aksiyonundan çok diyaloglarıyla, esprileriyle benim aklımda yer etti bu film. ayrıca paso ac/dc çalcak diye sevindirdiler; başında shoot to thrill çaldı, sonunda highway to hell çaldı ortada da bi ara war machine'i çalayazdı. çalmış aslında baya lan. olsun doyamadım.

--- spoiler ---

ex-wife'ın fos çıkış anı için bile izlemeye değer bence.

--- spoiler ---

(captor of sin - 7 Mayıs 2010 22:25)

(bkz: götünden element uydurma stark)

(sozlukte bulunmayan kelime - 8 Mayıs 2010 00:03)

son sahnesi süt kardeş'lerden arak gibi geldi bana! sevmediği adama madalya takarken iğneyi göğsüne batırmak falan! nooluyo olm ne ayaksınız siz?

(sakingitarist - 8 Mayıs 2010 19:06)

--- spoiler ---

keşke vanko tony'nin ağzına ağzına çaksaydı dediğim filmdir. burada benim hakikaten anlamadığım neden vanko'nun tony'den daha büyük görülmediğidir. adam zart diye o suit'lerin insansızlarından ordu yapmıştır, çok da başarılı olmuştur. erkeklerse teker teker gelsinlerdir. büyüksün vanko.

--- spoiler ---

ağzıma kürdanı yerleştirdim. softverre şşitte diyip duruyorum.

(polen - 8 Mayıs 2010 19:12)

anthony edward stark'ın isviçreli bilim adamlarının yapamadığını yapıp evindeki ufak çaplı hadron çarpıştırıcısıyla yeni bir element bulduğu deney. helal olsundur.

(3 atli 7 katli - 9 Mayıs 2010 23:15)

aldık çocuğu gittik. hani çocuk dediysek 11 yaşında yarı delikanlı sayılır. sinemanın yanında burger king var. çocuk menüsü hediyesi iron man karakterleri, toyzz oyuncak mağazası zaten girişi iron man çeşitlemesi ile doldurmuş, nerdeyse dondurmacı bile iron man külahları kullanıyor.. geldik gişeye bir de ne görelim.. film +13 olarak belirlenmiş kültür bakanlığı tarafından daha küçük yaştakileri almıyorlarmış.. yahu bunu gel de anlat şimdi velete.. o zaman burgerı da, toyzz u da +13 yapın da hak geçmesin.. dingiller..

(harmandali efem geliyor - 11 Mayıs 2010 00:50)

filmin konulari ve genel ozeti, okuyun 10 dinariniz cebinizde kalsin:

1) dunya barisini ozellestiren ama serbest pazar anlayisi monopoliden ibaret olan ikiyuzlu kapitalist tony stark ile "muhim icatlar kamu malidir" dusuncesiyle birey haklarini gasp eden sosyalist abd hukumeti arasinda ideolojik surtusmeler yasanir, tony birkac espri yaparak tartismayi kazanir.

2) patent hakki gasp edilen rus fizikci ailenin drami akabinde, mickey rourke iskandinav heavy metal camiasinin kullandigi butun klip studyolarini ele gecirip, bol bol ateste demir doverek, kasli kollarinin ustune kivilcimlar sacarak arc reactor yapar. bu surecte her gunumuz moskovali fizikcisi gibi kalorifersiz apartmaninda yerde uyur, kuru bir somun ekmege talim eder, fakat onun da cani var, papaganiyla russian standart icip alem yaptigi da gorulmemis degildir.

3) tony stark sov dunyasinin buyusune kapilmistir, izmir fuarini yeniden baslatir. minority report 3'un setinden yuruttugu uc boyutlu holografik zamazingosuyla oynayacagina biraz osmanli tarihi okusaydi, koca imparatorlugu batiran zevk-u sefanin simdi kendi imparatorlugunu da tehdit ettigini gorebilirdi. ama tony stark bu, kitap okumaz, eksikligini de hissetmez. hadi onu gectim, rocky 4 de mi izlememis? arka planda havai fisek gosterisi olmadan karsidan karsiya gecmeye tenezzul etmeyen zevzek amerikali apollonun, fakir ama gururlu rus ivan drago tarafindan essek sudan gelinceye kadar dovulmesinde suphesiz izleyen icin nice anlamlar gizlidir.

