Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Eylül 2014 Perşembe, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Drama,Tarih,Müzik,Romantik
Ülke                : Almanya,Polonya
Yapımcı          :  Schramm Film Koerner & Weber , Bayerischer Rundfunk (BR) , Westdeutscher Rundfunk (WDR)
Yönetmen       : Christian Petzold (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Christian Petzold (IMDB)(ekşi),Harun Farocki (IMDB)(ekşi),Hubert Monteilhet (IMDB)
Oyuncular      : Nina Hoss (IMDB)(ekşi), Ronald Zehrfeld (IMDB)(ekşi), Nina Kunzendorf (IMDB), Trystan Pütter (IMDB), Michael Maertens (IMDB), Imogen Kogge (IMDB), Felix Römer (IMDB), Uwe Preuss (IMDB), Valerie Koch (IMDB), Eva Bay (IMDB), Jeff Burrell (IMDB), Nikola Kastner (IMDB), Max Hopp (IMDB), Megan Gay (IMDB), Kirsten Block (IMDB), Frank Seppeler (IMDB), Daniela Holtz (IMDB), Kathrin Wehlisch (IMDB), Michael Wenninger (IMDB), Claudia Geisler (IMDB), Sofia Exss (IMDB)

Phoenix (~ Yüzündeki Sir) ' Filminin Konusu :
Nelly, toplama kampından kurtulmayı başarmış ama işkenceden yüzü tanınmayacak hale gelmiş bir şarkıcıdır. Zorunlu olarak geçirdiği estetik ameliyat sonrasında, kendisinin bir benzerine dönüşür. Görmek için can attığı tek kişi ise kocası Johnny’dir. Karşılaştıklarında Johnny onu tanımayıp zihnini iyice bulandırır. Acaba kocası ona hâlâ âşık mıdır, yoksa sadece parasının peşinde midir?

Ödüller      :

San Sebastian International Film Festival:


  • "mars taki ciplak yaratik tarafından karşılandığı gelen haberler arasındadır."
  • "(bkz: benzini kokluyor abi resmen)"
  • "ağır ilerleyen ama finali olayı bitiren film. zaten yönetmende final sahnesinden sonra daha da diyecek bir şey yok demiş ve uzatmamış filmi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    basarili bir sekilde mars'a inmistir. hayirli ugurlu olsun insanliga. eger 3 saat icinde gunes panellerini acabilirse, 90 gun omur bicilen gorevine baslayabilecektir. elbette phoenix cok daha uzun surebilecek bir goreve hazir, fakat mars mevsimleri geregi en az 90 gun sag saglim calisabilecegi dusunuyorum kucuk dostumuzun...

    yine de pathfinder gibi daha eski araclarin gorev sureleri haricinde cok daha fazla sure calisabildigi dusunulurse, phoenix eger bozulmazsa bize 1 yila yakin bilgi verebilecek gibi gorunuyor. nazar degmesin diyoruz, de diyelim?

    simdi anlamasak bile 50 yil sonra degeri anlasilacak, tarihi bir olaydir... bu tarihe not duseyim dedim.


    (anafor - 26 Mayıs 2008 02:57)

  • comment image

    arizona.edu altında bulunan sitesinin bir sql açığı yardımıyla türkler tarafından hack'lenmesi "eller aya biz yaya" sözüne yeni bir boyut getirmiş...

    elin adamı marsa bayrak diker, sen de onun web sitesine dikersin...


    (crown - 4 Haziran 2008 10:36)

  • comment image

    kimseler bilmesin kimseler duymasin dedigimiz guzide gruplardan biridir phoenix. fransiz snoblugu bulasmamis 4 delikanli ve onlara eslik eden karayagiz bir isvecli davulcu ile kulaklarin pasini siler, beraber konserine gittiginiz arkadasiniza asik olma istegi uyandirirlar. konser bitmek uzereyken herkesi sahneye davet ederler, hep bir agizdan soylenir sarkilar. o esnada herkes gulumser, sarhoslar burun farkiyla onde giderler kapanmayan agizlariyla. ciftler birbirine daha bir asik olur, bira satislarinda voliyi vuran isletmeler keyif doludur. cimlere uzanmis birbirinden guzel kizlar, onlara yanasmaya cabalayan erkekler. ote yanda, hemen yanibasinda tek bir gulusune tav oldugun, gunese dayanikli balmumundan yapilmis bir tanrica. gunes batar. anka kuslari kanat cirpar, herkes evine doner. mevsimler gecer. ama balmumu yagmurlara dayanamaz maalesef ki.

    based on a true story, falan filan.

    (bkz: rally) (bkz: love like a sunset)


    (please dont die - 23 Ağustos 2010 06:46)

  • comment image

    wishbone ash'in 1970 tarihli eseridir.

    sözleri de şöyledir :

    bird rise high from the cinders
    leave it all behind
    all the ruins and the fire
    bird raise your head from the ashes
    many men lay dead
    you can see them like i
    phoenix rise
    raise your head to the sky


    (mor kurbaga - 4 Temmuz 2011 11:28)

  • comment image

    edip cansever'in bir şiiri;

    phoenix

    ben orda, akşamına orospular dadanan
    camlarında pis sinekler gezinen, ben orda
    eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor
    kadınlarda oluyor kadınsız bakışlarla
    başıyla öne düşmüş yüreğiyle beraber
    ya tanrı'ya inanır ya da isyana

    kimseye vermiyor ki acılardan atarsa
    kuytular çıkarıyor sevişmeler onlardan
    bu nasıl bir bakış ki dünyaya intiharla
    ya da hep kar yağıyor da düşünmesi siyahtan
    öyle ya kim sevişirdi acıları olmasa
    kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam

    orası bir ölümdür şarabımı doyuran
    ölünen yüzler gibi bir bütündür adamlar
    vaftizi gün ışığında bir garip protestan
    tanrısıyla sevişir; herkes bilir sevişmeyi o kadar
    kim ne derse desin ben bugünü yakıyorum
    yeniden doğmak için çıkardığım yangından


    (straiusfransius - 24 Aralık 2011 21:47)

  • comment image

    ağır ilerleyen ama finali olayı bitiren film. zaten yönetmende final sahnesinden sonra daha da diyecek bir şey yok demiş ve uzatmamış filmi.


    (anily - 27 Nisan 2015 02:13)

  • comment image

    çok beğenilen ama benim nedense kanımın çok da ısınmadığı bir film oldu phoenix. daha doğru bir ifadeyle ortalama bir filmken çok iyi film statüsüne sokulması filme karşı olumlu düşüncelerimi de azalttı diyelim. film bir ihanet öyküsü. nazilere adeta eşi tarafından teslim edilmiş nelly'nin gerçeklerle yüzleşmesinin hikayesi de diyebiliriz bu film için. konu güzel ama bu konuya giderken ki kurgu ve işleniş hoşuma gitmedi. oldukça zorlama bir senaryo ile bir ihanet öyküsü anlatmanın sonu da bu kadar oluyor sanıyorum. sonundan dem vurmuş herkes evet filmin en iyi tarafı sonuydu bu kesin ama bu sonu da çok abartmamakta fayda var.


    (mimiko - 9 Temmuz 2015 02:06)

Yorum Kaynak Link : phoenix