Daddy ' Filminin Konusu : İşinden başka hiçbir şey düşünmeyen genç yönetici Rachel (Kristen Bell) düğün günü terk edilip sunakta yapayalnız kaldığı zaman, Karayipler'e giden bir gemide geçirmeyi planladığı balayına düşünebileceği en son kişi ile çıkar: 25 yıldır görüşmediği ve kendisi gibi işkolik babası Harry (Kelsey Grammer) ile! Rachel babasını görmek bile istemezken geçirdiği krizin ve alkolün de etkisiyle birden kendini beş yıldızlı gemideki odasında bulur. İki yabancı olarak çıktıkları tatilde, birkaç komik macera, lezzetli kokteyller ve kendilerini arayışlarının ardından, yaşam dolu ve ailelerine daha da bağlanmış olarak eve döneceklerdir.
Nadie nos mira(2017)(6,6-463)
The Pass(2016)(6,5-2510)
Retake(2016)(6,3-683)
Skoonheid(2011)(6,2-1550)
Lazy Eye(2016)(6,2-1169)
sylvia plath üzerine tezimi yazarken,araştırmalarımda beni oldukça derinden etkilemiş şiir.üzerine fazla yorum yapmaya gerek yok,şiir kendisini anlatmakta gayet çarpıcı.söz konusu şiirin kendime ait çevirisi;babacığımyapma, yapma.artık o siyah ayakkabı yok,içinde bir ayakmışım gibi yaşadığım,30 yıl boyunca, sefil ve beyaznadiren nefes almaya ya da hapşurmaya cesaret edebildiğim.babacığım, seni öldürmek zorundaydım,ben buna zaman bulamadan sen öldün-ağır mermerden, koca bir çanta dolusu tanrı-gri bir tırnağı olan iğrenç bir heykelsinsan fransisco fok balığı gibi devasave o tuhaf atlantik sularındaki başınfasulye yeşili dökerdigüzelim nauset açıklarına.tanrıya dua ederdim iyileştirsin diye,seni, ah..alman diliyle,savaş, savaş, savaşsilindirlerinin yerle bir ettiği bir polonya şehrindebu şehrin adını herkes bilirpolonyalı arkadaşım öyle diyorbir iki düzine kadar varmış.bu yüzden nereye ayak bastın, nereye kök saldınhiç bilememseninle hiç konuşamadım kidamağıma yapışıp kaldı dilimdikenli tellere takılıp kaldıich, ich, ich.çok zor konuşabiliyordumher alman'ı sen sanırdımhele o korkunç dilinbir lokomotif,beni bir yahudiymişim gibi alıp çuf çuf götüren bir lokomotif,dachau'ya, auschwitz'e, belsen'e...yahudiymişim gibi düşünmeye başladım,sanırım pekala bir yahudi de olabilirim.tyrol'ün karlarıviyana'nın berrak birasıhiç öyle saf ve ya dürüst değildir.çingene atalarım, tuhaf kaderimve tarot kartlarımla, tarot kartlarımlabelki biraz yahudi olabilirim.her zaman senden korktumhava kuvvetlerinden, lafı ağzında gevelemendeno düzgün bıyığındanve o aryan gözlerinin parlak mavisindenseni tankçı, tankçı...tanrı değil, bir gamalı haçsın senhiç gökyüzüne geçit vermeyecek kadar karasınher kadın bir faşiste aşık oluryüzüne inen tekmeyle, kaba,senin gibi kaba birinin kaba kalbine.kara tahtanın önünde duruyorsun, babacığımbendeki fotoğrafındaayakların yerine çenen ikiye ayrılmışama bu yüzden daha az şeytan sayılmazsın, hayır.az mı şeytansın sen siyah adam,küçük kırmızı kalbimi ısırıp ikiye ayıran?!seni gömdüklerinde ben on yaşındaydımyirmi yaşımdaysa ölmeyi denedimve sana dönmeyi, dönmeyi.kemiklerim bile bunu yapar sandım.ama beni kefenimden çıkardılar,tutkalla geri yapıştırdılar parçalarımıve o zaman ne yapmam gerektiğini öğrendim,bir modelini yarattım senin,karalar giymiş bir adam, meinkampf bakışlıeziyet etmeye ve uçkuruna düşkünve sonra evet dedim ki: evet, evet.babacığım, işte böyle, sonunda bitirdim.kara telefon kökünden kesildi,soluncansı sesler artık iletilemez.bir adam öldürdüm, ikincisini de;sen olduğunu söyleyipbir yıl, doğrusunu istersen yedi yıl,boyunca kanımı emen vampiri de.babacığım şimdi geri yatabilirsin.tombul siyah kalbine saplanmış bir kazıkla.köylüler bile hiç hoşlanmadılar sendenşimdi üzerinde dans edip tepiniyorlar.sen olduğunu hep biliyorlardı.babacığım, babacığım, seni piç kurusu,seninle işim bitti!
(sister blister - 14 Ocak 2008 08:56)
ing. baba
(nihat - 12 Ocak 2009 23:49)
solistin yorumuyla insanin tuylerini diken diken eden, bunalima surukleyen zaten bunalimda olan birisinin hic yanina yaklasmamasi gereken asmis korn sarkisi...
