netflix'in 2018 yapımı yeni dokümantarik şovu. ilk sezonu 6 bölüm şeklinde yayına girmiştir.
olay insanların kendi ergenlik/büyüme hikayelerini, günlüklerini vs. yabancılar karşısında çıktıkları sahnede paylaşmaları. anlatılanlar amerika'da yaşayan aileler arasında geçse demuhtemelen kendi hayatınızda aynı şekilde işlemiş olan bir çok şeye şahit olacaksınız. sürekli yaşadığı zorluklardan bahsederek ağlaşıp duran insanlar olduğunu da sanmayın. bol bol güldürüyor.

(hotterthanhell - 18 Şubat 2018 14:20)

çocukluğunda günlük tutmuş olan insanların, kendilerinden bir şeyler bulabileceği, 6 bölümlük, stand up ve animasyonlarla dolu netflix programı. her bölümde birkaç kişi, geçmişte tutmuş oldukları günlükleri alıp sahneye çıkıyorlar. günlüklerindeki en saçma, ayarsız, komik kısımları okuyorlar. yine, artık 30'larını geçmiş kadınların, ergenliğe girerken hangi olaylarla cinselliklerini keşfettiklerini/boyband fantezilerini öğrenmek, vakti evvel celebrity crush'larına yazdıkları mektupların saçmalıklarına şahit olmak çok eğlenceliydi. izlerken çocukluğuma geri döndüm. hayatımın çok büyük kısmında günlük tuttum, hala tutuyorum sanırım.

kadınlardan biri küçükken jon bon jovi'nin içinde bulunduğu bir erotik hikaye yazmış. kadın, odasına, iki metrelik yarı çıplak jon bon jovi posterleri asıyormuş ve adamın göğüs kıllarından etkilenmiş, cinsel anlamda tabii. bir başka kadın, küçükken harry potter erotik fan fiction'ı yazmış. benzerlerini ergenliğe girerken yaptım. odamın bir duvarı, yarı çıplak erkek posterleriyle doluydu. anam babam da "evladım bunlar ne napıyosun" dememiş hiç. jude law, chris evans, hayden christensen, tom felton büyük aşklarımdı. chris evans o dönemler fantastic four'da oynuyordu. adamın göğüs kıllı, dev posterini asmıştım asfgdf. yine, günlüğümün yanı sıra "hikaye ve şiir defteri"m vardı. 30 sayfa uzunluğunda, harry potter fan fiction'ı yazmış ve hikayeye "jenny" adıyla dahil olmuştum. elbette slytherinliydim dostlarım, draco malfoy köpeğimdi. hikayemde herkes bana aşıktı. gerçekteyse telli ve tipsizdim.

hayden christensen hastalığım, elbette star wars serisinden geliyordu. günlüğümün her yeri, anakin fotoğraflarıyla doludur hala. anakin'in dark side'a geçişinde padme'yi suçluyordum asffgsf.

programa geri döneyim. kadın erkek demeden birçok kişi ergenlik etkisiyle anne baba ve akrabalarına nasıl kızdıklarını, okullarındaki tiplerden nasıl nefret ettiklerini günlüklerine yazmış. geçmişte günlük canavarı bir ergen olarak, sınıfımdaki herkesi tek tek günlüğüme yazmış, alfabetik sırayla tablo yapmış ve hepsini tek tek puanlamıştım. bir gün abime çok sinirlenip vasiyetimi hazırlamış ve "playstation'a ve muhabbet kuşuma iyi bakın, ben gidiyorum" demiştim. bir gün psikoloğuma, günlüklerimden birini götürdüm. kadının okuması haftalar sürdü. okuma bittikten sonra bana "seninle işimiz var" demişti, hiç unutmam. ne b'olum, yazmasa mıydık?!

6 bölümüyle aldı beni çocukluğuma götürdü. üşenmesem, günlüklerimi çıkarıp okuyacağım tekrar. hayır, üşeniyorum da 10 değil 20 değil 300 sayfa yazmışımdır çünkü.

allah akıl fikir versin.

(nice tnetennba - 24 Şubat 2018 00:52)