The Last Days of Lehman Brothers (~ La caída de Lehman Brothers) ' Filminin Konusu : The Last Days of Lehman Brothers is a TV movie starring Corey Johnson, James Cromwell, and David Annen. The heads of Wall Street's biggest investment banks were summoned to an evening meeting by the US Treasury Secretary, Hank...
The Money Masters(1996)(8,8-512)
Inside Job(2010)(8,3-65156)
The Ascent of Money(2008)(8,0-591)
97% Owned(2012)(7,9-362)
Four Horsemen(2012)(7,8-2515)
Enron: The Smartest Guys in the Room(2005)(7,6-16608)
Money for Nothing: Inside the Federal Reserve(2013)(7,4-779)
Barbarians at the Gate(1993)(7,3-2557)
Too Big to Fail(2011)(7,3-13606)
Rogue Trader(1999)(6,3-8781)
wall street'in çehresini değiştirecek, aynı zamanda dünya finansal piyasalarının amerika merkezli bir yeniden yapılanmaya girdiğini gösteren gelişmedir. yılsonu itibariyle %94 lük değer kaybı yaşayan yatırım bankasının toplam borcu 613 milyar dolardır(varlıkları toplamı 639 milyar dolar). bugün, 15 eylül 2008, itibariyle amerikan ticaret kanununun 11. maddesi, yani iflas koruması için başvurmuştur. evet lehman brothers, iflas açıklamıştır. 158 senelik şirketin bu güne kadar neler atlattığı (great depression vb..) ve bugün geldiği nokta düşünüldüğünde, içinde bulunduğumuz zamanların vahameti dahada açık şekilde kavranabilir. türkiye bankaları mortgage getirdi, deliler gibi dağıtıyorlar. aman diyorum. simultene gelişen bir diğer majör gelişme için: (bkz: 15 eylul 2008 merrill lynchin satilmasi)
(etipopkek - 15 Eylül 2008 10:26)
bugün birinci yıldönümü olan iflas. bu iflasın tam olarak ne olduğunu ifade etmeye çalıştığım bitirme tezi yazımı geniş kapsamlı bir şekilde paylaşıyorum..--- spoiler ---2007 temmuz ayına gelindiğinde amerika da subprime mortgage krizi sinyalleri verilmiş ve bu dünya piyasalarını olumsuz yönde etkilemişti. amerika’nın hapşırması sonucu hasta olan avrupa ve gelişmekte olan ülke ekonomileriyse bu olaydan etkilenmiş ve dünya piyasaları düşüş trendi içerisine girmeye başlamışlardı. 2000 li yılların başında amerikan ekonomisi ardı ardına bazı sıkıntılar yaşamıştı. bunlar amerikan borsalarında teknoloji balonunun oluşması ve patlaması, enron şirketinde ortaya çıkan muhasebe yolsuzlukları ve bunun sonucunda piyasada oluşan güven kaybıydı. bu durumlar amerikan borsalarının ayı piyasa durumuna dönüşmesine sebep olmuş ve piyasayı daraltıcı etkilerde bulunmuştu. bu iki olaya arjantin ve türkiye krizlerinin eklenmesi ardından amerika’ya yapılan 11 eylül saldırılarının piyasaları daha da karıştırması amerikan merkez bankası’nı para politikasını değiştirmek zorunda bırakmıştı. bunun sonucunda 2000 yılının sonuna doğru %6.5 e yaklaşan faiz oranları kademeli olarak indirilmiş ocak 2002 de %1.8 lere ocak 2004 deyse %1 seviyelerine kadar gerilemişti. bu durum piyasalardaki kredilerin ucuz elde edilebilmesini sağlıyor, ev elde etmek isteyen müşterilerin ve kredi verecek müşteri arayan bankaların iştahını kabartıyordu. bunun sonucunda amerika’da yaklaşık 6 yılda 12 trilyon dolarlık bir mortgage piyasası oluşmuş haliyle bu durum emlak fiyatlarını fazlasıyla şişirmişti. ardından mortgage sisteminde batık kredilerin meydana gelmesi ufak çaplı sıkıntıları ortaya koymuş bu sıkıntılar başka sıkıntılara