4) gywnymwyeth paltrow, sanki ilk filmde bunlar kari koca ayarina gelmemisler gibi hala evhamli sekreteri olarak bu sefa pezevenginin arkasindan kosturup, "terli terli soguk su icme tony", "adam dovdukten sonra tasa oturma tony, uzerinde metal de olsa tastan soguk gecer, cir cir olursun, zirhinin icine sicarsan bir daha temizlemem bak" gibi serzenislerde bulunur. bir luzumsuz kadin karakter yetmiyormus gibi buna bir de skarlet yahonson isimli, filmde ne aradigi mechul, seksi bir sempanze eklenir.

5) tony stark'in giderek gariplesen davranislarinin arkasinda olumcul hastaligi oldugunu anliyoruz. hemen doktor houseu aradim, "could be autoimmune" deyince cat diye suratina kapattim. ne otoimunu, basbayagi paladyum zehirlenmesi bu. tony, sanki butun hayati boyunca hedonizmin dolambacli sokaklarinda audi'siyle hiz yapmamis gibi, ufak capli bir existansiyel krizden sonra kendini o bildik labirentlere atar ama bu sefer formula 1 yaris arabasiyla. hizli yasayan tony, daha hizli bir sekilde olmek istemektedir.

6) tony'nin kendisi dahil kimse o arabayi bizzat surecegini bilmezken, mickey rourke aylar oncesinden aldigi biletle yarisa gelir, piste girer, arabalari cizer, sansina bir tanesinin icinden tony cikinca da hic sasirmaz. "yerde ararken gokte buldum yarabbi sukurler olsun"un ruscasi yok mudur? essek sipasi sanki senaristlere bu dangalaklik icin rusvet verip bastan beri bunu planlamis. dayagini yer ama ingiltere'ye sadece 2-0 yenildigi icin sevinen zamane turk milli futbol takimi gibi, iron man'in kaportasinda biraz gocukler olusturmasi ona yetmistir, halinden memnundur. rakip silah sirketi hammer'in hasetinden catlamak uzere olan ceo'su, gelecek vaad eden bu yetenegi kesfedip sponsoru olur.

8) tony stark'in arkadasi albay, bu teknolojinin baskalarinin elinde oldugunu gorunce dellenen sosyalist abd hukumetini temsilen geldigi bir partide, kendi halinde karaoke yapan tony'e saldirir. sinema tarihinin en luzumsuz dost kavgasinda 25 milyon dolarlik masraf meydana gelir, ertesi hafta da harabeye donmus malikane acik arttirmada 49 bin dolara satilir. albay, stark'in fazladan yaptirttigi ama o parti senin, bu parti benim derken aldigi kilolardan dolayi artik giyemedigi kostumlerden birini, sanki kirk yildir o teknolojiyle hasir nesirmis gibi rahatca giyer, hava kuvvetleri ussune goturur, muthis karizma yapar, o gece asci patateslerin iyisini ona saklar.

9) tony, ertesi sabah harabeler icinde dunyanin en kotu hangoverini yasarken, telefondaki sigorta sirketi temsilcisiyle "haci dun iyi dagitmisiz ya" muhabbetine girerken bir baska zenci gelir. ortalik zenciden gecilmemektedir. guvenlik gitti ya, muzik setini, plazmalari falan goturmek icin akbaba gibi ususurler artik.topu topu nufusun yuzde 12'si bunlar ama rolleri kapmislar. nerede hispanikler, nerede uzakdogulular, nerede kizilderililer, hintliler? ustelik adi da nick fury. boyle zenci ismi olmaz. tyrone deshaw falan olmali. neyse, bir nevi deus ex machinadir bu abimiz, bes dakikada bir suru seyi aciklar: scarlet' stajyer ajandir, kendisi patron ajandir, tony'nin babasi kurucu ajandir, ataturk de degismez ebedi sef ajandir. ustune sir dolu bir sandik verir (tony icinden sisme ajan cikacagini dusunerek acmaya hemen yeltenmez), sonra da isim gucum var deyip gider. lan ne isiymis bu, kalip yardim etsene. illa karizmatik cikis yapacak.

