bir zamanların efsane futbol oyunu..

futbolperver yetişen bir çocuk olarak, reklamlarda görmemin hemen akabinde bunu çılgıncasına almak istemiştim..

fakat alınca hiç de o kadar heyecanlı ve zevkli bir meret olmadığını anladım..

bir kere evde o futbol halısı kadar büyük bir düzlük bulabilmek bayağı zordu..

akabinde o futbolcuları hareket ettirsen ayrı bir karambol, ettirmeyip bekletsen bi işe yaramıyor, top orta yerde kalıyor vs..

ne bir langırt tadı var, ne de şu uyduruk adamın kafasını geri çekip topu fırlattığın dandik plastik oyunun..

öyle manasız bişey..

yalnızca havası var.. reklam panoları, kaleler, formalar falan.. bir şey oluyor zannedersiniz..

bu panolara kendimi o kadar kaptırmıştım ki, dergilerden oradan buradan markalar kesip reklam niyetine yapıştırdığımı hatırlıyorum.. stada isim verip orta sahanın ortasına gelecek yere adını bile yapıştırmıştım..

o kadar da büyük bir fenomendi hayatımda zamanında bu meret..

ama gel gör ki, gerek malzemenin minyatürlüğü ve dandikliği, gerekse milletin hunharca adamları oradan oraya dürtmesi vesilesiyle adamların kolu bacağı kopuverir, bir de onları yapşıtrmakla uraşırdınız..

işte tüm bu gereksiz çırpınışlara asla değecek bir oyun değildi.. ergonomi açısından intertoy'un en rezil oyunlarından biridir.. bu kadar zahmete gireceğine çık dışarı halı sahada top oyna.. ya da ne bileyim atari'de sensible soccer falan oyna di mi ama!?

(aeks - 15 Haziran 2009 20:24)

bu oyun sırf görüntüden ibaret ama oynanmasa bile sırf zevkine saha kurulur, oyuncular dizilir ve oyuncuların ve sahanın düzenli ve gerçekçi görüntüsüne şahsım tarafından dakikalarca mal mal bakılırdı. oynamaya çalışsan bile kafası kolu falan kopardı oyuncuların.

(pastourelle - 24 Eylül 2010 15:03)

çeşitli pozisyonlarda beşer şuttan frikik oynanması en efektif oyun şekli olduğundan aynı konseptli flash oyunların oyuncağıdır gözümde.

mavi ve kırmızı formalı iki takım vardı, kalecilerin de yeşil ve sarı formalı olduğunu hatırlıyorum. kurallar kitapçığında türkçe olmamasına rağmen portekizcede penaltı'nın aynı olması ağzımı açık bırakmıştı.

her futbolcu farklı tarz şut atmaya uygundu mesela, 3 numaralı oyuncular hafif eğilmiş savunma pozisyonunda olduklarından ele güzel otururlardı, sarı saçlıydı 3 numaralar mavi olanı didier deschamps'dı benim için. 11 numaralı kel ve sonradan hasan şaş'ın 2002'de brezilya'ya attığı goldeki pozu da aynı bu abi olmuştu. 7 numara vardı kolu arkada ileriye doğru hamle yapmış, hep kırılırdı o kol. 10 numara zenciydi, aynı kluivert. euro 2000 etkisiyle zaten kırmızı takım hollanda olurdu, overmars filan. kaleci van der sar'dı, hala değişmedi herif. kalecilerin iki tarz atışı vardı top göbekteki mıknatıstayken, ya yukarı doğru kaleciyi hareket ettirir yukarıdan degaj yapardınız, ya da kaleciyi yere çarpıp yerden pas atardınız.

iki adet mıknatıslı topu vardı, ikisi de belirli aralıklarla koltukların altındaki metal bölümlere filan kaçar sonra bulunurdu. belli bir tecrübeye ulaşmış olan ben mıknatıs olmayan toplarla hatta fındıkla bile doksana golü yollayabiliyordum.

en güzel gol şekli de üst direk zemin ve üst direkten sonra ağlara giden şutlardı.

(bamako - 23 Nisan 2011 19:53)

uzun ısrarlar sonucu evdekileri ikna ederek aldırmayı başardığım ilginç oyundu.

lâkin tüm afisine, cakasına rağmen gerçekten de oynanış açısından sınıfta kalıyordu. ne doğru düzgün topa vuruluyor, ne adamlar hareket ettirilebiliyordu. sadece kalecilerle çok güzel degaj yapılıyordu, onu hatırlıyorum.

şimdi evin bir köşesinde, ama kimbilir neresinde duruyor, hiç kullanılamadan rafa kaldırılan pahalı şeylerden birisi olarak..

öte yandan, bu snop oyuna inat edercesine, çekmeli masaüstü futbol oyunu, o dandikliğine ve ucuzluğuna rağmen, müthiş eğlenceli saatlerin yegâne sebebi olarak çocukluğumuzu çürüttü.

