Süre                : 1 Saat 49 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Mayıs 1987 Cuma, Yapım Yılı : 1987
Türü                : Drama
Taglar             : rainforest,paddleboat,bıçak,Köy,Latin Amerika
Ülke                : Italy,Fransa,Kolombia
Yapımcı          :  Italmedia Film , Les Films Ariane , France 3 Cinéma
Yönetmen       : Francesco Rosi (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Gabriel García Márquez (IMDB)(ekşi),Tonino Guerra (IMDB)(ekşi),Francesco Rosi (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Rupert Everett (IMDB), Ornella Muti (IMDB)(ekşi), Gian Maria Volonté (IMDB), Irene Papas (IMDB)(ekşi), Lucia Bosé (IMDB)(ekşi), Anthony Delon (IMDB), Alain Cuny (IMDB)(ekşi), Sergi Mateu (IMDB), Silverio Blasi (IMDB), Carlos Miranda (IMDB), Rogerio Miranda (IMDB), Vicky Hernández (IMDB), Leonor González (IMDB), Caroline Lang (IMDB), Carolina Rosi (IMDB), Edgardo Román (IMDB), Lucy Martínez (IMDB), Mariela Rivas (IMDB), Yolanda García (IMDB), Matilde Suescum (IMDB), Gabriel Pazos (IMDB), Isabel de León (IMDB), Denis Julio (IMDB), Carlos Varela (IMDB), Pablo Soler (IMDB), Maritza De Ávila (IMDB), Nelson Pineres (IMDB), Dora Izquierdo (IMDB), Lina Botero (IMDB), Divo Cavicchioli (IMDB), César Fernández (IMDB), Arquimedes Erazo (IMDB), Bienvenida Chamorro (IMDB), Carmencita De Rizo (IMDB), Bill Moore (IMDB), Antonio de la Vega (IMDB), Regulo Ahumada (IMDB), María Elena Castro (IMDB)

Cronaca di una morte annunciata (~ Kırmızı pazartesi) ' Filminin Konusu :
Film, evlenmeden önce başkasıyla beraber olarak bekaretini kaybeden gelin adayının etrafında gelişen olayları anlatmakta. Gabriel Garcia Marquez'in aynı isimli kitabından uyarlamadır...


  • "önceden haber verilmiş bir cinayetin güncesi desek"




Facebook Yorumları
  • comment image

    gunesli bir pazar gunume eslik eden saganak yagisli kitap.

    herkesin olecegini bildigi bir adamin, katil olmak istemeyen iki kardesin, bakire olmayan bir gelinin,
    aradigi kadini buldugunu sanan bir adamin, suskunluklariyla ellerine kan bulasan bir kasabanin… hepsinin sadece bir gunu! 24 saate ancak bu kadar cok oyku sigdirilabilirdi...

    unutmadan:
    (bkz: hrant dink)


    (nutkututuk - 22 Mayıs 2007 10:58)

  • comment image

    --- spoiler ---
    dikkat ettim, marquez birkac kere bahsetti, aslinda vicario kardeslerin iyi yurekli, iyi niyetli insanlar oldugundan. bu insanlari namus cinayetine iten o toplumdu. cunku kimse uyanmadi, kimse cinayetle namus denen seyin temizlenmeyecegini farkedemedi. tam aksine, bu isten donus yok diyordu, pablo vicario. artik onu oldurmek zorundaydilar. oylesine bir bekleyis vardi herkeste. santiago disinda herkes onun oldurulecegini biliyordu. insanlar bunu kabullenmisti. saka oldugunu dusunenler de vardi. ama vicario kardesler bicaklarini bileyip ortalikta dolasmaya baslamislardi bile. neden kimse dur demedi. olurken santiago'nun yuzunde bir saskinlik vardi. bunun, yazarin bizi onun masumiyetine inandirmak icin yazilmis bir nokta olduguna kanaat getirmeme neden oldu. clotilde, onu uyarmisti ama santiago neredeyse kendine birsey olmayacagindan emin gibiydi.
    sonra, cinayetten sonra yine de vicariolar tasinmak zorunda kaldi. bu yine toplumun evlenemden bekaretini kaybetmis kiza koydugu baskiydi. hayir, baski, aslinda evlenmeden bekareti vermeyi yasaklamakla baslamisti
    ---
    spoiler ---
    .

