Richard III ' Filminin Konusu : Shakespeare'in 3. Richard oyununun oldukça modern biçimde yorumlandığı filmde, Tudor hanedanlığının şeytani olarak andığı, tarihin belki de en acımasız adamlarından biri olan 3. Richard'ı, aktör Ian Mckellen'ın vücudunda Hitler ve Mussolini'yi andıran faşist bir kılıkta izliyoruz. Filmin 1996 Akademi Ödülleri'nde En İyi Sanat Yönetimi ve En İyi Kostüm oscar adaylıkları bulunuyor. Ian Mckellen, canlandırdığı Richard III karakteri ile uluslararası festivallerde pek çok ödül ve adaylık elde etti.
National Theatre Live: Man and Superman(2015)(8,6-105)
Film Stars Don't Die in Liverpool(2017)(6,7-5972)
The White Crow(2019)(6,5-1200)
Mesyats v derevne(2015)(6,3-208)
bir yerde richard'ın kötülüğü; platon'un devlet(619c)'de dediği gibi " seçtiği[prohairesis] hayatın sonuçları üstünde durmaya vakit bulamamış; seçtiği hayatta kendi çocuklarını yemek ve daha başka korkunç şeyler olduğunu görmemiş" bir kişinin kötülüğüdür. çünkü richard'ın oreksis'i hatta bunun kardeşi akıldışı iştah kör arzu demek olan epithymia'sı bunları görmesini engelliyordur.richard, oyunun bir yerinde kendi kendisiyle konuşur/hesaplaşırken prohairesis ile oreksis arasında gider gelir, sonra vicdanı yaltaklanmayla eşdeğerde tuttuğunun işareti olarak vicdanın binbir çeşit dili vardır dedikten sonra yine devlet'teki, "herkes kendine düşen sırayla kader'in kendini bağlayacağı hayatı seçecek. iyiliğe gelince, onun sahibi yoktur, kim iyiliğe ne kadar verirse , o kadar iyilikten payı olur(617e)" cümlesini doğrularcasına kendine döner:" ah ödlek vicdan, niçin işkence ediyorsun bana?mavi ışık: geceyarısının ölü rengi. kaskatı kesilmiş bedenimi kaplayan soğuk teri duyuyorum ve titriyorum. ne? kendi kendimden mi korkacağım ben? burada başka hiç kimse yok: richard, richard'ı seviyor, ben, benim. burada bir katil mi var? hayır. evet. bir katil var, ben. öyleyse kaç. kimden? kendimden mi? ne fikri? niçin? niçin öcümü almıyorum: ne ben mi? kendi kendimden öç almak mı? hayır, ne yazık ki kendimi seviyorum. niçin seviyorum kendimi, peki? kendi kendime karşı yaptığım iyi bir eylemden ötürü mü? yo, hayır. ah, ne yazık, kendimden nefret ediyorum. kendi işlediğim iğrenç, kötü davranışlardan ötürü. sefilin biriyim ben! ama hayır, yalan söylüyorum. değilim. çılgın, kendinden iyi biçimde söz et! çılgın, kendi kendine yaltaklanma! vicdanın bin bir çeşit dili var, bunların her biri kendi farklı öyküsünü yineliyor, her öykü bir hain diye yargılıyor beni. yalancı tanık. tüm sınırların ötesinde, yalancı tanık. katil; acımasız katil, tüm sınırların ötesinde acımasız katil: tüm sınırların ötesnde işlenen çeşitli günahlar, tümü de: 'suçlu! suçlu!' umarsızım...beni seven tek bir yaratık bile yok: ölecek olsam, hiç bir ruh acımayacak bana. niçin acısın ki, ben kendim bile içimde acımanın zerresini bulamıyorum?"richard'ın kötülüğü, aristo'nun dünyevi prohairesis'i ile platon'un eskatolojik hatta theodiseyen prohairesis'i arasında mekik dokuyan bir kötülük. ama en nihayetinde oreksis'ine yenik düşüp buna kapılıp gitmesinin bir sonucu gibi durmuyor da değil hani...arzu` : oreksis, epithymia`lar şelale, richard-ian shakespeare- şahane.
(in nuce - 1 Aralık 2008 20:51)
shakespeare'in kötü bir insan olduğunu düşündüren karakter.zira kötü bir adamı bu kadar iyi anlatabilmek için içindeki kötülüğün güçlü olması lazım.
(tut miki yan cek - 7 Şubat 2003 12:02)
genel satışa çıkmasaymış da olurmuş dedirten oyun. biz iksv olarak kendi aramızda kart sahipleriyle bir etkinlik yapacağız deselerdi de, kartsız ve vodafone bilmemnesiz olanları ümitlendirmeselerdi.. pes diyorum ve evet sinirliyim sözlük.
