neil jordan'in yonetmenlik, cillian murphy'nin ise oyunculuk gosterisine sahne olan; politika ve cinsel kimlik^* konularina deginen ancak kesinlikle onlarla ilgili olmayan, eglenceli, etkileyici, episodik film.
ayrica belki de sinema tarihinin en guzel gunah cikarma sahnesi bu filmdedir; fazla ayrintiya girmeden soyle diyelim (bkz: unutulmayacak film sahneleri)

(pumpkin - 3 Ekim 2005 03:05)

baya uzun surecek bi kahvaltı olacaktır cunku pluto'da pazarları kısa surse de (pluto? pazar? neyyyy-se) insanlık için uzun bi kahvaltıdır

(skovv - 3 Ekim 2005 03:28)

http://www.sonyclassics.com/breakfastonpluto/

(auroriel - 1 Kasım 2005 13:52)

ingiliz veya irlanda aksaniyla hasir nesir olmayanlarin en azindan ingilizce altyaziyla izlemesi gereken, cok renkli ama bir o kadar da abuk bir film.

--- spoiler ---
abuk bir peepshowda katolik bir rahipin gunah cikartmasini akisi icerisinde gayet normal gosterebilen bir senaryosu var filmin. hemen ekliyeyim bu sahne bence filmin en etkileyici sahnesiydi.
--- spoiler ---

muziklerinde inanilmaz guzellikte oldugunu eklemek gerekiyor sanirim.

(ayamik - 10 Ocak 2006 05:11)

yirmibesinci uluslararasi istanbul film festivalinde gösterime girecektir.

(ride - 17 Mart 2006 09:41)

patrick mccabe tarafindan yazilmis bir baska sahane kitap ve onun filme cekilmis hali.
(bkz: the butcher boy)

(ridici - 7 Nisan 2006 13:59)

hayata katlanabilmek için onu ciddiye almayanların filmi.

--- spoiler ---
"serious... that word again?"
--- spoiler ---

(plynoz - 9 Nisan 2006 15:10)

ciddi beklerken eğlenceli çıkan, tam irlandalı, hoş film.

(hergele - 9 Nisan 2006 16:34)

cillian murphy'nin muhteşem oyunculuğuyla bir yıldız gibi parladığı film. 70lerin irlandasi ve ingilteresindeki kaos içerisinde, tüm engellere karşı kendi masalında, hikayesinde, kendi kurallarıyla, olmak istediği gibi yaşamaya çalışan, hayatı "ciddi" ye almayan, kendisi tek bir şey isterken başkalarının ondan çok şey almaya çalıştığı bir zamanda, pişmiş tavuğun başına bile gelmeyen şeylerle karşılaşan, tam bir "the other" olan, herşeyiyle bir "insan"ın yani kitten'ın hikayesi. dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapanlara kapak olabilecek bir film. 135 dakika'yı sıkılmadan geçirdiğim, müziklerine hasta olduğum yapım.

ayrıca gavin friday de bu filmde yer alıyor.

(mentirosa - 10 Nisan 2006 00:25)

irlanda ve ingiliz aksaniyla bir alis harikalar diyarinda coveri. sarkilarla harika bir diyar olan pis bir dunyanin genc bir erkegin kadinligina bulasan camuru, politikanin kiyisi, terkedilmenin huznu var. cillian murphy ile 2006 golden globe adayi ki kendisine gonlumdeki tum odulleri verdim ben. 56. berlin film festivali katilimcisi bir eser ayriyetten.

(islakkedisudankorkmaz - 11 Nisan 2006 22:18)

cillian murphy kitten karakterini o kadar doğal yaratmış ki, yaptığı hiç bir şey garip gelmiyor. çünkü o kitten
olması gerektiği gibi ne eksik ne fazla. neden diğer insanlarda bunu göremiyor diye kızıyorsunuz. filmin müzikleri çok iyi seçilmiş ve çoğu şarkıyı dinlerken böyle bir şarkı vardı, nasıl oldu da unuttum moduna giriyorsunuz.

(limoni - 13 Nisan 2006 10:40)

birkaç kez izlenmeyi hak eden, arada kalmanın, aralıkta durmanın, acının filmi. yazık ki böyle bir film vizyona girmez gerçek sanat filmi peindre ou faire ı amour girer. zaten sinemadan anlamayan varsa bu ülkede birincisi eleştirmenler^**, ikincisi film şirketleridir.

(cnbce - 17 Nisan 2006 01:38)

neil jordan'ın dediği gibi patrick braden a.k.a. saint kitten^* bir bakıma dünyayı şarkılarla tanır. filmi seyredenler de dünyayı bu şarkılar aracılığıyla deneyimlemişlerdir ve tıpkı kitten gibi bir yandan pop şarkılarının saf şeker kaplı umut vericiliğine inanır görünürken diğer yandan içlerinden "no, you won't fool the children of the revolution" diye geçirirler. çevrelerinde olan bitenlerin gayet bilincinde olmakla birlikte aksine inanmak hoş olduğu için kendilerini bu şarkıların umut verici neşesine bırakmayı seçerler.

