su gibi akan bir film.
dvd bonus material'ından imkan varsa viva les amis'i izlemeyi unutmayın...

(iyikemik - 6 Eylül 2006 00:33)

mmorpg lerde karşılaşabileceğiniz oyuncu tiplerinden biri. bu tip insanlar topluca yapılan bir işte, kendileri olmasa da işin yürüyebileceğini fark ettikleri anda "i have to open the door", "phone brb" gibi bahanelerle ortadan kaybolurlar, iş bitmek üzereyken (daha da yüzsüzleri bittiğinde) ortaya çıkarlar.

(zaugnakhaldun - 9 Nisan 2008 05:17)

aylarca suser arkadaşlarını kıskanan, sözlüğe kabul edilmek için sayısız deneme yapan, bu sırada sadece sözlüğe ekmek banmakla yetinen ve fakat yoğun çabaları sonucunda suser olmayı başarmış kişi.
sözlükte yazar olduğu tarihten itibaren "nasıl etsem de okuyanların yüreğini burkacak, ona olan sevgimi yansıtacak, büyük bir jest^** mahiyetinde algılanabilecek ve onun hayatımda olmasından dolayı ne kadar mutlu olduğumu anlatabilecek bir entry döktürsem..." diye kara kara düşünmemi sağlayan insan.^*

(iris - 19 Ağustos 2002 02:08)

soundtrackinda o zamanlarin lokal(austin) efsanesi olan butthole surfersin colored fbi guy sarkisini bulunduran komunite filmi. filmi ilk izledigimde, evinin park yerinde mensturel dongusu uzerine bir sanat calismasi ile mesgul kadinin boombox indan bangir bangir calan bu sarki beni neredeyse aglamistir.

(jellojunkiespacemunky - 4 Kasım 2009 18:04)

(bkz: slackerbitch)

(arsonist - 1 Aralık 2002 23:52)

soursummitz 1 yasinda zirvesisinde tanıstıgım suser.. amorphla beraber iyi bir uclu olusturup cılgınca eglenemesekte dertleserek zaman gecirmişizdir.. ^{* * *}

(agharta - 2 Şubat 2003 23:13)

zirvede uzaktan gördüğüm, "yok canım o değildir" heralde dumandan yanlış görüyorum heralde didiğim, bir süre sonra karşıma dikilen ve "efet, yanlış görmemmişim!" ünlem cümlesini kurmama vesile olan, iris ile beraber geceme ve muhabbete renk katan, reklam insanı...

(hmmm - 16 Şubat 2003 21:43)

dun gece nickini soyle bir gordugum fakat bu bildigimiz slacker^* mi yoksa baska bir anlami da var mi diye soramadigim kisi.^*

(yoda - 16 Şubat 2003 21:46)

(bkz: beck)

(waters - 18 Şubat 2003 23:22)

bugün itibariyle amerika yollarına düşmüş olan ve uzun aylar boyunca çooooook çooook özlenecek insan.^**

(iris - 8 Haziran 2003 01:02)

bir anlamda gummo'nun müjdecisi olan filmdir.

ayrıca:

--- spoiler ---
"juan apagado spends a lot of time wandering around town.

he tried college for a while, but it consumed too much time. so now he's now looking for a job that doesn't involve much work. he rents a room in a large house and rarely sees the people he lives with. one is called frank something, and he thinks there are some more but he can't be sure.

he comes from a light blue-collar family. he doesn't see his parents much anymore. he quit going to visit when they quit sending him money. one of his grandparents died last month, but he can't remember which.

last summer he thought about sticking his index finger in a fan. someone told him his fingerprints are unique, and he believes there's too much direct evidence against uniqueness. he thinks that differences are minor compared to the similarities.

all his days are about the same. he wakes up at 11:00 or 12:00, eats cereal or toast, reads the newspaper, looks out the front door, takes a walk, goes to a movie matinee, listens to the radio, watches sitcom reruns till 1:00 and usually falls asleep about 2:00. he likes to sleep. sometimes he has good dreams.

watch for the next episode: juan joins up with an emerging european terrorist organization and soon returns to the u.s. with a supply of homemade nuclear weapons."
--- spoiler ---

ayrıca-2:

--- spoiler ---
"my current response to every worldwide or personal tragedy is: "it's disgusting. i love it. i hope it gets even worse.""
--- spoiler ---

ayrıca-3:

--- spoiler ---
"who's ever written the great work about the immense effort required in order not to create? intensity without mastery. the obsessiveness of the utterly passive. and could it be that in this passivity, i shall find my freedom?"
--- spoiler ---

ed: ayrıca-4:

(bkz: oblique strategies)

(fauxhumanitas - 29 Kasım 2012 16:33)

ing. işsiz güçsüz, asalak geçinen, tembel.

(iwillshowyouwhatitmeans - 9 Ağustos 2014 00:31)

bir film izleyeyim 100 dakikayı geçmesin diye düşünürken karşıma çıkmış film ve gerçekten beni çok etkiledi. filmde özellikle sonucu negatif olsa bile her eylemin pozitif bir eylem olması düşüncesi vurgulanıyor ve aylaklık etmek kötü bir hayata sahip olmak olsa bile en azından sizi çalıştıranlara daha fazla para kazandırmıyosunuz düşüncesini de direk karakterlerin ağzından duyuyorsunuz. evet bunları belki herkes biliyor ama filmin bunu anlatış şekli oldukça iyi.

