2007 yapımı rod lurie filmi.

http://www.imdb.com/title/tt0416185/

(ibowan - 6 Mayıs 2007 13:55)

hayal ettiğimiz , gerçekte olmaya çalıştığımız kişiler üzerine sürükleyici bir dram. izlenmeli. oyunculuklar kesinlikle başarılı.

(faideli bilgiler - 23 Nisan 2008 14:50)

ben bi gerizekali oldugumdan zombi filmi bekledigim, filmin sonuna kadar da bu hayalle yasadigim ama düpedüz josh harnett'li alavere dalavere filmi cikan film..

adile nasit'in sahip oldugu etkiye sahip olsam, atlayacagim gidecegim holiwuda "isim koyarken daha dikkatli kuzucuklarim bundan sonra tamam mi?" diycem.. resurrecting kelimesinden bekledigim randiman benim "gecmiste ölen bir boksoru, diriltmek, sonra o zombiyi insanlarla dovusturmek istemek fekat işlerin kontrolden cikmasi" idi.. boyle bir hadise kurdum kafamda arkadas.. dedim "vaaay mevzu saglam o zaman"... olmadi tabi..

film yakisikli insan josh harnett'in (kizolsamveririmgillerden) babasi'nin nami altinda ezilen bir yazar olmasi ile basliyor.. film boyunca benim "tamam lan zombi filmi işte" dememi kolaylastirmis cold case'deki sarisin abla da josh harnett'in karisi.. heralde pek randiman alamamis kocadan, ayrilmislar falan.. bi gün sokakda gezerken josh, dayak yiyen birisine rastliyor.. "aaa sen eski boksor degil misin" falan filan.. muhabbet oyle aciliyor..

buraya kadar süpper.. zombi filmi olmasa da "hah işte sanirim su, baskasina yardim ederken kendisine yardim eden insan" filmlerinden bir tanesi.. ki severim.. ornek veremeyecegim bu konuda ( sixth sense'den gayri) ama severim...

filmin ilk yarisinda bu hadise bitiyor arkadas.. filmin ilk yarisinda film bitse süpper olabilecekken nedense "lan kisa oldu galiba" demisler de bir yari daha koymuslar.. gerisi komple sacma.. holiwud filmlerinden bekelyeceginiz kliselerle, tembihlerle dolu.. filmin ikinci yarisini izlemektense heyecanli bir teletubbies bolumu izlemeyi tercih ederdim acikcasi..

velhasil il yarisina 7.5 verecegim film ikinci yarida 4.1 aliyor toplamda(7.5+4.1= 11.6.. böl 2 ye) ise 5.8...

(azuth - 25 Nisan 2008 23:10)

samuel l jacksonın oyunculuktan öte bi performans sergilediği bişey. hayır josh hartnett de çok iyi oynamış, ama arkadaş gölgede kalmış samuel amcam yüzünden. böyle iyi oynanmaz ki. hakettiği ilgiyi hiç görmemiş film diyeceğim, ama filmin hakettiği ilgi çok yukarda, aldığı ilgiyse bildiğimiz yok. sıfır.

çok güzel bir film, kesinlikle izlenmeli.

(fizboz - 30 Haziran 2008 23:22)

bir gazeteci^* ve eski bir boksörün^* hikayesini anlatan güzel bir film.

----- spoiler -----

caş süper yakışıklı bir insan evladıdır ama gelgelim ki karısı bunu boşamak istiyor, ölmüş babasıyla sorunlarını halledememiş filan. yetmedi bir de çocuğunu utandıran, işten atılma noktasına gelen yani hayattan türlü tokat yemiş luzır bir insan. bir çıkış yolu araken bir boksör eskisiyle tanışır, onu haber yapar, işinde ilerler ama bu boksör aslında başkasının hayatını kendi hayatı gibi anlatmaktadır.

bir tane de sarışın var tamam mı bizim caş a bilgi veriyor, arada kur da yapıyor çakal, neyse caş, araştırmadan etmeden balıklama atlıyor. kıza değil efendim, bilgilere. olay ortaya çıkıyor sonra, caş çok üzülüyor^*. sonra olayın gerçeğini anlatan bir yazı daha patlatıyor bizimki. ne sihirli yazıysa babasıyla sorunlar halloluyor, karısıyla barışıyor, tekrar baba oluyor ve futbol muhabirliğine geçiyor, oğlunun sevdiği gibi.