10) bu noktada halen konuyu yeterince dagitamadiklarini dusunen senaristler, isin icine bir de "babasina kendini begendirememe" kompleksi katmislar. ne sanstir ki sandigin icinden mad mendeki silver fox cikiyor, eski bir bantta tam da oglunun bunca yildir aradigi sevgiyi kelimelere dokuyor. araya cerez niyetine katilan baba ogul yakinlasmasi sub plotundan tez bir sekilde kurtuluyoruz.

11) sandigin sirlari bitmiyor. stark'in izmir fuari plani, aslinda zamaninda babasinin emlak isindeyken tasarladigi ama ucuncu kopru tahmin ettigi yere yapilmayinca batan uydu kent projesinin planlariymis. o planlar da aslinda emlakci/girisimci/ajan ve kimyager babanin daha onceden buldugu ama sentezleyemedigi sahane bir elementin elektron orbitlerinin planiymis. plan yapmayin plan. nick fury abi bunu biliyor, ima da ediyor fakat killigina acik acik soylemiyor tony stark paladyumdan gebermek uzere olmasina ragmen. degisik bir arkadaslik anlayisi bu yabancilarinkisi. bir takim kisilerin bildigi, 30 senedir yapilamayan, zevzek jarvis'in bile imkansiz dedigi elementi, tony stark boru, prizma ve vanadan birkac saat icinde yaptigi parcacik hizlandirici yardimiyla sentezliyor. bununla kalmayip yeni guc unitesini de dizayn edip, yoktan varediyor. ben iki haftadir rafin ucunu kesip duvara monte edemedim.

11.5) senaryoyu birakip bir parantez aciyorum (ortada bir jarvis gercegi var. yahu bilgisayar yapmissin, senin laubali komutlarini anlamayi birak, kendisi espri yapiyor, dalga geciyor, endiseleniyor, jeevesvari bir anglosakson asaleti bile var. yapay zeka devrimi olmus resmen, sunun yarisi kadar zeki bir bilincin yaratilmasinin yolacacagi teknolojik ve sosyal degisimlerin sinirlari yok iken, bunu askeriye dahil kimse takmiyor, onun yerine ah paladyum, vay galadyum, vay ucan adam zirhi. ne bicim bir teknoloji onceliginiz var sizin? wormhole atlayisi yapabilen bir uzay gemisi kaptaninin 320 basan motorsiklet gorunce sasirmasi gibi birsey bu)

12) tony'nin uretkenligi de birsey mi? mickey rourke uzun saclarini yalamaktan arta kalan zamaninda tek basina 4 cesit drone arti yeni bir kisisel kostum uretiyor. fizikci, programci, robotik uzmani, yapay zeka devrimcisi, lehim ustasi mickey rourke. degustator, gurme, yelkenci, parasutcu, pilot, dalgic, magaraci mickey rourke.

