Çıkış Tarihi     : 01 Haziran 2004 Salı, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Aksiyon,Macera,Fantazi,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD,İsveç
Yapımcı          :  Starbreeze Studios , Tigon Studios , Universal Pictures
Yönetmen       : Tom Keegan (IMDB)
Senarist          : Peter Wanat (IMDB),Mikael Säker (IMDB),Mikael Säker (IMDB),John Zuur Platten (IMDB),Flint Dille (IMDB)(ekşi),Ken Wheat (IMDB),David Twohy (IMDB),Jim Wheat (IMDB)
Oyuncular      : Vin Diesel (IMDB)(ekşi), Cole Hauser (IMDB)(ekşi), Kristin Lehman (IMDB)(ekşi), Xzibit (IMDB)(ekşi), Willis Burks II (IMDB), Ron Perlman (IMDB)(ekşi), Michael Rooker (IMDB)(ekşi), Arnell Powell (IMDB), Dwight Schultz (IMDB), Steve Blum (IMDB), Joshua Leonard (IMDB), Joaquim de Almeida (IMDB), Arthur Burghardt (IMDB), Lombardo Boyar (IMDB), Michael Chinyamurindi (IMDB), Bingo Dinh (IMDB), Nicholas Guest (IMDB), Nick Jameson (IMDB), Adam Alexi-Malle (IMDB), Stephen McHattie (IMDB), F. Valentino Morales (IMDB)

The Chronicles of Riddick: Escape from Butcher Bay (~ Kroniki Riddicka: Ucieczka z Butcher Bay) ' Oyununun Konusu :
Evrenin karanlık zamanlarında geçen filmde, teker teker Necromonge ordusunun pençesine düşen gezegenlerin tek seçeneği vardır: Ya değişecek, ya da yok olacaklardır. Bu seçeneği kabul etmeyenlerin tek umudu ise, birinin ortaya çıkıp Necromonge ordusunu yavaşlatmasıdır. Her şey kötüye giderken hayatta kalabilenler efsanelere sarılırlar. İyinin kötüyü yendiği efsaneler, kehanetler kulaktan kulağa yayılır. Ama bazen şeytani güçleri durdurmanın yolu onların karşısına bir başka şeytani güçle gitmekten geçer. Hal böyle olunca, sürgündeki Riddick büyük mücadele için çağırılır


  • "seslendirme kadrosuyla dikkat çeken oyun. kadroda, filmde yer alan vin diesel* ve cole hauser*'in dışında, ron perlman, michael rooker, joaquim de almeida ve xzibit de yer almaktadır."
  • "oyun içi karakter seslendirmelerinde vin diesel ın yanı sıra xzibit ve 2 fast 2 furious da carter rolüyle hatırlayacağımız cole hauser ında bulunduğu muhteşem oyun."
  • "basindan kalkamadan, bir gecede biten, gayet basarili oyun. eger ekran kartiniz nvidia ise opengl fix yuklemeniz gerekiyor olabilir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    2004 çıkışlı bir oyun olmasına rağmen, 2007'deki neredeyse bütün oyunlardan çok daha başarılı bir grafik motoruna ve karakter animasyonlarına sahip olması dolayısıyla (double agent'tan daha iyi) bana şu anda yeni çıkmış oyunlar tarafından kandırılıyoruz izlenimi veren enfes fps. kesinlikle oynanmalı.


    (dashersw - 10 Haziran 2007 06:08)

  • comment image

    tower 17 ve 19 bölümleri keşke ama keşke biraz daha detaylandırılıp uzatılsaymış dediğim, hapishane psikolojisi çok güzel verilmiş. şunu kes, diğerinin zulasını bul, para ver dövüşlere katıl derken oz izlermiş gibi oynadığım acayip keyif aldığım bir oyundu. pitch black'te gördüğümüz johns karekterinin de yer alması ayrı bir güzellik katmış.


