(bkz: http://www.imdb.com/title/tt0094608/)

(en bi gercek sour - 8 Kasım 2006 12:47)

seksenler'de çekilmiş olmasına rağmen aslında tam anlamıyla o on yılı anlatmayan bir "eleştiri" filmidir. ancak crime anlamında iyi bir örnektir, zira new york'un ne denli pislik bir şehir olduğunu gözler önüne sermektedir (uyuşturucu, seks, kumar, tecavüz, tehlike, cinsiyet sapıtmaları...)

her şeyden de önemlisi filmde, iki kadın arasındaki farkların altı çizilmektedir. catherine, iyi eğitimli bir yuppie, sarah ise işçi sınıfına ait bir katoliktir. ayrıca o çok konuşulan "tecavüz" sahnesine neden olan kışkırtıcı unsurun da temel kaynağı olarak da, açık saçık kıyafetiyle yaptığı tenasül dansından ötürü, sarah gösterilmektedir. catherine'in aksine eğitimsiz, cahil ve naif davranan bir kızdır sarah. bu özelliklerin tümü, filmin kendi perspektifinden bakacak olursak, tecavüz olayını ne yazık ki "haklı" bile kılmaktadır. kadın hakları aleyhtarı portresi çizmekte olan film, 80'lerde altın çağını yaşayan feminist akım öncüleri tarafından ve genel anlamıyla tüm feministler tarafından ağır şekilde eleştirilmiştir.

tüm bunlar hariç, gösterime girdiği zamanlar filmin on altı yaşından küçüklere yasaklanmış olması gibi bir sorunsal da mevcuttur. çünkü tecavüz sahnesi hakikaten, o güne kadar tüm filmler arasında en güçlü sahne olarak akıllara kazınmıştır. kameranın her ayrıntıyı alenen göstermesi, etkiyi artırmaktadır..

(charmofsmyrna - 3 Ocak 2007 15:50)

filme esin kaynağı olan olay massachusetts'in new bedfort şehrinde olmuştur. kurban beyazların takıldığı bir bara sadece sigara almak için gelen portekiz asıllı cheryl araujo'dur. gerek şehrin etnik yapısı, gerekse new england'daki protestan işçi sınıfında yaygın olan ırkçılık göz önüne alındığında olay sadece cinsel şiddet suçundan ibaret değildir. film, olayın ırkçılık boyutunu göz önünde bulundurmayıp sadece tecavüz kısmıyla ilgilenerek bence korkakça davranmıştır. dünyanın en önemli ve en saygın eğitim kurumlarını ^*** barındıran massachusetts'in aynı zamanda birer önyargı ve şiddet yuvası olan new bedfort gibi nice şehre sahip olması halı altına süpürülen bir gerçektir. virginya'daki bir redneck barında zenci bir kadına ya da atlanta'daki bir hip-hop barında bir beyaz-protestan kadına tecavüz edilseydi eminim çok daha farklı bir film izleyecektik.

(blair kadisi - 28 Haziran 2007 17:27)

colin vearncombe nin 1999 yılında çıkardığı ve surrender gibi nefis bir parçanın olduğu albüm. kadife sesten el değmemiş şarkılar.
*
sleeper - number one - yves klein blue - the way she was before - ghosts - better letting go - storm cloud katherine - st cecilia - blue sky - surrender.
*
(bkz: black)

(shadow of a lonely man - 6 Kasım 2008 11:07)

jodie foster'a en iyi kadın oyuncu dalında oscar ve golden globe kazandıran film.

(wae - 20 Ocak 2009 12:33)

tecavüz sahnelerinden rahatsız olan bünyelerin izlememesi gerekir. irreversible'daki tecavüz sahnesinden kat kat etkilidir, linç kavramının cinsel hali neredeyse. bir de bu olayın gerçek bir hikaye olduğunu bilmek insanda idam cezasına destekte bulunmaya itiyor.

(turkish tekila - 30 Mart 2009 18:04)

hakkında yazılan ilk entrynin irreversible olması talihsiz olan, irreversible gibi şiddeti pornografik bir öğe sunmayan sınıfsal çelişkiler ve kadına dair toplumsal bakışı eleştiriyi ekleyen çok güzel bir film.
artıları:
*jodie foster:kuzuların sessizliğinde en iyi performansını gösterdiğini sanan çok büyük bir kitle var(ben de dahil olmak üzere) ama burada şuh, öfkeli, kırılgan, korkak bir karakteri neredeyse kusursuz bir şekilde sunuyor jodie foster. kendisinin değil belkide dünya sinema tarihinin en iyi aktris performanslarından birisini gösteriyor
*sınıf çelişkilerinin anlatımı: savcı hanımın sonradan doğru yolu bulmasından hiç bahsetmiyorum. çünkü güçlü, tuzu kuru, yaşamsal güvenceleri olması yüzünden birbirlerine en yakın olduğu anlarda bile aralarındaki derin uçurum hep gözümüzün önünde. film bunları yansıtmakta gayet başarılı.
*kadınlara dair bakış açısı: film çekileli tam 24 sene olmuş, ama birisi de çıkıp bu sorunların veya filmdeki gibi karakterleri bir yerde görüp duymadıklarını/tanımadıklarını/böyle şeylere dair haber okumadıklarını iddia edemez. aradan geçen onca süreye rağmen hala kadınlar için haketti/kaşındı/o saatte orada ne işi var gibi bakış açılarıyla tecavüzü haklı bulan bakış açılarından zerre bir şey değişmediğini görmemiz açısından hala yıllardır yerimizde saydığımızı gösteren acıklı halimiz
eksileri:
*jodie foster ı bir nevi tahrik unsuru göstererek aslında iddiaları ve kadın haklarına olan bakışı kısmen baltalaması. koskoca film hep suç/suçlu üzerine kuruludur. oysa hak kavramından pek bahsedilmez. ayrıca savcının hokey izleyen, powerplay müptelası birisi olması onun kadın karakterini betimlemesinde ciddi sorunlara yol açmakta.
*dava sahneleri filmin dinamizmini ciddi anlamda baltalıyor. yer yer bazı sahnelerden sonra eseri klasik mahkeme filmlerine dönüşmekten kurtaran en önemli olayı, bar sahnesi olmasa film sadece vasat bir yapım olabilirdi.

