boy olarak eşitleri koşmayı bırakın doğru düzgün yürümekte zorlanırken nba'deki atletik fırlamaların arasında 2 senedir şov yapan adam.. neymiş 2.26'ymış, 1.75'ten blok yemiş, 2 metrelik adamlar üzerinden smaç vuruyormuş.. banane kardeşim.. 2.10'dan sonra hızla düşen beyin-ayak-el koordinasyonuna rağmen bu adam nba'de tarih yazıyor.. düşünün ki boy 2.26 ama zıplama denen yetenekten boyu nedeniyle zerre nasibini alamamış bir adam.. en fazla 30-40 cm sıçrayabilirken(ondan bile şüpheliyim) 2 metre boyunda, 100 cm civarı sıçrayabilen zıpzıpların arasında durdurulamazları oynuyor kendisi.. normal bir insan değil kendisi, beyninin emrettiği hareketleri yapmakta çok daha yavaş kısa oyunculara göre.. üzerinden smaç da vurulur, 1.70'lik adamdan blok da yer.. önemli olan basketbol yeteneğidir, o boyla hayvani bir tekniğe, şuta, basketbol bilgisine sahip olmasıdır.. bu boyla nba'e gelip madara olmayan adam neredeyse yok, milleti madara edeni de şu anda tek.. nba'e gelmiş en özel oyunculardan biri kanımca.. bu adamın kollarını kaldırıp zıpladığında 2 metre civarındaki adamların ulaştığı en üst noktaya ulaşamadığını düşünüp ona göre yargılamak gerek boyunu.. avantajından çok dezavantajını görüyor o boyun ve hiç umurunda gibi de değil bu, önemli olan, konuşulması gereken konu bu..

(parma maniac - 21 Kasım 2006 17:11)

yao ming^{* * *},, yıllar önce abdi ipekçi'de çin milli takımı'yla antreman yapmaktadır.... daha dogrusu sahaya çıkmıştır..... efes world cup'tır yanılmıyorsam organizasyon.... salon bomboştur.... bende candostum onursuz kıl adamla beraber saha kenarından izlemekteyim.... yao 2mt mesafede.... top sehpasından top begenmeye çalışıyor.... ama artık ne kadar kaldıysa depoda hepsi iniktir topların.... kocaman elleriyle topları birer birer sıkar yao.... sonra hemen yanıbaşımızda duran salon amirimsi tipe dönerek memnuniyetsizlik işareti yapar.... hani devletin her kademesinde yaptığı işle alakası olmayan,, tipik türk bi eleman vardır ya^****... gözünüzün önüne getirin artık... ve bi yao'ya bakar bi toplara ve de türk spor kültürüne^*damga vuracak repliği yapıştırır top toplayan çocuklara dönerek....

-" oogglummm alın şu benim arabanın anahtarı,, şu topları köşedeki benzinciden iyiyce şişirip gelin bakaymm..."

popohunter ve onursuz kıl adam yerlerdedir.... yao türkçe bilmemektedir^**.....

(popohunter - 5 Haziran 2007 16:52)

geçtiğimiz pazartesi günü kendisi gibi basketbolcu olan çin milli takımında oynayan ye li ile dünya evine girmiş çekik göz, çekik boy. eğilerek girmişler dünya evine (eki eki)

(thug love - 7 Ağustos 2007 08:03)

bu sene yapılacak all star seçimi için şu ana kadar batı'da en çok oy alan pivot durumunda. basketbol kariyeri tehlikede olan bir adama o kadar oyu atanlara sevgilerimi gönderiyorum.

edit: yao ming'in kariyerini salt olarak uzun boyuna ve çin pazarına bağlayanı allah çarpar. bu entry söz konusu yorumdan bağımsız olarak yazılmıştır.

(sijwocaq - 16 Aralık 2010 23:28)

2.29 boyunda bir pivot olarak mevkisinde arvydas sabonis'ten beri en mükemmel saha görüşüne sahip oyuncu olduğunu düşünüyorum. orta mesafe şutu ise mükemmeldir. "mükemmeldi" yazmamak için kendimi zor tuttum, fakat o boy ve cüssede bir insanın ikinci defa böyle bir sakatlıktan dönmesi çok zor gözüküyor. sadece uzun boyluydu, devede de boy var diyenler düşüncelerini açığa vururken dikkatli olmalılar, zira biraz da olsa basketboldan anlayan kişilerin huzurunda madara olabilirler.

ayrıca kazanma hırsıyla, efendiliğiyle ve başarılı oyunuyla çocuklar ve gençler için mükemmel rol modeli olabilecek ender sporculardandır. kendisi yere düşen rakiplerin ayağa kalkmasına yardım eden belki de tek süperstar iken, yenildiği maçtan sonra rakibin elini sıkmayan bir takım kişiler (okuyorsa rencide olmasın şimdi kendisi, ipucu vereyim adı l , soyadı j ile başlıyor) el üstünde tutulmakta, ağızlarının içine bakılmaktadır.

