iste dinlenebilen ve izlenebilen bir eglenceli film daha. digeri icin (bkz: high fidelity)

filmdeki ciftler birbirinin degerini sonradan anlayanlardan ve birbirlerini gec bulanlardan olusur. sevdigim o kadar cok sahnesi var ki, hangi ayrintiyi yazsam bilemedim su an. güvenmek istemek, oyunlardan/taktiklerden yorulmak bu filmde öne cikar kanımca. garaj kumandalari da ayri bir önem tasiyor sanirim, iki sahnede karsimiza cikar zira. beynimden o kadar cok ortak replik var ki, hepsine kefilim.

taktiklere gelince... cocuk taktik icabi gec arar, kiz kontratakla yok dedirtir, yemek randevusu yokken oldugunu söyler vs vs... ama cocuk pes etmez ve yemek-kahve olmayinca "su? su icelim mi?" cümlesiyle puanlari toplar. ayrica telesekreter sahnesinde gercekten "hayiir" demekten kendimi alamadim. sanssizligin bu kadari!

filmi izleyenlere iliskiler, kaybedisler, sonradan kazanimlar, degerini kaybedince anlamalar, pismanliklarla ilgili (birbirinden yerinde sözlerle -adeta motto- ayrilan bölümler sayesinde) düsündürücü ve gülümsetici sahneler siralar film. ne olursa olsun, rol yapmamamak/dürüstlük hala önemlidir. ayrica sev(il)mekten korkan bir kadinla ugrasmak kolay degildir.

dinlenebilmesi kismina gelince... bu film sayesinde eddie vedder, chris cornell ve rahmetli layne staley zat-i sahanelerini görme/dinleme, pearl jam, alice in chains, rem, smashing pumpkins vs ^{* *} gecit törenine sahit olma zevkine nail oluruz.

--- spoiler ---
* neden bu kadar gec kaldin?
- trafige takildim!

- arkadas kalalim
* ama bunu öylesine söyleyenlerden olmayalim
- her zaman dogru sözü söylemeyi nasil basariyorsun?
--- spoiler ---

(kacin kurbagasi - 17 Şubat 2007 23:56)

steve: linda, uh, it's me. i had to call you. it's about midnight. i was just having many beers. and, uh, i just wanted to say what i should have said at the dock. i fucking chickened out when i acted casual, like mr. casual. i should have said it. you...belong...with...me! we belong together. and what really pisses me off is that, now that we're really talking, you thought i proposed to you only because you were pregnant. what's that about! i mean...hey, this is not the bathroom! and you know maybe if i had said some of these things at the dock it would have made a difference because, but i think we made a big mistake because, we had good times and we had bad times, but we had times. and i would like to start over. i would like to be new to you. i want to be new to you. i want to be mr. new. so call me back if you want to. but this is the last time i'll call. and, if you really needed to know how i feel, how i really feel, that's how i feel. i love you. and that's something you should know, so i won't bother you again. so, good night. and good bye. and call me back. good bye.

(sleepwalker - 19 Haziran 2002 22:42)

dvd kapağında yazdığı gibi, ''aşkı arayan ve aşktan kaçan'' gençlerin hikayesini anlatan, kişisine göre kalplerde farklı ve özel bir anlam kazanmış film.

(aquawoman - 12 Ocak 2009 00:29)

bridget fonda, matt dillon, bill pullman gibi oyunculari, guzel muzikleri [alice in chains, chris cornell, pearl jam, mudhoney, jimi hendrix...] olan genclik filmi.

(yok - 29 Mayıs 2000 16:40)

çoğu kişi tarafından, 90'lı yıllar seattle-grunge atmosferini yansıtmasıyla ve mükemmel bir soundtrack barındırmasıyla övülüyordu. uzun süredir merak ediyordum bu filmi, nihayet indirme ve izleme şansına sahip oldum. ilginç ayrıntılar barındırması, atmosferi güzel yansıtması, soundtrack'i, hatta barındırdığı tüm nitelikleriyle övülmeye değer.

- steve dunne'ın arabası sanırım bir saab 900, müzik sistemi yardımıyla camları indirilen araba ise ilk nesil bir volkswagen scirocco. linda powell'ın arabası da tam emin olmamakla beraber, chrysler new yorker veya chrysler lebaron.

- steve'ın linda'nın arabasını görünce "hala bu benzin içen canavarlardan mı kullanıyorsun? hem de bir çevreci olarak" diye bir cümle kurması, linda'nın alaska'ya bir çevre felaketini incelemeye gitmesi, steve'in trafiği rahatlatmak için bir raylı sistem projesi hazırlaması ancak projenin belediye başkanı tarafından "halkımız arabalarını çok seviyor. projeye karşı çıkıyorum." demesi gibi olaylar dikkatimi geçti. geçen neredeyse 20 yıl sonunda bile aynı sorunları yaşamak, aynı şekilde tartışmak, çözüm üretmeye çalışmak...