(sutsuz kahve - 21 Ağustos 2011 02:13)

oynanabilirliği hakkındaki entryleri okuduktan sonra içimin yağlarını eritmiş olan oyun.

olm her erkek bebesi gibi benim de en büyük hayalim pro action football oyununu edinebilmektik. gecekonduların çoğunluk olduğu bir mahallede yaşayan bir alamancı bebesinin her türlü çocuğu koyması demekti bu oyun. amma lakin ki öyle değildir. olmadı yani, aldıramadık hacı babaya. ben değil, mahalle ve okuldaki kimse de aldıramadı. çekmeli masaüstü futbol oyunu dahil, hiçbir teknolojik oyunumuz olmadı lan bizim. çivili futbol sahasında 2.500 tl yardımıyla oynanıp tırnak morarttığımız futbol oyunu bizim çocukluğumuzun en güzel anısı olarak beynimizde yer etti.

zengin piçler.

(bkz: bu da mı gol değil ha söyleyin bunu da mı atamadım)

(klavyesi calinan sanal kahraman - 9 Haziran 2013 21:19)

lan bunu hatirladikca uyuz oluyorum. reklamda ballandira ballandira gosterirlerdi; yok iste adamlar var ucuyolar kaciyolar, ne bileyim bi gol sevinci bi dinamizm... sonra gidip alinca hevesimiz kursagimizda kaldiydi. masaya kurulmus pro action football'un onunde anlamsizca beklemistik. o "nasil oluyo simdi bu?" caresizligini unutmuyorum. nasil oynanacagi bile belli degildi cunku. 'stadyum' vardi mesela (stadyum 2000 miydi neydi hatta (80-90'lardaki 2000'e referans verip futurizm havasi estirme akimi)). onda oyuncular sabit cukurlarin icinde dururdu. lan o 50 kat daha iyiydi resmen. en azindan bi karakteri vardi, bi kurali vardi. komikligi de bol olurdu. ama pro action football? rezalet, rezalet.

(flexi - 13 Ekim 2013 00:31)

çocukken yaptığım bir ankara ziyaretinde halam; japon oyuncak sarayı'ndan alıp hediye etmişti bana da.

istanbul'a döndüğümüzde bir hevesle kutusunu açıp büyük hayal kırıklığına uğramıştım. zira bu zamazingo resmen o amerikan filmlerinde gördüğümüz büyük evlerde yaşayan çocuklar içindi. böyle hobi odan falan olacak koyacaksın bir masanın üzerinde devamlı duracak.

bizim evin salonunda açmıştım ben; salonun kullanılabilir alanının çeyreğini kaplamıştı zaten. babam da kızınca hemen toplamıştım. tek çocuk olduğum için kuzenimi çağırırdım oynamaya. o geldiği zaman oynarken kurup işimiz bitince kaldırırdık yer sofrası misali.

taşınırken bütün alet edavatını attık ama küçük topunu hala saklıyorum tüketim toplumu dayatmasının attığı kazıkları hatırlatsın diye.

şaka lan şaka; evde benden habersiz çekmecem karıştırılmasın diye kurduğum düzeneğe işaretçi olarak kullanıyorum o topu. ama anahtarım hala paspasın altında.

(godot yu hacklerken - 3 Haziran 2014 15:37)

binbir ugras sonucu pedere aldirdigim ancak oynamasi hicde reklamlardaki kadar zevkli olmayan intertoy oyuncagi.

(agaburak - 13 Nisan 2006 22:42)

pro action football'u herkes oynayamazdı. nazik bir oyundu, ve eğer ^*ailenin tek çocuğu iseniz, rakibinizi oyun öncesinde eğitmek epey zaman aldığından oyunun zevkini de kaçırırdı bir miktar. içinden çıkan kitapçık oyun kuralları ile ilgili kesin birşey söylemez, siz de kendiniz adil kurallar üretmek durumunda kalırdınız. en önemli sorun "turn-based" ve real-time oyun arasında seçim yapmakta idi. turn-based zaman zaman çok sıkıcı olur, realtime da ise rakip ile el kol birbirine girerdi adam hareket ettireceğim diye. tercihen daha büyük bir sahada daha büyük oyuncularla, 2-3 kişilik takımlar halinde oynamak daha sağlıklı olacaktı oyunun akışı arasından...

yine de bazı güzellikleri yok sayılmazdı. çeşitli numaralarla farklı şut çekme yöntemleri geliştirilebiliyordu. baraj üzerinden frikik atımı, aşırtmalı vuruşlar, 90 a çekilen şutlar ve gollerin yanı sıra, favori hareketim istisnasız her rakibimi alt ettiğim röveşata hareketimdi. bu hareket tercihen bir orta saha oyuncusu ile yapılırdı`:defans orta saha ve forvet oyuncuların şekilleri değişikti` sırt kaleye verilir, top önde saklanır, bu oyuncunun geride duran dirseğine hafif bastırılarak takla atması sağlanırdı. bu hareket sayesinde top da kaleye doğru harika bir hava yolculuğundan sonra kalecinin ulaşamayacağı yerden ağlara takılır, siz gole mi yoksa hareketin estetiğine mi sevineceğinizi bilemezdiniz. hareket en iyi ceza sahasının sol ya da sağ çaprazından yapılırdı... unutulmaması gereken bir başka şekil ise tabii ki kaleci degajından gol şansı aramaktı.

(dashersw - 13 Nisan 2006 23:04)

kaktırınca giden adamları olan, mıknatisli topu adamlara yapışıp adamların kafasına vurma suratiyle şut attırdıgın eglencelik oyun.tercihen oyuncuların kadroları bi kagıda yazılır arkadaslar cagırılır bilgisayardan cm sesleri seliginde oynanır super zevklidir.

(azuth - 1 Şubat 2002 23:15)