malesef ülkemizde gösterime girmeyecek bir diğer güzel festival filmi.

(magema - 20 Mayıs 2017 20:40)

if istanbul 2018 film festivali sayesinde sinemada izleme fırsatı buldum fakat sanki evde www.heyçtizlefullizledonmadanizle.com'da izliyormuş gibi görüntü vardı.

internete düşerse görüntü kalitesine bir daha kontrol edicem. ulan bildiğin izlerken lensim düştü sandım bi görüntü bu kadar mı kötü olur. zaten aksiyon sahneler vasatın önde gideni. sadece kemarayı hızlıca sağa sola yukarı aşagı oynatmışlar.

filmin ilk 45 dakikası taylandca konuşmayla geçiyor ve 1 tane bile alt yazı yok.başlarda o yüzden baya sıkıcı geldi fakat sonradan aktı gitti diyebilirim.

(pheraea - 25 Şubat 2018 23:47)

afişini gördüğümde "cenk tosun la bu" dediğim film.
afiş için link

(ozzcan - 22 Temmuz 2018 00:01)

tayland’ da gerçek bir hapishanede gerçek mahkumlarla çekilen, ingiliz boksör billy moore’ un hayatını anlatan biyografi filmi.
kitabı en çok satan biyografi kitapları listesinde de zamanında bir numara olmuş, bilmem anlatabildin mi?
imdb puanı 7.
tost makinasında mı izliyorsunuz arkadaşım 7 nedir ya.
kendiyle ilgili aydınlanmayı her anında hissediyorsunuz, adamlar daha nası anlatsın, imdb sana çok bozuğum. sevdiğim hiçbirşeyi sevmiyorsun.

(garibal enfeksiyon - 30 Temmuz 2018 21:31)

kitap haliyle adamimizin yasadigi atmosferi ve hissiyati cok daha iyi verebilecegini dusundugum, film olaraksa izlemeye degmeyecek olan, sadece guney asyanin herhangi cogu yerinde, birakin hapishaneyi, yasamin ne kadar boktan olabilecegini anlamanizi saglayacak olan filmdir.

cast olarak da macaulay culkin tipinde secilmis olan basrol ise, biyografi anlaminda isteneni vermekten pek uzak kalmis.. billy moore denen herifin resimlerine bakin anlarsiniz.

imdb notuyla 5 eder.

(amabisidiycem - 19 Ağustos 2018 11:12)

böyle filmler eskiden planetdp de 2-3 günde çevrilirdi,aylardır çeviren yok yazık

(trapperbk - 1 Eylül 2018 22:57)

içinizi karartmak istemiyorsanız izlemeyin. filmde ne bi rocky gibi havaya giriyorsunuz nede prisonbreak hissini yaşıyorsunuz. gerçek bir hikayeden alındığı için senaryosu bu şekilde çekim açıları kötü ama insanı soktuğu hapishane psikolojisi fena.

(limoneyt - 3 Eylül 2018 02:54)

sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: ben beğenmedim. tabii ki tayland'taki ünlü hapishanede bulunmak, oradaki insanları üstünkörü de olsa görmek, "bu benim başıma gelse ne yapardım?!!?!" diye korkarak düşünmek, anlatılanın gerçek hikaye olduğunu bilmek, tüm bunların ötesinde filmden gerçekten de rahatsız olmak çok güzeldi.

yalnız çekim, genel hikaye, karakter gelişimi, hatta müzik bile benim için kötüydü. kitabı eminim ki güzeldir ama filmi beni itti.

6/10 dedim.

şu ilginç ama bence.

(kelek - 13 Eylül 2018 15:00)

animal kingdom'ın dizisinde oynayan finn cole'ün abisi joe cole'ün başrolde yer aldığı film. performansı bence gayet başarılı. sanırım en son skins'de fakan izlemiştim yanlış hatırlamıyorsam. büyümüş, serpilmiş. neyse, lol.

hem konusu itibariyle hem de klostrofobik mekanları itibariyle insanın içini sıkıştırıyor film. bu konuda başarılı. biyografik olması da bu etkiyi arttırıyor ama hapisane filmlerine genel olarak bakacak olursak, kendi türündeki diğer filmlerden kendini sıyırabileceği çok da artı bir özelliği yok a prayer before dawn'ın.

bu türü sevenler için ilgi çekici bir film olduğu kesin ama.

(feministim ben - 29 Eylül 2018 13:18)

kusur bulmak için uğraştığım film.

film hakkında bilgi içerir

hemen şunu söyleyerek içimi rahatlatayım: çok güzel bir film.

baştan sona kadar nefes aldırmadan izletiyor. üstelik bunu iki saat boyunca yapabiliyor. öncelikle bunun için tebrik etmek lazım.

çekim tekniklerine laf eden arkadaşlar olmuş, çarpılırsınız ulan. bu kadar dinamik çekimleri başarılı bir şekilde bourne serisinde izlemiştim ki onlar araba sahneleri falandı. herif dövüş sahnelerini o kadar iyi çekmiş ki resmen dayağı siz yiyorsunuz izlerken. bunun da dışında yine dövüş sahnelerindeki oyuncu performansları da üst düzey. baya vuruyorlar birbirlerine ya da bunu hissettirmeyi baya başarıyor.

filmle ilgili kötü yorumlarım da olacak elbet. ama biraz daha öveyim.

adamımızın ilk başlarda hiçbir konuşulanı anlamadan hayatta kalmaya çalışması, ortamdaki kaos falan müthiş. sanki ormanda bi primat klanının içine düşmüş gibi. o ortamda hayatta kalabilmesi için onlar gibi vahşileşmesi gerekiyor. öyle de oluyor. bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim, film biraz daha kanlı olabilirmiş. birçok sahnede kaçınmışlar bazı görsellerden. mesela ağzını yüzünü kırdığı müslümanların son halini merak ettim.

antrenörü süper karakter. tam bir bedenci. ağzında sigara falan.

klişe geri dönüş hikayesi biraz üzdü. yani önce spora tutuluyor. uyuşturucu almıyor falan derken bir noktada salıyor yine kendini. düştü falan derken tekrar toparlayıp ahlaklı bir adam oluyor. bu arada o bedencilerin koğuşu nedir hacı. millet diğer koğuşlarda birbirini sikerken bunlar geceleri yastık savaşı yapıyor.

bir de neden filmin başında buna eroin veriyorlar direkt. ya da sonrasında bu nasıl beleşe çözüyor. oralar karışık biraz. biraz da gereksiz bence.

filmle ilgili en kötü denilebilecek şey final için söylenebilir. yine bir klişe ile karşılaşıyoruz. yok organda yırtık var bir daha dövüşürsen ölürsün falan. ama adamımız yine de dövüşüyor. sonunda da kazanıyor. açıkçası ben bir önceki dövüş sahnesini daha çok sevmiştim. daha çok içine girmiştim. yani özetle final biraz düşük kalıyor bence.

filmle ilgili en özel şey bu kadar az dialogla bu kadar usta bir iş çıkması. onun dışında çekimler, atmosfer, oyunculuk falan kusursuz.

film hakkında bilgi içeren kısımlar bitti

bakıyorum da imdb puanı 6.9. siktirin gidin demek istiyorum. amk cahil amerikalıları

benim filme puanım helalinden 8/10. dokuz da verirdim de toplum baskısından korkuyorum.

(hasmetasilkan - 5 Kasım 2018 16:33)