Tell It to the Fishes ' Filminin Konusu : Tell It to the Fishes is a short starring Dylan Moran, Gerard McSorley, and Marem Hassler. The tide is slowly coming in and Finn, a worthless low-rent hood, has been dropped on an isolated beach, his feet set in concrete. Finn's...
Black Books(2000)(8,5-48449)
Good Vibrations(2013)(7,2-4368)
A Film with Me in It(2008)(6,7-3525)
The Actors(2003)(6,1-1596)
ingiliz yazar bernard shaw'in "ghoti" seklinde yazilabilecegini söyledigi kelime... (gh'yi enough'daki gibi, o'yu women'deki gibi, ti'yi de caution'daki gibi okuyun...)
(muhendis - 14 Mart 2000 02:16)
(bkz: phising)
(hububrad - 11 Eylül 2008 20:34)
güzel bir reklam yapmışlar.. ama reklama yazık olmuş, bir kredi kartını tanıttığı için..alın bu kartı.. gerçekleştirin hayallerinizi.. borçları nasıl ödeyeceğinizi hayal bile edemezsiniz..reklam, http://www.fishcard.com.tr/ adresinden izlenilebilir..
(ben bu gecelerin adamiyim - 12 Eylül 2008 13:44)
çelişkili bir reklama sahip kart.reklamda önce parayla satın alınamayacak veya zenginlikle alakasız hayallerimizi izliyoruz "denklem çözmek, binlerce kişi önünde şarkı söylemek, köpek sahibi olmak" gibi; sonra bu kart hayatımıza giriyor ev ve araba sahibi oluyoruz, bayılana kadar alışveriş yapabiliyoruz. parayla alakalı şeyler bunlar.tek hayali "milyonlarca param olsun" olanlara hitap ediyor sadece. olmamış yani.
(schwannoma - 12 Eylül 2008 16:38)
duruma kahrolsun kapitalizmin yalnızlaştırıcı etkisi falan şeklinde yaklaşmak istemiyorum ama, en nihayetinde kapitalizmin tipik örneklerinden sadece biridir bu kart. ve tabi ki şu sıralar ekranlarda izlediğimiz reklamı var bir de tamamlayıcısı olarak.sektörün içinde olanlar bilir; bankanın temel amacı kar elde etmektir ve bu amaç uğruna yapılan her türlü aksiyon mübahtır. yoksa ne bankanın, ne reklam şirketinin, ne de kredi kartı borcunuzu ödeyemediğinizde evinize gelecek haciz memurunun umrunda bile değildir sizin hayalleriniz. herkesin bir hayali vardır. evet. benim de var. ama kendine ait bir eve sahip olmak, son model bir arabaya sahip olmak, vitrindeki nerdeyse 3 maaş tutarındaki ayakkabıya sahip olmak, evcil bir hayvana sahip olmak falan...hayal mi yani şimdi bunlar? hepimiz birer materyalist orospu çocukları mıyız yani? hayalini kurup sahip olacağım köpeği de kredi kartıyla ve beş taksitte mi alacağım? son model bir arabaya sahip olunca yapacağım ilk iş, eski sevgilimin önünden geçip ''ah be, keşke ayrılmasaydık. bir tur veririrdi belki. :('' diye düşünmesini sağlamak mı olacak? çılgınlar gibi alışveriş yapıp ellerim kollarım dolu bir şekilde, büyük bir alışveriş mağazası'ndan çıkarken aniden orgazm mı olacağım?; ''tanrım! en büyük hayalimi gerçekleştirdim!'' dünyayı dolaşmak dediğin cepte beş kuruş olmadan yapıldığında gerçek bir maceradır zaten; yeni zelanda'ya gitmek için alışverişlerimden mil puan kazanmayı mı bekleyeceğim? ya bırak allasen!klasik taktik işte; önce hedef kitleyi aşağıla. ''sen, hayallerinden vazgeçmiş zavallı bir insansın. hayatın günlük rutinine öyle kaptırmışsın ki kendini, yaşadığını unutmuşsun. yazık lan sana. kıyamam. kıyamayız.'' mesajını ver. aniden bir umut ışığı belirt! ''belki de yapabilirsin! ha?'' de. ve işte fish kart! ''bu karta sahip olursan, dünyayı bile ele geçirebilirsin!''sahip olunmak istenen bir köpeğin bedeli ölçülemez. geri kalan her şey için; fish kart.
(mavikedi - 14 Eylül 2008 22:15)
--- spoiler ---hani dünya'yı değiştirecektiniz?--- spoiler ---çekilişle her ay bir kişiye son model bir devrim yapma şansı veren kredi kartı.
(disappointment is a feather in your cap - 19 Eylül 2008 02:00)
balık* hafızalı memlekete yakışan bir reklama sahip kredi kartı.daha dün kredi kartı borcu yüzünden evinde icra memurunu misafir ettiğini unuttun mu? kartının borcunu kapamak için kredi alacaktın sahi ne oldu?bankaların ayarsız kredi kartı dağıtımı yüzünden kaç yuva yıkılmıştı hatırlar mısın? peki ya aylarca sadece asgari ödeye ödeye düştüğün haller?