13) harvard mba'den yeni mezun sutoglan hammer ceo'su sunum yapiyor. powerpointi biraz zayif, slide gecisleri cok siradan olmus ama adamin robotlari var, basiyor dugmeye rock muzik esliginde yerden cikiyorlar, halki selamliyorlar. baslarinda da zenci albay, stark'tan yuruttugu kostumun her yanina silahlar taktirmis gormemis gibi. alamancinin getto versiyonu. bitmis kostumun sirtina 20 mm mitralyoz takinca aerodinami de bozulmaz zaten.

futbol yorumcusu, halkla iliskiler danismani, isvicre muhafizi ve hacker mickey rourke, uzaktan telnetle baglanip hepsinin kontrolunu ele geciriyor. meger bunlari bilerek yollamis oraya. ortaligi yikip, stark isminin anisini sonsuza dek kirleterek intikam almayi amacliyor. yikiyor da ortaligi. yani bayagi bir bomba patliyor sagda solda. ama hic de bekledigi etkiyi yaratmiyor bunlar. aksine, iron man geliyor, zenciyle barisip cesit cesit dronelari dovuyorlar. rourke, latex kostumuyle nice kalpler yakan, merkezkac kuvveti yardimiyla nice boyunlar kiran scarlet johanson'dan son anda kaciyor, elektrikli zebanisi ile dovuse katiliyor ve 20 saniyelik karizma dolu bir performanstan sonra hacemat ediliyor. tam bitti derken butun robot cesetleri patliyor (timarli sipahi, origamici, aranjor ve illuzyonist rourke, robotlarin gotune 500 kilo patlayici saklamis, sirkettekiler de farketmemisler) , dunya kadar hasar ve panik var ama stark'in anisi lekelenmiyor, adam hala kahraman, babasi hala efsane. bosuna harcadin kendini mickey. kirbac hos gozukuyor ama kavgada ise yaramiyor miki. bak rakibin lazer pointerla 5 saniyede butun robotlarini ikiye boldu, senin sanatsal dovus anlayisin pragmatizme yenildi miki. statik elektrikle peynir gemisi yurumez.

14) mutlu son gibi. paltrow'la opusuyorlar. ne guzel kadin, su gibi. ama cate blanchet'in daha asil bir guzelligi var. turk kizlari gitse cate blanchet ve klon ordusu gelse. neyse, nick fury cikiyor tekrar. uc saatte element sentezleyen, lehim tabancasiyla robotik devrim yaratan, dunyayi kurtaran iron man'i ise almiyorlarmis. ne oldu, mulakatta "5 sene sonra kendinizi nerede goruyorsunuz" sorusuna cevab veremedi mi? almazsan alma dangalak, dolar milyarderi halk kahramani adam, senin organizasyonuna mi kalmis? danisman olarak alacaklarmis. neyi danisacaksin?
-gozum (ha ha) bak colde birsey bulduk, boyle tokmak gibi, uzerinde "bulursaniz sanayi mahallesi, berber sokaktaki thor beye iade edin, odul var" diyor, ne diyorsun? bence odul cok degildir, ebay'e koysak daha iyi.
-sabah uc konvoy taliban oldurdum, simdi de baskanla toplantidayim, 500 milyon dolarlik ar-ge yatiriminin detaylarini konusuyoruz, sen cekic diyorsun, tokmak diyorsun. oynamiyorum artik ben.

15) ozetin ozeti: cok fazla karakter, subplot var. action sahneleri ya cok hizli ya da ayni anda cok sey olup bitiyor. karizmatik kotu adamin daha cok sahne zamanina ihtiyaci var. tempo sakat, tam cikacakmis gibi yapip iniyor, olmadik yerde cikiyor. aktorler sahane. 10 uzerinden b-

(immanuel tolstoyevski - 11 Mayıs 2010 11:49)

--- çok hafif spoiler bence okusanız da olur yani ---

o bu değildir de bence filmin en bomba yeri stark ile james rhodes'un robot suitleri içinde kapıştığı yerde daft punk'tan robot rock çalmasıdır.

--- çok hafif spoiler bence okusanız da olur yani ---

(diyarbakir karpuzu - 14 Mayıs 2010 19:24)

--- spoiler ---

tony stark captain america'nın kalkanını görüp "hah işte çalışması için ihtiyacım olan şey bu!" dediğinde cidden canım sıkıldı. kaptanın süpersonik kalkanına bağlayacaklar olayı sandım. captain america'yı zerre sevmem, soğuk savaş döneminde propoganda malzemesi olarak ortaya çıkıp da bir adım ileri gidememiş salak bir karakter. tabi stark, taşak geçercesine kalkanı aletin altına sıkıştırınca gülmekten yarıldım.