- camları patlatan şarkı tad'ın 8 way santa albümünün açılış parçası olan jinx.

- janet livermore'ın matt dillon'ı telefonla araması, "üstümde şu an çok ahlaksız bir şey var. içimde hiç bir şey yok. hemen evime gel" demesine; ancak yanlışlıkla farklı bir numara çevirmesine yarıldım. aradığı adam şişko bir adamdı, aslında bizden biriydi, tad'tı.

- soundgarden'ın filmde çaldığı şarkı birth ritual. ayrıca spoonman de filmin soundtrack'i için yapılmış, akustik olarak. ancak soundtrack'ten çıkarılma kararı alındığında, elemanlar bilindik versiyonunu yaratmışlar. şarkımız filmde kısa bir süre duyuluyor.

- mother love bone'un crown of thorns şarkısı gerçekten çok içten, bir kez daha bunu gördüm. nirvana'nın smells like teen spirit'inin de soundtrack'e koyulmak istenmiş; ancak telif haklarının pahalı olması yüzünden vazgeçilmiş.

özetle, zaman makinesiyle bir yere gitme şansım olsaydı; filmin çekildiği atmosfere, o yıllara gitmek isterdim. evet, etkileyici bir film.

(rain when i die - 6 Temmuz 2010 01:56)

sadece, chris cornell, layne staley ve eddie vedder'ı aynı kareye toplamış olmasıyla bile efsane olabilecek bir film.

(poekmon - 2 Kasım 2010 00:33)

filmi izlerken bir bakıyorsunuz state of love and trustla insanlar deli gibi dans ediyor, desotodaki kesişme-tanışma sahnesinde it aint like that çalıyor ve tapılası insan layne staley kopmuş vaziyette, veya matt dillon bridget fondanın arabasına stereo döşemiş o sırada chris cornell geliyor napıon la diye, e daha gider bu...
(bkz: singles soundtrack)

(albertinesimonet - 28 Şubat 2003 23:44)

nirvananın da müzikleriyle katkıda bulunacağı ama son anda geri çekildiği film. katılsaydı müthiş seattle dörtlüsü tamamlanacak harika olacaktı ama olsun diğerleri de seattle ruhunu yeterince iyi veriyor (eddie vedder yeter be!) , adama "kalk git oralara" dedirtiyor. pek bilinmeyen, kıyıda köşede kalmış bir filmdir ama harikadır.

(wounded walker - 14 Kasım 2003 11:33)

soundtracki için çekinmeden "gelmiş geçmiş en başarılı soundtrack" yorumu yapılabilecek film.

(j - 14 Kasım 2003 11:44)

zamanında kyra sedgwick'e aşık olmama neden olan,ilişkiler konusunu iyi irdeleyen keyifli vakit geçirten kısacası şükela bir filmdir.

(hawkeye - 9 Ağustos 2013 20:33)

film 1992 yilinda cekilmis, o zaman dunya boyle globallesmemis, insanlarin seyahat etmesi simdiki gibi kolay degil, bilgisayar yok sayilir, internet yok, cep telefonu yok, teknoloji olarak pek birsey yok, sadece televizyon ve muzik kasetleri var. aradan 22 yil gecmis yani fakat filmde gorulen abd'de ya da seattle'daki hayat sanki aynen devam ediyor. belki artik pearl jam'ler, chris kornell'lar, alice in chains'ler, jimi hendrix'ler kadar dunyaca unlu muzik gruplari yok ama filmdeki gundelik hayat, iliskiler, muzik, kahve, gece hayati, trafik/yesil alan gibi doga sorunlari ve hayatimizda kucucuk onlarca ayrinti aradan gecen bu kadar yila ragmen ayni sekilde kalmis dunyadaki bu kadar buyuk teknolojik degisime ragmen, temelimiz ayni kalip hic degismemis. ben bu filmden en cok bu bakimdan etkilendim. bu arada filmde gosterilen ev halen ayni sekilde, boyasi dahil degismemis sekilde duruyor seattle'in capitol hill semtinde.

(servicio - 9 Şubat 2014 10:43)

