• "flashback kullanma üslubuna hayran kaldığım dizi."
  • "2. bölümdeki "perry and celeste? honestly... i'd sleep with either." repliği alexander skarsgard ve nicole kidman çiftini çok güzel özetlemiş."




Facebook Yorumları
  • comment image

    liane moriarty'nin avusturalyadaki bir sahil kentinde (pirriwee peninsula, sydney) ilkokula giden çocuklar ve onların aileleri üzerine yazdığı sürükleyici, düşündürücü, etkileyici roman.

    roman'da 5 yaşındaki çocuklarını okulun tanıtım toplantısına götüren anneler okul bahçesinde çocuklarını almak için beklerken okul dağılır küçük annabella annesi renata'nın yanına geldiğinde boynunda bir iz olduğu fark edilir. öğretmen erkek çocukları sıraya dizer ve annabella'dan kimin onun boğazını sıktığını söylemesini ister. annabelle ziggy'i gösterir. ziggy böyle bir şey yapmadığını söylese de renata küçük oğlanın kızından özür dilemesini ister. ziggy'nin annesi jane oğlunun yapmadığı bir şey için özür dilemesini kabul etmez. iki anne arasındaki gerginlik diğer annelere de sıçrar ve veliler arasında bir kutuplaşma başlar. kitap ziggy zorba (bully) mı değil mi? yoksa zorbalığa mı maruz kalıyor üzerinden okuldaki çocukların aile hayatlarına bakar.

    kitabın filminin çekilmesi düşünülmektedir. nicole kidman ve reese witherspoon oynaması planlanan oyunculardandır.


    (iklim - 9 Ekim 2014 10:43)

  • comment image

    cast: mükemmel
    sinamatografi: mükemmel
    müzikler: şahane
    kurgu: fevkalade
    oyuncuların performansları: olağanüstü
    mekanlar: yaşamak için can atılası
    giriş, gelişme, sonuç: bağlayıcı, meraklandırıcı, sürprizlerle dolu

    --- ne olur ne olmaz spoileri ---

    reese witherspoon ==> madeline, kararlı, mükemmeliyetçi
    nicole kidman ==> celeste, kusurları olan bi tanrıça
    shailene woodley ==> jane, kırılgan ama sandığından daha güçlü
    zoë kravitz ==> bonnie, hep yapıcı, (ve şaşırtıcı)
    laura dern ==> renata, hem kariyer sahibi, hem anne ikisinde de çok başarılı

    alexander skarsgård ==> perry, olağanüstü, şahane, fevkalade

    notlarım:
    - kameranın bir çok çekimde sabit olmaması, aşağı-yukarı ve sağa-sola hafif salınımlı çekimi izleyiciye verilmek istenen gerilimi fazlasıyla arttıran bir etken (bence)
    - kurgu şahaneydi. sorgu odasında 5 ana kadın karakteri finale kadar görmememiz ipucu idi ama bonnie'yi ana karakterler arasına koymak final bölümüne kadar aklıma gelmedi
    - erkek karakterler de en az kadın karakterler kadar önemliydi. kerek eşlerinin yanında duruşları gerekse nathan'ın gereksiz çıkışları gibi bir çok olay diziye çok ayrı bir renk kattı.
    - nathan deyip ed ve gordan'dan bahsetmemek olmaz. adeta ortaçağ şovalyesi gibi eşlerine sadık ve korumacılardı. (ki eşlerinin buna ihtiyacı da yoktu*)
    - celeste'nin psikoloğu rolündeki robin weigert her kısacık rolü ile oyunculuğun kitabının ayrı bir cildini yazdı. bu kadar kısa bir rol ile bu kadar etkileyici bir oyunculuk olağanüstüydü.
    - renata'nın final bölümünün başında "hepsinden nefret ediyorum, jane hariç" demesi çok güzel bir detaydı.
    - (3. veya 4. bölümde olabilir) jane'nin koşusu ve bölüm sonunda atladığı sahnede ben de atladım sanki diye hissetmeyen var mı?

