yönetmenliğini christian petzold'un yaptığı film. geçtiğimiz sene venedik film festivali'nde altın aslan'a aday olan filmlerden biriydi. petzold, filmin senaryosunu james m. cain'in klasiği "the postman always rings twice"'dan esinlenerek yazmış. zengin bir türk işadamı ali, genç eşi laura ve veteran asker thomas arasındaki üçlü ilişki iyi olarak nitelendirilebilecek bir görsellikte önümüze sürülmüş. daha fazlasını okumak isterseniz buradan yakın: http://www.artperest.com/…/10/jerichow-2008_25.html

(beerserk - 25 Ekim 2009 21:03)

arte kanalı desteğiyle finanse edilip, christian petzold tarafından yönetilmiş olan 2008 almanya yapımı gayet hoş bir film.
izlerken sıkmayan, kendi halinde akıp giden tıngır mıngır bir film. filmin kendisi bir bütün olarak ele alınınca pek fena değil gibi ama senaryo biraz mantıktan uzak ve azcıcık da sallamasyon gibi olmuş bence.

--- spoiler ---
filmin konusunu az çok bildiğim için, izlerken ilkin plaj sekanslarında "gavat la bu herif, (bkz: hilmi sözer) boynuzlanmayı hakkediyor valla" demiştim ki; sonradan karının (bkz: nina hoss) da az kaltak olmadığı ortaya çıktı. bu azgın kancık yeni işçileri thomas (bkz: benno fürmann) ile sikişmeye dünden hazırmış meğersem. hatta önüne gelene bile veriyormuş amnsiktimin orospusu.
gerçi ali özkan tiplemesi gavatlığını sonradan gene de tescilletti. madem karıyı içecek toptancısı o dallamayla yakaladın da ne bok yemeye affedip barışıyorsun allahın denyosu. vur götüne tekmeyi ve bak keyfine, sana başka kadın mı yok salak. bu kafayla devam edersen daha çok boynuzlanırsın sen yarakhasan.
bir de şu var; allah bilir tee ne zamandır iş için kullanılan beyaz transporter kadının kullandığı jeep'i o kadar yakın mesafeden takip ediyor da, bu allahın şapşalı hatun hiç mi dikiz aynasına bakıp; "aa bu bizim herif ya lan" demeyip malak gibi tokmakcısının bürosuna giderek faka basıyor bi güzel. kesinlikle mantıksız ve saçma yani.
filmin sonu da akıl ve mantıktan uzak. hem o götü boklu arabayı harcamaya kıyamamışlar da eski tük filmlerini andıran acemi bir ucuzluğa başvurmuşlar. pehh.
--- spoiler ---

tüm bu saydığım saçmalıklarına rağmen gene de sevdim ben bu filmi. belki genel olarak alman sinemasını ve özel olarak da içinde türklerin geçtiği almanya çıkışlı filmleri sevmemden ötürü buna not verirken biraz torpil geçiyorum sanırsam.
izlerseniz pişman olmazsınız derim ben. hem türkçe altyazısı da hâlihazırda mevcut.
kişisel notum: 5.5/10

imdb: http://us.imdb.com/title/tt1224153/
trailer: http://www.youtube.com/watch?v=vlghdr2-sbm
afiş: http://www.movieposterdb.com/poster/537a603d

(sierra leone - 29 Ekim 2009 07:07)

her alman filminde olduğu gibi yine uyumsuz , şiddet kullanan, sinsi türk tiplemesi gözden kaçmıyor.
filmin tek kelimelik özeti :

--- spoiler ---

- domuzlar !!

--- spoiler ---

(onur - 7 Kasım 2009 07:55)

son yılların en önemli filmlerinden biri desem, abartmış olur muyum; olmam olmam. petzold'un sineması adına vitesi artırdığının işaretleri bunlar. filmin ilk yarısı ile ikinci yarı arasında incelikle değişen sinematografiyle seyirciyi avlamasıysa çok kelimeyle dahiyane, ve ayrıca film 'sinsi' türk'ü değil de o türk'ün biraz da neden sinsi olduğunu (ya da olmak zorunda olduğunu) anlatıyor. uzatmayayım: (bkz: #17047488)

(shocktheworld - 21 Kasım 2009 13:26)

tarihi bir alman şehri. elbe kıyısında yer alır. manastırı ve tarihi dokusu ile meşhurdur.

(kusmuk - 5 Haziran 2018 12:35)

sezen aksu'nun romantizm etkisinin almanlar üzerinde test edilip onaylandığı film...

(qfwfq - 21 Şubat 2019 09:49)