(hssasu - 25 Temmuz 2012 15:41)

geçenlerde cnbc-e sayesinde izlediğim ve jodie foster'ın oyunculuğuna hayran kaldığım film. mutlaka herkes izlemeli ki tecavüze uğrayan kadının nasıl hissettiğini anlamalı diyorum. imdb puanı 7 ama benim için en az 9/10.

(princess sparkle - 28 Ocak 2013 17:26)

"rape trial is always a gamble"

26 yaşındaki jodie foster'ın, filmin ilk 10 dakikasında bile oscar'ı hakkettiğini kanıtlayan filmdir.

(sadefeyn - 17 Şubat 2013 01:39)

çok geç keşfettiğim ,bakış açımı değiştiren,günler sonra bile üzerine kafa yorduğum, etkileyici jodie foster filmi.

yazık ki türkiye'de böyle bir davanın, tecavüz edilen kişi lehine sonuçlanması imkansız.

ekşiduyuru'da bir soru sorulmuş çok yeni,adamın evine gidip "vermek istemeyen" ama "zorunda kalan" kadınla ilgili.ne kezbanlığı kalmış,ne istemem yan cebime koy durumları,
ne "yiyemeyeceğin yarağın altına yatmayacaksın" yorumları.

tecavüz sırasında çoğu kadın o şok haliyle ya da daha fazla zarar görmemek için susar,bağıramaz,konuşamaz,tepki veremez.bu istediği anlamına gelmez.
ve evet kadın ne amaçla olursa olsun evine gittiği,yakınlaştığı adama "vermek" zorunda değildir.
ve dur demek,dur demektir.

(demoniclewinsky - 21 Şubat 2013 11:28)

(bkz: irreversible)

(jim raynor - 24 Ağustos 2003 06:06)

sonu hariç, tamamı günümüz türkiyesi'nde geçiyormuş izlenimi uyandıran, sarsıcı film. utandım ve tiksindim.

(bkz: bağırmadı rızası var)

(cncn - 29 Mart 2013 20:41)

izlediğim vakitlerde, tilt makinasından nefret etmemi sağlamıştı. sarsıcı bir film.

(adore - 27 Şubat 2004 16:05)

jodie foster 'in performansiyla akillara kazinmis 1988 yapimi bir film. filmde jodie ablanin oynadii sarah tobias karakteri aslinda suclu filan degil, dupeduz mahkemede taniktir. ama filmin adi "sanik"tir. enteresandir. cok sey anlatir.

(rosebud3272 - 11 Ağustos 2004 08:38)

eski bir crossover/ thrash grubu. guzel müzik, sert vokaller, kötü kayıda sahip.

(rippin corpse - 26 Ocak 2005 21:39)

bu öğleden sonra izlediğim ve hala etkisinden kurtulamadığım, artık nereye baksam benzer sözler, benzer görüntüler, benzer fikirlerle yeniden ve yeniden yaşadığım çarpıcı film.

--- spoiler ---
tecavüz gecesi sarah hastaneden çıkar. sesi kısılmış, üstü başı yara bere içindedir. yaşadıkları yetmiyormuş gibi bir de bi düzine aptal soruya maruz kalmıştır. avukat onu evine bırakır. yağmur yağıyordur, fakat sarah kendi evinde birlikte yaşadığı erkek arkadaşı uyanmasın diye arabanın kapıya yanaşmasına izin vermez. arabadan inerken:

s- bir şey sorbilir miyim?
a-evet
s-yüzüm çok mu kötü görünüyor?
a-hayır
s-yüzüme dokunmayı çok sever de^*
--- spoiler ---

(zencefil - 21 Temmuz 2005 18:04)

turkceye "saniklar" adiyla cevrilmedigi icin baslik-konu baglantisinin havada kaldigi film. bu sivri akilli cevirmenin filmi izlemedigi aciktir, cunku ele alinan tecavuz konulu kamu davasinda kurban^* tabii ki ayni zamanda taniktir, suclanan gencler ise uc kisidir.

filmde kurbanin hirsli avukatini oynayan aktrisin top gun meshuru kelly mcgillis olmasi da gozden kacirilmamalidir.

(allegretto - 13 Aralık 2005 12:48)

sarsıcı bir tecavüz sahnesine sahip film.
etkileyici.

(molosztash - 8 Temmuz 2006 01:51)

jodie foster'ın çocuk yıldızlıktan gerçek yıldızlığa geçmesini sağlayan, 1988 senesinde çekilmiş film....

(tktk - 19 Temmuz 2006 18:14)

baştan sona bir jodie foster şovu... sırf bu yüzden izlenmeli.

(antrakt - 30 Ağustos 2006 17:07)