Jackass: The Lost Tapes ' Filminin Konusu : Johnny Knoxville ve bir grup mankaytan oluşan ekibi, çeşitli ve iğrenç numaralarını ilk defa büyük ekranda deneyecekler.
Jackass: Volume Two(0)(7,5-1830)
Jackass(2000)(7,3-22020)
Jackass Number Two(2006)(7,1-62219)
Jackass 3D(2010)(7,0-52672)
Jackass 3.5(2011)(6,8-16753)
Jackass: The Movie(2002)(6,6-76320)
Jackass 2.5(2007)(6,4-19743)
Bad Grandpa .5(2014)(6,4-3726)
buyuk bir sinifin mevcudu arasinda yer alan ama surekli susturulan dislanan ogrencisidir anarsizm;demokrat ogrenci baskanligi devraldi: sinifta esitlik oldu ama baskan ve onunla beraber secilen yardimcilari verdikleri sozleri unuttular onlari secenlere sirtlarini donduler liberal ogrenci baskan oldu: siniftaki kimi ogrencilerin refah seviyesinin arttigi goruldu,ama o kadar az kisi bu durumdan nasiplendi ki zenginler ile sinifin geri kalaninin arasinda genis bir gelir ucurumu olustu. zenginler kantinlerden istedikleri gibi alisveris yapabilirken en afilli ders ekipmanlarina sahipken diger ogrenciler cok daha kotu kosullarla hayatlarini idame ettirdilerfundementalist ogrenci baskan oldu: hizli bir sekilde dini kurallar hayata gecirildi (herhangi bir din kastediliyor burda) cennet vaatedildi ama egitim olanaklari daraltildi cok kati ve agir yasaklar getirildi. kadinlarin sinif icindeki rolleri ikinci plana itildisosyal demokrat ogrenciye geldi bu defa sira: ilk baslarda sinifin geneli icin sosyal haklari gelistirdi ama sinifin elit tabakasi bunda hosnut olmadi ve sinifa olan kisitli ve acinasi derece dusuk olan destegini an be an azaltti veya surekli bunu azaltmakla tehdit etti sosyal demokrat ogrenci yildi ,parasi ve gucu olanlarin safini tutmaya basladi destegini aldigi insanlari gormezden gelmeye basladi verdigi tum sosyal haklari teker teker almaya basladikomunist ogrenci devrim yapti gumbur gumbur iktidara yurudu: bir sure icin herkes esit oldu bilim,saglik, sanat , gecim duzeyi gibi konularda gozle gorulur ilerlemeler saglandi sinifi sifirdan yukseklere tasidi ama kendi gorusunun birazcik disindakilere bile hayat hakki tanimadi onlari susturdu, cezalandirdi, hatta siniftan attitum bu ogrenciler hakli yada haksiz defalarca kere diger siniflara karsi harb ilan ettiler kendilerinden ve oteki siniflardan sayisiz ogrenci heba oldu.sinif icinde bu ogrenciler defalarca olacak sekilde basa geldiler.en son sahneye anarsist ogrenci cikti: baskanligi reddettigini, savaslari,silahlanmayi mulkiyeti reddettigini, otonom yasamayi istedigini sinifi bu sekilde kendi kendini yokedecegini ,mutlak bi sona goturecegini soyledi. sinifin kapisini kirip bahcede ozgurce oyun oynamalarini onerdi. basa gecms olan diger ogrenciler onu hirpaladi,assagiladi, siddet duskunu olarak damgaladi ve siniftan atti. evet anarsizm dunyada lafini bitirmesine izin verilmeyen tek ideolojidir. her ideoloji tarafindan ortak bir sekilde dusman ilan edilen el birligi ile susturulan uzerine yaftalar yapistirilan ideolojidir. ama gun olacak o da lafini soyleyebilecektir, bu sinifin soguk duvarlarinin cevreledigi hapishaneden daha iyisini hakettigimize ikna edecek ve bahcede top oynamaya cikacaktir.
(hssasu - 6 Nisan 2008 06:06)
herkesin kendi ahlak yapısı doğrultusunda özgürce yasamasını öngördüğü icin bir bakıma ütopik bir yaklaşım olsa da, insanoğlunun gidebileceği en uç noktadır.
(daysleeper - 14 Haziran 2002 00:19)
önemli olan iç güzelliğidir, dış güzelliği değil derler ya... kim bilir, belki de önemli olan düş güzelliğidir. (bkz: alıntı)(bkz: george woodcock)
(cazova - 7 Şubat 2003 23:55)
sıralama,sınıf ,üst ast kabul etmeyen,ve aslında...doğruluğu zamanla anlaşılacak olan ve insanların sadece yetileri ile fark yasayacakları felsefe...