    --- spoiler ---

    hasılı kelam: son yıllarda izlediğim en en en en en başarılı dizilerden biriydi. hatta ilk sıraya da rahatlıkla koyabilirim. izleyin, izlettirin efendim.


    (arazi - 7 Nisan 2017 09:34)

  • comment image

    senenin en iyi islerinden biri de bu oldu; herkes zaten soundtracktir, goruntu yonetmenligidir, vs hepsini yazmis, yalniz bunca zamandir kafama takilan bi husus var ve kimsenin yazmadigini gorunce ben mi sacmaliyorum diye dusunmedim degil:

    --- spoiler ---

    kitabi okumadim ama ed ile madeline'in buyuk kizi arasinda hep bisi varmis gibi sezdirilmedi mi? bu sekilde bikac sahne vardi, ya kiz asik ya aralarinda bisi gecmis gibi; o kadar seyi yanlis anlamis olamam dimi? hic bi yere baglanmamasi diziyle ilgili aklimda kalan tek soru, bilen varsa ve yesillendirirse cok sevinirim...
    ---
    spoiler ---


    (lavinyaa - 24 Nisan 2017 19:51)

  • comment image

    son zamanlarda izlediğim en iyi edebiyat uyarlaması.

    karakterlerle ilgili söyleyecek çok şey var; ama aslında söyleyecek hiçbir şey de yok. çünkü hem fazlasıyla detaylı işlenmişler hem de cast muhteşem oturmuş. oyunculuklar desen fiyuuvv... biz sıradan fanilere pek laf kalmıyor. özellikle çocuk castı (chole&ziggy) yeni bir katman eklemiş diziye.

    karakterlere dair ilgimi çeken ve bahsetmeden geçemeyeceğim bir noktaysa hiçbirinin kusursuz 'olamaması'. yani tamam dizinin cümlesi bu: there is no perfect life. ama şu da var on bölüm boyunca hepsinin farklı farklı anlarda hatalarını/acizliklerini/kaybedişlerini görüyoruz. öyle ki an geliyor(-ki o an son bölümde baya baya üstümüze geliyor) hepsi jane ile aynı kaybedilmişlik ve kusursuzluk düzlemine inebiliyor.

    bir diğer detay bayıldığım, ama klişe olan pek çok alt metin var. mesela: sosyal medya anneliği, anne-çocuk kavgaları, toplumsal hayatta çalışan kadın-çalışmayan kadın ayrımcılığı, çalışan kadının çocuk büyütürken yaşadığı çatışma/eksiklik hissi, buna karşılık ev hanımlığını seçmiş, emekli olmuş karakterlerin yeri geldiğinde evlilik veya çocuk bakmaktan bıkıp iş hayatlarını özlemeleri; kendilerini çalışırken daha iyi hissettiklerine dair itirafları vs. bunları duymak bence önemli. ama kör göze parmak yerine öyle naif ve an an göstermişler ki çok hoşuma gitti. belki bir an izledik ama katarsisi bende pek çok sahnenin haftalar boyu sürdü. en son dayanamadım bu hafta bir kez daha izlemeye başladım diziyi.

    ilk bölüm handikaplı. çekmiyor pek.hatta anlaşılmıyor da. sırf hırsımdan iki bölüm daha izleyeyim de belki bir şey çıkar dedim. ne zaman ki karakterlere ısındım o ara akmaya başladı dizi. ama ilk bölümün yükü çok fazla. hem cinayet hem karakterleri tanıtma vs. yoruyor ve de işlevini bence yerine getiremiyor.

    müzikler mekanın ve hikayenin ruhunu enfes anlatıyor.

    sinematografisi mukemmel. iyi ki monterey! ne güzelsin sen monterey... ben deki yeri steinbeck'in ilk okuduğum kitaplarına dayanır. yıllar boyu okuduğum, adamın ballandıra ballandıra anlattığı o caanım gün batımını, kızılını, pembesini ne tatlı kullanmışlar. inanılmaz keyif aldım o sahnelerden.

