1940 larda kocası öldükten sonra kalan parayla bir tiyatro kuran yaşlı bir kadının öyküsünü anlatan film. tiyatroda ilk etapta revue danslar vardır ancak herkes taklit etmeye başlayınca çıplak kızların içinde olduğu bazı müzikaller yapmaya başlar. ancak yasalar gereği çıplaklık sadece tablo gibi , büst gibi sabit durarak onaylanır. ikinci dünya savaşı sırasında tiyatronun açık kalabilmek için verdiği mücadele de filmin küçük bir ayrıntısıdır. gerçek yaşamdan alınmış bir konu ve başrol oyuncusunun 71 yaşına rağmen sergilediği performans için izlenmeye değer.

(labit - 25 Eylül 2006 11:56)

sadece judi dench ve bob hoskins'in performansları için bile izlenesi film. özellikle bu ikilinin kavgaları, kapışmaları çok eğlenceli. mrs handerson replikleri "kopartan replikler" başlığında müstesna yerleri parselleyecek nitelikte. bir anı kahkaha, bir anı hüzün... öyle bir film. ayrıca mrs handerson'ın hastasıyım, yaşlanınca öyle olasım var.

(maketbicaa - 24 Ocak 2007 16:10)

zengin bir dul olan laura hendersonin kurdugu the windmill theatrein gercek hikayesini anlatan; insani hem guldurup hem aglatan; judu denchin tapilasi oyunculugunu bir kere daha sergiledigi, izlenesi film... dvdsinde ekstra olarak filmin nasil yapildiginin anlatildigi bolumde hala hayatta olan orjinal millerettelerin bazilarini gorme ve agizlarindan o gunlere dair 1-2 cumle duyma firsati yakalamak da bir ayri hostur. ve gene bu bolumde ogrenirsiniz ki, ingiliz ulusal bale toplulugunun kurulmasini saglayan paranin kaynagi da aslinda dolayli yoldan mrs. henderson`dir.

(trojanas - 20 Şubat 2008 12:12)

filmdeki ince espri anlayışının ve göndermelerin bir özeti:
"i am bored with widowhood. i have to smile at everyone. i never had to smile at everyone before. in india, there were always people to look down upon."

(lamazigogo - 24 Mayıs 2011 01:06)

amerikali elestirmenlerin judi dench methiyeleri duzmesine sebebiyet vermis film.

(perihan magden - 12 Aralık 2005 19:36)

25. istanbul film festivali kapanış filmi.

(labit - 1 Mart 2006 10:03)

kapanış filmi olmaya layık bir film. gayet güzel, vizyona girmeye layık bir ingiliz draması.

(cnbce - 17 Nisan 2006 01:28)

istanbul film festivalinin son günü emek sinemasında izlediğim, insanın içini ısıtan, judi dench'e bir kez daha şapka çıkarttıran, çok güzel espirilerle donatılmış, eğlenceli ve kimi zaman hüzünlü müthiş film. filmden çıktıktan sonra bütün gün mutlu bir ruh haliyle dolanmama sebep olmuştur.

(topac - 17 Nisan 2006 12:47)

the show must go on temali, gulduren, dusunduren, yuru be mrs. henderson kim tutar seni dedirten guzel bir film.

(elling - 22 Nisan 2006 06:23)

savaş filmlerinin "yeryüzünde savaş sürerken yeraltında bir hayat yaşanıyordu" gibi bir alt dalı var. le dernier metro (fransa, 2. dünya savaşı) ve underground (yugoslayvya, 2. dünya savaşı) bu türden filmler, witness for the prosecution(fransa, 2. dünya savaşı) gibi kısmen buraya dahil filmlerin sayısı da araştırılırsa artırılabilir. mrs henderson presents de bu literatürün ingiltere ayağında, her şeye rağmen yaşanacak bir hayat var şiarlı bir screwball komedi ama ne bu yeraltı literatüründe içinde ne de komedi içinde önem arzeden bir film. biraz judi dench'in oyunu, biraz hoskins'in çükü.

(grapes of butcher - 25 Nisan 2006 16:44)

filmin en güzel repliği bence "why, mr van damme. you *are* jewish!"tir.

(perspicacious - 3 Mayıs 2006 08:42)