neden olduğundan piyasalara yayılmış ve böylece bankalara ait olan bu sıkıntı reel sektöre sızmış ve zamanla global bir ekonomik kriz başlamıştır.mortgage ve mortgage krizi nasıl doğdu:1. ilk önce müşteri ev beğenir ve bunu bankaya iletir.2. banka müşterinin talep ettiği evin değerini ekspertiz ile belirler, ardından müşterinin kredi notunu ölçer. kredi notu bankaların müşterilerine kredi verip vermemekte karar vermek için kullandığı bir kriterdir. bankalara kredi başvurusu yaptığınızda bankalar sizin ödemelerinizi zamanında yapıp yapamayacağınızı ölçmek ister. a. sizin kredi kartı faturalarını düzenli ödeyip ödemediğiniz, kaç adet ve tipte banka hesabınız olduğu, gecikmiş ödemeleriniz, karşılıksız çekleriniz ve batık kredileriniz, bankanız ile kaç yıldır çalıştığınız, şu andaki toplam borç miktarınız gibi bilgiler kredi notunuzu belirler. b. türkiye'de hakkınızdaki kredi bilgileri kredi kayıt bürosunda tutulur. karşılıksız çek ve batık kredi bilgileri de kara liste olarak t.c merkez bankasında tutulur. kredi kayıt bürosu ve merkez bankası aracılığıyla hemen hemen butun bankalar hakkınızdaki bu bilgilere erişebilirler. (bu sistem amerika’da da aynen işlemektedir) c. bankalar bu bilgileri amerikan şirketlerinden (fair isaac, experian, v.s.) lisans hakkını aldıkları istatistik programlarını kullanarak kredi notuna dönüstürürler ve sizin profilinizdeki diğer tüketicilerin geri ödeme riskleriyle bağdastırırlar. d. her banka aynı bilgiye erişebilmesine rağmen, bu bilgiyi değişik olarak kullanıp değişik kararlar verebilir. bir banka size mortgage vermeyi redderken diğer banka kabul edebilir.e. yurt dışında tüketiciye uygulanan faiz oranları da kredi notuna bağlıdır. örneğin, kredi notu yüksek bir kimse aylık yüzde 0,5 faiz ile kredi alabilirken, kredi notu düşük bir kimse aynı tip krediyi ancak yüzde 1,5 aylık faizle alabilmektedir. türkiye'ye bu uygulama henüz gelmemiştir; faiz oranları krediyi alan kişiye göre değişmemektedir. 3. eğer müşterinin kredi notu mevcut evin giderini karşılayabilecek derecedeyse banka evi satın alıp mülkiyeti müşterinin üzerine geçirir.4. bu mülkiyeti müşterisinin üzerine geçiren banka bunun karşılığında verdiği kredi için evi ipotek altına alır. bu süreçle beraber müşteriyle banka arasında anlaşmaya varılan vade boyunca müşteri aylık olarak belli bir miktarı bankaya ödemekle mükellef olur.aylık ücret ödenmeden önce faiz oranı belirlenir. faiz oranı = faiz oranlarının vade yapısı + geri ödememe riski + likiditeye çevrilme süresi riski + vergi den oluşur. bu 4 etkeni göz önüne alarak hesaplanan faiz oranı eve ödenecek meblağa uygulanır ve anüite formülüyle bankaya ödenmesi gereken aylık ücret elde edilir. mortgage kredilerini 2 gruba ayırabiliriz. a-) borç verilen müşteriye göre mortgage kredileri faiz yapısına göre mortgage kredilerisubprime mortgage kredileri (düşük gelir)alt a mortgage kredileri (orta gelir)prime mortgage kredileri (yüksek gelirliler)devlet garantili/sigortalı mortgage kredilerib-) faiz yapısına göre mortgage sabit faizli mortgage kredilerideğişken faizli mortgage kredilerisubprime mortgage ve değişken faizli mortgage kredileri bu krediler içerisinde mortgage krizinin doğmasına ve büyümesine neden olan kredi