• "(bkz: amy sherman palladino)(bkz: gilmore girls)"
  • "ne yapıp edip seyredin."
  • "hikaye aksın gitsin, beni de yormasın diyenler için izlenesi dizi. abe için bile izlemeye değer."
  • "mark twain bu diziyi izledikten hemen sonra demiş ki; mizahın kaynağı neşe değil kederdir. cennette mizah olmaz."
  • "friendsten bu yana sesli kahkaha attıran ilk dizidir. gerçek bir hikayeden esinlenmesi de ayrı alkışlık."




Facebook Yorumları
  • comment image

    müthiş bir dizi. hem zamanın havasını hiç sırıtmadan veriyor, hem de senaryodan kalite akıyor. 9.0 veriyorum. 2 puanı karakterlerin çok karikatürize edilmiş olmasından kırdım. 1 puanı bu karikatürizasyonu dizinin türüne ve havasına iyi yedirdikleri için iade ettim.


    (ford prefect - 9 Aralık 2017 03:46)

  • comment image

    epeydir herhangi bir diziden böylesine zevk almamıştım.sıradışı senaryosu ve eşsiz oyuncu kadrosu ile ortaya mükemmel bir dönem dizisi çıkarmışlar.yeni sezonunu sabırsızlıkla bekliyorum.
    başrol oyuncusu (bkz: rachel brosnahan) bu kadın normalde yolda karşılaşsam dönüp tekrar bakmayacağım bir kadın ama nasıl bir aurası varsa artık kadına bayıldım resmen!
    güzellik hiçbir şeydir,seksapalite her şey!


    (nexor - 14 Aralık 2017 04:47)

  • comment image

    uzun zamandır yeni baslayan diziler icerisinde ilgimi ceken ve hayal kırıklıgına ugratmayan tek dizi. harika atmosfer, harika muzikler, muhtesem kostumler, olusturulmus cok saglam oyuncu kadrosu ve ilginc hikayesi yanında sadece garnitur. dizinin karnesi de simdilik cok iyi; imdb 9/10 rotten tomatoes 95% amazon 4.9/5.
    aslında dizi meshur kadın komedyen joan rivers'ın hayatından esinlenmis. bu yuzden bence spoiler vermeden, dizinin hikayesinden bahsetmenin en guzel yolu biraz joan rivers'ı anlatmak.
    rivers 1933 new york, brooklyn'de yahudi bir ailede dunyaya gelir. babası doktor annesi ise ev hanımıdır. 1954'te sadece kadınlara egitim veren barnard college ingiliz edebiyatı ve antropoloji bolumunden mezun olur. 1955'te evlenir, fakat evliligi cok kısa surer. bu donemde greenwich village'te komedi kluplerinde stand-up gosterileri yapmaya baslar. en cok sahne aldıgı klupler arasında meshur "the bitter end" ve "the gaslight cafe" de bulunmaktadır. o donem komik kadın oyuncular vardır fakat kadın komedyen diye birsey yoktur. 1950'lerde kadının toplumdaki yerini cok acıklamaya gerek yok zaten ama yahudi cevreleri daha muhafazakar ve erkek dominanttır bu sebepten "dul kadın" rivers'ın komedi kariyeri hic hos karsılanmaz.
    joan rivers aradıgı cıkısı 1965'te talk showun kralı olarak bilinen johnny carson'ın the tonight show'unda gorunerek yakalar. donemin komedyenlerine kıyasla joan cok daha sivri dillidir, sert ve acımasız bir espiri anlayısı vardır. ozellikle kadına toplumca bicilen rolu ve erkekleri elestiren sakalar yapmasından kimileri rahatsız olmaktadır. joan rivers 1967 joan rivers 1970 fakat joan o kadar zeki, hazır cevap ve komiktir ki insanlar onu izlemekten kendilerini alamaz. joan kadınlara yapılan haksızlıga karsı komedi yoluyla tepki gostermenin kapısını acmıs olur.