    (nightcrawler - 28 Şubat 2009 18:31)

  • comment image

    dark athena paketiyle oyunun re-make versiyonu piyasaya sürüldü. geliştirilmiş grafikler ve optimize edilmiş motorla hd olarak oynanabiliyor.

    hayatımda yazdığım tek oyun incelemesi de bu oyun içindir ayrıca. yıllar evvel el emeği göz nuru idi, şimdi copy-paste'i basıyorum:

    necromongers… galaksinin karanlık ırkı. çarpık dinlerinin soykırımsal savunucuları... galaksilerin sistemlere, sistemlerin gezegenlere ayrıldığı evrenin dehşetli işgalcileri...

    yaşam ile ölümün arasındaki çizginin yittiği tek yer; underverse, necromongers’ın yaymaya çalıştığı din. eğer bir insan, kozmostaki kaderinde belirtilen zamandan önce ölürse underverse’e ulaşamaz. dinlerini benimsemeyi kabul etmeyen herkesi yok etmeye niyetlenmiş necromongers; istemeyenler hak etmeyenlerdir.

    underverse’ü görmüş olduğu iddia edilen lord marshall, necromongers’ın kudretli hükümdarı, inançlarını tüm galaksiye yaymaya niyetli. bu doğa üstü dini kabul etmeyen gezegenlerin atmosferlerine girenler barok necromongers gemileri; çok yüzlü, dehşetli, hastalıklı ayrıntılara sahip ölüm makineleri… işgal başlıyor…

    lakin bizim hikayemiz çok öncelere dayanıyor. kaderi onu necromongers ile karşı karşıya getiren bir anti kahramanın hikayesi bu. richard b. riddick’in hikayesi bu.

    ...rise and shine, riddick...

    galaksinin en çok aranan suçlusu olmak nasıl bir duygudur bilinmez. başınızda değişik para birimlerinden oluşan yüklü biçimde ödül, peşinizde zibidi tipli onlarca kelle avcısı, siz ise ya kaçıyor ya da saklanıyorsunuz. ve diğer insanlardan farklı olduğunuz için yalnızlığın hüküm sürdüğü bir yerde inzivaya çekiliyorsunuz, riddick gibi.

    yine de hiçbir şey tam öngörüldüğü gibi gitmez ve riddick gibi bir ölüm makinesi bile bir kelle avcısı tarafından tuzağa düşürülebilir. işte oyun bir memorat silsilesi için böyle bir sahneyle açılıyor: riddick bir gemi içinde, pitch black’te de pek bir takıştığı johns’un tutsağı ve tahmin edin nereye götürülüyor. butcher bay, galaksinin en korunaklı hapishanelerden biri. belki de birincisi.

    her şeyden önce, richard b. riddick’i biraz tanıtmak gerekirse, ilk olarak pitch black filmiyle ortaya çıkmış bir karakter. karakteri oynayan vin diesel, aynı zamanda yaratıcısı da. pitch black, riddick’in anti kahraman karizması yaptığı bir filmdi. sonrasında gelen film ise chronicles of riddick, necromongers işgalini ve riddick’i onlarla karşı karşıya getiren olayları konu alıyordu. burada filmleri kritik etmek istemiyorum, ikisini de hoşuma giderek izlemiş olsam da, asıl üzerinde durmak istediğim riddick karakteri.

    riddick, nesli lord marshall tarafından tüketildiği söylenen, adı kehanetlerde fısıldanan furyan adlı bir ırkın son üyesi. geçmişi oldukça karanlık (her iki anlamda da) ve onu anti kahraman yapan öğeler bu karanlığın kesifleşmesinden geliyor. escape from butcher bay’de riddick’i biraz daha iyi tanıyoruz. oyunun kaliteli işlenmiş senaryosu riddick’in geçmişinin gizemine az da olsa ışık tutuyor ve destansı kaderini aydınlatıyor.

    oyun henüz başlarken insanı atmosferine sokuyor. gemiden iniyorsunuz ve butcher bay koca ve soğuk bir hisar şeklinde karşınızda yükseliyor. etrafı şiddetli bir çöl fırtınası kavuruyor, küçük kum taneciklerinin yüzünüze çarpışını neredeyse hissediyorsunuz. o sırada johns gardiyanla konuşmak için arkasını dönüyor ve hemen yanınızdaki mahkumlardan biri mırıldıyor: “arkasını döndü, bitir işini…” gerisi malum. lakin rise and shine, riddick.

    belli olduğu gibi oyunun yoğun bir atmosferi var. ilk olaylar silsilesini atlattıktan sonra iki yanınızda birer gardiyanla hapis hisarının girişine doğru yürüyorsunuz. arkanızda oldukça sıkı fıkı olacağınız hoxie. giriş müziği anca giriyor, hemen ardından da tüyleri ürperten bir şekilde “chronicles of riddick: escape from butcher bay” yazısı.

