Süre                : 1 Saat 59 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Aralık 1998 Cuma, Yapım Yılı : 1998
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Taglar             : köpek,kitapçı,Internet,New York City,dükkan sahibi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Warner Bros.
Yönetmen       : Nora Ephron (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Miklós László (IMDB)(ekşi),Nora Ephron (IMDB)(ekşi),Delia Ephron (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Tom Hanks (IMDB)(ekşi), Meg Ryan (IMDB), Greg Kinnear (IMDB)(ekşi), Parker Posey (IMDB)(ekşi), Jean Stapleton (IMDB)(ekşi), Steve Zahn (IMDB)(ekşi), Heather Burns (IMDB)(ekşi), Dave Chappelle (IMDB)(ekşi), Dabney Coleman (IMDB), John Randolph (IMDB), Hallee Hirsh (IMDB), Jeffrey Scaperrotta (IMDB), Cara Seymour (IMDB), Katie Finneran (IMDB), Michael Badalucco (IMDB), Deborah Rush (IMDB), Veanne Cox (IMDB), Sara Ramirez (IMDB), Reiko Aylesworth (IMDB), Katie Sagona (IMDB), Kathryn Meisle (IMDB), Michelle Blakely (IMDB), Julie Galdieri (IMDB), Chris Messina (IMDB), Ronobir Lahiri (IMDB), André Sogliuzzo (IMDB), Jane Adams (IMDB), Jason Cicardo (IMDB), Gideon Jacobs (IMDB), Scott Mullin (IMDB)

You've Got Mail (~ Mesajiniz var) ' Filminin Konusu :
Joe Fox (Tom Hanks) kitap marketleri zinciri sahibi bir patrondur. Kathleen Kelly (Meg Ryan) ise işlettiği küçük kitapçı dükkanı ile Fox'un acımasız rekabetine karşı koymaya çalışan küçük bir işletme sahibidir. Kader bu 2 ayrı insanı internette karşı karşıya getirir.


  • "türkçe seslendirmesi kulağa orijinalinden daha güzel gelen film. özellikle meg ryan'ı seslendiren kişinin sesi çok yakışmış."
  • "her izlediğimde, küçük ve sadık müşterilere sahip bir kitap evi saihibi olmayı ve deli gibi new york'da yaşamayı hayal ettiğim film."
  • "sirf meg ryanin kiliklarini ve evini bi daha gorebilmek icin uc kere seyrettigim, daha da seyrederim dedigim film.."
  • "bu filmi izleyip gaza gelen, "hayatımın aşkını internette bulabilirim" diyen kaç inanoğlu vardır diye hep merak ederdim."
  • "sevgilim ile sinemada izlediğimiz ilk film.o zaman henüz eşim değildi."
  • "hepimizin başına bir kez de olsa gelmiş olabilecek bir şeyi anlatır, çerez ötesidir."
  • "her izlendiğinde mutlu eden film, antidepresan gibi bişey."




Facebook Yorumları
  • comment image

    türkçe seslendirmesi kulağa orijinalinden daha güzel gelen film. özellikle meg ryan'ı seslendiren kişinin sesi çok yakışmış.


    (bezginmutter - 2 Nisan 2008 19:23)

  • comment image

    her izlediğimde, küçük ve sadık müşterilere sahip bir kitap evi saihibi olmayı ve deli gibi new york'da yaşamayı hayal ettiğim film.


    (joel - 17 Kasım 2008 22:23)

  • comment image

    an itibariye (08.09.2009, 21.15) tnt kanalı bilmem kaçıncı defa vermekte ben de galiba milyonunca defa izlemekteyim. bir zamanların vazgeçilmez romantik komedi çifti meg ryan ve tom hanks'ten şeker mi şeker bir film. şimdilerin bol cinsellik içerikli, absürd, geyiği bol içi boş romantik komedilerinin yanında nekadar da naif ve renkli şekerleme tadında kalıyor. ne varsa eskilerde var demek isterim. ayrıca meg ryan'ın filmin başlarında yüzünde kocaman bir gülümsemeyle fonda the cranberries'den dreams ile yürümesi de pek hoştur.


    (kamerss - 8 Eylül 2009 21:25)

  • comment image

    bu filmi izleyip gaza gelen, "hayatımın aşkını internette bulabilirim" diyen kaç inanoğlu vardır diye hep merak ederdim.