(resistance is futile - 16 Aralık 2010 23:40)

şayet sakatlığının ciddiyeti ile ilgili haberler doğruysa -ki ne yazık ki öyle gözüküyor-, bugün yalnızca çin'in ya da houston rockets'ın değil, tüm dünya basketbol tarihinin kara günüdür.

piyasaya ilk çıktığı zamanlardan bugüne bakıyorum da, belki de naif yapısı yüzünden, her daim haketmediği kadar fazla sorgulandı bu adam. lakin; nba'e geldikten sonra bile uzamaya devam eden ve çıplak ayak 2.30'lara ulaştığı iddia edilen boy ve 140+ kiloluk bir cüsseye sahip bir insanın yıllar boyunca, iki gecede bir dünyanın en önemli atletleriyle aynı sahneyi paylaşıp, onların temposuna ayak uydurabilmesi ve çoğuna üstünlük sağlamış olmasının hakkını çok az kişi verdi.

draft edilmeden önce, vakt-i zamanında vücudunun üst bölgesinden geçirdiği çok ağır bir sakatlık yüzünden tam bir sene boyunca sadece bacak çalıştığı için bacaklarının ne kadar güçlü olduğundan bahsediliyor, ancak aynı zamanda 2.26'lık boyuna oranla hem kısa kollara, hem de oldukça güçsüz üst vücuda sahip olduğu söyleniyordu. 2002 nba draft'ında kendisini seçmenin çok büyük bir risk olacağını düşünen amerikalılar da bu referansla, duke'un oyun kurucusu olan öz evlatları jay williams'ı şişirdikçe şişiriyordu. önce 1. sıradan draft edildi, sonra 2002 dünya basketbol şampiyonasını maç başına 21 sayı ortalamayla, turnuvanın en skorer 3. oyuncusu olarak bitirdi. yine aynı turnuvadaki amerika-çin maçı öncesinde şımarık amerikalı oyuncuların türlü aşağılayıcı yorumlarına cevap dahi vermeden çıkıp aslanlar gibi maçını oynadı ve maç bitiminde kendisiyle akıllarınca taşak geçen tüm o oyuncuların büyük saygısını kazandı. lige geldi, bu defa kötü bir başlangıç yaptı diye ahmet çakar'ın amerika'daki muadili charles barkley tarafından hunharca eleştirilmeye başlandı. bu eleştiriler "yao bir nba maçında 30 sayı atsın, götümü veririm" tarzı söylemlere kadar gitti hatta. bu yorumların üzerinden daha iki hafta geçmeden göstermeye başladığı performans ise sonunda charles barkley'i bir eşeği öpmek zorunda bıraktı. biraz palazlanmaya başlayınca bu defa shaquille o'neal'la arasında bir rekabet yaratılmaya çalışıldı. lakin o medyanın gazına gelmeyerek, shaq'a bir kez olsun saygıda kusur etmedi. rekabet, düşmanlık bir kenara önemli sayılabilecek bir dostluk bile kurdular. cüssesi gibi büyük beklentilerle dolu olan kariyeri boyunca sahip olduğu en mühim iki partner, belki çok yetenekli ancak birbirinden denyo iki adam: steve francis ve tracy mcgrady oldu. ne bir defa şikayet etti, ne de günümüzün o çok modern/profesyonel basketbolcuları gibi takasını filan istedi. hepsi bir yana, sağlıklı olduğu sürece, hemen her yaz o yoğun nba temposundan çıktığı gibi gitti milli takımına hizmet etti. yani gerçekten düşünüyorum, ama kendisi hakkında söyleyecek kötü bir şey bulamıyorum. zaten sanıyorum bu yüzden o'nun durumu, başka herhangi bir yıldızın kariyerinin tehlikeye girmesinden daha fazla üzüyor herkesi.

dünya basketbol tarihinde eşi benzeri bulunmayan bu harika sporcu şimdi malesef, biz henüz kendisini izlemeye doyamamışken, o ise yapabileceklerinin çok büyük bölümünü yapma fırsatı bulamadan muhtemelen bu sahneden çekiliyor. hayat gerçekten acımasız..