türleridir. george w. bush un amerikan seçimlerindeki en önemli vaadi düşük gelirlileri ev sahibi yapmak istemesiydi. seçimleri kazanan bush gerekli teşvik kanunlarını çıkartıp düşük gelirlilerinde ev sahibi olmasını teşvik etmiş ve gerekli vergi indirimlerini uygulamıştı (bu uygulamaya kadar alınacak evlerin değerinin %80 i kadar mortgage kredisi veriliyordu. bu oran yeni yasayla %100 e çıkarıldı ve evin fiyatında ileriki dönemlerde yaşanabilecek olası düşüşe karşı krediler çok daha riskli hale geliyordu). bu olayı bir teşvikten çok bir hak gibi gören düşük gelirli amerikan halkı mortgage kredilerine hücum etmişti. düşük faizle para elde edebilen bankaları heyecanlandıran bu talep müşterilerin bu kredileri geri ödeyip ödeyemeyeciğini detaylı bir şekilde irdelemeksizin bu kişilere kredi vermelerine sebep oluyordu (bankalar, çalışanlarına verdikleri kredilere oranla çalışanlarına ikramiye veriyordu. bu durum çalışanların ne kadar fazla kredi verirlerse o kadar fazla para kazanacakları için kredi notu düşük müşterilere kredi vermekte çalışanların tereddüt etmemelerine neden oldu). bu krediler genelde değişken faizlerle veriliyordu çünkü sabit faiz oranlarının yüksek olması mortgage talebinde bulunan müşterilerin gözünü korkutmuş düşük faizle verilen değişken faizleri onların gözünde daha cazip kılmıştı. burada adeta bir saadet zinciri oluşmuştu. bush hükümeti sözünü tutmanın verdiği mutlulukla kontrol meknizmalarını çalıştırmıyor şişen balonla beraber toplumda artan refah düzeyine siyasal rantlardan dolayı karşı çıkmıyordu. müşterilerse uygun fiyattan elde ettikleri kredilerle ev sahibi oluyor ve mevcut duruma isyan etmiyorlardı. bankalarda uygun fiyattan aldıkları kredileri alt a mortgage kredileri ya da prime mortgage kredilerine göre daha yüksek faizle subprime mortgage müşterilerine veriyor ve bu saadet zincirinden paylarını yüksek gelir elde ederek alıyordu. bu saadet zinciri mortgage sistemini denetimsiz bırakıyor ve sürdürülebilir bir büyümeyi imkansız hale getiriyordu. sürdürülebilir büyümenin imkansız hale gelmesi bir balon oluşturuyor ve ilerisi için riskli bir yapının oluşmasına neden oluyordu.5. bu şekilde başlayan sistem amerika’da düşük faizlerin söz konusu olduğu 2000 li yıllarda aşırı taleple karşı karşıya kalmıştı. ilk başlarda sadece kredi değerlilikleri çok iyi durumda olan kişilere verilen bu krediler zamanla orta gelirli ve düşük kredi değerliliğine sahip müşterilere dahi verilir duruma gelmişti. bu emlak piyasasına olan talebi artırmış ve emlak piyasasında fiyatların yükselmesini sağlamıştı. bu süreçte yüksek kredi notu değerliliğine sahip mortgagelarla, düşük kredi değerliliğine sahip mortgage müşterileri birbirinden ayrılmıştı. kredi değerliliği yüksek olan mortgagelere prime mortgage kredileri, kredi değerliliği düşük mortgage kredilerineyse subprime mortgage kredileri adı verilmekteydi. subprime mortgage kredileri prime mortgage kredilerine göre daha yüksek faizlerle değerleniyordu. bu gitgide yükselen emlak piyasasında sıkıntı yaratmaksızın bankaların daha yüksek gelir elde edebilmeleri imkanını sağlıyor ve bankaları daha fazla subprime mortgage kredisi vermeye teşvik ediyordu. 