2013 yapımı bir fransız animasyonu. ingilizce jack and the cuckoo-clock heart adıyla da vizyona girmiş. diğer animasyonlardan farkı, hikayenin dionysos adlı fransız bir rock grubunun bir konsept albümünden ve bu albüm için grubun vokali tarafından yaratılan grafik romandan filme uyarlanmış olması. aynı eforu evelyn evelyn'den de bekliyorum. ^* (zaten bu filmin de konsepti dark cabaret diye tarif edilebilir, keşke amanda palmer da pek sevgili kocasına böyle şeyler yaptırsa.)

şaka bir yana, filmin konusu şöyle ki, dünyanın en soğuk gününde çok zor koşullarda doğan jack, annesinin hamileliğinin son anlarında yanına sığındığı cadı diye anılan mucit bir kadın tarafından ölümden döndürülür. çünkü jack, dünyanın en soğuk gününde, donmuş bir kalple dünyaya gelmiştir. neyse ki mucit kadın, ebelik hünerlerinin yanında mekanik bilgisini de kullanarak son dakikada jack'in kalbini bir kurmalı saatle değiştirmiş ve jack'i hayatta tutmuştur. ancak jack'in kurmalı saati sıklıkla kurması, heyecana kapılmaması, saatinin kollarıyla oynamaması ve asla aşık olmaması gerekmektedir. elbette jack biraz büyüyünce elinde tuzlukla koşup hemen ileri derecede miyop olan ama kendini kötü gösterdiğini düşündüğü için gözlük kullanmayan laternacı bir kıza aşık oluyor ve film ilerliyor, ya ne olacaktı?

filmde georges melies de bir karakter olarak yer alıyor, hugo'da da gördüğümüz gibi böyle saatli, kurmalı, steampunk ortamlı filmlerde melies'e yer vermeyeni ayıplıyorlar artık, sinema melies'in ekmeğini hala yiyor ama güzel de saygı duruşu bir yandan.

filmin yapımcıları arasında luc besson da yer alıyor, hafif steampunk ama çokça gotik tarzda çizilen karakterler ve ortamlar oldukça tatlı ama karakter tasarımları azıcık üçüncü sınıf animasyonları andırıyor, sanki biraz youtube, vimeo kısa animasyonu olacakmış da son anda uzun metraj filme çevrilmiş gibi hissettiriyor. yine de her şeye rağmen özellikle müzikleri, zaten iş bir konsept albüm çıkışlı olduğu için filmi alıp götürüyor ve filmden sonra da tekrar tekrar kendini dinlettiriyor. bir de nedendir bilmem, kimi şarkılar fransızca, kimi şarkılar ingilizce, kimileri ispanyolca çünkü laternacı kızımız sonradan endülüslü bir sirke katılıyor hikayede, vallahi araştırmadım ama konsept albümü en başından böyle üç dilde kurguladılarsa ona da bravo.

bu kadar anlattık, bir de ben susayım, trailer konuşsun:

https://www.youtube.com/watch?v=o6dwvd6qces

editle gelen ek: araştırdım, orijinal albümde ispanyolca şarkı yok, albümün hikayesi filmleştirilirken endülüs muhabbeti işin içine girince ispanyolca şarkılar da kullanılmış, albüm yalnızca fransızca ve bir iki ingilizce şarkıyla yayınlanmış. ayrıca albümün sanat çalışmaları da hiç iyi değilmiş, filmin görselliği kesinlikle çok daha iyi olmuş.

(sweet leaf - 18 Aralık 2017 09:32)