(vorfreude - 11 Eylül 2011 17:21)
fiyatlardan dolayı izleyemeyeceğim ama allahtan ömür gedik ile ferhat göçer en önden izleyecekler de değerli yorumlarını okuyabileceğim. bildiğiniz gibi ömür sinemada olduğu kadar tiyatro konusunda da çok değerli görüşlere sahip. o yüzden çok üzülmüyorum. bir de oyundan çıkan insanlara mikrofon uzatıp yönetmenin hatta yazarın adını soracağım, %80 civarında kevin spacey yanıtı bekliyorum. "ona gittik canım biz" diyecekler doyum olmayan muhabbetlerinde. iyi eğlenceler.
(fante - 12 Eylül 2011 13:05)
11 eylülde lalekart sahibi olmayanlar için genel satış yapılacak dendi, ama öğrenci biletlerinin ana gişeden alınması gerektiği de eklendi. gişenin de pazar günü çalışmadığı gibi bir yazı vardı sitede. ben de apar topar dün sabah gittim. aldığım cevap ise "biletler dün bitti" oldu. hepsini lalekartlılar mı bitirdi, yoksa dün gişeyi mi açtılar bilemedim. madem lalekartlı öğrenciler bitirecek, twitter'dan o duyuruyu neden yaptılar onu hiç bilemedim. ama bildiğim bir şey var, duyduğum andan beri manyak gibi takip ediyordum bu etkinliği, bitmek bilmeyen kevin spacey aşkımla. yazık oldu. lalekart çıkarıp çıkarmama arasında gidip gelmekteyim şu an. deselerdi önceden lalekartsız izleyemeyeceksiniz bunu, hiç düşünmeden çıkarırdım. ama kaçan bir iii. richard geri gelir mi, gelmez.kederliyim sözlük.
(honeybunny - 13 Eylül 2011 15:09)
pahalı bir kültür sanat aktivitesi. yetersiz bakiye ile yaşamaya mahkum edilen yurdum insanının kitap alması bile zor iken, böyle bir aktivite ise lükse kaçacak sanırım. ilk gösterim biletleri kategori olmadan 400 tl! üzgünüm be sözlük.
(oslem - 15 Eylül 2011 09:58)
hurriyet'te soyle bir sey var:http://www.hurriyet.com.tr/pazar/18758234.asp"spacey, sakat bacağı ve bastonuyla aksi bir ihtiyarı canlandırıyor"koskoca richard'a biraz ayip olmus ama bayagi guldum sabah sabah.
(ventolin - 18 Eylül 2011 10:39)
keşke şehir ve devlet tiyatrolarında oyun çıkaranlar biraz feyz alsa dediğim oyun. shakespeare dendiğinde şaşaalı dekorlar ve ağdalı oyunculuklar gerekmediğini net bir şekilde gözler önüne seren bir oyun. kevin spacey'nin richard yorumu muhteşem. üç kağıtçı bir heriften gözünü iktidar hırsı bürümüş bir psikopata dönüşümünü net ve sade bir şekilde yansıtıyor. sam mendes'in rejide kullandığı küçük küçük detaylar izlemeyi daha keyifli kılıyor. kısaca dekor, müzik, reji, ışık, oyun, oyuncular muhteşemdi. gönül isterdi ki iksv bilet konusunu bu kadar sıkıntılı bir hale getirmeseydi festival dahilindeki diğer oyunların fiyatında tutsaydı ve lalelere güzellik yapıcam diye sıçıp batırmasaydı.
(naaru - 9 Ekim 2011 00:12)
erdoğan'ı anlatan bir oyun.(bkz: erdoğan'ın son gecesi)
(otisabi - 3 Haziran 2013 18:01)
kemiklerinin bulunması ile ilgili bir belgesel discovery world'de yayınlanıyor. bulunan iskeletin mitokondriyal dna'sı ile, anne tarafından üçüncü richard ile akraba olan bir adamın mitokondriyal dna'sı karşılaştırılarak ve tabii ki yüzü tekrar şekillendirilerek kontrol edilmiş. richard skolyozmuş. inceleyen bilim insanları kendisinde bu bozukluğun doğuştan olmadığını, 10-13 yaşları arasında geliştiğini söyledi. senelerce "şekspir adama kambur diyerek bok atmış" dedik ama, aslında atmamış. yalnız ellerinde bir sakatlık yokmuş. ancak neredeyse kadınsı denecek şekilde ince yapılı bir insanmış.
(zipirinsan - 18 Nisan 2014 01:21)
Yorum Kaynak Link : richard iii