Chavez: Inside the Coup (~ A Revolução Não será Televisionada) ' Filminin Konusu : Venezüella'da gelişen devrim sürecini ve Latin Amerika'nın yeni liderini CHAVEZ'i yakından tanımak için, başkente gelen bir film ekibi, CIA Başkanı Tenet ile Venezüella medyasının, Chavez'e karşı düzenlediği darbenin tam ortasına düşer.
No End in Sight(2007)(8,3-7837)
Hearts and Minds(1975)(8,3-4836)
Harlan County U.S.A.(1977)(8,3-4701)
The War on Democracy(2007)(8,3-2081)
Manufacturing Consent: Noam Chomsky and the Media(1992)(8,2-4035)
The Revolution Will Be Televised(2012)(7,7-233)
South of the Border(2010)(7,0-2716)
senelerdir "lan ne sinema ne tv bana ağlayacak prodüksiyon veremedi bir türlü" endişelerimi çözmüş bir belgesel. gözlerimi yaşarttı, ilham verdi vesaire. lakin dikkat çekilmesi gereken halkın hareket etmesi değil, halkın neden hareket ettiği. chavez'in anayasa vurgusu, halka bunu öğretmesi esas dikkat çekmesi gereken. ortalama insanın anayasanın ne dediğine dair net bir fikri olduğunu iddia etmiyorum, ama halka "şöyle şöyle hakların var, kim olursa olsun bunu senden alamaz" demiş adam. e neticede herif ordudan bile çekinmiyor çünkü "e hakkım, alırım tabi" diye düşünüyor. bir yandan da askerler iktidara hizmet etmekle halka hizmet etmek arasında kalıyorlar, neticede kendilerinin de halk olduklarını hatırlıyorlar. o eylem yapanlar yabancı değil ki, askerlerin kuzeni, amcası, bacanağı falan. şimdi ufkunuz genişlesin vakfının hazırladığı sorular:bizde en son askerle halk karşı karşıya gelince ne oldu hatırlıyor muyuz?mevcut anayasanın verdiği (ve vermediği) hakları ne derece biliyoruz?pkk hadisesinin, askere alınan kürtlerin amcasını, kardeşini vurmasına sebep olduğunu biliyor muyuz? bunun hakkında hiç düşünüyor muyuz?pkk hadisesinin, pkk'ya alınan kürtlerin askere alınan amcasını, kardeşini vurmasına sebep olduğunu biliyor muyuz? bunun hakkında hiç düşünüyorlar mı?medya provokasyonunu türkiye'ye uyarladığımız vakit aslında çoğu zaman gündemimizi belirlediklerini, bizim de "farkındayız bir tehlikenin" ayağına politik small talk ve fanatizm ile günlerimizi geçirdiğimizi düşünüyor musunuz?türkiye'de devletten hak talep eden vatandaşın başına gelenleri yazınız.türkiye'de devletten hak alamayan vatandaşın ab'ye başvurmaması için bir sebep var mıdır? yazınız.
(anakha - 11 Mart 2007 16:35)
70'lerde black power hareketinin onculerinden, zenci yazar, sair, spoken wordcu gil scott heron'un, zamanin nabzini tutan meshur siiri.. evet bir zamanlar zenciler, abd'nin baskaldiran insanlari idi, simdi en konformist kesim olmalari enteresan..the revolution will no be televisedyou will not be able to stay home, brother. you will not be able to plug in, turn on and cop out.you will not be able to lose yourself on skag and skip, skip out for beer during commercials, because the revolution will not be televised. the revolution will not be televised. the revolution will not be brought to you by xeroxin 4 parts without commercial interruptions.the revolution will not show you pictures of nixon blowing a bugle and leading a charge by john mitchell, general abrams and spiro agnew to eat hog maws confiscated from a harlem sanctuary. the revolution will not be televised.the revolution will not be brought to you by the schaefer award theatre and will not star natalie woods and steve mcqueen or bullwinkle and julia. the revolution will not give your mouth sex appeal. the revolution will not get rid of the nubs. the revolution will not make you look five pounds thinner, because the revolution will not be televised, brother. there will be no pictures of you and willie may pushing that shopping cart down the block on the dead run, or trying to slide that color television into a stolen ambulance. nbc will not be able predict the winner at 8:32 or report from 29 districts. the revolution will not be televised. there will be no pictures of pigs shooting down brothers in the instant replay. there will be no pictures of pigs shooting down brothers in the instant replay. there will be no pictures of whitney young beingrun out of harlem on a rail with a brand new process. there will be no slow motion or still life of roy wilkens strolling through watts in a red, black and green liberation jumpsuit that he had been saving for just the proper occasion. green acres, the beverly hillbillies, and hooterville junction will no longer be so damned relevant, and women will not care if dick finally gets down with jane on search for tomorrow because black people will be in the street looking for a brighter day. the revolution will not be televised.there will be no highlights on the eleven o'clock news and no pictures of hairy armed women liberationists and jackie onassis blowing her nose.the theme song will not be written by jim webb, francis scott key, nor sung by glen campbell, tom jones, johnny cash, engelbert humperdinck, or the rare earth. the revolution will not be televised. the revolution will not be right back after a message about a white tornado, white lightning, or white people. you will not have to worry about a dove in your bedroom, a tiger in your tank, or the giant in your toilet bowl. the revolution will not go better with coke. the revolution will not fight the germs that may cause bad breath. the revolution will put you in the driver's seat. the revolution will not be televised, will not be televised, will not be televised, will not be televised. the revolution will be no re-run brothers; the revolution will be live. ayriyeten (bkz: your revolution).
