Extreme Engineering (~ Ekstrem ingeniørkunst) ' Dizisinin Konusu : Extreme Engineering is a TV series starring Danny Forster, Joseph Giotta, and Larc Spies. Each episode of Extreme Engineering features a major construction and engineering project. Some projects are completed ones, like the new Hong...
Modern Marvels(1995)(8,2-1616)
How It's Made(0)(7,8-5735)
How Do They Do It?(2006)(7,5-1133)
How Stuff Works(2008)(7,3-611)
bu programda her projede bi zaman sıkıntısı söz konusudur. paso yetiştirmeye çalışırlar projeyi. sanırım bu şirketlerde çalışan mühendislerin hepsi okul yıllarında sadece final haftasında ders çalışmışlar ve geri kalan zamanlarda paso king çevirmişlerdir. okul bitince de aynı alışkanlıkları devam etmiştir. proje teslim zamanı yaklaştığında işe koyulmuşlar. discovery channel da tam o vakit olay yerine gelmiştir.ayrıca proje illaki hayati bi süreçten geçmektedir ve mühendislerin yapacağı en ufak bi hata projenin mahfına sebep olur.skiyim sizin yapacağınız işi...
(noelbaba - 7 Ocak 2007 21:48)
tarih sayfalarını insanın yazmaya başladığı zamandan beri gücünü kanıtlamanın ve kendinden sonraya bir not bırakmanın başlıca yolu inşaat mühendisliği olmuştur. geçmişte yönetimin sahibi olan herkes kendini ölümsüzleştirmenin yolunu böyle görmüş, bugünlere pek çok inanılmaz yapı bırakmıştır.elbette inşaat mühendisliğinin bu insanları cezbeden kolunu bir başlık altında toplamak, içinde insanı heyecanlandıran pek çok mucizeyi barındıran bir hikâyenin de başlangıcı olmuştur. bu hikâyenin ilk sayfalarını mısırdaki piramitler alır. mühendisliğin insanların dağları taklit etme isteği ile ortaya çıkmış olması,piramitlerin beklide yapılış amacını bize açıklar. firavunların mezarları olarak tasarlanan piramitlerin en ünlüsü ve dünyanın 7 harikasından ayakta kalan tek yapı olan keops piramidi , m.ö. 2800 yılında her bir kayanın ağırlığı 10–14 ton arasında değişen 2.300.000 kayanın üst üste konulmasıyla yapılmıştır. kayaların yerleştirilmesinde yapılan hesaplar sayesinde her piramit en üst taşı konulduğun da tamamen kapalı hale gelmektedir. halen yapmakta olduğumuz pek çok yapının buna benzer bir özelliği bulunmamaktadır. piramitlerin mühendislik açısından bir diğer ilginç özelliği ise kral dairelerinin yılın iki döneminde güneşin direkt mezara ulaşmasını sağlamasıdır. yani özetlersek milyonlarca kaya 227 metre yüksekliğe kadar dizilmiş ve en altında bulunan bir oda yinede güneş ile ışıklandırılabilmiştir. elbette bu mükemmellik teknik imkân yetersizliklerinden dolayı tam 30 yıl ve 100 000 işçinin emeğine mal olmuştur. piramitlerin ne kadar özel olduğunu anlatmak için sanırım bu kısa bilgiler yetecektir.bu piramitlerden binlerce yıl sonra, yine bu kadar özel sayılacak yapılar bu sefer topraklarımız üstünde mimar sinan tarafından yükseltilmeye başlanmaktadır. bu eserlerden selimiye camii 33,8 metre açıklıklı kubbesi ile halen çözmek için bilgisayarların gerektiği, insan zekâsının çözümü için yıllarını harcaması gereken matematik hesaplarına dayamakta ve bu yapı gelmiş geçmiş en büyük mimarlardan birinin ustalığını göstermektedir. caminin 70,89 metre yüksekliğinde 4 minaresi her yönden bir sırada görülebilmektedir. sayısal özelliklerinden sonra yapının mühendislik açısından inanılmaz olmasının nedenlerinden biride raylı sistemle yapılmış olmasıdır. oturduğu zeminin gevşek özelliklerine rağmen yüzyılları atlatması bu sistemin ne kadar başarılı uygulandığını kanıtlar. anlatılanlar günümüz için çok uzak gelmemekle birlikte tüm bu mühendislik harikası tasarımlar 1568 yılında bundan 450 yıl önce yapılmıştır.günümüze yaklaştıkça teknolojinin devreye girmesi insanoğlunun hayal gücüyle ulaşabileceği noktaların sonsuz olduğunu kanıtlar. bunlardan bir tanesi atlantik tüneli projesi. iki kıtayı birleştiren bu tünelin herhalde özel olmasının nedenlerinden biri 5248 metrelik uzunluğu ve iki kıtayı su altından birbirine bağlayacak olması olabilir. kulağa inanılması zor gelmekle beraber proje 2009 yılında new york- londra arasını kara yolu ile 8 saate indirecek ve farklı bir alternatif olarak sıra dışı mühendisliğin bir sayfasını daha dolduracaktır. projenin su altında olması inşaat mühendisliğinin sınırlarını gösterir bir açıdan. inşaat mühendisliği mekân ve zaman tanımadan yoluna devam eder. uzayın sonsuzluğunda veya bir okyanusun derinliklerinde yine aynı insanların üretmek için çabası bu mühendislik dalının neden ‘’insan mühendisliği’’ olarak adlandırıldığının açıklamasıdır beklide.sıra dışı mühendisliğin tarihinde uzak doğunun katkısı da yadsınamaz. çin seddi yapı tarihinin en ilgi çekici ve ünlü eserlerinden biridir. 