    terapist sahneleri fazlasıyla başarılı. özellikle de celeste'yi nihayet çözmeye başladığı yerlerden itibaren terapi sahneleri bence inanılmaz bir etki bırakıyor. o andan itibaren nichole kidman, dizide cesur, vahşi seks de yapan oyuncudan çıkıp sahiden oynayan bir kadına dönüşüyor. o koltuğun köşesine sığınışı, nokta gibi içten içe küçülüşü inanılmaz. içsel çatışmalarını o kadar naif aktarıyor ki gözleri ve vücudu. o zaman onun o kadın olduğuna inanmaya başlıyoruz... öte yandan terapistin tavrı epey dikkat çekici. verdiği tavsiyeleri ilk duyduğumda benim de celeste gibi kanım dondu. dedim ne biçim terapist bu. sonradan epey düşündüm. kadına şiddet üzerinden bakınca ne bileyim inanılmaz anlamlı geldi. öte yandan oyunculuk süper kadında. kimdir nedir tanımam ama bazı anları epey gerçekti. o çözülme sahnelerinde bence dizi, yeşim ustaoğlu'nun tereddüt'te yapamadığı şeyi yapmış layıkıyla. funda eryiğit'in oynayamadığı şeyi izliyoruz öte yandan terapist sahnelerinde(bilemem gerçi funda'nın karakteri terapist miydi psikiyatrist mi ama izleyenler anlatmaya çalıştığım saçma sahneyi hatırlarlar). yani terapistliğin sadece aptal bir yatıştırıcı ses tonundan ziyade bütünsel bir şey olduğuna dair ne varsa görüyoruz.

    son olarak ses tasarımını da öveyim, sonra da sessiz sessiz köşeme çekileyim.


    (begbick - 25 Mayıs 2017 14:09)

  • comment image

    türünün en iyi örneklerinden biri. ana hikaye de onu besleyen yan hikayeler de çok güzel işlenmiş, gereksiz hiçbir sahne yok; her diyalog bir ipucu. rolünde sırıtan bir oyuncu bile yok, mimiksiz porselen bebek nicole kidman bile sırıtmıyor. tabi müzikler... bir de true dedetective'in soundtrack'ı bu kadar manidardı.

    kitaptan çok sıkı spoiler vereceğim. diziyi bitirmemiş olan bakmasın.

    ---
    spoiler ---

    bonnie esasında aile içi şiddet mağduruymuş; dizide bundan bahsedilmediği için adamı ittirme motivasyonu anlaşılmıyor. kitapta nathan anlatıyor durumu.

    ayrıca kitapta madeline eddie'yi aldatmıyor. reese witherspoon, karakter "too good to be true" olduğu için normalize etmek için böyle bir ekleme yaptıklarını söylemiş.

    bir de dizi biterken içimden perry'nin mirasından ziggy'e de pay düşmüştür demiştim. aklın yolu bir. kitapta celeste gerçekten ona da pay veriyor.

    --- spoiler ---


    (dalsiz zerdali - 24 Temmuz 2017 16:54)

  • comment image

    herşey harika diziyle ilgili. sadece bu dizide reese witherspoon dururken ve hatta adayken emmy ödülünü nicole kidman'ın almasını gerçekten anlamıyorum. nicole'un rolü daha dramatik diye mi? bence çoğu sahnede fazla donuk ve ifadesiz kaldı. inandırıcılığı düşüktü. reese witherspoon ise karakterini müthiş bir seviyeye çıkarmış. bayıldım.

    bu arada dizide en sevdiğim karakter chloe idi. konuşması, mimikleri, şirinliği ve tabi müzik zevkiyle izlediğim en iyi çocuk karakterlerden biriydi.


    (ali osman - 28 Eylül 2017 00:52)

Yorum Kaynak Link : big little lies