(sakarninja - 6 Haziran 2001 20:46)
ütopyaların en güzeli. her türlü devlet biçimini ve organını reddeden, insanı vicdanından başka bir şeyle yönetilmesine karşı çıkan düşünce. bir de anarşist olduğunu iddia eden partiler vardır ki ne skime yararlar anlamam. temelinde özgürlük olan bir düşünceyi bir yönetici etrafında gruplaşmaya çevirirler. (bkz: mallik)
(body - 6 Haziran 2001 20:56)
butun kalıpsal kuralları , kanunları reddeden yasam gorusu
(quarcy - 13 Haziran 2001 11:56)
19. yuzyilda biraraya gelerek birinci enternasyonali kuran sosyalist akimlarin uc buyuklerinden biri (uc buyukler: marksizm, anarsizm, blankizm). ismini proudhonun kendisine yoneltilen suclamalari gururla kabul etmesinden almistir (“sizler duzenin savunuculariysaniz o zaman ben de anarsistim” gibi birsey). devletlerin polis tedbirlerini artirmasiyla kucuk profesyonel orgutleri savunan eskinin guclu blankistleri zayiflamis ve kitle calismasina agirlik veren diger iki akim one cikmistir. anarsizm proudhonun ideal liberalizm benzeri kavrayisindan hizla komunizme (kropotkin) dogru evrilmis ve digerlerini marjinal yan akimlar olarak birakmistir. marksistlerle uzlasamadiklari nokta komunizme ulasma yontemidir. devletin kacinilmaz olarak icinden gecilmesi gereken bir bela oldugu fikrine, devletin asla kendini sonumlendiremeyecegi iddiasi ile karsi cikarlar. kendi icindeki ikinci buyuk ayrismasi strateji uzerinedir. 19 yuzyil sonunda ortaya cikan sendikalistler kapsamli bir genel grevin hem duzeni alasagi edecegi, hem de gelecegin toplumunun ozgur kurumlarini ortaya cikaracagini ileri surmuslerdir. bu hareket 30lu yillarda ispanyada zirve noktasina ulasmis ve 1936da hitler ve mussolininin destekledigi fasist general franconun darbe girisimine karsi baslayan isci ayaklanmasinda basrol oynamistir. ancak ayaklanmanin hizla bir toplumsal devrime donusmesiyle sendika burokrasisi iscilerin onunde bir engel olarak dikilmeye baslamistir (once cumhuriyeti koruyalim, sonra devrimi dusunuruz). bu durumun dogal olarak isciler tarafindan kabul gormemesiyle sendikacilarin onderligi islevsizlesmis ve anarsist hareket icinde ne pahasina olursa olsun devrimi savunan silahli ayaklanmacilar, durruti ve ascaso’nun kisilikleri on planda olmak uzere hareketi yonlendirmislerdir. bunlar harbi delikanli insanlardir. ancak cephede savastiklarindan ve orada canlarini ozgurluge armagan ettiklerinden sendikalistlerin geride cumhuriyetci komunist partiyle ve liberallerle isbirligini engelleyememislerdir. devrim olmadan cumhuriyetin savunulmasi fikri fasistlerin kontrol ettigi bolgelerde halkin hakli olarak pek ilgisini cekmediginden, destek ulkenin belirli kesimleriyle sinirli kalmistir. devrim (muhtemelen sadece ispanya devrimi degil, avrupa ve dunya devrimi) sovyetler birliginde o donem yonetici olan kesimin kisa vadeli uluslararasi cikarlarina kurban edilmistir. onun yerine yuz milyon insanin dogrudan, daha fazlasinin aclik ve hastaliktan oldugu ikinci dunya savasi gelmistir. bir ispanya basarisi da muhtemelen benzer bir sonuc doguracakti ancak bu bir daha kimsenin savaslarda olmemesi icin gerceklesecekti. dunyaya yazik oldu. kismet yirmibirinci yuzyilaymis. neyse cok dagitmadan konumuza donelim. butun bu sureclerde de varolan bireyci akimlar 60li yillardan sonra tekrar populerlesmislerdir. ancak kokenlerini dogu felsefesinden alan bu akimlar degisik adlar altinda anarsizmden once de varolduklarindan onlari anarsist olarak adlandirmak harbilerine haksizlik olur, ayip olur, gun gelir utaniriz, yuzlerine bakamayiz. otonomculuk da blankizmin yeniden dogusu ya da yeniden yukselisi sayilir, ancak devletsizlik soylemi ve anarsizmle ayni bayragi kullanmasi acisindan blankizmden bir kopmadir. oyle midir, oyledir heralde. neyse...bir de anarsistler tarafindan hep tekrarlanan bir hata. anarsistlerin kronstadt olayiyla ozdeslestirilmeleri yanlistir, zira orada pek cok akimla bir aradadirlar ve esasen sol sosyalist devrimci hareket onlardan daha guclu olarak oradadir. ancak bu olay sebebiyle rus devriminde hain olarak ilan edilmeleri de fevkalade yanlistir. 1917’nin kahramanlari elbette 1921’de hain olmamislardir. mucadeleler siddetlendikce ayrismalar da ciddilesir. her devrim sureci icinde gorus ayriliklari buyuk felaketlerle sonlanan ayrismalara sebep olmustur. boyle konularda yapilmasi gereken kim kimi tepeledi tartismalari degildir. bu olaylarin gerceklesmesinin kacinilmaz bir hale gelip gelmedigi, isyancilarin taleplerinin ve o andaki konumlarinin hangi kesimin uzun vadeli cikarlarina hizmet edecegi derin derin dusunulmelidir. gunu gelince benim de muhtemelen karsi safinda yer alacagim kesimdir anarsistler. ama dusman olsun, boyle harbi delikanli olsun, cigerimi yesin, durruti, ascaso ve digerleri pek cok yasasin, herkesin icinde birazcik anarsi olsun! evet evet kesinlikle olsun bence.