    “starring vin diesel.”

    mükemmel jenerik. içeri giriyorsunuz. elektronik kapılar arkanızda kapanıyor.

    ...imam, pray...

    oyunun ilk olarak x-box’a çıkmış olması şaşırtıcı. burada belirtmek istediğim bir şey var, çoğu kesim tarafından oyun x-box’un en iyi oyunlarından biri ilan edildi. hatta tebessüm ettiren şöyle bir ibareye rastlayabilir gözleriniz: “x-box’ta gördüğümüz en iyi oyunlardan biri; ve hepsini gördük.” konu dışına çıkmadan toparlarsak, oyunun pc’ye aktarımı mükemmel olmuş. x-box’ın temel prensibi pc’ninkine çok benzeyebilir, ama bu kadar da sorunsuz bir aktarım tebrik edilesi bir olay.

    bir adım geriye gidip oyunun firmasına bakarsak, bu muhteşem oyunun arkasından isveçli bir firma, stockholm’den starbreeze studios çıkacaktır. bir çoğunuz firmayı knights of the temple ile tanıyabilir, lakin daha öncesinde yine önce x-box’a çıkmış olan enclave adlı leziz bir oyun yapmışlardı. escape from butcher bay ise yapımcılar için kesinlikle zirve bir oyun olmuş.

    chronicles of riddick: escape from butcher bay kesinlikle katıksız bir fps değil. oyunun katıksız olduğu bir tür varsa o da aksiyon olacaktır. senaryoya rpg tadında dağıtılan görevler(az da olsa yan görevler de mevcut), gizlilik unsuru, yumruk yumruğa ve bıçak bıçağa kapışmalar, silahlı çatışmalar ve aksiyonun savaş şeklinde yürümediği sahneler o kadar güzel harmanlanmış ki, kendinizi kaliteli bir macera-aksiyon filmi içinde hissediyorsunuz. film tabanlı bir karakteri içeren bir oyuna da bu yakışırdı zaten.

    senaryo, dolayısıyla görevler oynanıştaki kadifeliğin tüm nimetlerini bizlere sunuyor. butcher bay’ın metalik koridorlarında gideceğimiz yer, her zaman açık kapıların ardında olmuyor. bu durumlarda riddick platformlara tırmanıyor, korkuluklara tutunup kendini yukarı çekiyor, tavandaki bir borudan salınıp, sam fisher misali ilerliyor. tüm bu hareketlerde kamera başarılı bir şekilde karakteri dışarıdan gösteriyor. ayrıca aşağı baktığımızda riddick’in pabuçları da gözüküyor. hoş ayrıntılar…

    görevler oldukça yaratıcı ve tempo hiç düşmüyor. oyunun başlarında hapishane koridorlarında aylak aylak dolaşıp bilgi toplasak da, hakim olan rpg havası sıkılmamızı engelliyor. hükümlülerle konuşuyoruz, hükümlüler kendi aralarında konuşuyorlar ve hepsi de oldukça detaylı modellenmiş. normal bir hapishanede ne varsa, galaksinin bu ücra köşesinde de aynıları var: racon kesen hükümlüler, işkence, para karşılığında bıçak tedarik edenler, birbirine uyuz olanlar ve tabi ki isyan… riddick kaçtıkça yakalanıyor ve değişik bölgelerde tekrar hücreye kapatılıyor. buralar oyunun macera öğelerini yoğun taşıdığı yerler. mesela bir bölümde mahkumlarla bahisli dövüş yapıyorsunuz, yumruk yumruğa; dişe diş, kana kan. ring’in dışına çıkmak kural dışı ve dövüş ölümüne. bu dövüş serilerinden galip çıkarsanız, kaçma planınız da bir madde daha eksilmiş oluyor.