(emrento - 14 Aralık 2014 23:04)

(bkz: seboistnet)

(camel trophy - 30 Temmuz 2004 21:25)

mr strickland karakterinin ağzından düşürmediği nadide söz.

(bkz: back to the future)

(the last hard man - 20 Ekim 2004 10:25)

çaylak olduktan kısa süre sonra, çaylaklıktan çıkma maili ile beraber sözlükten uçan müzisyen.. bunun bir hata olduğunu umuyoruz ve geri dönmesini bekliyoruz, beraber zirvelere akmak için^*

(agharta - 24 Mart 2005 17:35)

(bkz: aylak)

(a whiskey go go - 8 Nisan 2005 01:56)

1991 yazinda patlamis film, medyada douglas coupland 'in o senenin mart ayinda cikardigi generation x adli kitabiyla birlikte anilmis, daha sonra da grunge kulturune ilistirilerek 1990 gencliginin anildigi sifatlardan biri haline gelmistir.
fragmanlardan olusan belgeselvari film austin, texas'ta gecer. kamera bir genclik panoramasi sunar. zaten kamera ana karakterdir cunku film kucuk skeclerden olusuyor gibidir ve bir onceki skeci bir sonra skece baglayan kameranin yatay hareketidir (bkz: pan). filmdeki oyuncular oz-analiz pesinde alternatif diyaloglari pespese siralar...

(a stranger within - 21 Nisan 2005 00:28)

(bkz: loser)

(iris - 28 Kasım 2001 01:51)

linklater'in amerikan gencliginde ilgi uyandiran filmi. hatta bircok gencin filmi izledikten sonra filmin gectigi texas'in austin kasabasina aylaklik yapmak icin gittigi bilinmektedir. buna ragmen film, bircok 'kult filmler' kitabinda/listesinde yer almayacak derecede bilinmeyen bir filmdir. linklater'in basarilarini devam ettirmesi (tape, waking life, before sunset) ile birlikte bu filmin yeniden kesfedilecegini ummaktayim. keza yakin zamanda criterion collection'dan filmin olaganustu bir dvd'si cikarildi (bu dvd'nin ekstra disc'inde linklater'in il uzun metraji ve ilk kisa metraji bilem var).
filmin onemi sadece generation x haletiruhiyesini cok iyi anlatmasindan ve laternatif kulturde etkili olmasindan kaynaklanmaz. ayni zamanda gercekten de cok iyi bir filmdir. filmin basinda linklater'in kendisinin oynadigi karakter wizard of oz filminden yola cikarak bir teori ortaya atar. bu filmde dorothy'nin onunde pek cok yol vardir, ancak sadece bir tanesini (yellow brick road) tercih eder. linklater'in oynadigi karakter, diger bissuru yolun sirf dorothy onlari dusundugu icin, sirf aklindan gecirdigi icin bambaska reality'ler olusturdugunu soyler. der ki, bizim wizard of oz'da gordugumuz reality bu paralel reality'lerden sadece biridir. tek bir gercekligin kisitli alanina hapsolmus izleriz filmi. linklater slacker filmini tumuyle bu teori uzerine kurar. slacker'da tek bir reality yoktur. once bir karakteri takip ederiz, bir crossroad'a geldigimizde o karakterin dunyasindan baska bir karakterin dunyasina gecilir ve filmin tumu boyle devam eder, sonsuz bir dunyadan duyaya atlama seklinde... biri sokakta yurumektedir, onu izleriz, sonra bi arkadasina rastlar, konusurlar ve ayrilirlar, o noktada kamera onceki genci birakir ve arkadasini izlemeye baslar. tum film boyle devam eder... yuzlerce karakterin dunyasinin icine gireriz ve bir sekilde sikilmayiz. cunku farkli gerceklikler arasinda ince baglantilar vardir. basi sonu olan bir oykusu olmamasina ragmen tum filmi merakla izleyebilirsiniz. yollar ayrim noktalaridir, her yol farkli bir dunyaya acilir...
slacker aylakliga ovgudur. ancak aylaklik anlayisi kayitsizlik degildir. tam tersine linklater aylakligi bir tur eylem olarak gorur. filmin cumlesi aslinda sudur: "withdrawing indisgust is not the same thing with apathy". igrenerek geri cekilmek, duygusuzluk/kayitsizlik degildir. aylaklik ve calismayi reddetmek bir karsi durustur. diger tum eylemlerden daha buyuk bir eylemdir aslinda. edilgenlik, sinizm, kayitsizlik degildir. igrenerek bu dunyanin degerlerini reddetmektir, geri cekilmektir. "eylem boyle birseye donustuyse, calisma denen sey insan hayatinin buyuk kismini kapladiysa ve eylem=calismak ise ben yatmayi, aylaklikl yapmayi tercih ediyorum" demektir. ac kalmayana kadar...

(favez - 27 Mayıs 2006 19:10)