--- spoiler ---

(fortisvita - 24 Mayıs 2010 22:05)

batman filmlerinde ideolojilerden esintiler olur dedik de iron man filmlerinde olmaz mi? pek tabi olur. simdi bol spoilerli konusalim:

--- spoiler ---
iron man 2 birincinin bittigi yerden, multimilyarder tony stark'in iron man oldugunu soylemesiyle basliyor. stark sovunu yapadursun bize diger yanda yoksulluk icinde olen bir sahsi, ivan vanko'nun babasini gosteriyorlar. filmin basinda ivan vanko ve babasinin hikayesine sempati duymak isteyecek olsaniz da ozellikle ogul vanko'nun tipi ve davranislari sizi bu sempatiden uzak tutmaya yariyor.
filmin henuz basinda amerikan tarzi baris nasil sagkanir hikayesi ile karsilasiyoruz. tony stark, bir multimilyarder devlete karsi mucadele veriyor. bir tarafta devlet gorevlileri "iron man" kostumunun tehlikeli bir silah oldugunu ileri surerek devletin eline gecmesini dogru bulduklarini soylerken, karsit olarak tony stark kostumun bir silah olmadigini ve bunu devlete vermeyecegini soyluyor. bunu yaparken devletin ileri surdugu acaip nedenleri bir bir rezil ediyor. dogal olarak sempati besliyor izleyici. tony stark devletin otoritesini kabul etmez bir sekilde, bir anda kalkip gidiyor. giderken de "i have successfully privatized world peace" (dunya barisini basariyla ozellestirdim) diye soylemi koyuyor. simdi burada uzerinde durulacak iki nokta var.
bir, dunya barisinin ozellestirilmesinin yani bunun devlet hegemonyasinda bir sey olmasindan cikisinin basari olarak aktarilmasi acik bir liberal soylem. sahsi goruslerim devletin veya herhangi bir kurumun hegemonyasindan baris-savas gibi olgularin kurtarilmasina karsi degil. ancak bunun yaninda barisin veya savasin tony stark gibi materyalist birisinin, bir "zenginin", bir mulkiyetcinin elinde olmasina da karsiyimdir. filmde devlet gorevlileri guclu bir silahin bir sahsin mulkiyetinde olmasinin sakincalarini o kadar embesilce anlatiyorlar ki, izeyici bir zenginin boyle bir gucu elinde tutmasini, kimseyle paylasmamasini "dogru" goruyor.
ikinci uzerinde durulacak nokta "ozellestirme" konusu. izleyiciye bir yandan iron man kostumunun stark'in elinde kalmasinin devletin eline gecmesinin (kamulastirilmasinin) engellenmesi liberal bir zafer olarak gosterilirken, diger yandan ilerleyen dakikalarda devletin sirketlerle ne kdar asna-fisne oldugu gostreiliyor. yani devlet dediginiz zaten kar-amcali kurumlarla icice gecmis yapi. silahlari sirketler uretiyor, silahlarin alinmasina devletlerin secilmis zenginleri karar veriyor. bu zaten liberalizmin getirdiklerinden biri degil mi? kimi sirket stark'in yaptigi gibi gucu ellerinde tutmayi tercih ediyor. kimileriyse bununla mulkiyetlerine mulkiyet katmayi tercih ediyor. dostum, tony stark'in dunya barisini ozellestirmesini bizlere basari olarak yutturdunuz ama birinci filmde dunya barisini tehlikeye sokan bu sirketler degil miydi yine?
filmde barisin devletin elinde olmasi bir sorun olarak guzel bir sekilde gozler onune suruluyor ancak sunulan cozum, cozum degil. tony stark'in iron man kostumunu elinde tutarak getirmek istedigi cozum bu hayati mahveden sistemin ta kendisinden bir cozum. kaliciligi filmde de gozuktugu uzere yok. bir kisinin eline gecen, baskalariyla paylasilmayan buyuk bir guc sozkonusu olmasindan dolayi da oldukca riskli bir cozum.