    (adore - 18 Aralık 2002 16:01)

  • comment image

    şu an tvde yayınlanan ve bilmem kaçıncı kez izlediğim film. kathleen kelly karakteri gibi pride and prejudice hayranı olmam, tıpkı onun gibi kaç defa okuduğumu hatırlayamamam, filmde geçen ölçülü naif sohbetler, kitaplar, mekanlar, kahve hatta sonbahar. daha ne olsun. bir bilmem kaçıncı kez daha izlerim sanırım.


    (yahepyahic - 9 Nisan 2011 20:41)

  • comment image

    sonu bir türlü icime sinmeyen romantik komedi... ne olucak meg ryan'in güzelim kitapcisiyla o güne dek getirdigi kariyeri? her karsima ciktiginda izlerim, ama bittikten sonra hayal kurarim. bu hayalde tom hanks kendi kitapcisinin cocuk romanlari bölümünü kapattirir, meg ryan'in kitapcisi tekrar acilabilsin diye. ama bu sefer meg ryan'in kitapcisinin kaderi her daim ikilinin iliskisine bagli olacagindan (ya ayrilirlarsa da tom hanks "kisisel degil bu ekiki" diye cocuk kitaplari bölümünü yeniden actirirsa?), yazili bir anlasma ile büyük kitapcida asla bir cocuk kitapligi bölümü acilmayacagi karari alinir. yine de icime sinmez, cünkü nihayetinde meg ryan'in kitapcisi, haksiz olmayan bir rekabet ortaminda yenilmistir... öff ne bileyim ya aldin issiz kadini ev kadini mi yapican ibnenin evladi? bunu mu demek istiyorsun?
    bence tom hanks ile meg ryan'in evlendikten sonra, hanks'in ryan'i sirkete esit payda ortak etmesi gerektigi filmdir. ondan sonra ryan'da pis bi kapitalist olur belki ama en azindan bi nebze esit olur.


    (caponsever - 11 Mart 2003 14:16)

  • comment image

    romantiktir, hoştur, görüntüler falan güzeldir, oyunculuk iyidir falan filan.

    --- spoiler ---

    lakin sonunda kapitalizm kazanmaktadır. kadın kahramanımızın küçük,sevimli ve annesinden ona kalan, yani manevi bir değer de taşıyan kitapçısı, "sevdiği adam"ın kocaman, içinde kitaplardan zerre anlamayan elemanların çalıştığı "kitapçı"ya yenilmiştir. kadın kahramanımız ise aşık olduğunda bu duruma üzülmeyi hemen bırakır.
    yani sonunda aşk kazanmış gibi görünse de, büyük balığın küçük balığı yuttuğu, bu durumun da normalleşmesi gerektiği açıkça söylenmiş bu filmde.
    ya da ben fazla marx okudum bu ara. haksızsam, haksızsın ibne seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım deyin.

    ---
    spoiler ---


    (union of disjoint intervals - 4 Ekim 2011 23:45)

  • comment image

    soundtarck'inde cranberries'in dreams isimli muhtesem eserine yer verilen film. hatta bu soz konusu sarki filmde soyle yer almistir: tom hanks de meg ryan da evlerinden her sabahki gibi cikarlar ve yola koyulurlar. bu esnada dolores o guzel agzini acip bu sarkiya baslar, onlar yurur her zaman yaptiklarini yaparlar, corek borek almak gibi, sarki o esnada devam eder gider. ve ben bir kez daha hayran olurum cranberries'e.


    (henryleyden - 29 Nisan 2003 19:53)

  • comment image

    22 kasım perşembe 2012... hava soğuk, yağmurlu, basık... ajansta işler yoğun değil...
    kahve içip, bu filmi izlemek şuan en şahane şey yapılacak olan...
    eve gitsem, koysam dvd ye filmi, yapsam kahvemi, yatsam kahtleen'in koltuğuna, sarılsam battaniyesine...
    kitapçı dükkanındaki bütün kitapları okusam, o da bana masal anlatsa, kahvem bitince joe'nin kahve aldığı dükkanlardan birine kahve almaya gitsem...
    joe, katleen'le biran uğraşmayı bıraksa, benimle kafa bulsa...
    falan, felan, filan...

    tanım kasalım; izlenmesi süper keyifli, hem romantik hem komedi film...