6. emlak piyasalarının gitgide yükseliş göstermesi bankaların müşterilerine yeni krediler çıkartabileceği anlamına geliyordu. diyelim ki ilk başlarda 200.000$ a ekspertiz tarafından değerlenip satın alınıp müşterinin mülkiyetine verilen evin değeri 250.000$ a yükselmişti. bu değerliliğin ekspertizler tarafından da onaylanması sonucu bankalar, müşterilerine evlerinin ipotek değerlerinin 200.000$ olduğunu fakat buna karşın mevcut evin o dönemdeki piyasa değerinin 250.000$ a yükselmesinden dolayı müşterilerine 50.000$ lık ek kredi tahsis edebileceklerini söylüyordu. birçok müşteri ne de olsa evimin değeri bunu karşılıyor diyerek bu kredileri onaylıyor ya araba alıyor ya da yeni evlerinin mobilyalarını yeniliyorlardı.7. mortgage kredileri müşterilere genelde değişken faizli olarak veriliyordu. 2001 lerde amerikan piyasasında meydana gelen sorunlardan dolayı fed gecelik faiz oranlarını düşürüp piyasaya likidite sağlamaya çalışıyordu. bunun sonucunda değişken faizle alınan mortgage kredilerinin borç yükleri azalıyor, haliyle ev almanın maliyetide düşüyordu. bu yüzden mortgage kredilerine olan talep arttı. bu talepler sonucunda ilerleyen zamanlarda amerikan piyasalarına gerekli para transferi gerçekleştiğinden ve bu durumun uzun sürmesi enflasyonu tetikleyeceğinden dolayı fed sıkı para politikasına geçmiş ve faizleri kademeli olarak yükseltmiştir. bu mortgage kredisini %1 faiz den alanların (ki mortgage kredilerine risk primi dahildir yani bu oranlardan daha da yüksektir) %5 ve daha fazla faiz ödemesi anlamına geliyordu. artık kredi notu düşük bazı müşteriler için bu yük taşınamaz hale gelmiş ve müşteriler evlerini ipotek karşılığı bankaya verip borç yükünden kurtulmak istemişlerdir. evleri bankalara geri iade etmeler arttıkça bankaların ellerinde kalan ev adedi artıyor yeni yapılan inşaatlarla beraber emlak piyasasında talep fazlası evler meydana geliyor buysa evlerin fiyatlarını düşürüyordu.8. ev fiyatlarının düşmesi piyasada kriz için 2. dalganın gelmesine sebep oluyordu. 6. maddede anlattığımız gibi bankalar müşterilere evlerin değer artışı miktarında ek kredi veriyorlardı. örneğimizdeki ev 200.000$ dan 250.000$ a yükselmiş ve örnekteki hayali müşteriye 50.000$ ek kredi tahsis edilmişti. artık emlak piyasasında gerilemeler meydana gelmiş emlak fiyatı 200.000$ seviyelerine gerilemişti. genelde 10-15 yıl arasındaki vadelerle verilen mortgage kredileri için baktığınızda bu ev değerinin düşmesinin anlamı mortagage müşterisinin o ana kadar aylık olarak ödediği mortgage taksitleriyle sadece hayali yatırımının parasını ödemiş olmasıydı. yani mortgage müşterisi 2-3 yıllık vadede bankaya 50.000 dolarlık ödeme yaptıysa geriye 200.000$lık kredi borcunun kaldığını bu kalan kısmınsa evin o zamanki piyasa fiyatına eşit olduğunu görmüştür. bu bazı yatırımcılarda daha da fazlaydı mesela ev değeri 200.000$ a düşüp kalan kredi borcu 200.000$ dan daha yüksek olan müşteriler vardı. bu olay bu tür mortgage müşterilerinin evlerini bankalara geri verip borç yükünden kurtulmalarına sebep oluyordu. bankaların ellerinde kalan ev miktarının artışına sebep olmasıyla da emlak piyasalarında fiyatların daha da düşmesine sebep oluyor krizin derinleşmesine yol açıyordu. bu şekilde yayılan mortgage krizi artık piyasada domino taşı görevi görüyor türev ürünler aracılığıyla kriz dünya piyasalarına yayılıyordu. (türev araçlar 9. maddede daha detaylı anlatılmıştır)9. 