    genelde fps’ler silahlı çatışmaları baz alsa da escape from butcher bay bunun bir gereklilik olmadığını çok iyi göstermiş. silahlı kapışmalar çoğunluk olsa da yakın dövüşlere de oldukça yer verilmiş. bir hükümlüyle aranızda sorun çıktı diyelim; mesela adam sizi hücrenizde kıstırdı. riddick hemen yumruklarına sarılıyor. bir sağ kroşe, sol yumrukla bir aparkat derken, karşınızdaki adamın yüzü kan içinde kalıyor ve tüm bunlar grafiğe oldukça iyi yansıyor. siz de darbe aldıkça görüşünüz kanlanıyor, afallıyor riddick. yumruklarınız dışında bıçak çeşitleri, demir muşta, topuz benzeri silahlar da kullanabiliyorsunuz ve dövüş dinamiği, kullandığınız silaha göre değişiyor. gavurun “counter-move” dediği bir olay mevcut bir de. rakibin hamlesini durdurup, kendi ölümcül hamlenizi yapmaya dayanıyor bu. biraz şansla gerçekleşse de inanılmaz zevk veren bir durum. şöyle ki, yukarıda bahsettiğim bahisli dövüşün son adamındaysanız, bu adam yenilmez olarak lanse edilmişse, sert bir dövüşten sonra bir yumrukluk enerjiniz kalmışsa ve işte o yumruk yüzünüze doğru hızla geliyorsa… şansa counter-move çekiyorsunuz ve riddick sol eliyle üzerine gelen yumruğu tutuyor, büküyor ve sağ yumruğunu adamın suratına gömüyor.

    nakavt!

    oda tezahüratlarınızla doluyor. bunun bir de silahlı adamlara yapılanı var. üzerinize shotgun ile gelen adamın silahına atılıyor riddick, o meşhur öfkesiyle silahı adamın ellerinden çekmeden ters çeviriyor, namlu adamın gırtlağına bakıyor. bang… riddick eline ateşli bir silah aldığında tabi ki daha da ölümcül oluyor. çatışmalar hoş bir çizgiye oturtulmuş, arcade ve gerçeklik arası bir tat yakalanmış. ayrıca oyunda “araç” kullandığımız sahneler de var. ne oldukları sürpriz olsun…

    oynanışta gizliliğe de oldukça yer verilmiş. bu kesinlikle bir zorunluluk değil ama oyuna ayrı bir zevk ve çeşitlilik katıyor. bilindiği gibi riddick’in doğal gece görüşü var –eye shine, ayrıca riddick’in bunu nasıl elde ettiği oyunda açıklanıyor- ve diğerlerinin göremediği yerlerde riddick görebiliyor. oyun dinamik gölgelendirme kullandığı için bir mekandaki ışıkları patlatıp etrafı tamamen karanlığa gömebiliyorsunuz. işte o zaman şenlik başlıyor. bir düşmana arkadan sessizce yaklaşıp onu kavrayabiliyorsunuz, ne yapacağınız size kalmış; opsiyonlar arasında boynunu kırma, beline basma gibi şeyler var… ayrıca cesetleri öyle ulu orta yerde bırakırsanız görüldükleri taktirde alarm durumuna geçiliyor. o yüzden öldürdüğünüz adamları çekip taşıyabiliyorsunuz. kuytu köşelere bırakmanız tavsiye olunur.

    senaryo güzel, oynanış mükemmel, sıra geldi grafiklere. escape from butcher bay’ın grafiklerini incelerken en iyisi onu diğer oyunlarla karşılaştırmamak. oyunun çıkış tarihi neredeyse bir buçuk yıl geriye dayansa da grafiklerin son zamanlarda çıkan oyunlardan hiç farkı yok. baskın grafik tekniği olarak “normal mapping” kullanılıyor. normal mapping texture kalitesini arttırmak için kullanılan “bump mapping” tarzı bir teknik. prensip olarak farklılıkları var. geliştiriciler normal mapping’in oldukça detaylı texture’lar yarattığını söylüyorlar. doğru da söylüyorlar; başta riddick olmak üzere tüm karakter modellemeleri oldukça detaylı. uğraşıldığı belli. karakterlerde texture çözünürlüğü hayli yüksek tutulmuş. oyun içi grafikleriyle hazırlanmış muhteşem ara videolarda da bunu görebiliyoruz, özellikle riddick’e bakınca. ara videolara da kısaca değinmek gerekirse, hepsini bir film edasıyla izliyorsunuz. direk film oyunu olmasa da, film gibi bir oyun olması için oldukça uğraşılmış. escape from butcher bay dinamik gölgelendirmeden (ya da dinamik ışıklandırmadan) yararlanıyor. belki bu özelliği sömürmüyor ama yine de göz zevki verecek kadar kullanıyor.