    (on - 22 Kasım 2012 11:25)

  • comment image

    filmi izlediğim sinemayı bile unuttum. ortaköy feriye ya da beyoğlu emek olabilir. ama meg ryan'ın o sıcacık gülümsemesi yok mu? şu soğuk havalarda insanın içini ufo gibi ısıtıyor. şu sevgiliden mail/msaj/duman yani bir iletişim şekli beklemek yok mu? bir insanın ilişki de yaşayabileceği en güzel an o an işte. hele ki görmediğin bir insanla. aradan yıllar geçti hala daha severek izlediğim bir şey. film desem basit olur. adını koymayayım açıkta kalsın. böyle iyi.


    (yeter artik yazdim buraya - 22 Kasım 2012 11:31)

  • comment image

    sırıtarak bilmem kaç kez izlemiş olduğum film. öncelikle üç kere izlediğim film sayısı bir elin parmaklarını geçmez. çoğu da çocukluktan kalma romantik komedilerdir.

    birincisi film küçük kitap dükkanına sempati yaratıp büyük balığı yerden yere vuruyorken aynı zamanda covert advertising olayının bokunu çıkarmış. visa, starbucks, aol... filme bir çocuğun gözünden bakmamak acayip bir şey. sonuçta ilk defa aileyle sinemada izlemiştik. ikincisi 90'ların kadın yıldızlarının büyük bir kısmı komşu kızı imajındalar. pulp fiction'daki uma thurman komşu kızı imajında değil ama düşününce o bile rolü gereğince masum bir kızcağız. ama demek istediğim sandra bullock olsun meg ryan olsun, filmlerdeki hikayeler olsun, hep sıradanlığa övgü vardı eski romantik komedilerde. bence bu filmlerle büyüyen neslin sadeliğin daha güzel olduğunu düşünmesinin nedenlerinden biri de bu. aynı neslin ergenlik dönemine bridget jones'un günlüğü de denk geliyor. o film bence iki neslin arasında kalmış. nispeten daha gerçekçi fakat 90'lardaki benzerleri gibi mutlu sona bağlıyor. şimdiki ergenler ise 500 days of summer izliyorlar. dolayısıyla düşününce bizim neslin ilişkilerden çok şey beklemesi tesadüf değil. zannedersem türk kızı diye sözlükte yerden yere vurulan şahsın bilinçaltı bu filmlerle dolu. bir de insanın yakasını bırakmıyor. günlük hayatta nasıl bir insan olursak olalım, şunları izleyince esasen softy olduğumuzu fark ediyoruz. yazık lan, beynimizi yıkamışlar.


    (absinthe - 12 Aralık 2012 01:07)

  • comment image

    cranberries ve dreams'in keyif kattığı film. hem de en güzel sahnelerden birine. evden çık, sokakta yürü, fonda bir şehir normal işleyişi falan. şarkının klibi gibi resmen. beş senede bir izlenirse dadından yenmiyor resmen. heleki o 146'dan bağlanmaları yok mu? ya da amerigalılar 911'den mi bağlanıyor acaba? dün akşam tekrar izledim de, insan kötü de oluyor tabi. aradan çok yıllar geçmiş be ya. ergenlik halinle izlediğinle şimdiki arasında değişen o kadar şey varken, değişmeyen tek şey filmin güzelliği. belki aman aman film değil size göre ama işte o yaşanmışlıkların kekremsi tasmnbvdsbgvljdgjlldsghldzg

    eğlenceli film lan. meg ryan işte abi. al, izle, keyiflen. bu arada cyrano'nun filme girdiği yeri de gördüm tekrardan.


    (yeter artik yazdim buraya - 29 Nisan 2014 14:00)

  • comment image

    belli aralıklarla kaç izledim sayısını bilmiyorum. kathleen'in aşk ve gururu tekrar tekrar okuması gibi. ne zaman izlesem bana hala çok güzel şeyler hissettiren, iyi gelen, eskimeyen film. müzikleri de çok iyi.


    (kuzukulagi - 10 Temmuz 2014 01:13)

  • comment image

    her daim mutlu eden filmdir. papatya filmidir.
    herşey ve herkes çok mu üstüne geldi?
    çingeneden bir demet papatya hediye et kendine *
    sonra doğru eve *
    mevsime göre limonata ya da sahlep
    geç tv karşısına koy filmi
    her sahneyi bilmene rağmen ilk kez izliyormuş gibi eğlen
    bitince yerinden kalkmadan uyuyakal mümkünse
    ve sabah gözlerini papatyalarla aç
    unut herşeyi, gülümse nihayet


    (ukaladumbelegi - 12 Ekim 2005 23:23)

Yorum Kaynak Link : you've got mail