(ugurcan - 19 Mart 2003 14:19)
daddy, daddy, you bastard, i'm through! şeklinde bir son dizeye sahip olan baba nefretini en iyi anlatan şiirlerden biri olarak görülen sylvia plath eseri.sylvia plath'in kendi sesinden dinlemek için
(eastanbool - 10 Ocak 2012 00:22)
plath'ın kendi sesinden dinlemek gibi bir şeyi tecrübe etmemizi sağladığı için bu videoyu yükleyene ne kadar teşekkür etsem azdır. ayrıca plath'ın sesi nasıl da kendinden emin ve güçlü. bize anlatılanların aksine...buyrun sylvia plath'ın kendi sesinden "daddy" http://www.youtube.com/watch?v=6hhjctqsbwm
(berci kristin - 18 Şubat 2012 01:18)
ingilizce'de 'baba'dan ziyade 'babis/babisko' anlamina gelen kelime. daha cok, kucuk ve ergen kizlar kullanir, olgun olanlar 'dad - baba' kelimesini tercih ederler (tabiki de istisnalari vardir). yalniz benim deginecegim konu daddy kelimesinin baba-kiz arasindaki kullanimindan cok daha farkli. aranizda masters of sex izleyeniniz vardir mutlaka. bu sozcuk orda kullanildigi haliyle ilk kez dikkatimi cekti ve 'huh?' diye kaldim bir sure. cunku daha once ne bir filmde ne bir dizi de ne bir sarkida ya da kitapta, siirde vs. bir yerde burdaki kullanimiyla karsilasmistim. belki de karsilasmistim ama farkedememistim ya da ne biliyim iste ilk kez farkettim, bunu kendi cahilligime verin. neyse iyice meraklandirdiysam, yukarda adi gecen dizide doktorun < suanda adi aklima gelmeyen> karisi, kocasina 'daddy' diye hitap ediyor. ilk izledigimde yanlis duydugumu filan dusunmustum ama yok daddy diyor kadin. tabi bu durumla ilk kez karsilasan bana bir acayip, bir degisik geldi bu. yillardir yabanci sevgilim var, yurtdisinda yasiyorum, dedigim gibi belki benim cahilligim ama hic karsilasmadim bu hitapla. yillar once ogrendigim bu kelime, babaya hitap edilen ve sadece baba icin kullanilan bir kavramdi benim kucucuk aklimda ama sevgili, es, koca icin de kullaniliyormus meger! e insan bir degisik hissediyor ilkin, algi karmasasi yasiyor ister istemez. neyse efendim, bir ara sevgili google'dan bunun aslini ogrenirim diyip hep unutuyordum ki bu sefer de beyonce hanim drunk in love sarkisinda kocasina 'daddy' diyor; "...can't keep your eyes off my fatty/ daddy, i want you, na na/ drunk in love, i want you...." . artik is basa dusmustu, tez elden google'i actim ve aramaya inandim. yalniz degilmisim! nice amerikan, ingiliz, avustralyalilar da benim gibi bihaber olup ilk duyduklarinda sasip kalmis ve forumlarda bu saskinliklarini dile getirmislerdi. okudugum forumlarda gordugum kadariyla daha cok amerika'ya ozgu bir durum (emin degilim, sadece forumlardan baz alarak bu sonucu cikardim). bir cok kadin, erkegine 'daddy' demenin kendilerine guven verdigini, ozellikle seks sirasinda soylediklerinde bunun daha cok isteklendirdigini, bircok erkek de yine seks sirasinda kendilerine daddy denildiginde asiri bir sevklenme hali oldugunu yorumlarinda belirtmis. cok ilginc bir durum di mi? yargilamak asla bana dusmez, sadece benim kafamda yillardir olusturdugum bir kavramin degisik bir halini goruyorum ve cok sasiriyorum ve insanlarin yorumlarini da gorunce ister istemez dusunuyorum; acaba ben sevgilime 'daddy' desem hosuna gider mi? benim hosuma gider mi? her daddy kelimesi gecince kendi babam aklima gelirken, bu kelimeyi sevgilime de soyleyebilir miyim? diye siniyor insan kendini. ayrica turkiye'de, 'babis/babisko/babacik" gibi kelimeler ciftler arasinda kullaniliyor mu? kullaniliyorsa yabancilardaki gibi ayni etkileri mi yaratiyor? kullanilmiyorsa turk erkekleri kendilerine boyle hitap edilmesine ister miydi? iste bunlar hep merak!
(kiymali bamya - 5 Şubat 2014 07:27)
ırkçı bir mahlukat. insan demeye dilim varmıyor.
(nlrms - 8 Ağustos 2014 22:48)
kendisiyle ilgili yasal işlem başlatmak için elimden geleni yaptığım yazardır. konu ne olursa olsun ırkçılık cezasız kalmamalıdır.
(the fat of the land - 9 Ağustos 2014 00:12)
avm'lerde, tatil köylerinde, embesil çocuklarına "ardaaa, hadi daddy dansı yap, ardaaa hani benim oğluma, hadi yavrum daddy dansı yap" diye seslenen anne babaların peydahlanacak olmasıyla üzen şarkı.
(kwisatz haderach - 1 Aralık 2015 11:50)
every woman adores a fascist dizesindeki tespitin doğruluğuyla insanın sinirini bozan şiir; kadınlığın sylvia'ya kadar bir adım ilerlemediği gibi, sylvia'dan sonra da bir adım ilerlemediğinin göstergesi. zaten sylvia'dan sonra ilerlenecek bir yer kalmış mıdır? bir uçurum kenarı? sekizinci kat penceresi, kimse bakmazken? aşık parmakların ucu? bir yatak köşesi? tanrı; not god, but a swastika diye bahsedilen tanrı? annelik? daha iyisi, anne karnı? gerilemek olmaz mı bu? ama hepimiz, sylvia gibi, hem anneyiz hem bebek. ilerlemek çok geride sanırım şimdi.
(like a cat in a bag waiting to drown - 25 Eylül 2005 23:21)
Yorum Kaynak Link : daddy