(denhamtoothpaste - 23 Haziran 2004 18:25)
daha önceki entrilerimin özeti olarak söylemek istediklerim var.dedemden miras kalan bir arazim var. 60 seneyi aşkın süredir devlet burayı "sit" alanı olarak belirlemesinden ötürü çivi dahi çakılamadı. hayat su hemen yakınındaki pozantı şekerpınarı mevkiinden çekiliyor. bu arazide ise aynı kalitede içme suyu çıkıyor fakat bu suyu kullanamıyorsun çünkü devlet efendi izin vermiyor. uzun seneler sonra bu sene devlet buranın sit kararını kaldırdı. anlam veremedim onca zaman sonra kaldırılmasına. sonradan il özel idaresi randevu istedi. görüşmeye gidildi. arazimize turistik tesis kurulacağını ve araziyi kamulaştıracaklarıı belirttiler. o zaman kokusu çıktı sit alanı kararının kaldırılmasının. verdikleri fiyat birim başına 1 tl. evet yanlış okumadınız 1 lira veriyor devlet. bildiğimiz 1 lira. lolipop şeker verir gibi. burayı başkasına satamıyor, işleyemiyor, kullanamıyorsunuz ama devlet geliyor ve diyor ki burayı alıyorum verdiğim fiyat bu. fiyatta anlaşılmadığına dair tutanak tuttuk mahkemeye gidilecek. mahkemenin de bu tür davalarda hep devletten taraf kararlar verdiğini duydum. şaşırmadım tabi.bunu devletin nasıl bir şey olduğuna dair bi fikriniz olsun diye anlattım. işte devlet bu. devlet kocaman vahşi bir canavar. acımasızlığı, adaletsizliği, vahşiliği, gücü idrak sınırlarımızı zorlayacak düzeyde bir örgütlenme. 3 neslin kullanmasına faydalanmasına izin vermediği araziye gelip böyle "çökebilen" bir yaplanma. otel sahiplerinin birkaç sene önce milyon liralar teklif ettiği (birim başına 150 tl civarı) arazinin ırzına geçme şekli bu.kararttığı hayatlar, söndürdüğü fidanlar, katlettiği doğanın yanında bu, elbette hiçbir şey. ben sadece anlaşılabilir olsun diye anlattım bunları.doğar doğmaz kimlik vererek sizi kurallarını kabul etmeye zorlayan, kabul etmiş sayan bu iğrenç yapılanmadan nefret ediyorum.aylar sonra gelen edit: mahkeme bugün sonuçlanmış. birim başına 5 liraya karar verilmiş. ben devlete birim başına 10 lira versem arazimi bana geri satar mı acaba? tamam en son 15 veriyorum senin güzel hatrına.
(kalpsiz mikrop - 3 Mayıs 2015 00:14)
"kimsenin kolesi de olma efendisi de, cunku baska bir dunya mumkundur..." diyebilen tek dunya gorusu.
(anarchist - 14 Ekim 2001 16:31)
herkesin hakkında sölicek bişileri olduğu geniş kapsamlı addetdikleri bi kavram. yaşam tarzı derler terrörizm derler isyan derler baskıya karşı çıkmak derler ütopya derler hastasıyım derler insanların dilllerine geldiği gibi kullandıkları ama hakkında hiçbişi bilmedikleri bazılarının istediğini özgürce yapmak sandığı anarşizm bence sadece sevgi ve fedakarlıktır,diğer söylenenler ise bunun sonucunda kaçınılmaz oluşumlardır aynı acıkınca yemek yemek gibi içinde biraz doğal sevgi ve fedakarlık duyguları varsa acıkırsın yemek yersin hazmedemiosan isyan edersin kusamıosan şiddet kullanırsın.anarşizm özgürlükse herkes onun tanımını yapmakta özgür ama her yapılan açıklama iki kelimeye çıkar:sevgi fedakarlık işte bu yüzden anarşizm sağlıktır,anarşizm güzel bi müzik dinlerken içine dolan tarifsiz mutluluktur,anarşizm yolda yürürken suratında beliren anlamsız gülümsemedir,birine sarılıp salya sümük ağlamaktır.yoldur ağaçtır yapraktır deridir...senin sonsuzluğundur senin anarşin...kısaca anarşi sensindir, senindir.başka kimsenin diil sadece senin....
(superunknown - 27 Ocak 2002 00:30)
Yorum Kaynak Link : anarşizm