7300 km uzunluğunda olan bu dünyanın en uzun duvarının m.ö. 221 yılında yapımına başlandığı kabul edilir. yapı elbette sadece bir duvar değil, üzerinde saray ve tapınakların bulunduğu, her 200 metrede gözetleme kuleleri ve her 9 kilometrede fener binalarının yükseldiği bir sanat eseridir. adının set olmasından ince bir yapıyı düşündürmesine rağmen 10 metre yüksekliği ve 6–9 metrelik genişliği ile gelişmiş bir yol özellikleri taşır. bir diğer özellik ise bu eserin günümüzde neden bu kadar hayranlık uyandırdığını kanıtlar niteliktedir; yapının tamamında 1.800.00 kişi çalışmıştır. bu rakam gelmiş geçmiş en büyük şantiye anlamına gelir. ayrıca bu kadar önemli bir eserin yapılış amacının atalarımızdan korunmak için olması tarihsel bağlarla bu sanat eserini bizim için daha da önemli hale getirir.asya'nın bu alanda katkıları elbette bu kadarla kalmaz. insanların yapabilecekleri arttıkça en büyük hayalini yerden yükselmek kaplamıştır. bu sayede gökdelenler yarının dünyasında yerleşimin adresi olurlar. gökdelenler 1900lerin başında 30–40 katlarla yapılmaya başlanmakla beraber günümüzde bionic tower projesiyle bu yükseklik 300 kata yani 1128 metreye çıkmıştır. ancak bu projenin yapım aşamasına geçmek için mühendisliğin ilerlemesini beklemekten başka şansı yoktur. henüz bu kadar yüksekte çalışmayı başaracak iş gücünü elde edemeyen insanoğlu şuanda en yüksek yapısını 609,5 metre ile bae’nin dubai kentinde burj dubai isimi ile sınırların ötesine taşır.2008 yılında tamamlanacak olan bina tasarım olarak dubai de yetişen hymenocallis isimli çiçeğin şeklini taklit eder.bu özelliği yine ders niteliği taşımaktadır. mühendisliğin doğayı taklit etmekle başladığının kanıtı olan bir ders olarak kabul edilebilir.örneklerini verdiğimiz birkaç yapı elbette bu geniş konunun ancak birkaç kelimelik özeti olabilmektedir.oysa insan tarihiyle aynı anda başlayan inşaat mühendisliği ve dolayısıyla sıra dışı yapılar bu kadar uzun zamanda sayı olarak milyonlarla ifade edilerek günümüze taşınır.bu noktadan sonra irdelenmesi gereken konulardan başlıcası neden insanın bu tip inşası zor yapıları yapmak istemesidir. yüzlerce metrelik binalar, yapımı yıllarca süren mezarlar, korunmak için yapılan binlerce kilometrelik duvarlar. bütün bu akıl sınırlarının ötesindeki yapılar insanın yarınlara kalma hırsının bir göstergesi olarak gelecek kuşaklara miras kalmaktadır. mümkün olmayan bir şeyi başarmanın tadı, insanın içgüdüsel olarak kendini gösterme isteği tüm bu sanat eserlerinin ortaya çıkmasında rol oynar.inşaat mühendisliğinin bunun en büyük tanığı olması da elbette bir tesadüf değildir. ölümsüzlüğü henüz bulamamış insan, kendini ölümsüz yapmanın yollarını ararken yapı malzemelerinin bu konuda ki başarısını keşfetmiştir. her keşfin bir ihtiyaçtan olduğu gerçeğinden yola çıkarak inşaat mühendisliğinin ve alt kolu olan sıra dışı yapıların bir insani ihtiyaç olduğunu söylersek çok yanılmış olmayız. bu kadar zor ve pahalı bir ihtiyaç çok eski çağlardan günümüze şaşırtıcı şekilde düzenli bir artış içerisinde gelmiştir. tüm bunların sonrasında akla gelen bir başka soru ise bir sonu olup olmadığıdır.zor ve zahmetli olan tüm bu yapıların yapılması bir gün duracak mı ? bunun cevabı gayet açıktır.binlerce yıllık devinim içerisinde kendini ilerleten bu alan her zaman hızını arttırarak bizleri şaşırtmaya devam edecektir.her gün , dünyanın bir yerinde küçük bir fikirden yarınların dünyası yaratılmaktaya devam etmekte. bundan yine yüzlerce yıl sonra insanlar bugün bizlerin olduğu gibi geçmişten o güne hayret verici mühendislik eserleriyle gurur duyacaklar.sektörün herhangi bir noktasında iş yapan tüm insanların emeği,zamanı ve canıyla ortaya çıkan pek çok yeni mucize yakın bir gelecekte topraktan yükselmeyi bekliyor. bunun bir parçası olan herkes için şimdiden kolay gelsin…
(papatya katili - 19 Ocak 2008 10:40)
marmaray projesi anlatımında cidden başarılı olan program. kendi ülkemizdeki bu projenin ayrıntılarını yine bu programdan öğrenmemiz de ayrı bir saçmalık gibi geliyor bana.