    oyun genel olarak kapalı mekanlarda geçiyor lakin mekanların tasarımı kesinlikle tek düze değil. bir bölümde hortlakların gölgelerini düşürdüğü unutulmuş yer altı tünellerinde dolanırken bir bölümde kendinizi tekno-hapis kabininde (kelime patenti bana aittir) kısılı kalmış buluyorsunuz. hepsi de güzel ve ayrıntılı çizilmiş. butcher bay büyük bir kompleks ve kaldı ki oyun sadece butcher bay’de geçmiyor. (rpg öğeleri taşıyan tek bir oyunda lağımlara inmesek olmaz değil mi?)

    vin diesel’i sinemada izleyenler adamın sesine mutlaka dikkat etmişlerdir. yapay bir bas eklemesi yapılsa da nasıl bir bariton sestir, nasıl titretir bilirsiniz. riddick’i tamamlayan en büyük öğelerden biri vin diesel’in sesi. huzurlarınızda bu sesi bir anti kahramının ideal sesi ilan ediyorum. diğer karakterler de oldukça iyi seslendirilmiş. mesela karakterlerden biri xzibit adlı bir şarkıcı(rap), oyuna hem kendi sesini veriyor hem de karakter kendisinden modellenmiş.

    konuşmalar dışındaki sesler de oldukça kaliteli. ses bakımından tam puan alıyor oyun. müzikler ise tempoya göre değişiyor, ahım şahım olmasalar da atmosfere katkı sağladıkları bir gerçek.

    ...furyan öfkesi...

    richard b. riddick’in umursamaz bir kendine güveni olsa da asla yenilmez değil. bu, kaçıp kaçıp yakalanmasından belli. oyun için de aynısı geçerli, ballandıra ballandıra anlatsak da oyunun zayıf yanları mevcut. insanı en çok rahatsız eden kısmı fazlaca kısa olması. ortalama bir oyun süresiyle 10 saatlik bir zaman diliminde bitirebilirsiniz. oyun görkemli bir şekilde bitiyor ve doğal olarak tadı damağımızda kalıyor. en azından bir 5 saatlik oynanış süresi daha bizleri tatmin edebilirdi. single-player her ne kadar oldukça yoğun ve zevkli olsa da, yapımı multiplayer oynama seçeneğimiz yok. oynanış süresini de göz önünde bulundurunca kısa ömürlü bir oyun oluyor.

    bunun dışında oyunun pek göze dokunur eksisi yok. nadir olarak grafik çakışmaları olabiliyor ve texture’lar karışıyor. ayrıca bütünleşik bir harita istemek bonkörlük mü olur bilmiyorum ama harita keşke bu kadar bölünmeseydi diyebiliyor insan. bölüm aralarındaki loading’leri eksi olarak sayabiliriz.

    chronicles of riddick: escape from butcher bay güzel bir oyun olmuş. beklentilerin kesinlikle üzerinde. direkt bir film oyunu olmasa da, hollywood ile oyun endüstrisinin birlikteliğinin en parlak çocuğu. escape from butcher bay bir kaçış oyunu. anti kahraman richard b. riddick oynaması ve tanıması zevk veren bir karakter; sağda solda filmlerle ve vin diesel ile ilgili kötüleyici yazılara rağmen. filmlerin kaliteleri tartışılabilir, lakin riddick karakteri özlediğimiz bir anti kahraman portresi çizdiği için zamanla daha da yükselecektir. ayrıca yaratılmaya çalışılan galaksi modeli, filmlerin konseptin daha da oturmasıyla tatlanacaktır. necromongers inanışları ve underverse gizemi işlendikçe, riddick karakterinin geçmişi ve o meşhur tahta oturmasından sonraki vukuatları işlendikçe seri daha da sevilmeye başlanacaktır.