1997 yılında j.p. morgan 307 müşterisine toplam 9,7 milyar dolar kredi vermiş bulunuyordu. ciddi ve muhafazakâr bir banka olduğu için, müşterileri de büyük ve güvenilir şirketlerdi. bu müşteriler her ay ve her yıl bankaya faiz ödüyordu. banka, yatırımcılara şunu önerdi: şu 100 şirket bana her yıl şu kadar faiz ödüyor; bu faizlerin toplamı on yılda 1000 dolar eder; sen bana şu anda 800 dolar ver, karşılığında da faiz gelirleri senin olsun, 200 dolar kâr edersin. ama borcunu ödeyemeyen olursa, ben karışmam, senin sorunun diyordu . bu mantıkla mortgage kredisi veren bankalar mortgage kredilerini havuz haline getirip bu kredilerin risklerini bankalara, sigorta şirketlerine, emeklilik fonlarına ya da hedge fonlara satıyorlardı. bu ürünlerin getirileri cazip olduğundan gitgide bütün dünyaya yayılmışlardı.10. bu türevlendirilmiş ürünler aracılığıyla artık mortgage kredilerinin iflası sadece mortgage kredisi dağıtan bankaların değil bu türev ürünleri satın alan diğer bankaların, emeklilik fonlarına yatırım yapan çalışanların, sigorta şirketlerinin ve hedge fonlarında sorunu haline gelmişti. sonuçta hedge fonları, emeklilik fonlarını, sigorta şirketlerini ve bankalardaki bu fonları oluşturanlar yatırımcılardı. bu fonların arkasında olanların yatırımcılar –yani halk- olması sebebiyle yatırımcılarda büyük zarara uğramışlardı. bu şekilde ilerleyen durumlar güven krizi nedeniyle tasarrufların artmasına ve bu tasarrufların yastık altı edilmesine yol açıyordu . bu durum bazı sektörlerde işçi çıkarımınına sebep olmakta ve halkı genel bir tasarruf eğilimine itmekteydi. buysa dünya piyasasındaki uzun süreden beri devam eden yükseliş trendinin düşüşe geçmesine sebebiyet vermekteydi. ayrıca bu türevlendirilmiş mortgage kredilerinin saydam olmayışı sebebiyle hangi bankalarda subprime mortgage kredilerinin daha yüksek olduğu belli olmuyor bu durum riskli bankaların ve temiz bankaların hangisi olduğunu ortaya koymuyordu. böylece bankalar arasında güven krizi oluştuğundan bankalararası kredi transferi durma noktasına ulaşıyordu. bu artık piyasada nakit sıkıntısının meydana geleceğinin sinyali niteliğindeydi. böylece bankalararasında meydana gelen bu kriz reel sektörüde etkilemiş gerekli yatırım için finansman bulamayan yatırımcıların yatırımlarını ertelemelerine, yenileme yatırımı yapmak zorunda olan fabrikaların kapanmasına ve böylece bankalararası krizin reel sektöre yayılmasına sebep olmuştu.lehman brothers’ın iflası ve krizin başlaması:tarih 15 eylül 2008 i gösterdiğinde, ajanslar dünya devi bir bankanın iflas bayrağını çektiğini duyuruyorlardı. bu banka lehman brothers’tı. piyasalar aylardır büyük bir amerikan bankasının batabileceği haberleriyle çalkalanıyordu. batması beklenen amerikan bankasının ismi alenen beyan edilmesede bunun lehman brothers olduğu açık bir şekilde belli oluyordu çünkü firma nakit sıkıntısına çözüm bulmak amacıyla ülkenin büyük bankalarından bank of america ve ingiliz bankası barclays ile yapmış olduğu ortaklık görüşmelerinden olumlu haber alamamıştı, ayrıca hisse senedi değeri şubat ayından beri %80 ve son bir yıldan beri %95 düşmüştü, 2008 mart ayında sıkıntıya