(exexex - 30 Ocak 2008 18:21)
marmaray projesinin konu olarak seçildiği bölümle eğlendirmiş program. özellikle sunucunun feribot kaptanıyla yaptığı muhabbet şahanedir. ayrıca saha mühendisleri dışında yönetici kadronun japonlar ve amerikalılardan oluşması gözlerden kaçmamıştır. deniz anasında korunma yönteminin limon olduğunu da bu bölüm sayesinde öğrendik. ilahi..http://video.google.com/…docid=-1971080871416323398
(maherl - 20 Mart 2008 15:05)
gecenlerde yarisindan itibaren izlemeye basladigim ve bi sahnede vinci kullanan adamin bi anda turku soyledigini gormemle oha nooluyo lan dedigim televizyon programidir. meger marmaray projesini anlatiyolarmis.
(obi - 23 Temmuz 2008 00:05)
mühendislik fakültesinde (bkz: sosyal seçimlik ders) olarak okutulsa ve her hafta bir bölümü izletilse, öğrencileri o aptal işkenceden kurtaracak olan harika ötesi program. sanat tarihi yerine de cuk oturabilir. (bkz: mühendislik tarihi)(bkz: turkiye de asla olmayacak seyler)
(abtash - 24 Kasım 2008 01:48)
bu programda anlatilan projelerin hayvan gibi zaman sikisikliginda yapiliyor olmasinin tek sebebi elbette ki odun kafali satiscilardir. isi asil yapacak olan adamin ongordugu sure/kaynak miktarini 0.5 ile carpmayi bir bok zannettiklerindendir ki aslinda yaya yaya yapilacak bir proje bir bakmissin olmus kendi icinde bir ekstriim.
(arioch - 17 Mayıs 2009 23:55)
discovery channelda devrinin ve hatta bazi yapilar icin gunumuzun psikopat muhendislik eserlerinin tanitildigi ve yapim asamalarinin irdelenip incelendigi, yapida gorev alan muhendis ve calisanlar ile roportajlarin sunuldugu, bazen nasil yapmislar anuna koyim diyerek agzim bir karis acik seyrettigim belgesel.
(king - 2 Mart 2004 10:42)
türk işçilerinin ne kadar dünyaya yayıldığını görmemize de yarıyor bu program. mavi baretlilere dikkat edilirse içlerinde türk yakalamak hiç de zor değil.
(cohesionless - 28 Aralık 2004 23:22)
insana bazen fazla salliyorlarmis hissi veren bir programdir.programda yapilmis olan yapilari anlatirken insana oyle fazla bir heyecan vermez, ornegin bir bolumde hong kong havaalaninin nasil yapildigini anlatiyodu. adamlar sehirde binadan yer kalmayinca denizi doldurup, kayalari oyup havaalani yapiyolardi.digerinde ise boston da trafigi yerin altina indiriyolardi.bu iki ornekte eee ne var bunda dedirtirken. yapilmasi dusunulen projelerde insana vay be dedirtirler, yine ornek vermek gerekirse, bir bolumde amerika* ingiltere* arasina atlantik in belli bir metre asagisinde suyun icinde asili duracak bir tunel insa ediyolardi, ayrica yetmiyo icinden gidecek trenlerin hizi daha da artsin diye tunelin havasini bosaltiyolardi. japonlarin planladigi dev piramit sehri hic anlatmiyorum. bi de bu ucuk projeleri anlattip, adami dumur ettikten sonra, yaparsak gotumuzde nasil patlayabilecegini anlatirlar bi saat, misal atlantik tuneline balik carpsa, yangin ciksa, yari yolda elektrikler kesilse, gibi ihtimallerle insanin keyfini kacirmasini bilirler.
(yabu - 19 Ocak 2005 19:52)
Yorum Kaynak Link : extreme engineering