sevimli ayrintilarla dolu harika bir cameron crowe filmi. paul westerberg'in waiting for somebody'siyle acilip ayni sahsin dyslexic heart sarkisiyla biten 20'li yaslarin ortalarinda ayni apartman kompleksinde yasayan bir grup gencin dostluklarini ve aski arayislarini anlatan cok guzel bir film. filmde club desotodaki bar performanslarinda rastali saclariyla layne staley'i ve tabi ki alice in chains'i gormek de mumkun. ayrica ayni club'da soundgardenda sahne aliyor, zaten pearl jam'de filmin esas oglanlarindan cliff'in grubu citizen dick'in ta kendisi. kisacasi filmde duvarlardaki, bar duvarlarindaki mother love bone yazilari , insanlarin uzerindeki mudhoney,green river, sub pop t-shirtleriyle olsun seattle underground muzik sahnesi cok guzel yansitilmis , ayrintilari yakalayabilenler filmden inanilmaz tad alabilirler. mesala touch me im dick hadisesi ya da cliff'in hendrix'in mezarinda hey joe'yu calmasi ya da sagdan soldan chris cornell firlamasi beni cok eglendirdi niye eglendirdiyse. garaj kumandasinin insan yasamindaki onemi , hamilelik testini arkadasliga diye kaldirmak gibi sevimli ayrintilar da filmi gozumuzde epey yuceltti. kuskusuz filmin en unutulmaz sahnesi steve'in gecenin korunde linda'nin kapisina dayanip "i was just nowhere around your neighbourhood" demesi akabinde olaylarin gelismesiydi, bunun gelmis gecmis en iyi romantik komedi sahnesi secildigini okumustum bir yerde. kisaca sikilinan zamanlarda mutlaka izlenip yasama keyif katacak ,sadece debbie hunt ve cliff gibi iki numunelik insanin taninmasi icin bile herkese tavsiye ettigim bir film. kisisel tecrubelerime dayanarak barda baslayan her iliskinin bu kadar guzel bitmedigini de ekleyerek sozlerimi bitiririm.

(bkz: may this be love)

(longview - 1 Nisan 2004 05:35)

kandirilmislik hissi uyandiran "donem" filmi...grunge scene, eddie vedder, layne staley, hatta seattle dekormuscasina yer alirlar, oyle ki bridget fonda ve matt dillon in haydi diyelim daha bir "grunge" karakterleri de geri planda kalip son derece itici ve antipatik buldugum kyra sedgwick ve onun karin agrisi yuppie kilikli sevgilisinin romansi on plana gelir, bu ikisinin grungela da seattle la da fazla ilgisi yoktur, koysan ayni filmi chicago da ceksen ruhumuz duymaz. gonul ister ki bridget fonda ve matt dillon tayfasi daha fazla ilgi gormus olsun bu filmde sleepless in seattle in grunge scene geri planli versyonu olmaktan ciksin...(bkz: state of love and trust)

(szap - 1 Nisan 2004 05:43)

filmin guzel ayrintilarindan birkaci soyle tim burton debbie hunt'in dating videosunu ceken kisiyi oynuyor. cameron crowe cliff poncier'le barda roportaj yapan kisi. esya tasiyan move it elemanlarindan biri mudhoney'den mark arm. pandomim sanatcisini ise eric stoltz oynuyor. ayrica sub pop'in kurucularindan birini dating videosunda kismetini ararken de gorebilirsiniz. kisacasi cameron crowe es dost ne varsa toplamis , bize de bunlari takip etmek dusuyor.

(longview - 3 Nisan 2004 19:55)

baslayınca her turkun hatta turk olmayanın da yapacagı gibi merak ederek hem kıza hem de oglana adem kıyafeti giydirip acaba bi eksın olacak mı diyerek ortama saldıgım ama ne yazık ki karakterlerin birbirlerinden urkup(!) kacması uzerine suya dusen nacizane planımın arzu eden herkes tarafından bizzat denenebilecegi bir oyundur.

(73 - 22 Mayıs 2004 00:52)

4ad'den çıkmış bir future islands şaheseri. 2014'ün şu ana kadar en iyisi. ama önümüzdeki ay alt-j çıkacak. bakalım.

1. seasons (waiting on you)
2. spirit
3. sun in the morning
4. doves
5. back in the tall grass
6. a song for our grandfathers
7. light house
8. like the moon
9. fall from grace
10. a dream of you and me

(evilinacloset - 28 Ağustos 2014 12:59)

http://img68.exs.cx/img68/1426/singles.jpg

soldan sağa; chris cornell,jeff ament,matt dillon,layne staley,cameron crowe

(tubic - 16 Ağustos 2004 00:14)

bardaki sahnede elemanin telefonda bagira bagira "we belong together" demesiyle suratimizda tatli bir tebessum birakan film^*. daha en basindan itibaren her yerde mother love bone yazilari icerir, o ne guzel soundtracktir be adam. bir yerinde spoonman'in basi calar ama normal versiyonu da degildir, anlayamadim ne oldugunu.

(pissed - 25 Ekim 2004 02:53)

janet'in ^*: i've always been able to do this, break up with someone and never look back. being alone: there's a certain dignity to it.
dediği.
linda'nın^*dünyanın en acıklı "nerde kaldın" cümlesini ettiği film.
ayrıca
(bkz: tanımadığınız birinin çok yaşa demesi)

(boncik - 23 Ocak 2005 23:29)

(bkz: citizen dick)
(bkz: touch me i m dick)

(my jekyll doesnt hide - 12 Nisan 2005 20:33)