    marquez'in kitabini tamamen gercek bir olaydan hikayeye donusturmesi ise olayin varolusculugunu gozler onune seriyor. bir tip ogrencisinin genc bir kizin bekaretini almakla itham edildikten sonra genc kizin kardesleri tarafindan infaz edildigi haberini okuyup cok etkilenen marquez olayi tamamen edebi bir sanata donusturmustur. her yonunden ironi, dokundurma, daha sert elestiri, ikilem, yanilsima, ve tamamen karmasik bir kronolojik yapi, sembolizm, zitlasma, ask ve hatta umut, vicdan, kamu, gorgu,soru ve adaletsizligin trajik kitabi.


    (sehir cadisi - 17 Ocak 2008 05:02)

  • comment image

    --- spoiler ---

    vicario kardeşlerin yardım çığlığıdır belki de en gözümüzün önünde olan. vicario kardeşler masumdur. ama ortada bir kan davası vardır ve denklem basittir, kana kan gerekmektedir. peki, bu kanı kim istemektedir? görünürde kimse istemez böyle bir cinayeti. vicario kardeşler de farksız değildir elbette, ama töre, toplum baskısı, namus belası ya da adına ne başka denirse, onları ağabeyden intikam tugayına, çocukluk arkadaşından katile dönüştürür. onları bu kanı dökmeye iten aslında o cinayete de göz yuman, hatta göz yummakla kalmayıp belki de onun zeminini hazırlayan o toplumun kendisi değil midir? bu durumda, vicario kardeşler, bütün gün kanlı gözlerle bir bıçak bilemeye bir meyhaneye
    gidip gelirken ve işleyecekleri cinayeti herkese ilan ederken düşündükleri şey, bir allahın kulu kalkıp da santiago'ya kaçmasını salık versin, bir allahın kulu bıçaklarımızı alıp bizi gözaltına alsın, bir allahın kulu çıkıp da bu cinayete bir engel olsun, değil de nedir?

    ---
    spoiler ---


    (je ne suis pas une pipe - 4 Nisan 2009 18:46)

  • comment image

    gabriel garcia marquez' in çok bilinen bir cinayet romanı. kitaptaki uzun latin isimleri aklınızda tutmakta zorlanabilirsiniz ilk başta ama, sonra hepsi sülaleden biri gibi gelir insana.

    göz göre göre ve bile isteye işlenmiş bir cinayeti anlatan bu kitap, gerçek hikayeden yola çıkılarak yazılmıştır. özellikle sona doğru insanı gerim gerim gerer. cinayet romanlarını sevenlerin mutlaka okuması gerekenlerdendir.

    he bir de; kitabı elinize aldınız mı baştan sonu okuyup bitirin. yoksa çok karışıyor lan vallaha. zaten ince bir kitap. başlayın gerilin ve bitirin işte..

    ayrıca okuyalı epey olmasına rağmen, şu iki cümleyi hafızama kazımıştır:

    --- spoiler ---
    - bazen kaderimiz bizleri görünmez kılar.

    - bana bir önyargı verin bütün dünyayı yerinden oynatayım .
    ---
    spoiler ---


    (avoger - 10 Kasım 2010 17:31)

  • comment image

    "kırmızı pazartesi" romanı, "konsantre roman" türünün ilk örneğidir. normal ve beklenen ölçeğinin yaklaşık dörtte birinde, normal ölçeğinden alınan zevkin tamamına haiz.

    ve yapmazsam içim rahat etmez;

    --- spoiler ---

    romanın sonunda santiago nasar ölüyor.

    ---
    spoiler ---


    (mam - 21 Aralık 2011 16:03)

  • comment image

    gabriel garcia'yı bu yüzden çok seviyorum. anlattığının vahşet olduğunun farkında, toplumun kadın düşmanı yapısının farkında, kadınlar tarafından da kabul edilen ve hatta dayatılan adalet nosyonunun ilkelliğinin farkında fakat bunları anlatırken, bu değer yargılarını içinden çıkarmış "batı medeniyeti" diliyle konuşmuyor. oto-oryantalizm yapmıyor ve bu, hele ki pazartesi'de, çok zor bir şey.

    bu kitap, şimdiye kadar okuduğum en feminist kitap olabilir. ortada, denk gelmiş bir durum da yok. garcia ne yazdığının farkında fakat feminist dilin dışlayıcılığının tuzağına düşmemiş. işte, bu yüzden bu adamı çok seviyorum. hiç batmayan bir dille (doğal, büyülü?) derdini anlatıyor ve sanki dil meselesini hiç düşünmemiş bile. bu derece ustalık ayıptır, yemin ediyorum ayıptır.