girip jp morgan’a kelepir bir fiyata satılan bear stearns bankasıyla aktif yapısı hemen hemen uyuşuyordu, bütün bunların üzerine firmanın hisse senetleriyle ilgilenen güney kore’nin devlet yönetimindeki kore kalkınma bankası’nın lehman hisseleriyle artık ilgilenmediklerini açıklamasıyla, iflas edecek bankanın lehman olduğu netlik kazanmaya başlamıştı. lehman brothers’ın iflası global ekonomik krizin başlangıcı olarak birçok ekonomist tarafından kabul görmüştür. bu iflastan önce amerika’daki birkaç şirketin devlet tarafından kamusallaştırılması yaşanmıştı fakat ekonomik kriz sürecinde açık bir şekilde iflası gerçekleşen ilk kurum olması özelliğiyle lehman’ın iflası krizin başlangıcı olarak tarihteki yerini alacaktır. peki neden global ekonomik krizde lehman brothers’ın iflas etmesi bu kadar önemli bir yer teşkil etmektedir. bunları sırayla açıklayabiliriz1-) kriz artık başladı denene kadar (ki bu tarih lehman’ın iflası haberleriyle başlar) ekonomistler köşelerinde ekonomik kriz geliyor ya da gelmiyor gibisinden tartışmalar yapıyorlardı. kimisi yapısal bazı sorunların var olduğunu fakat kriz demek için resesyonun meydana gelmesi gerektiğini öne sürerken, diğer kesim eylül öncesindeki koşulların mevcut durumu daha kötüye götüreceğini, mortgage adlı kredilerin türevlendirilip dünya piyasalarına yayılmasıyla global ekonomik bir krizin dünyayı sarsacağını iddia ediyordu. mevcut durumda ekonomistler iyimser ve kötümserler diye ikiye ayrılmıştı. lehman brothers’ın iflası ve amerikan hükümetinin bu şirketi kamulaştırmaması artık piyasada “krizin etkisi, amerikan hükümetinin elinin bile uzanamayacağı kadar derinleşmiş” olduğu psikolojisini oluşturmuştu. kriz böylece toplumdaki psikolojik kırılma noktası sebebiyle bu iflas ile başlamıştır.2-) lehman brothers şirketi 1850 li yıllarda emmanuel, henry ve mayer lehman adlı alman-yahudi asıllı 3 kardeş tarafından kurulmuştu. 1984 yılında firma american express tarafından satın alınmış 1993 te bu şirketten ayrıldıktan 1 yıl sonra halka arz olmuştur.(wikipedia) 2000 yılının sonlarına doğru iyi bir çıkış yaparak amerikan borsalarındaki yerini sağlamlaştıran bu şirket aynı zamanda 2007`de son 4 yıl üst üste rekor kâr açıklamış, londra borsası`nın en yüksek işlem hacmine sahip hissesi unvanını da eline geçirmişti. bütün bu şanlı geçmişe rağmen 15 eylül 2008 tarihinde açıkladığı zarar toplam 613 milyar dolardı. bu miktar hemen hemen türkiye nin gayri safi milli hasılasına denk geliyordu. ayrıca 25.000 e yakın çalışana sahip olması amerikan piyasasında önemli bir daralmaya yol açacağının deliliydi. mortgage krizi nedeniyle düşen gayrimenkul fiyatlarına, lehman iflası nedeniyle eklenen gayrimenkullerin satışıda eklenince piyasanın daha da kötüye gidebileceği öngörülüyordu. bu denli köklü ve büyük bir firmanın, bu denli büyük bir çöküntüye maruz kalması, dünya piyasalarını derinden etkileyecek bir haberdi.3-)lehman brothers dünyanın birçok ülkesinde şubelere sahipti. bu şubeler aracılığıyla lehman brothers ruslardan japonlara, türklerden çinlilere kadar birçok farklı vatandaşlığa sahip yatırımcının etkilenmesine sebep olmuştur. bu iflas lehman’ın global bir şirket olması hasebiyle amerika’nın bilerek devletleştirmediği inancını piyasaya