayinciliginizi seveyim.programi bilmiyorum ama bir de musabakalar daha baslamadi falan diyorlar sosyal medyadan gelen tepkiler uzerine.verdigin canli yuzme musabakasi neydi baslamadiysa?o yayindan sonra fenerbahce konusulmaya devam edildi viktoria zeynep'in musabakasina kadar.diger eleme yarislari kaynadi tabi arada.ikide bir baglanti kopuyor zaten umarim duzelir sorunlar da dogru duzgun bir olimpiyat organizasyonu izleriz.

    kendi ulkesi yangin yeriyken (bunun icin siyasi bir gonderme beklemiyorum.olimpiyatlarin amaci slogani belliyken yeri orasi degil) rabia isareti yapan adami umarim donuste misir'da birakirlar.


    (haim fresco sozluge girdi - 6 Ağustos 2016 22:45)

  • comment image

    büyük bir merak ve heyecan ile açılışı izlemeye başladım. ülkeler geldi geçti sıra geldi türkiye'ye. dedim sonunda geliyo bizimkiler. ulan birde ne göreyim. suratsız yerden bitme bi herif rabia işareti yaparak geliyor.

    ulan sizin yapacağınız işi ben. ne heyecan kaldı ne merak. yine güzel ülkemizi rezil etmeyi başardınız ya. çok komiktiniz be kendinizi de rezil ettiniz.

    bir de bayrağı çağla büyükakçay taşımayacak mıydı?


    (legolas68 - 7 Ağustos 2016 00:00)

  • comment image

    7 ağustos 2016 çin abd maçı 'nın ilk yarısı itibari ile üstat trt spikerlerinin zihinlerimizi açan sunumlarından bazı seçmeler:

    "12 oyuncunun tamamı smaç yapıyor"

    "harrison barnes golden state'de fazla şans bulamadığı için dallas'a transfer oldu"

    kyrie irving'in miami formasıyla nba finalinde yaptıkları.

    "abd oyuncularının başında bu sene şampiyonluk yaşayan klay thompson geliyor"

    "çin 7 faul yaparak şaşırttı"

    "sizin de gördüğünüz gibi, abd takımının bir hucum seti yok"

    bir mizah programı olarak bakarsak aslında oldukça başarılı.


    (darth werther - 7 Ağustos 2016 02:00)

  • comment image

    herkes sporcularla roportaj yapar, bizim trt spor bakanı ile yapıyor. hay sizin yapacağınız işin içine ... türk kafilesi açılışta yürüyor, protokol jest yaptı sporcuları yürüyüşte öne aldı diyor. ben sizin zihniyetinizin dibine ...


    (aydind77 - 7 Ağustos 2016 06:43)

  • comment image

    erkekler yedili ragbide şampiyon olan fiji'nin spor tesisi yok. asfaltta çıplak ayakla koşarak, top yerine pet şişe kullanarak antreman yapıyorlarmış. oyuncuların esas işi sporculuk değil, gardiyan olan var, bellboy olan var. işlerinden izin alıp gelmiş adamlar. ve sonuç olarak ülkelerine tarihlerindeki ilk madalyayı getirmişler.


    (bazilika - 13 Ağustos 2016 10:31)

  • comment image

    türkiye adına nereden baksan utanç içinde geçmekte olan olimpiyat.

    öncelikle devşirme işi. yahu tamam. adamın damarlarında %100 türk kanı aksın demiyorum. devşirme sistemine karşı değilim. ama bu sistem ancak o devşirme oyuncuyu türkiye'de yetiştirdiğin, geliştirdiğin zaman mantığa oturur. atıyorum kübalı bir atlet mi var, 9-10 yaşında getireceksin türkiye'ye. tüm eğitimini, gelişimini kendin sağlayacaksın. sonrasında alacağın olası madalyada bir etkin olduğu hissedilecek. biz ne yapıyoruz? 2 olimpiyat öncesinde başka ülkeler adına yarışmış sporcunun adını değiştiriyoruz (o da nası bir saçmalıksa), madalya alırsa da gururlanıyoruz. ne saçma bir mantıktır bu? şu emreyle zafere baksanıza bir allaseniz.

    sistem buyken, gençleri spora yönelmeye nasıl teşvik edeceksiniz? 2012 yılında kazakistan'daydım. olimpiyatların hemen bitişine denk gelmişti gidişim. o turnuvada kazakistan, emeğin, doğru çalışmanın ödülünü 7 altın madalyayla almıştı. 1'i bisiklet (ki astana'da velodrom bile var, müthiş önem veriliyor bu spora), 4'ü halter, 1'i üç adım atlama, 1'i boks kulvarındandı. ve astana havaalanından inip, şehire doğru gitmeye çalıştığınızda yol boyunca bu sporcuların fotoğraflarını bulunduran dev billboardlar görüyordunuz.. her akşam televizyonlarda bu sporcular vardı. hem gençlere örnek olunuyor, hem de ulus bilinci güçlendiriliyordu.

