Oyuncular



Facebook Yorumları
  • comment image

    bugün 11'de kadıköy rexx sineması'nda izleme fırsatı bulduğum fransız yapımı animasyon-drama. grimm kardeşler'in "elleri olmayan kız" isimli masalından uyarlanmış. masalı özetleyecek olursak:

    --- spoiler ---

    fakir bir değirmenci, açlıktan bir domuzu öldürmek üzereyken, yaşlı bir adam kılığına girmiş şeytan ile bir anlaşma yapar. kendisi zengin olacak, karşılığında da şeytan, değirmeninin arkasındaki şeyi alacaktır. değirmenin ardında elma ağaçlarını düşünen değirmenci kabul eder ancak bilmediği şey, kızının da değirmenin arkasında olduğudur. bunu öğrendikten sonra korkuyla şeytan'ın geleceği günü bekler. altın akıtan değirmenden elde ettiği servet ile büyük bir malikane yaptırmıştır ancak korku içindedir. şeytan gelir ve kızı almak ister ancak temiz olduğu gerekçesiyle almaz. babası da kızının yıkanmasına izin vermez. onu bir ağaca hapseder. ona yıkanması için su getirmeye çalışan annesi, köpekler tarafından parçalanır.

    şeytanın bir dahaki gelişinde de kızın ellerinin gözyaşlarıyla yıkanmış olduğunu söyleyerek, değirmenciden kızının ellerini kesmesini ister. değirmenci bunu yapmak zorunda kalır ancak kollarının da yıkanmış olduğunu görünce, şeytan kızı almaz ve alacağını bir şekilde tahsil edeceğini söyleyerek ayrılır. kız kaçar, değirmenci babasını bir başına bırakır.

    başıboş, aç ve sefil bir halde dolaşırken, bir bahçedeki armudu almak isterken düşerek nehrin dibine vuran kızı, nehirdeki bir su perisi (veya su tanrıçası gibi birşey) kurtarır ve bahçeye koyar. bahçe ise prens'e aittir. prens, kızı bulur ve aşık olur. onunla evlenir ve birlikte olur ancak savaş çıktığı için askerleriyle savaşa katılmak üzere yola çıkar. karısını geride bırakır, bahçivan'a ona sahip çıkmasını tembihler.

    savaş hemen bitmez ve uzun süre devam eder. bu arada da değirmencinin kızı doğurur, bir oğlu olur. bunun haberini bir kuş ile prens'e gönderir bahçıvan. "bir oğlunuz oldu, şatoya taze bir hava geldi" şeklinde bir mesajla gönderir. ancak yolda şeytan bu mesajı ele geçirip, prense "karınız bir canavar doğurdu, bütün şatoyu yas havası bürüdü" şeklinde bir mesaj gönderir. ancak prens, buna rağmen "o benim oğlum, ne olursa olsun sahip çıkacaksın" diye bir mesaj gönderir. şeytan bunu da ele geçirir ve bahçıvan'ın eline geçen mesaj şöyle olur "o cadıyı ve doğurduğu canavarı öldür, canavarın gözlerini oy." bahçıvan ise bunu yapamaz, bir kuzuyu öldürüp gözlerini kanıt olarak saklar. kadın ve oğlunu ise şatodan uzaklaştırır ki prens onlara zarar veremesin.

    şatodan kaçan kadın ve oğlu, bir süre dağlarda sefil dolaştıktan sonra, babasının değirmenini de sulayan nehri yukarı doğru takip ederek, bir zamanlar münzevi birisinin yaşadığı eski bir ev bulur. dağların arasındaki bu evde hiçbir şeye ihtiyaç duymadan yaşayabilecektir. yiyeceği çevredeki ağaçlardan sağlar. çocuğu da burada zamanla büyümeye, yürümeye başlar.

    bir süre sonra prens savaştan yenik ve bitkin olarak döner. karısının da kaçtığı haberini alınca, onların peşine yollara düşer. değirmencinin değirmenine kadar gelir. orada değirmencinin uzun bir süre önce kendisini asmış olduğunu görür. kızının elini kestiği baltayı ve artık iskeleti kalmış elleri görür. değirmeni döndüren akıntının önünü keser. bu sırada sudan gelen, karısının şarkısını duyar. suyu takip edip dağlara çıkar ve karısını bulur. savaştan çıkmış halini ve elinde babasının baltasını gören kadın ise onun, kendisi ve oğlunu öldürmek için geldiğini düşünüp ona saldırır, baltayı elinden kapar ancak oğlunun uyarısıyla son anda durur. elleri, mucizevi bir şekilde tekrardan büyümüştür. bu sırada, onları takip eden şeytan, bir vahşi kuş kılığında onlara saldırır. oğlunu kaçırmaya kalkan şeytan'ın kafasını -en azından bedeninin kafasını- keser. şeytan ise onu yoluna çekemeyeceğini söyleyerek artık rahat bıraktığını dile getirip oradan ayrılır. karısı ve oğluyla tekrar buluşan prens'in şatoya geri dönme önerisini kadın reddeder. prens'i tekrardan tanımak ve onunla şatodakinden başka bir hayat kurmak için, üçü birlikte uzaklara doğru giderler.
    ---
    spoiler ---

    daha önce pek izlemediğim türden bir çizim tekniği ile yapılmış bu film. iyi veya kötü diyemem ama zaman zaman monotonlaşan tonlar, izleyen kişiyi yorabiliyor hatta uyku bile getirebiliyor. olay örgüsü de eski bir masaldan uyarlandığı için, çok da kendine has değil tabii ki ancak yine de iyi işlenmiş diyebilirim. bir çocuk çizgi filmi değil, 7 puan alabilecek bir yetişkin masalı.

    senaryo, yönetmenlik, animasyon toptan tek bir kişi tarafından (sebastien laudenbach) yapılmış. elleri olmayan kız'ın dublajını anaïs demoustier yapmış. film, annecy ınternational animated film festivalinde jüri özel ödülü almış.


    (arthur w riker - 15 Nisan 2017 21:30)

Yorum Kaynak Link : la jeune fille sans mains