yaymıştı (bu dedikoduyla söylenmek istenen şey, lehman’ın kamulaştırılmasının amerikan hükümetinden çok, yabancı ülke menfaatlerine uygun olduğundan, lehman’ın amerikan hükümeti tarafından kamulaştırılmadığıydı). bu dedikodu ne kadar doğruydu bilinmez ama lehman’ın iflası türevlendirilmiş ürünler sayesinde gerçekten birçok ülkedeki yatırımcıları etkilemişti. iflas bu yönüyle globalleşen dünya ticaret sisteminde, şirket iflaslarının ne denli tahribatlara yol açtığının en önemli göstergesiydi, hatta dünya tarihindeki en büyük global şirket iflası olarak yerini çoktan almıştı bile. yatirim bankalarinin 2007 aktif büyüklükleri goldman sachs: 1 trilyon 119 milyar 796 milyon dolar morgan stanley: 1 trilyon 45 milyar 409 milyon dolar merrill lynch: 966 milyar 210 milyon dolar lehman brothers: 691 milyar 63 milyon dolar bear stearns: 400 milyar dolar 4-) türk dil kurumu ekonomik manada krizi çöküntü olarak ifade etse de bu ifade kriz kelimesini tam manada karşılamamaktadır. eğer biz bu global krize bir başlangıç tayin edeceksek öncelikle kendimiz için krizin ne anlam ifade ettiğini açıklamamız gerekir. hocaya kıyamet ne zaman kopacak diye sorduklarında aldıkları cevap “ben öldüğüm zaman”dı. kriz için örnek olarak bu nasreddin hoca fıkrasını verebiliriz. siz işsiz kalmadan ya da geliriniz azalmadan kriz sizi vurmuş değildir. hatta bu iki unsur sizde gerçekleşmeden (yani geliriniz sabit kalıyor ya da artıyorsa) ülkenizde kriz meydana gelmişse, bu sizin için fırsatlar doğuruyor demektir. bu yüzden lehman brothers’ın iflası 25.000 e yakın çalışanını işsiz bırakması, birçok yatırımcıyı mağdur etmesi, piyasada güvensizliğin artmasına sebep olması, sahip olduğu gayrimenkullerin olası satışıyla, piyasada düşen ve krize neden olan gayrimenkul sektörüne bir darbe daha vurması ve global ölçekte bir firma olması sebebiyle bir çok kişinin nasreddin hoca fıkrasında olduğu gibi kıyameti olduğundan, lehman iflası global ekonomik krizin miladı olarak kabul görmüştür.5-) abd de hükümet lehman’ın iflasına kadar sanderson state bank, haven trust bank, first georgia community bank, douglass national bank, hume bank, anb financial, first integrity bank, indymac bank, first national bank, first heritage bank, first priority bank, the columbian bank and trust, integrity bank, silver state bank, ameribank, washington mutual, main street bank, meridian bank, alpha bank&trust, freedom bank, franklin bank, security pasific bank, the community bank, downey savings and loan pff bank and trust adlı ayrı ayrı 25 bankaya el koymuştu. bu el koymaların yanı sıra lehman’ın iflas ettiği gün merrill lynch adlı finans şirketi bank of america’nın 50 milyar dolarlık teklifine evet demek zorunda kalmıştı. 16 mart 2008 deyse jp morgan chase bankası, hisse senetlerinin değeri hızla düşen ve iflasın eşiğine gelen bear stearnsü fedin de desteğiyle yaklaşık 1 milyar dolara satın aldı. 21 eylül 2008 de goldman sachs ve morgan stanley gibi amerika’nın büyük yatırım bankaları, yatırım bankacılığından ticari bankacılığa geçiş yaparak fed’in kanatları altına girmiş ve fed’den borçlanabilme imkanına sahip olmuştur. bu banka sorunlarında lehman çok özel bir yerdedir. bu sebeple lehman brothers, finansal krizde sahip olduğu