The Beatles: Eight Days a Week - The Touring Years (~ The Beatles Live) ' Filminin Konusu : The Beatles: Eight Days a Week - The Touring Years is a movie starring The Beatles, John Lennon, and George Harrison. A compilation of found footage featuring music, interviews, and stories of The Beatles' 250 concerts from 1963 to...
Ödüller :
The Beatles Anthology(1995)(9,4-4909)
George Harrison: Living in the Material World(2011)(8,2-9295)
Let It Be(1970)(7,8-4850)
A Hard Day's Night(1964)(7,7-36250)
Help!(1965)(7,3-15593)
How the Beatles Changed the World(2017)(6,7-787)
Outstanding Sound Editing for Nonfiction Programming (Single or Multi-Camera)
Outstanding Sound Mixing for Nonfiction Programming (Single or Multi-Camera)
bugün filmekimi kapsamında izleme şansı bulduğum belgesel. eski kayıtları ve görüntüleri o kadar iyi elden geçirmişler ki, ne görüntü ne de ses rahatsız ediyor. akışı son derece güzel, son derece keyifli ilerliyor. belgeselin bitimine 1965 yılındaki shea stadyum konserinin 4k halini de eklemişler, 30 dakika da o sürdü. --- spoiler ---her şey iyiydi de, grubun bu dönemine tamamen beatles üzerinden bakmaları bazı detayları eksik bırakıyor. oysa müziklerindeki değişimde the beach boys etkisi de vardır mesela. ya da dönemin diğer starlarıyla ilişkilerini göstermek de etkileyici olabilirdi.--- spoiler ---
(dreams to hope for - 10 Ekim 2016 23:14)
11 ekim 2016 günü saat 21:30'da rexx sineması'nda gösterimi yapılacak olan ron howard'ın yönettiği 2016 yapımı the beatles belgeseli. tam ismi "the beatles eight days a week the touring years" olan belgesel, grubun 1962-1966 yılları arasındaki turnelerinden ve konserlerinden görüntüleri içeriyor. 2 saat 17 dakikalık belgeselin gerçek bir müzik şöleni olacağını tahmin ediyorum. imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt2531318/wikipedia - https://en.wikipedia.org/…eatles:_eight_days_a_weektrailer - https://www.youtube.com/watch?v=0ffyzzqpdws
(sanver - 10 Ekim 2016 23:15)
filmekimi 2016 sayesinde izlediğim muhteşem bir beatles belgeseli. 60'lı yıllardaki turne görüntüleri o kadar temiz yenilenmiş ki, kendinizi grup üyelerinin arkadaşı gibi hissedebilirsiniz.yalnız bir durum var; belgeseli 2 saat 17 dakika olarak değil yaklaşık 110 dakika izledik. acaba kestiler mi? yoksa imdb ve filmekimi'ndeki film süresi hatalı mıydı bilmiyoruz.
(cegele - 17 Ekim 2016 13:12)
the beatles'ın yoğun geçen turne günlerine odaklanan güzel bir ron howard belgeseli. bu yüzden the beatles üzerine kapsamlı bir belgesel olduğunu söylemek güç, fakat yönetmenin amacı da bu değil. eski görüntüler ve stüdyodan ses kayıtları düzenlenerek ve iyileştirilerek beatlemania anlatılmak istenmiş. stadyum konserleri kayıtları ve larry kane'in the beatles ile seyahat ettiği süredeki arşivi önemli bir kaynak olmuş belgesel için.--- spoiler ---amerika'ya ilk indiklerinde british elvis misiniz sorusuna ringo'nun abartılı bir elvis taklidiyle it's not true tepkisi, amerika'daki ilk röportajlarında george harrison'ın sigarasının külünü john lennon'un saçına dökmesi gibi çok komik kayıtlar var. 19 yaşlarında dördünün de yüzlerindeki piçlikler ve çatı konserindeki o yorgun yüzler harika bir nüans.whoopi goldberg, elvis costello gibi beatlemania'ya şahit olmuş insanların anıları güzel bir katkı vermiş belgesele. özellikle whoopi'nin shea stadyumu konseri anısı çok duygusaldı.tüm anfield stadının she loves you'yu söylediği görüntüler, abbey road studios'da şarkı kayıtları yaparken kaybolmaktan kurtulmuş ses kayıtları gibi harika anlar var. ve belgesel bence müzik adına şu ana kadar yapılmış en güzel konserle bitiyor, the beatles rooftop concert:https://www.youtube.com/watch?v=nctzkal2t_y--- spoiler --- kapanış jeneriği devam ederken bekleyin, çok güzel bir yılbaşı kutlaması uğurluyor sizi. son olarak ron howard, paul ve ringo'nun film üzerine q&a'ini paylaşayım. paul ve ringo'yu yan yana görmek bile çok güzel.https://www.youtube.com/watch?v=psx3dr6plyi
(darth werther - 17 Ekim 2016 19:37)