ozellestirme olayini bir kenara birakip vanko ailesine gelelim. amerika'ya sovyetler'den kacarak gelmis. baba vanko filmde aktarildigi uzere bir donem howard stark ile beraber calismis. enerji uretimiyle ilgili yaptiklari basarili deneylerden sonra vanko bu bulusla buyuk paralar kazanacaklarini soyleyince baba stark bunu kabullenememis ve vanko'yu sinirdisi ettirmis. vanko hakkini bulmus, degil mi? peki vanko'nun hikayesini baska bir sekilde aktarsak nasil olur?
anne-babasi birinci dunya savasi sirasinda, kendisi de ikinci dunya savasi sirasinda devletlerin ve sirketlerin kontrolu altinda bulunan devletlerin avrupa'ya getirdigi yikim sonucu yillarca yoklukla bogusan baba vanko, en sonunda careyi amerika'ya kacmakta bulmus. cocuklugundan beri hayali olan bir ortamda cok sevdigi fizik dalinda calismalara baslamis. bu sirada howard stark adli multimiyarder bir fizikcinin de dikkatini cekmeyi basarmis. stark ile vanko beraber calismaya baslamislar. asgari ucretle stark'in yaninda gecesini gunduzune katip calisan vanko ve stark bir gun ucuz enerji uretiminde buyuk bir adim atmislar. yillari yoklukla gecen vanko bu projenin kendisinin ve cocuklarinin ve hatta torunlarinin bir daha yoksullukla ugrasmayacaklari demek oldugunu hemen fark etmis. stark'a bu projeyle cok para kazanabileceklerini soylemis. ama multimilyarder stark bu projenin satilamayacagini soylemis ve vanko'yu amerika'dan sinirdisi ettirmis. vanko bundan sonra sefil bir hayat surmus. stark ise zenginligine zenginlik katmis.
sanirim bu yukaridaki gibi anlatinca hikaye farkli oluyor. baba vanko burada anlatmaya calistigim uzere oldukca zor bir hayat geciren bir insan. ayni sey ogul vanko icin de gecerli. ikisi de yillarca mulkiyetcilere karsi nefretle yasayan insanlar ve nefretlerinin hakli bir sebebi var. sebebi dogru da, peki getirmek istedikleri cozum?
batman'den^* sonra bir baska super kahraman filminde daha tabandan gelen hakli hareketin korkunclastirildigini goruyoruz. yoksulluguna cozum bulabilecek kadar zeki gosterilen ivan vanko bir cilgin gibi resmediliyor ve tek amaci intikam olan bir manyaga burunuyor. vanko'nun karsisina ise vanko ailesinin umutlarini tuketen stark ailesinin som temsilcisi, babasinin parasiyla gecinen playboy tony stark cikiyor. tabandan gelen bu korkunc intikam arayisini bir multimilyarderden beklenecek kivraklikta sonlandiriyor.

iron man 2, izleyicinin yoksul bir insana sempati beslemesinin dahi onune gecmeyi basarmis, mulkiyetciligi cok iyi, ozellestirmeyi ise muhtesem bir sey olarak gosteren, yoksul insanlarla ilgili "istese/calissa o da zengin olurdu" dusuncesini pekistiren bir film. sisemdeki birkac bozuklugu gosterirken, cozumun daha fazla mulkiyet, daha fazla daha fazla liberallik olarak gosteriyor. tum bunlari yaparken de savundugu duzenin filmde elestirdigi duzenin ta kendisi oldugunu yok sayan bir film.

--- spoiler ---

not: bu entry kendini gelistirir.

(okuz - 24 Eylül 2012 21:50)