(beatific - 17 Nisan 2006 12:43)

normal-anormal kavramlarinin icini bosaltan guzel film. ilk bir saat boyunca "ama nasil olur ki, ama olmaz ki?" diye dusunup sonrasinda hikayeyi, tipki kitten'in da yaptigi gibi, akisina birakiyorsunuz. hayat herseye ragmen nasil "normal" devam edebilir'i gosteren, muzikleriyle gonulcelen bir film son tahlilde.

(chanandler bong - 17 Nisan 2006 12:55)

(bkz: the windmills of your mind)

yurdum insaninin sinemaya gidiyorsa ille de birseylere gulme yonunda bir sartli refleksi oldugunu bir kez daha gostermistir bu film. gulduren-gulumseten sahneleri yok degil, ama son derece huzunlu bazi sahneleri de var ve bu sahnelerde komik ne buluyorlarsa gulebilen seyirciler insanin sinirlerini tel tel ediyor.

bir de tabi bazi insanlarda gay olan, travesti olan komiktir, basina ne gelirse gelsin gulunur turu bir sartli refleks var ki, bunlari budakli mese odunuyla esek sudan gelinceye kadar dovmek sonra da karsilarina gecip katila katila gulmek geliyor icimden.

--- spoiler ---
filmde seyircinin guldugu sahnelerin arasinda, kitten'in ira'nin bombaladigi bardan sag kurtulup, daha sonra sirf irlandali oldugu icin (hatta belki irlandali + travesti oldugu icin) gunah kecisi ilan edildigi, sucu uzerine yikmak isteyen polis tarafindan sorgulanip feci sekilde dayak yedigi, 7 gun iceride tutuldugu ve son derece kotu muamele gordugu sahneler de var zira.
--- spoiler ---

(grizabella - 17 Nisan 2006 16:25)

--- spoiler ---
neil jordandan gene arşivlik bir film. hatta mümkünse müzikleri ile birlikte.

bir hikayeden kaç bin hikaye çıkarabiliri düşündüren ve ardından bambaşka bir hikaye anlatırı zerafetle önümüzü koyan bir güzellik. hani aynı malzeme ile ciddi bir film yapar ira gerçeğini gözümüze sokabilirsiniz; ya da hem uzaklardaki annesi hem de yakınlardaki -en üzücüsü- babası tarafından terk edilen bir çocuğun hayatını da anlatabilir ve voltran voltran yapan toplumun ötekilerinin tuhaf hikayelerini; bir zihinsel özürlü, irlandada bir zenci, bir travesti -kadın olma hayalleri kuran -ve bir cumhuriyetçi- ya da trajik bir travesti hikayesi de anlatabilirsiniz. ama ötesinde gerçek olan şöyle bir hadise var ki; son derece trajik olan bir hikayenin trajik yönleri tersine çevrilirken, çok az olan komik tarafları gözümüze sokuluyor.

hani belki; patrick / patty / saint kitten / patricia 'nın hayatı bize göre trajik olabilir ama ona göre değil, hatta kendisi ciddi lafından öyle nefret ediyor ki kendini dahi çok ciddiye almıyor ya da hayatın ciddiye alınamayacak kadar ciddi bir şey olduğu gerçeğine çoktan vakıf olmuş. dönelim filmimize, ah evet aziz kitty, film adeta onun gözünden anlatılmış. herhalde neil jordanın en çok sevdiğim taraflarından biri. kimi zaman size, sadece başkarakterin gözlerinden bakmanıza izin veriyor. hani crying game de travesti bardaki travestileri fark edememeniz; breakfast on pluto onca trajik olaya rağmen bir türlü hiç bir şeyi ciddiye alamamanız ya da mona lisada delicesine aşık olduğunu kadını arayan diğer kadının bir başkasına aşık olduğunu fark edemeyen bob hoskins gibi sizin de aranan bir arkadaş değil aşk olduğunu anlayamamanız gibi.....

hoş değil mi ? sizin de oyuna dahil edilip, sizi de kandırması. ah seviyorum ben bu adamı !
--- spoiler ---

(ride - 17 Nisan 2006 18:13)

bu yıl, hınzırlık yarışında neil jordan 'a francois ozon'u sollatan şahane şey.
the good thief manâsızlığının özrü gibi.
kesinlikle affettirdi.

(kaktus - 18 Nisan 2006 21:27)

(bkz: sugar baby love)

(tigermilk - 20 Nisan 2006 20:43)

--- spoiler ---

neil jordan, filmde, rahip babanın^* peepshow yıldızı oğluna^* aynanın arkasından bir hikaye anlatması ve oğlanın hikaye geliştikçe bunun kendi hikayeleri olduğunu anlaması ve aydınlanması sahnesiyle de wim wenders paris texas filmine nefis bir gönderme yapmıştır. tebrik edilesidir.

--- spoiler ---

(mahpeyker - 2 Mayıs 2006 11:04)

uzunca bir film. şarkıları dinleyip, çokça liam neeson' a odaklanıp, daha da çokça "cillian murphy cillop gibi kadın olmuş" diye söylenip durursanız, zaman daha çabuk geçiyor sanki.

leziz soundtrack' ine http://www.sonyclassics.com/…akfastonpluto/main.htm sayfasından ulaşılabilir.

(fiandara - 25 Haziran 2006 22:22)