----- spoiler -----

samuel l jackson çok iyi oynamış. josh hartnett in da karısını oynayan dedektif rush ablayla kimyaları hiç tutmamış. baba rolü de iki gömlek büyük geliyor. filmde klişeler uçuşsa de gene izlenir, güzel film.

(noxell - 25 Ocak 2009 18:54)

soloist'i izleyenlerin vaktini harcamayacaği film. konu ve olay örgüsü ayni gibi...

sadece konusunu okudum, filmin resimlerine baktim, az biraz da istiareye yattim, bu karar vardim. yanlişsa filmin yapimcisindan ve oyunculardan özür dilerim tabii!

(seyuranto - 4 Ekim 2010 12:46)

geçen hafta -hangi gündü unuttum- ege tv'de gecenin 2sinde gösterilen ve "yahu ege tv'deki filmden ne olacak"larla başlayıp, "helal sana be" diyerek bitirdiğim ve beğendiğim film..

özellikle kadronun şişkinliği filmi izlemeden önce büyük bir beklenti oluşturabilir ama isimden ve afişten de anlaşılacağı üzere (http://www.imdb.com/media/rm4015363584/tt0416185) kısaca boks filmidir.. cindirella man, million dollar baby bu türdeki şaheserler olarak anıldığı için, bu iki film ve bikaç kült yapım hariç (rocky serisi gibi) bütün boks filmleri fiyaskoymuş gibi değerlendirilir, en azından benim için öyle.. ama kadroyu, konuyu, hatta afişi bile filme başlamadan görmeyince, bilmeyince, hem beklenti iyice azalıyo hem de kadro kalitesi ve senaryo örgüsü filmin içine insanı daha fazla çekiyor..

--- spoiler ---

kathryn morris, josh hartnett ve samuel l. jackson'a rolü oldukça ufak olsa da teri hatcher da eklenince zaten gözler büyüyor kendiliğinden.. eski bir boks şampiyonunun yeniden popülerleştirilmesi ve yaşadığı kötü hayattan kurtarılması görevini, işinden kovulmadan önceki son zarı olarak kullanan başarısız bir gazetecinin kısa yükseliş ve düşüş hikayesi olarak özetleyebilinir senaryo.. bunun üzerinden insan ilişkileri, iyi baba olmak, kendi babasından göremediği sevgiyi çocuğuna vermeye uğraşan bir adam, yitik bir eski şampiyon, vıcık vıcık bir gazetecilik dünyası.. bütün bunları kavanoza koyup hızlıca çalkalamaya başlayınca elde kalan filmin son çeyreği oluyor zaten.. beklenmedik ilerleyişiyle de beni sarsmıştır, güzeller güzeli kathryn morris'in oynadığını görmemle de filme sıkıca bağlamıştır bu film..

samuel l. jackson'ın muhteşem oyunculuk performansı, josh hartnett'in yaşlansa bile yüzünden eksilmeyecek "bir işte başarısız olmak üzere" ifadesi ve bunu filme çok iyi yayması, kathryn morris'in ılımlı eş, kariyerli anne ve küskün destekleyici olarak da boşlukları doldurması oldukça başarılıydı.. teri hatcher'ın da "seksi ve güzel kadın" boşluğunu güzelse parsellemesiyle birlikte çoğu eksik tamamlanmış gibi gözüküyor filmde.. elbette ki mantık hataları, birbirine bağlanmayan akıl oyunları ve bazı yerlerde (erik kernan jr.'ın patronunun bazı sahnelerinde) gerçekçi görünmeyen oyunculuklar var hemen hemen her filmde olduğu gibi ama türüne göre oldukça başarılı bi filmdi bence..

--- spoiler ---

bu arada the fighter'ı da hak ederek aldığı 2 oscarıyla birlikte üstteki şaheserlere katmak zorundayız..

(lake of the hell - 3 Ekim 2011 22:17)