nefis bir belgesel olmuş. sadece 4 yıllık bir sürece odaklanıyor belgeselde yönetmen howard. müziğin evrensel eşitliğine, her şeyi mümkün kılan birleştici bir unsur olarak büyüleyici gücüne vurgu yapan nefis bir bölüm var. sırf onun için bile görülmeye değer.1964 yılında amerika'nın (eyaletin adını hatırlayamadım) bir eyaletinde ırkçılıktan ötürü siyahların ve beyazların birarada konser izlemesini engelleyen bir durum var. haliyle ırkçılık o dönemlerde tüm şiddetiyle her yerde. otobüslerde,barlarda, tuvaletlerde siyahlara ayrılmış bölümler ver utanç verici bir şekilde. ve evet müzik tarihinin en büyük gruplarından biri olan beatles üyeleri insanların derilerinin rengine göre ayrılamayacağını söylüyor. bunun saçma ve aptalca olduğunu söyleyip onurlu ve aslında gayet normal bir şekilde duruma tepkilerini gösteriyorlar. konserlerinde herkesin ayrım gözetmeksizin bir arada olması gerektiğini aksi halde konseri gerçekleştirmeyeceklerini söylüyorlar.ve evet sanat kazanıyor, müzik kazanıyor, insan kazanıyor. siyahlar ve beyazlar, binlerce insan bir arada o konseri izliyor. müziğin, sanatın her şeyi eşit ve mümkün kıldığı ütopik bir gece yankılanıyor. ütopyanın imkansızlığını aşan ve onun eşitlikçi tahayyülü mümkün kılan bir gece. ben bu hikayeyi bilmiyordum ve açıkçası hiçbir zama beatles hayranı olmadım. sadece denk geldikçe dinlerdim. artık ömrümün sonuna kadar o ( 19-20 yaşlarındalar en fazla o dönem) gencecik adamların cesur duruşunun hayranı olan bir dinleyeci olacağım. bizlere sırf bunu gösterdiği için bile değerli bir belgesel. ha bizde ne mi oluyo.? sanatçı paçavraları daha çok para kazanmak için devletliye daha çok yalakalık yapıyor. üstelik bu durum yaş, saygınlık, geçmiş falan dinlemiyor. o yüzden tüm dünya hala beatles dinliyor ve dünya sürdükçe dinlemeye devam edecek. mutlaka görün.
(kulotsuzcorap - 21 Ekim 2016 10:14)
grammy kazanmış belgesel.. the beatles, dağıldıktan 47 yıl sonra bile bir şekilde ödülleri toplamaya devam ediyor.
(soz gelimi - 13 Şubat 2017 19:44)
belgesel inanılmaz keyifliydi, açıkçası the beatles hakkında ortanın üstünde bir okuma yapmış, the beatles'a ilgili biri iseniz çok ama çok şey öğretmiyor ancak derlenen videolar ve fotoğraflar bana grubu ve üyelerini ayrı ayrı düşündürdü. ne kadar iyi bilsem de hiç görmediğim fotoğrafları, onları tanımadığımı hissettirdi bana. ne kadar eğlenceli ve sevimli olduklarını fark ettim.keşke biraz daha uzun bir belgesel olsaymış bu, ben ki the beatles'ın son yıllarını çok daha kıymetli bulan biri olarak oraların hızlıca geçilmiş olduğunu görünce biraz hayal kırıklığına uğradım. olgun ve yaşlı bir the beatles görmeyi, o zamanki ruh hallerine tanık olmayı öyle çok isterdim ki. abbey road, yellow submarine ve özellikle let it be gibi farklı ve alışılmadık hatta biraz depresif albümlerin ve zamanların üstünde durulmamış fazla, sadece belgeselin sonlarına doğru bunlara değiniliyor ancak benim düşünceme göre bu sahneler oldukça yetersizdi. belgeseli yarım saat daha uzatmanın zararı olmazdı diye düşünüyorum. neyse ki belgesel o zamanki aşırı the beatles hayranlığını, beatlemania'yı, konserlerdeki o muazzam kalabalığı ve the beatles düşkünlüğünü hatta belki arayışını gayet iyi şekilde vermiş izleyiciye."turne yılları" başlığı gayet uygun bir başlık olmuş zira genel olarak the beatles konserleri üzerine yapımın ana odağı. stüdyo süreçlerinden, zamanın politik olaylarından, grup üyelerinin ilişkilerinden de bahsediyor tabi bolca ama turne zamanları odakta tekrar belirteceğim gibi.belgeselin sevdiğim bir diğer yanı gerek röportajlarda gerek şovlarda grubun coşkulu ve neşeli halini çok iyi vermiş olması, her üyenin ayrı bir değerli olduğunu da çok iyi görüyorsunuz. başka bir yazarın da dediği gibi keşke dönemin diğer grup ve yıldızlarından arada bahsetselerdi, belgesel boyu bunu bekledim fakat hiç gerçekleşmedi. brian epstein ve george martin'in grubun arka planında işleyen çok mühim iki kişilik olduğunu ve onlar olmadan olmayacak bir the beatles gösterdi yapım bize. bu da çok önemli bir nokta bence.meşhur çatı konseri ile bitirmek hoş bir nüans olmuş, kredilerdeki yılbaşı kutlaması kaydı da beklenmedik ama tebessüm ettiren cinsteydi. genel olarak belgesel, the beatles'ın evrensel olduğunu hissettirdi bana, insanlık oldukça the beatles da olacaktı bir de sanki. liverpool halkının anfield'daki o devasa gösterisi de harikaydı. ron howard iyi ki hazırlamış bu belgeseli. ister the beatles sevin ister hiç alakanız olmasın, muhakkak bu belgesele bir göz atın. ayrıntılarla dolu bir belgesel değil belki ama size birçok konuda fazlaca şey öğretip fark ettirecektir.iyi seyirler!
(rorvenath - 16 Temmuz 2018 07:31)
Yorum Kaynak Link : the beatles eight days a week