oturup ciddi ciddi üzerinde çalışılması gereken eğlenceli, eğlenceli olduğu kadar derin woody allen filmi. woody allen a hayran olmak için gerekli ve yeterli sebep. yaşamayı beceremeyen bir adamın sevilme isteği üzerine bol bol aforizma diyoruz ya hani onlardan içeren woody allen filmi. ve daha hakkında bin ton tanım yapılabilinecek şukela film.amma velakin son sözü harry^* kendisi söylemiş zaten:

"there are women. we don't know if there is a god, but there are women....and some of them shop victoria's secret."

(wiseacre - 26 Kasım 2006 23:20)

woody allen histerisinin zirve yaptğı filmdir. harry flulaşmaya başladığında ağzından dökülen ''kendi kendimden over dose oluyorum'' cümlesi her şeyi özetler sanki.

(ruprect - 5 Kasım 2007 21:05)

woody allen'ın tüm filmleri arasında en iyi script'e sahip olanlardan biridir. 90'larda çektiği en iyi filmdir ayrıca. (çok da subjektif takılıyorum görüldüğü üzere)

ateist bir yazar olan harry ile bir zamanlar psikologu olan, sonra ise aşık olup evlendiği ve benzer kafa yapısına sahip olan ama çocuk sahibi olduktan sonra born-again jew'e dönüşen karısı joan kavga etmektedir. harry, joan'ın hastalarından birini "götürmektedir".

--- spoiler ---

j: tell me, was she the only one, or were there others?
h: amy pollack was the only one. may god strike me dead if l lie.
j: you're an atheist, harry!
h: hey! we're alone in the universe. gonna blame that on me too? you turned off me first.
j: oh, please! no. l gave birth. when women give birth, there's a period when their hormones go crazy. but they settle.
h: so, if you're telling me you're settling, l accept that.
j: you accept that! you are so fucking nuts!
h: take it easy!
j: lf you're not happy in a marriage...you don't cheat. and with my patient! that is a sacred trust! my patient!
h: what do you want? who else do l meet? l'm working here. we have the baby. you're always practising. we never socialize.
j: so now you're blaming me.....because we don't go out enough places where you can...meet strangers to fuck!

--- spoiler ---

ki bu en sondaki "fuck" çok kuvvetli "fuck"tır ve joan, harry'nin elindeki viski bardağını yere çalar.

bu ve buna benzer pek çok sahne vardır ve defalarca izlesem yine güleceğim ve beğeneceğim bir filmdir. bir de dikkat ettim; bu özelliğe sahip olan bikaç filmi daha var ki o da şu: filmdeki kahverengi, bej, yeşil, haki gibi renklerin hakimiyeti. yani sadece kıyafetler ya da dönemin modası değil. filmin kendisi, mekanlar, renk kurgusu da bu şekilde. ilginç. woody allen'ın "bana kalın gözlüklerim var diye entelektüel damgası yapıştırılıyo, yoksa iç çamaşırı ile oturup birasını içerken tv'de beyzbol izlemek gibi büyük zevkleri olan bir adamım." dediğini bilmesem bunu bir tür entelektüel trademark olarak düşünürdüm.

(derwatt - 23 Aralık 2007 01:19)

woody allen'in eğlenceli filmlerinden bir tanesi.

sonundaki sahneyle ilgili söyleyebileceğim birkaç şey var. filmi bir tiyatro oyunuymuş gibi düşünün, karakterleri yaratan ve aynı zamanda oyunu oynayan bir adamın (yönetmen oluyor bu) izleyenlerin karakterleri alkışladığı sahnenin ardından sahneye çıkışı ve oyuncular tarafından alkışlanışı. bunu filmin içine basit bir rüyaymış gibi yedirebilen bir adamdır işte woody allen. seviyorum baya. filmlerinden sonra nefes nefese kalmışlık hissini başka bir yazar, yönetmen, oyuncu, herneyse daha tanımıyorum.

(mustimurti - 4 Temmuz 2009 06:41)

woody allen sinemasına ait tüm karakteristik özellikleri içinde barındıran her açıdan son derece başarılı son derece komik son derece derin bir başyapit, şaheser^*. mümkünse dublaj versiyonunu seyretmeyin altyazılı halini deneyin derim ben.

(insidious - 3 Kasım 2002 13:36)

her tek bir repliği tırnak içine alınası, quote manyağı edecek bi şahyapıt, başeser. her izlenilmesi müteakip hafta içinde ara ara rasgele repliklerin akla gelip saçma salak pozisyonlarda güldürüyor ya da en azından bana öyle oluyor. bazı sahneler de izlerken pek komik gelmiyor ama hatırlayınca koparıyor falan.

harry'nin ikinci karısı: harry, sen hastasın, sen sapıksın, dengesizsin, öylesin böylesin
harry: iyi ama bunlar yeni şeyler değil ki
hik: evet biliyorum, ben bir terapistim, bütün hastalıklarını biliyorum ve seninle birlikte olmaya karar verdiğimde seni iyileştirebilirim sanıyordum
h: aa lütfen, yeterince iyi psikiyatr olamadığın için kendini suçlama

of ya off

(trenchkot - 5 Kasım 2002 01:06)

klima ve papa karşılaştırması; dünyadaki tüm kadınları becerme isteği; orospulara düşkünlüğü; sürekli burnuna gelen sülfür kokusu; delirttiği eşleri sevgilileri; oğluna penisine bir isim vermesi gerektiğini öğütleyişi; hitlerden sonra dünyadaki en kötü adam oluşu; kör büyükannesinin önünde karısının kardeşini becerirken konsantrasyonu bozulduğu için boşalamayan; bir an önce yeniden inşa edilmesi gereken harry'i anlatan woody allen deha patlaması.