    oyunun çıkış tarihinden bu yana onca süre geçti ama bir elin parmaklarından az piyasa devleri dışında bu kalitede oyun çıkmadı. o yüzden bu yazıyı bir geçmişe bakış yazısı olarak düşünmeyeceğim, zira oyun hala yepyeni. riddick’i anlatan olay silsilesinde başlangıç noktası olan bu oyunu herkese tavsiye ediyorum. (sıra şu şekilde olacak bu arada: chronicles of riddick: escape from butcher bay, pitch black, dark fury[leziz bir animedir, şiddetle tavsiye olunur] ve chronicles of riddick. chronicles of riddick 2: the underverse ise yolda…) riddick’in öfkesi sizinle olsun.

    "kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? kimi olacak, gardiyanları!" -j.r.r. tolkien


    (imperfection - 7 Kasım 2010 15:56)

  • comment image

    riddick'in gözünden görmek ve farklı şekilde bir fps oynamak için birebir bir oyun. son zamanlarda republic commando'yla beraber oynadığım en iyi fps.
    herşeyden önce konusu ve orta derecede rpg görevleri ve ek görevler kesinlikle oyunu oynanır kılıyor.

    ama dwellers bölümü gereksiz uzun olmuş. böylesi bir oyuna yakışmamış, ama sonuçta orayı geçince nefes almadan oynanıyor devamı. görüntü olarak çok başarılı, ayrıca engine olarak da doom3'ten çok daha akıcı. çevreyle interaksyonumuz da çok başarılı olmuş, riddick'in merdiven ve kutulara tırmanırken kullanma tuşuyla bu işleri yapmamız da güzel olmuş, ayrıca bu aşamada dışarıdan görmemiz de bence iyi olmuş. bu tip oyunlarda merdiven tırmanırken-inerken bolca hata olur çünkü saçma sapan can gider, üşenir geri dönemezsiniz...
    tabii can demişken, can olayı çok mantıklı olmuş. medical station'lar sayesinde artması, basit bir level atlama gibi; hem de zorluk derecesi açısından da iyi ayarlanmış. ayrıca bir kare tamamen gitmemişse bir süre sonra yeniden dolması da dinlenme mantığı katmış.

    filmlerini de çok sevmiştim, o yüzden çok tad alarak oynadım oyununu da... açılan bonuslara da tek tek baktım.
    filmi sevenler özellikle oynamalı diyorum, saygılar sunuyorum vin diesel abiye. ("additional game design and special thanks" zaten.. breh breh!)


    (aernath - 4 Ağustos 2005 16:30)

  • comment image

    far cry doom 3 ve half life 2 ile son zamanların patlamasını yapmış fps pastasının kreması olmuş olan oyun. oyundaki grafiklere veya diğer teknik detaylara fazla girmicem ama, filmle alakası olmayan benim gibi bir insan için riddick karakteri müthiş bir karizmaya sahip bir karakter olarak ortaya çıkıyor. vin dieselin seslendirdiği replikler başlı başına takdir edilesi ve hayran olunası. özellikle riddick oyunun sonlarına doğru gözleri önünde bir askeri yutan canavarı gördüğü anda yaptığı yorum:
    - beautiful..


    (james sunderland - 4 Ağustos 2005 20:01)

  • comment image

    5 cdlik bir oyun olmasına rağmen topu topu 6 saatlik aşırı sıkıcı bir oynanış sunan (gerçi iyiki de fazla uzatmamışlar), tarihin en kötüleri arasında yer alacak fps.

    filmlere de riddick karakterine de yazık etmişler. neyse ki riddick kardeşimiz oyun içi cinematiklerde yine bol bol anti-hero repliklerinden savuruyor, bu da oyunu az biraz çekilir yapıyor. grafikler kalitesiz, dediğim gibi 5 cd texture yüklüyoruz ama bütün mekanlardaki kaplamalar birbirinin aynı. sözde futuristik bir hapishanedeyiz ama çevremizde sarı giysili mahkumlar olmasa hapishanede olduğumuzu falan anlayamayız, atmosfer sıfır. grafik kalitesi ancak vasat olarak nitelendirilebilir. hangi grafik motorunu kullandıklarını anlayamadım ama bana unreal 1'in software rendering halini hatırlattı. tabi ona göre kat kat iyi ne de olsa 2004 oyunu ama levellarda hakim böyle ışıklandırma hatası mı demek lazım ne demek lazım çıkaramadığım bir grafiksel kusur var. göze pek de hoş gelmiyor açıkçası.