    bizde olan ne? madalya gelsin de nasıl gelirse gelsin. ya doping yapalım, ya o alanda iyi bir yabancı atlete 3-5 kuruş para atalım takılsın. ve işin saçma kısmı bu sistem de işe yaramıyor. gün itibariyle hiç altın madalyamız yok. 60. sıradayız. altın kazanan, yani bizden iyi ülkeler arasında tacikistan,kosova,ermenistan,özbekistan,gürcistan, kuzey kore gibi ülkeler var. hepsini küçümseriz hatta bazılarıyla dalga geçeriz değil mi? ama bu ülkeler bizden daha başarılılar. en azından altın madalya kazanacak kapasiteye sahipler. bizim ise en büyük madalya umudumuz ırkçının bayrak taşıyanıydı. o da çok ayrı bir hikaye zaten. ırkçılıktan ceza almış bir adamı dünyaya ülkenin simge sporcusu olarak tanıttık. hoş söyledikleri, karakteri falan tam yeni türkiye ucubesine yakışır şekilde. tencere-kapak misali.

    hadi sportif başarısızlığı geçelim (nasıl geçiyorsak). yayıncılık olarak konuşalım. olimpiyat ayrı bir kültürdür. her kesimden insanın izleyebileceği bir organizasyondur. belki de güzel bir organizasyonla, bir sürü genç insanın aklına girip sporcu olmasını sağlayabilirsiniz. karşılıklı örnek vermek için söylüyorum, bbc ne yapmış biliyor musunuz? 24'ü online olmak üzere tam 30 kanalı hazır tutmuş müsabakaları yayınlamak için. ve rio'ya 455 kişilik bir ekip yollamış.

    trt ayrı bir paragrafı hak ediyor. cidden. ne yaptı trt? öncelikle son güne kadar yayın haklarına sahip değildi. bu haklar saadettin saran'ın eline düşmüş bir şekilde (onu da hiç anlamıyorum, olimpiyat komitesinin hiç mi kıstası yok? yarın 3-5 para atsak biz de alabilecek miyiz hakları?). ülkenin devlet televizyonu resmen kitle baskısıyla son gün aldı yayın haklarını. halbuki devlet televizyonu değil mi? kamu hizmeti, sosyal devlet falan. biliyorum, gülüyorsunuz. geçelim. trt ne yaptı peki? tamamen saçmaladı. yüzme yarışının ortasında yayıncı kuruluştan kaynaklanan teknik sorun var dedi, stüdyoya döndü. türkiye-fransa basket maçının yayını yok dediler, internetten izlendi. arkada cayır cayır müsabakalar dönerken, demokrasi mitingine bağlandı bir spor kanalı olarak falan. çoğu kişi için erken final denilen, ispanya-amerika erkekler basketbol yarı finali maçının son çeyreğinde bir bölümü kesip türk sporcunun tekvando maçına döndü falan. yahu bu ne büyük saçmalık? benim spor izleme hakkım yok mu? ben illa türk sporcuların yarıştıkları müsabakayı izlemek zorunda mıyım?

    ne yapılabilirdi? bir kere her şeyden önce son gün yayın haklarını almak diye bir saçmalık olamaz. çok daha önceden halledilecekti bu. sonrasında, madem kapasiten yok (devlet kanalının nasıl spor yayıncılığı kapasitesi olmaz bunu da düşünün) bari taşere et. twitter'da dağhan ırak, caner eler, ismail şenol gibi insanlar resmen trt'nin tümünden daha doyurucu yorumlar yaptı. ver basket maçlarının haklarını ntvspor'a. ver eurosport'a bisikleti, eskrimi, tenisi vesaire. ama yok işte. spor ruhu yok. yeni türkiye ucubesinin farklı yorumu bu da. meritokrasiyle uzaktan yakından alakamız yok. her mevkide işinin en ehli olması gerekirken, en iktidara fayda sağlayan insan var. koltuğa yaslanıp olimpiyat izlemek varken, youtubelarda sopcastlerde avare oldu millet.

    kısacası her şeyde olduğu gibi spor da 1-2 gömlek bol geliyor bize. üzülmemek mümkün değil.


    (powersurge - 20 Ağustos 2016 10:56)