kusurlarla el konan, el değiştiren ya da kamulaştırılan bankalar arasından sıyrılıp, en kirli vaka olma özelliğini taşımaktadır.6-) piyasada esas sıkıntı yaratan subprime mortgage kredilerini prime mortgage kredileriyle karıştırıp bir havuz haline getirip satan bankalar arasında en çok paya sahip olan bankanın lehman brothers olması bu bankanın iflasıyla beraber artık geri dönülmez bir yolun olmadığı ve bu bankayı iflasa sürükleyen türevlendirilmiş ürünlerin gerçekten büyük sıkıntılara yol açacağının delili oluyordu.bankaları birer domino taşı olarak örneklendirecek olursak amerika’da meydana gelen mortgage kriziyle sıkıntıya giren bankalar, domino taşı gibi yıkılmaya başlarken kamu tarafından ya da kamu tarafından desteklenen özel şirketler aracılığıyla ayakta tutulmuş ve diğer domino taşlarının ya da bankaların etkilenmesini engellemiştir. ta ki lehman brothers’ın iflasına kadar. lehman’ın iflasıyla ilk domino taşı devrilmiş ve lehman’a yakın olanları birer birer sendeletmeye-yıkmaya başlamıştır. --- spoiler ---
(oguzhanb - 15 Eylül 2009 00:05)
dünya tarihinde "batmayacak kadar büyük" inanışının temellerini sarsan iflastır. krizlerde meydana gelen "büyükse batmasına izin vermeyelim" inancı kriz dönemlerinde büyük finansal şirketlerin nakitlerini artırmalarına sebebiyet veriyor ve rasyonel bir kapitalist sistemin oluşmasına engel oluyordu. bu 2008 global krizinde de yaşandı bir çok bankalara başta amerika olmak üzere ingiltere ve almanya gibi ülkelerde de devlet tarafından el konulmuş bu bankaların batmasına sebebiyet veren aç gözlü çalışanların hataları, vergi ödeyen halktan çıkarılmıştı.. bu işlem sadece lehman da işlemedi. 1. yılını doldurduğumuz bugünde tartışılan soru acaba batırılmasaydı kriz bu kadar derinleşir miydi düşüncesidir. kapitalizm krizlerde fakirler için bir güvence sağlamazken zenginlerin şirketlerine sımsıkı sarılıyor. aman batmasın inancı gelir dağılımının adil olmamasına ve her krizin bir monopol piyasa oluşturduğuna şahit oluyor. küçükler battıkça büyükler rakipsiz kalıp monopol piyasaya doğru bir akış hızlanıyor (yani tam rekabetçi piyasa krizle önce oligopol ardından monopol piyasaya dönüşüyor)
(oguzhanb - 15 Eylül 2009 20:06)
dünyadaki belki de en büyük çaplı sınırlı sorumlu şirket iflaslarından birisi olarak değerlendirilebilir.öncesinden fazla ilgilenmeme rağmen şu sıralarda yaptığım araştırmalar ve bu başlıktaki entry'leri okudukça ilgimin daha fazla arttığını söyleyebilirim. ayrıca bu konuyu araştırdıkça ülkemizde yakın zamanda oluşması öngörülen krizin temeli ve yapıtaşlarının daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. tabiki her ne kadar bizim ülkemizdeki dinamiklerin ve krizi tetikliycek olan taşların çok daha farklı olduğunu biliyor olsak bile en azından kriz sonrası piyasaların etkilenmesi konusunda buradan çıkarabiliceğimiz bir çok ders var. kısacası araştırılması gereken bir konu meraklılar için.
(gutlessmafia - 22 Aralık 2016 14:19)
dunya capinda yarattigi domino etkisi abd icin teknik olarak 9 sene boyunca surmus ve 20 eylul 2017 fed toplantisi ile sona ermistir denilebilir. https://www.federalreserve.gov/…etary20170920a1.pdf
(delnaja - 21 Ekim 2017 16:08)
Yorum Kaynak Link : 15 eylül 2008 lehman brothers iflası