    --- spoiler ---
    sözde hapishanemize düşünce içeride kendimizi kanıtlayıp koğuş ağası oluyoruz, tabi aslında derdimiz kaçmak, bu kanıtlama sırasında insanlarla konuşup bilgi topluyor, quest alıyor, questleri gerçekleştirirsek questi verenlerden hediyeler alıyor yada yardımlar görüyoruz. dışarıdan bakıldığında devasa bir kompleks olan butcher bay hapishanesinde, bir tower 17yi (ki kendisi sadece bir hapishane avlusu, yemekhane ve mahkumların çalıştıkları madene geçişi içerir), bir mahkumların çalıştırıldığı madenleri (yada madenciği mi demeliyim? ufacık bir level, ne çalışan mahkumlar, ne de maden araçları görüyoruz burada, zaten madenden ziyade başka herşeye benziyor), tower 19u (yine bir sözde mahkum koğuşu ama yine çevrede hiç mahkum yada hücre yok, sadece bize gereken bombayı almamız zaman alsın diye yapılmış birbiri ardına dizili odalar), son olarak cryo ve skindirik bir office kompleks ve son. e hani koca hapishanenin geri alanı nerde?
    ---
    spoiler ---

    oynanış açısından riddick abimizin yumruk yumruğa dövüşlerde hangi hareketi nasıl yaptığını bi türlü çözemedim. bazen guardın silahını tutup kafa mı atıyo ne öyle deviriyor, bazen yumruk atmaya çalışan adamın yumruğunu tutup ağzına ağzına furuyor, bazen sadece mal gibi direk vuruşlar yapıp adamı bi türlü öldüremiyor, bazen tornavida yada neşteri direk boyuna takıp yatırıveriyor, bazen yavaş yavaş dürtüp yarım saatte öldürüyor, ama hepsinde de benim yaptığım sadece attack tuşuna ard arda basmak, herhalde abi kendisi karar veriyo nasıl öldüreceğine. sağlık istasyonlarını kullanırken aynı cinematiği onlarca kere izlemek sıkıcı ve sadece zaman kaybı, ha keza merdiven iniş-çıkışlarında, crate tepelerine çıkarken, tavana asılıp ilerlerken dış kameraya geçişler de öyle.

    normal bir fpse göre oldukça ama oldukça basit (normal zorluk seviyesinde oynadım), doğrusal ilerlemeye sahip, bulmaca neyin içermeyen, gereksiz bir oyun, sakın oynayıp zaman kaybetmeyin. ben vin diesel abimizin komando dadı filmini izlerken çok daha fazla eğlenmiştim diyeyim, siz anlayın artık.


    (jupiterianvibe - 18 Ocak 2006 23:32)

  • comment image

    oyundaki insan modellemeleri oldukça gerçekçidir. kullanılan dokular ve gerçek zamanlı gölkelendirmeler müthiş bir görsel zenginlik katmaktadır oyuna. oyun da hemen hemen hiç sıkmadan keyifle ilerlemekte ve bitirilmektedir. arkası dönük guardları alt etmek için onlarca yöntemi, yumruk vururken yaptığınız yöne ve baktığınız noktaya göre değişebilen onlarca dövüş kombinasyonu, oldukça başarı ile yansıtılan atmosferi ile oyun severlerin gözünden kaçmaması gereken bir yapımdır.


    (fearofthedark - 23 Ocak 2006 14:38)

  • comment image

    basindan kalkamadan, bir gecede biten, gayet basarili oyun.

    eger ekran kartiniz nvidia ise opengl fix yuklemeniz gerekiyor olabilir.


    (babam ve ben - 26 Haziran 2006 09:56)