(cameltosis - 12 Kasım 2002 01:43)

odagini kaybetmek deyimini kazandirmis olan harika film.
woody allen bir roportajinda, bu fikrin nereden geldigini soyle acikliyor:

".... uzun sure bunu yapmak istemisimdir ve bunun iyi bir firsat oldugunu dusundum. oldukca basit yani. bir cok kere film setinde, kameramanlarin "it is out of focus" (odaklama/netleme iyi degil) diye bagirdigini duydum. ve yillar once aklima su geldi: ya sorun kamerada degil de sorun aktordeyse. yani ya aktore odaklanilamiyorsa, adam odagini kaybetmisse?..."

(sankaranarayanan - 3 Aralık 2010 00:33)

"bazıları gömer, bazıları yakar, ben de yedim; ne var ki?!" repliğinin yeraldığı, woody allen'ın harika filmlerinden sadece biri.

(divina - 2 Şubat 2003 13:34)

her repliğiyle ayrı güzel film.

woody allen'ın "bildiğimiz ahlakla" kafa bulma tarzı, "bildiğimiz inanca" da yönelmiş; sonuç olarak çok eğlenceli ve çok "dolu" bir film olmuş. yan rollerde oynayanların hep "bildik yüzler" olması ayrı bir sıcaklık hissi veriyor.

billy cyristal'la cehennemde geçen bir diyalogları vardı, aklımda kaldığı kadarı şöyle:

- sen bunu beceremezsin, çünkü dünyaya çok fazla öfkelisin.
- ama bunun için sebeplerim var!
- herkesin sebebi vardır. las vegas'ta sabaha kadar kumar oynarsın ve sonunda daima kasa kazanır, hiç eğlenmedim diyebilir misin?

ben diyemem şahsen. en azından woody allen filmleri izlemiş olucam.

(dagny taggart - 29 Mayıs 2011 23:52)

--- spoiler ---

karısı çocuğu olduktan sonra dindar olmuştur.
her işe besmeleyle (barukh atah adonai..) başlamaktadır.
bir gece seks esnasında;

-boreh pree ha..blowjob.

--- spoiler ---

(ehli keyf - 31 Ekim 2011 20:16)

annie hall'lara, zelig'lere, manhattan'lara, hannah and her sisters'lara rağmen en güzel woody allen filminin bu olduğunu ısrarla savunagelmişimdir, bu hususta beni destekleyecek belki de tek bir insanın^* varolduğunu bilmeme rağmen, korkmadan. sevmeyeni sevmem diyecek kadar seviyor, woody allen'ı merak edenlere ilk bu filmi öneriyorum. dude çarpmaz işallah ama sanırım the big lebowski kadar çok seviyorum.

(kimi raikkonen - 31 Ekim 2011 20:29)

"-harry : o yobaz adamla evlendin ve beynin batıl itikatlarla doldu.
-doris : onlar bizim geleneklerimiz.
-harry : gelenek kalıcılığın ilüzyonundan ibarettir.
-doris : senin ahlakın yok, bütün hayatın sinizm, sarkazm, nihilizm ve orgazm!
- harry : fransa'da bu sloganla seçimlere girsem kazanırdım."

harry doğru söylemiş olabilir. bu arada filmi izlerken o kadar çok düşündüm ki beynim çatlicak. woody allen yavaş gel.

(cep bilgisayari - 12 Aralık 2012 01:49)

filmin en süper repliği budur bence:

"can't i be honored and then arrested?"

(ssg - 13 Ocak 2013 20:32)

fahişe ve ogluyla üniversitesine ödül almaya gitme yolculuğu da akıllara bergman in yaban çilekleri ni getirmiyor değil.

(mithrandir - 16 Ekim 2003 01:23)

hayalle gerçeğin birbirine karıştığı, yazarla karakterlerin birbiri ile atıştığı ve bu haliyle pirandello'nun six characters in search of an author unu hatırlatan ve tüm filmin deconstruction üzerine kurulması ile "aha işte postmodernizmbudur" mesajı veren aşmış woody allen filmi. ayrıca ölüm ile konuşma sahnesiyle bergmanın seventh seal'ine, ödül almaya gitme olayı yine bergman'ın wild strawberries'ine ve hayatına bir şekilde girmiş tüm kişileri gördüğü hayal sahnesiyle de bob fosse'nin all that jazz'ine yapılan göndermeler de dikkat çekicidir.

favourite line: he had long ago come to this conclusion all people know the same truth: our lives consist of how we choose to distort it.

ayrıca: (bkz: deconstruction) (bkz: jacques derrida)

(mezzanine - 25 Mayıs 2004 23:57)

harry : evrenin parcalanmakta oldugunu biliyor muydun? ya da kara delik nedir biliyormusun?
zenci fahise: tabiiki biliyorum. parami onun sayesinde kazaniyorum.

(iconoclast - 16 Kasım 2004 02:57)

doris: with you it's all nihilism, cynicism, sarcasm and orgasm.
harry: hey, in france i could run for office with that slogan, and win!

(mccormick - 22 Nisan 2005 19:05)

gerçek ve kurgu arasindaki didaktik olmayan geçisleriyle, tüm konvansiyonel anlatim tekniklerini elinin tersiyle iten yenlikçi anlatimiyla, harika one-liner'lariyla, çok yerinde kullanilmis jump cut'lari ve woody allen zekasinin, duyarliliginin, dengelenmis iyimserliginin somutlastigi pek basarili sekanslariyla "saheser" diye adlandirilmayi hak eden saheser.

(cocoon - 23 Nisan 2005 03:28)

"bilim iyidir, papa ve klima arasında klimayı tercih ederim."

(dali dili havali korna - 22 Mayıs 2005 09:36)