    "o gün, biz kadınların bu dünyada ne kadar yalnız olduğumuzun farkına vardım!"


    (falan olur filan olur - 21 Mart 2012 18:45)

  • comment image

    --- spoiler ---

    "halam wenefrida marquez, ..., santiago nasar'ın eski rıhtımın merdivenlerini inip kendinden emin adımlarla evine doğru yürüdüğünü görmüştü. "santiago, yavrum!" diye bağırmıştı. "neyin var?" santiago nasar onu tanımıştı. "beni öldürdüler, wene hala," demişti.

    ---
    spoiler ---

    sorarsanız bence onu öldüren ne vicario kardeşlerdi ne de suskun insanlar. onu öldüren şey istemedikleri halde vicario kardeşleri katil halkı da suç ortağı yapan şeydi, yani geleneklerin topluma dayatması. tanım da yapalım sorun olmasın, filminin iyi oyunculuklarla tamamlanmış olmasını umduğum müthiş kitap.


    (sut dokmus kotu - 25 Temmuz 2014 02:10)

  • comment image

    kimse de cikip demiyor ki aga bu nedir. evet, gercekten kimse de yigitligine bok surdurmeden olay orgusunu yakalayamadigini itiraf etmiyor ve saheser, okudugum en iyi kitap gibi yorumlar yapiyor. ceviriden dolayi kurguyu oturtamadim diyen mi ararsin, konuyu kendisini asagilayarak anlamlandiran mi ararsin.

    bazi filmler vardir, yaraticisi filmi sadece kendisi icin yapar. ortaya bir sey cikarir ve onun uzerine calismaz. budur der ve cekilir. mesela kimse tarantino filmlerini abidik gubidik diye tanimlayamaz. salas bir tarzi vardir. sahsina munhasirdir.

    marquez'in bu eseri de tam olarak boyle. ama burda bir problem var. edebiyatta, ozellikle roman ve hikayede bir duzen vardir. olay anlatimi ne sekilde olursa olsun bir duzene sahiptir. modern eserlerde ornegin, bu eser gibi, flashback'ler flashforward'lar vardir. ama bu zaman sekmeleri kurguyu bozmaz. bozmamali.

    savruk ve bir onceki paragrafla tutarsiz yargilar duz yazida, hikaye anlatiminda olamaz. marquez'i tarantino'ya bu noktada benzetiyorum. bu kitap romandan ziyade siire benziyor cunku. umarsizca bir oradan bir buradan bahsediyor. zaman atlamalarindan bahsetmiyorum, bazen ayni sayfa icinde bile kimin konustugunun bile belirsizlesmesi durumundan bahsediyorum.

    bu nacizane görüşlerim üslubuyla ilgiliydi. icerik icin tabi ki övgüler övgüler.


    (dembedem - 17 Mart 2015 03:34)

  • comment image

    gabriel garcia marquez'in bir kısacık bir romanı. aslında uzun hikaye olarak adlandırsa da olurmuş (hatta bence daha doğru olurmuş).

    yazarın gençken veya çocukken tanık olduğu bir cinayet romanlaştırılmış. yazarlığının başlarında bu romanı yazmak istediğinde, annesi bazı kişilerin ölmesini beklemesini istemiş ve o da romanı cinayetten otuz yıl sonra roman haline getirmiş.

    kitapta kimin kimi öldürdüğü ta en başta söylenmiş. ama yine de gerilim var. kitap sonunu bilmenize rağmen sürükleyici.

    --- spoiler ---

    en vurucu olan şey de herkesin cinayeti haber alması, cinayetin herkesin ortasında işlenmesi ve asıl bu yüzden kimsenin cinayeti durdurmamış olması. bunun gerçek bir cinayet olması da bu sebeple beni çok etkiledi.

    --- spoiler ---


    (rahat adam - 3 Kasım 2005 23:25)

Yorum Kaynak Link : cronica de una muerte anunciada