(willy van der kerkhoff - 13 Nisan 2002 05:58)
2002 darbesinden çok chavezin bir insan ve bir lider olarak belgeselidir. ana fikri de chavezin yoksul halkla arasındaki karşılıklı sevgidir. film, başkanın kendisini anlayacağını söyleyen barriolu kadın, hugoya sevgilerle diye biten yüzlerce not, başkanla kucaklaşabilmenin olağanlığı gibi bu ilişkinin gücüne dair birçok ayrıntıyı gözler önüne sermektedir. zaten chavez alo presidente gibi bir program yaparak, yani milyonlarca kişinin izlediği bir canlı yayında halkın sorunlarını dinleyerek bu ilişkiye ne kadar güvendiğini ve ne kadar cesur bir adam olduğunu göstermektedir. dolayısıyla bu belgesel chavezin hakettiği övgüdür, izlenmelidir.
(e330 - 19 Şubat 2008 04:16)
aksi kanıtlanmış önerme. the revolution is being televised. ben al jazeera'dan izliyorum şu an.
(kelbil - 30 Ocak 2011 21:29)
but will be tweeted diye devam ederse türkiye'deki durumu açıklamış olacak bir cümle.
(eec - 2 Haziran 2013 03:29)
(bkz: halk tv)(bkz: the revolution will not be televised)
(kelek - 16 Haziran 2013 16:17)
izlenmesi gereken bir belgeseldir..chavez'e darbe girişimi yapmadan önceki chavez-halk ile kaynaşık görüntüleri ile başlayan, daha sonra darbe girişimi yapılmasında önemli bir unsur olan ulusal petrol şirketinin chavez tarafından ele geçirilmesi olayının cereyan etmesi sonrasında patlak veren olaylar silsilesini konu alıyor belgesel..özellikle "gominist chavez, diktatörsün sen" nidaları ile chavez iktidarını protesto eden muhaliflerin (kitle ve iktidar isimli başyapıtı hatırlatacak bir eda ile) başkanlık sarayında bulunan chavezci kalabalığın üzerine sürülmesi sonrasında, kim oldukları bilinmeyen keskin nişancılar tarafından açılan ateş sonucunda öldürülen muhaliflerin sorumluluğunun " özel tv kanalı linçi" ile chavez yanlılarının üzerine yıkıldığını an be an izlemek mümkün..tam bir medya düzenbazlığı..sonrasında gelişen olaylar akabinde chavez'in yönetimini tanımadığını açıklayan generaller sahne alıyor..yüzlerinde sırıtın biryerlere dayanmış olmasının rahatlığı var gibi..düğmeye basıldığı o kadar bariz ki bu darbeyi yaptırtan abd adına bile utanmak geliyor insanın içinden..başkanlık sarayı haricindeki tüm yerler ve özel kanallar darbecilerin kontrölünde çalışırken chavez istifa etmeye zorlanıyor darbeciler tarafından..elbette etmiyor..bu arada devlet televizyonu da susturulmuş durumda darbeciler tarafından..lakin v"enezüela başkanı chavez" başkanlık sarayından derekap alınıp bir bilinmeze götürülüyor..bu noktada "kırmızı bereli" saray muhafızlarının chavezci olduğunu unutmamak lazım..verilecek tepki sonraya saklanıyor..bu arada cahvezci halk başlanlık sarayının önünde mutemadiyen protesto icra ediyorlar, oldukça büyük bir kalabalık mevcut..darbeci generaller kendi başkanları ile saraya geldikten sonra ve tüm özel kanallardan darbe duyurulduktan sonra zafer sarhoşluğu yaşanırken; kırmızı bereliler sarayın kontrolunu ele alıyorlar sarayda..yeni darbeci başkan kaçmayı başarırken birçok "darbeci bürokrat" esir alınıyor..eski devrik bakanlar saraya geri çağrılıyor, başkan yardımcısı getiriliyor, vekaleten başkan oluyor chavez'in yokluğunda.. devlet televizyonu devreye sokuluyor, "commomsense" bilinçlendiriliyor..ve halk daha sonra chavez'in bir adada tutulduğuna dair haberler geliyor.. ordu içerisinde amerikancı cuntacıları takmayan chavezci birliklerin birçoğu da kazan kaldırınca, darbenin hem askeri hem de halk desteği ortadan kaldırılmış oluyor...ve chavez geri dönüyor..petrol şirketinin devlet kontrolüne alınıp bolivarcı bir düzen sözü ile yoksul çoğunluğun gölüne su serpilmesi ile başlayan, tipik bir darbe girişimi ile imha edilmeye çalışılan lakin uygun askeri stratejiler sayesinde karşı-darbeci bir atak ile yönetime tekrardan gelen bir liderin ve ülkesinin öyküsü..