(aburcubur - 19 Eylül 2008 15:08)
boyner-akbank ortak saldırganlığıdır.bu kart dağıtılmaya başladığından beri ortak hareket eden bu iki tekel giderek azıtmakta ve en saldırgan zamanlarını yaşamaktadırlar.nasıl mı oluyor? aynen şöyle:- kartın esas dağıtım noktası boyner içindeki akbank şubeleridir. kartın dağıtılmaya veya pazarlanmaya başladığı ilk zamanlarda mağaza içindeki personele baskı yapılarak müşterinin akbank şubelerine yönlendirilmesi sağlanıyordu. başvuru başına boynerin akbanktan 10 lira aldığını duydum(sadece duyum). başvuru yönlendiren personele 3 lira verilecekti. tüm bu başvurulardan personelin sağlayacağı primler cebe indirildi. sus payı olarak arada sırada bazı personele bir miktar para verildi ve para gelir umuduyla diğer personel susturuldu.- boyner'de çalışan personelin %60 ve fazlası konsinye elemanların veya izah etmek gerekirse "boyner'de satılan ürünlerin üreticilerinden maaşını alan personelin" görevleri sadece boyner mağazalarında sorumlu olduğu ürünü satmak, vitrin, görsel, reyon düzenini sağlamak olan personele hiç alakaları olmadıkları halde kredi kartı sattırıldı ve halen sattırılıyor. bddk'ya göre sertifikası olmayan, bu işin ehli olmayan veya bu işi yapmayı üstlenmiş bir firma personeli olmadıktan sonra kredi kartı satışı kesinlikle yasak.- paralarını alamayan veya alakası olmadığı için bu pazarlama faaliyetini yerine getirmek istemeyen personelin direnişini kırmak için çok kötü vardiyalar ayarlandı. haftalarca saat 22:00 paydos olacak şekilde ayarlandı bazı sesi çok çıkan personele.- yaklaşık olarak bir yıl doldurulduktan sonra ne şekilde saldıracağını bilmeyen bu tekellerin işveren vekilleri "bu kartı pazarlamak istemeyenler istifalarını şimdiden yazsın, devamlı işi olsun isteyenler bunu yapmauya mecbur, kapını yeri belli, kaderinize razı olun" gibi tehdit içeren taciz cümleleri kurdu- farklı firmalar tarafından boynerde çalıştırılan firma elemanlarının satışını sekteye uğrattılar. başvuru yapmaya ikna edilen müşterilerin bir çoğu kartları onaylanmayınca yapacakları alışverişi olduğu gibi bırakarak mağazayı terkettiler. satışını yapamayan personel haliye kotasına uzaklaşınca ya prim alamadı ya da çok az prim aldı. işlerinde yükselme şansları azaldı, aylarca asgari ücret denen iğrençlikle geçinmeye zorlandı. terfi şansları vardıysa bile artık o da yok.- son olarak yedikleri nane şu: günlük belli bir miktarda başvuru yönlendirmeyen personel hedefini gerçekleştirinceye kadar paydos edemiyor. en az 1 başvuru yönlendiremeyen personelin çay molası kullandırılmıyor.bu yazdıklarım bu projenin içinde yaklaşık olarak 2 yıldır çalışmakta olan bir insandan ve boyner çalışanlarından duyduklarım.oysa ne güzeldi değil mi jingle olarak somewhere over the rainbow'u dinletmek. ne güzeldi şans sembolü olan balıkları renklendirmek. ne güzeldi insanları hayallerini çekilişle vermek.
(amon diim - 26 Temmuz 2010 02:34)
dün bu zat-ı muhteremlerden bir e-posta peydahlandı. 100 tl alışveriş yapana 50 tl chip para minvalinde bir şeydi. allah allah bayram değil seyran değil kredi kartı beni neden öptü diyerekten telefona sarıldım. fish card'ın müşteri temsilcisine telefonla ulaşmak diğer bankalardan kat be kat kolaydır. herhal çok müşterileri olmadığından, geleni alıyorlar görüşme odasına. neyse hanfendiye durumu izah ettim. kampanyada yukarıda belirtilen şarttan başka bir şey olup olmadığını sordum. ( x, y, z şartlarına haiz kampanyalara alışkın bünye sorusu ). hatun " size gönderilen mesaja ben bir bakayım" diyerekten 15 dakikalığına ortadan kayboldu. serde turkcell'in beleş verdiği dakikalar mevcut olduğundan sol kulağı ısıtma pahasına sabırla bekledim. dönüş ilginç oldu. " beyfendi o mesaj size yanlışlıkla gönderilmiş. öyle bir kampanyamız yok " haydeeee..." spam mesaj mı acaba bu ? " diye soruyorum. cevap yok. " kontrol etmiyor musunuz mesajları gönderirken ? " diyorum. kıvırıyor hatun. velhasılı kelam ben konuyu en son anladım tabi. bu akbank-boyner uyanık spor takımı sallıyor müşterilere bu fason kampanya mesajlarını. millet de gaza gelip yapıyor alışverişi. sonra da yok böyle dans olayı.düşmeyin, düşürülmeyin...editinho: oturdum zabah zabah bir de akbank'a şikayet mesajı döşendim. verin lan benim chip paralarımı, mazot alacam ben.büdütinho: ve evet beklediğim cevap geldi.ilk alışverişinizde 50 tl chip-para başlıklı e-posta sistemsel bir hata sonucu gönderilmiştir. bu e-postayı dikkate almamanızı rica eder, anlayışınız için teşekkür ederiz.sevgili bankacılık sisteminin unsurlarısütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer atasözüne istinaden sizden gelen hiç bir şeye teyit etmeden inanmıyorum artık.mazota gelince, dün 3,67 den yine kendi paramla aldım. ( ah ulan kaddafi...)
(aslinda kasik yok - 5 Nisan 2011 23:17)
kemancida tanistigim, hatta o gece biz calarken sahnemize de cikip "kayleigh" yi soyleyen sarkici. klavyecisi de klavyemi kullanmisti.
(armonipolisi - 9 Temmuz 2001 04:51)
Yorum Kaynak Link : fish