(andrei - 17 Aralık 2010 01:31)

yao ming gibi uzun birinin bu kadar gözler önünde tutulup üstünden para kazanılmasına dayanamıyorum ben. bilgilendirme amacıyla söylüyorum; 2.30 boy normal değildir. yao ming'in 60'lı yaşlarını bile görmesi beklenmez normalde. amerikan tıbbının sağlığa değil paraya hizmet etmesiyle antrenmana, sahaya çıkıyor yao ming. lebron gelene kadar, hatta geldikten birkaç sene sonraya kadar nba yao ming'i sömürebildiği kadar sömürdü. onlar da biliyorlardı zaten eninde sonunda sağlık problemlerinin başlayacağını. umarım kazandığı paraları tek işleri patronlarına para kazandırmak olan "über akademisyen" amerikan doktorlarına kaptırmaz, mutlu bir hayat sürer.

(birboluikigetekare - 17 Aralık 2010 01:45)

şundan 2 sene evel 25 sayı 10 ribaund 2 blok gibi öküz ortalamalarla batının tepesine oynayan, 20 küsür maçlık galibiyet serileriyle rekor kırmış bir takımın yıldızına çin torpilli demek, all star olmayı haketmiyor demek andavallıktır.

yi jianlian değil bu herif, sakatlanmadan önce batının en iyi pivotu olan adam.

not: yazar kişisi andavallığını anlayıp silmiş entrysini. pff.

bir de şu var, yao, howard gibi atletik bir uzun değildi hiç. ama hasheem thabeet gibi kazma da değildi. bu adamın çok güzel bir şutu var. o boyuna karşı bu şutları durduracak oyuncu sayısı azdır. ha şov için nate robinson zıplar basar bloğu. kabulümdür. showa kaçacak bir oyuncu değildir yao ming. süper smaçlar basmaz. ama dwigh howard kadar, belki ondan daha fazla yarar sağlar(dı) takımına. zira howard'ın sayıları çoğunlukla boyalı alandan geliyor. şutu yok.

post-up hareketleri falan öğrenmişti hakeem'den bir de yao. boyalı alanda da iyiydi. ribaund konusunda canavar değildi belki ama kendi hızına, ve ayak çabukluğuna göre gene iyiydi. yani şu ligde andrea bargnani gibi hasheem thabeet gibi adamlar var. onların yanında kraldı. 2 blok oranı da iyiydi. şut yüzdesi de iyiydi. bir pivot için cenetten çıkma bir faul yüzdesi vardı.

geri gelsin. ben seviyorum bu herifi.

(art bastard - 4 Şubat 2011 02:29)

boyuna rağmen alçak postta müthiş hareketleri vardı kendisinin, 2.28'lik bi adam bulmak bile zorken o boyda o kadar ince hareketler yapabilen adam bulmak çok zor olacak. çinlilerin her all-star'a kendisini nüfus zoruyla sokması, kısa adamlardan yediği highlight manyağı olmuş bloklar, uzun boyunun getirdiği önyargı ("o boyla ebem de oynar" vs.) ve sürekli bir overmarketing'e maruz kalması belki overrated bi adam gibi görünmesini sağladı ama yao ming bunu sessiz ve mütevazı kimliği ile iticiliğe dönüştürmemeyi başardı. "hall of famer olsun çünkü nba'in uluslararası ilişkilerini değiştirdi" olayına da katılmıyorum ama "lan bizim zamanımızda şöyle bi adam vardı" listelerinde üst sıraları zorlayacak bir isimdi. ölmedi bu arada, ama bi daha top oynamıcak gibi duruyo o yüzden di'li geçmiş zamanlı konuştum yanlış olmasın.

(funkychild - 10 Temmuz 2011 05:04)

güzel adamdır. shaq ile beraber gerçekleştirdikleri ve daha çok yao'nun kariyerinden kesitler sunan centers of the universe adında güzel bir program gerçekleştirmişler. özellikle shaq'ın yao hakkında söyledikleri gerçekten şaşırtıcı. birbirlerine bu kadar saygı duyduklarını bilmezdim. sağlam dostlarmış meğerse.

yao'nun ilk yıllarında yaşadığı bocalamalara da değiniliyor. ingilizce bilmediği için o dönem ki rockets koçu rudy tomjanovich onunla özel olarak ilgilenmiş. etrafındakilerin emeği büyük.

yine de yao'nun hikayesinin hep yarım kalacağı bir gerçek. shaq'ın kendisine emekliliğiyle alakalı sordu soruya "benim için sürpriz olmadı" diyor. asla oynamaması gerekirken 2008 olimpiyatlarına katılmasının ardından doktorlar basketbol kariyerini %50 ihtimalli olarak görmüş. dizleri onu 30 yaşına kadar taşıyabilmiş olsa da nba için her zaman özel bir figür olarak anılacağı kesin.

programın full hali nba tv'de bi kaç kez yayınlandı ancak internette var mı emin değilim.

https://www.youtube.com/watch?v=vu2hjant1wi

(god shammgod - 30 Mart 2015 00:14)