(ne mutlagim ne de muglak - 20 Ocak 2006 04:51)
darbe ertesi chavez' in yerine baskanlik koltuguna apar topar gecen, gecirilen ve bu belgeselde riyakar yuzunu gorme sansi buldugumuz kisi, pedro carmona venezuela'nin en onemli sanayici ve is adamlari dernegi olan fedecamaras'in bizzat baskanidir. yani sermayenin temsilcisi kisidir. bunun disinda belgesel yer yer goz yasartici etkiye bile sahip. ayrica toplumun nasil ikiye bolundugunu, ozel medyanin rezilligini, etekleri tutusan kesimlerin kim oldugunu, bu kesimlerin chavez'den niye olesiye nefret ettiklerini, ve isterse bir halkin gerici bir darbeye nasil mani olabilecegini, potansiyel gucunu gosterdigi icin cok basarli bir belgesel. belge.
(selviboylumalyazmalim - 20 Ocak 2006 05:07)
icindeki venezuela televizyonu goruntuleri bana turk televizyonlarini cagristiran filmdir. chavez'e halki sahip cikmis, modern cagin uyduruk tv rahiplerini ne derece salladiklarini gostermislerdir.ayni sey turkiye'de olsa ne olurdu diye beni derin dusuncelere sevk etmistir. cem uzan'in salt tv ve konser (piyar mi diyolardi buna ne?) ayagiyla yuzde yedi aldigi bir memlekette halkin kimi tutacagi cok acik...bir de saray muhafizlariyla sarayi kusatan halkin bakismalarini hatirliyorum. asker ne olursa olsun halktan yana oldugunu gostermis, bir el hareketiyle onlara destek olmustu. gozlerimi yasartan bir sahnedir ki eger bu belgeseli bir dramatik yapim olarak dusunecek olursak benim nazarimda en parlak oyunculugu o asker gostermistir.el pueblo unido, jamas sera vencido...(surcu lisan ettikse selviboylu duzeltir artik)
(stg - 20 Ocak 2006 15:55)
turkcesievde kıçının üstünde oturmayacaksın dostumekranın karşısına geçip ayaklarını uzatamayacaksınuyuşuk uyuşuk oradan oraya zaplamayacaksınreklamlar başlayınca bira almaya koşturamayacaksınçünkü devrim televizyondan yayınlanmayacakdevrim televizyonlardan yayınlanmayacakdevrimin ana sponsoru general motors olmayacakreklamsız dört bölüm halinde sunulmayacakdevrim dudaklarına seksi bir kıvrım kazandırmayacakdevrim selülitlerinden kurtulmanı da sağlamayacakdevrim bir ayda on kilo verdirmeyecek, ince göstermeyecek seniçünkü devrim televizyondan yayınlanmayacaksenin ve dostunun resimleri olmayacakbir market arabasını sokakta iterken gösterenya da renkli bir televizyonu çalıntı bir ambulansa sokmaya çalışırkencnn kazanan partiyi saat 8:32''de tahmin edemeyecekya da 29 bölgeden canlı bağlantı yapamayacakaynasızların yoldaşlarını vurması son dakika haberi olmayacakçünkü devrim televizyondan yayınlanmayacakasmalı konak, seinfield ve ally mcbealartık hayatımıza bu kadar cuk oturmayacakkadınlar sex and the city'de samantha'nın kimle yattığına aldırmayacakçünkü tüm zenciler daha aydınlık bir gün için sokağa dökülecekçünkü devrim televizyondan yayınlanmayacaksaat 11'de haber özetleri verilmeyecekjackie onassis'i burnunu silerken gösteren resimler olmayacakdevrim haberi beyaz bir kasırga, beyaz bir yıldırım ya dabeyaz insanlarla ilgili haberlerden sonra gelmeyecekyatak ondandaki güvercini, su depondaki kaplanı ya datuvaletindeki gulyabaniyi kafana takmana lüzum yokdevrimin tadı coca-cola'yla daha iyi gitmeyecekdevrim ağız kokularını yok etmeyecekdevrim seni şöför koltuğuna oturtacakdevrim televizyondan yayınlanmayacakdevrim televizyondan yayınlanmayacakdevrimin tekrarı olmayacakdevrim canlı olacak
(libertarian - 21 Mart 2006 12:35)
Yorum Kaynak Link : the revolution will not be televised