Given ' Filminin Konusu : Evli bir çift olan Kate ve Alex, ergenlik çağındaki torunları Abby ile birlikte yaşamaktadır. Manhattan'da yaşadıkları daire artık onlara dar gelmektedir. Bunun için yan daireyi de satın alıp evi genişletmeye karar verirler. Ancak tek sorun yan dairede yaşayan huysuz ihtiyar Audrey'dir. Evi genişletmek için öncelikle Audrey'nin ölmesini beklemeleri gerekir.Audrey'nin ise hayatla tek bağı Rebecca adlı torunudur. Tatlı ve iyi kalpli Rebecca'ya karşılık, diğer torun olan Mary alaycı üslubu ile yaşlı kadından uzak durmaktadır. Daire meselesi iki aileyi birbirine yakınlaştırır ve ilişkilerini yeniden gözden geçirmelerine neden olur.
Project Happiness(2011)(8,5-21)
Tarja Branca(2014)(8,2-128)
Tashi and the Monk(2014)(8,0-337)
I Am Me(2015)(8,0-70)
The Last Shaman(2017)(6,8-661)
ing. (noun olarak) belirlenmiş, kesinliği tartışılmayacak hal/durum/önerme.
(sombrefloe - 16 Haziran 2010 06:56)
şimdi yapacağım türden kıyaslarda oynama ve görecelik ön plandadır, zira bir kavramın insan ismine / soyismine dönüşmesi farklı coğrafyalarda farklı birtakım tarihî ve sosyal olgulara dayanır. örneğin bir toplum savaş içindeyse, o vakit doğan çocuklara ziyadesiyle içinde bulunulan çetin koşullara uygun isimler verilir, savaş, yiğit, aslan, kahraman vs. temalı. bu yüzden bir dildeki isimlendirmelerle başka bir dildeki isimlendirmeler her daim aynı kaynaktan beslenmeyebilir. ancak britanya'da ya da anglo-saxon nüfusun bulunduğu diğer muhitlerde given ismi/soyismi ziyadesiyle tanrısal lütufla alâkalandırılır. buna bağlı olarak bizdeki ihsan, atıfet, lütfi (lütuf, lütfiye) ve <çok daha belirgini> tanrıverdi isimlerine denk düşer. given isminin teşekkülündeki tümüyle edilgenlik ve geçmiş sıfat-fiil niteliği (perfectum participium / past participle) çocuğu edinenin edilgen kimliğini ve etken tanrı'nın inayetini gösterir, bu yüzden ismin verilmesi genelde söz konusu çocuğa geç sahip olunduğuna ve ebeveynin dinî hassasiyetlere sahip olduğuna delalet eder. bizdeki ihsan, lütuf, lütfiye gibi isimlerin genelde geç edinilen çocuklara verilip verilmediğini ise bilmiyorum, ziyadesiyle tanrı'nın inayeti fikri ön plandaymış gibi geliyor bana. bu kadar ihsan'ın hepsi de geç edinilmiş olamaz.yine given'ın tohumun/dölün kadının içine bırakılmasına bağlı olarak profan "kadına erkek tarafından verilmiş olan" anlamında kullanılıp kullanılamayacağını tam kestiremiyorum, bunu inceleyecek bir yiğide ihtiyaç var.
(jimi the kewl - 30 Ağustos 2010 14:50)
(bkz: verili)
(ibisile - 29 Mart 2017 14:13)
bir seether şarkısı. karma and effect albümünden.(ara: tam olsun)trust all the thingsi tell you are truedress up in your bestso i can be proud of youand never believe i won't turn on youand never believe i do this for you...you're leading me on againand i find it yeah i like itand i'm reeling in awe for surenow i know it was given to megiven to mehow i wish i could be rid of this ennuimake you regret and make you afraid of meand never believe i do this for meand never believe i'll do this gentlyyou're leading me on againand i find it yeah i like itand i'm reeling in awe for surenow i know it was given to megiven to me (2x)can't believe in broken promisesand render conscious all of mei'll tell you it's all for youthen deny ityou're leading me on againand i find it yeah i like itand i'm reeling in awe for surenow i know it was given to megiven to me (2x)it's all for me
(zittirulp - 9 Şubat 2006 02:54)
Yorum Kaynak Link : given