    joan yıllarca johnny carson'la birlikte yazar ve yedek sunucu olarak the tonight show'da calısır. 1986'da fox tv joan'a kendi talk showunu teklif eder. the late show'un baslamasıyla joan rivers ilk kadın talk show sunucusu olur. biraz ihanete ugradıgını dusundugu icin biraz da erkek egosundan dolayı johnny carson, joan ile konusmayı keser ve onun the tonight show'a cıkmasını tamamen yasaklar. isin acı kısmı jay leno ve conan o'brien bu yasagı devam ettirir. 2014'te jimmy fallon'ın showu devralması ve yasagı delmesiyle joan kariyerinin basladıgı programa konuk olur. bundan kısa bir sure sonra da hayatını kaybeder. belki de bu vedayı beklemistir.
    gordugunuz gibi dizinin bize sunacagı daha cok sey var. karbon kopya gibi arka arkaya patlak veren salak televizyon dizilerinden cok daha fazlası, cok daha farklısı the marvelous mrs maisel. basladıgınıza kesinlikle pisman olmayacagınızı garanti ederim.


    (benantikaseviyorum - 4 Ocak 2018 16:55)

  • comment image

    uzun yıllardan beri izlediğim tek dizinin zamanında çok fazla yatırım yaptğım için bırakamadığım the walking dead olmasından ötürü artık yeni dizilere yelken açmam gerektiğini fark edince sinema ve komediye olan merakım beni feud ve bu diziye götürdü. sözlükte çok popüler değil ikisi de ama çok underrated diziler.

    --- spoiler ---

    okuduğum kadarıyla joan rivers'tan esinlenilmiş senaryo yazılırken. zaten amerikan komedi endüstrisini düşündüğünüzde çok fazla esinlenilecek kadın karakter olmadığını görürsünüz.

    şurada rolling stones'un yaptığı liste var, 50 stand up sanatçısı. joan rivers 4. sırada, ona en yakın karakter 30'larda sarah silverman. listede toplamda 8-9 kadın karakter anca var, çoğu sonlarda. yani bir kadın olarak içine girmesi, sağ kalması zor bir endüstri. hala çok büyük bir oranı erkek olan komedi alanında en azından tina fey, amy schumer, amy poehler falan var. yine de iki elin parmaklarını geçmiyorlar.

    bu dizinin şu an için önemi, hollywood'un yaşadığı taciz skandallarından sonra (dizinin çekimi- yayınlanması falan daha geç tabii ) böyle güçlü bir kadın karakterin erkek egemen bir aile ve iş ortamında kendi başına ayakta kalmaya başlıyor olmasının hikayesi. ev ortamına hapsolmuş sosyete ev hanımından erkeksi kankasının yardımıyla güçlü, iş güç sahibi bir kadına dönüşmesi. frances mcdormand'ın oscarlarda dediği "bizim de anlatacak hikayelerimiz var" dediği hikayelere karşılık geliyor olabilir bence bu.

    dizinin hikayesi gayet güzel, oyunculukları da. güzel bir 60'lar atmosferi var, baya uğraşılmış setlere, kiyafetlere. benim favori karakterim monk'taki adam, kızın babası yani. miriam'ı oynayan kız da başarılı, zaten ödül falan almış ama aslında güzel olmasına rağmen sanki burnu palyaçomsu geliyor bana acayip dikkatim dağılıyor. sanırım bu kızın 60'lar versiyonundaki hali gerçek halinden baya güzel.

    ---
    spoiler ---

    neyse baya güzel dizi. izleyebilirsiniz sıkılmadan.


    (kendi ekseni etrafinda donen insan - 8 Mart 2018 01:19)

  • comment image

    mark twain bu diziyi izledikten hemen sonra demiş ki; mizahın kaynağı neşe değil kederdir. cennette mizah olmaz.


    (sanikmagdur - 22 Eylül 2018 15:34)

  • comment image

    --- spoiler ---

    s2e7

    midge ve benjamin sanat galerisinden ayrılırken kadraja uzun saçlı asyalı bir kadın giriyor ve o kadın muhtemelen (bkz: yoko ono)

    1959’da japonya’da olduğu biliniyor fakat aynı zamanda o yıllarda sarah lawrence college’da eğitim görüyordu. bi’ etkinlik için o tarihlerde orada olabilir.
    link

    -ayrıca sahnenin sonunda yeşil bir elma yiyor şu eserine referans; apple-

    ---
    spoiler ---

    tanım: prime original kaşeli, emmy ödüllü dizi


    (samurie - 17 Aralık 2018 21:35)

Yorum Kaynak Link : the marvelous mrs. maisel