fenerbahce hastası ugur'un sigortacı ve şımarık bir kız olan pınar'a olan aşkını anlatan eğlenceli film. filmin gerçek kahramanları murat şeker'in kardeşi uğur ve onun eşi pınar'mış. gerçek hayattaki hikayeleri aynı mıdır bilinmez.

(la nymphe - 24 Ekim 2008 09:43)

cogu amerikan romantik-komedilerinden daha eğlenceli olan film.

romantik komedi formulu= guzel kız + guzel oglan + tesadufler serisi + komik arkadas/anne/baba/tanıdık +guzel mekan + bildik sarkılar + tek kotu adam

tum formulu turk usulu uygulamislar, hatta iki basrol oyuncusu cok da iyi oynamis, sonunda da guzel bir film cikmis, daha ne?

filmin ekibi altın ayı, altın palmiye, altın portakal alacaz diye bir iddiada bulundu da ben mi kacirdim?

(iklim - 28 Ekim 2008 17:36)

yaprak dökümü'nden bildiğimiz fahriye evcen'in başrollerden birinde olması, konusu ve fenerbahçe-taraftarlık konusunun da işlenmesi ile çok merak edip bugün gittiğim, sonuçta gerçekten hoşuma giden romantik komedi film.

romantik komedi olarak başarılı, hem özenti de sayılmaz. türk ailesinin klasik bazı özellikleri, bize özgü taraftarlık-takım tutma, kendini kaptırma, totem-uğur denemesi olayları da aşk hikayesinin yanında çok iyi kullanılmış. sadece filde gösterilen maç görüntülerini izlerken "ama bu gol 85. dakikada olmadı ki bu maçta, 18. dakikada oldu ve sonuçta 2-1 bitti" dedirtiyor, ancak sanırım yönetmen maç görüntülerinde gerçek maçı yansıtma kaygısı gütmemiş, olayın içinde kaynaştırmış, iyi de olmuş. stat atmosferi görüntüleri de çok iyiydi. film içinde sık sık kullanılmış bunlar, aşk hikayesi ilerleyince maç olayı geride kalır iyice diye düşünsem de yanıldığımı anladım. sonda bile değiniliyor ya, ne diyeyim.

ailelerin ev içi konuşmaları, amerikada eğitim görüp onlara özenen kötü adam tiplemesi de iyiydi. sonuçta tesadüfler, dalgınlıklar, kız-erkek ilişkileri, takım-taraftarlık, ailelerin yetişkin çocuklarına evlilik baskıları, her şeyi kolayca elde edeceğine inanan kötü adamlar faktörleri basit ama iyi bir şekilde kuruglanıp komedi unsurları ile birleştirilerek sonuçta ortaya sevimli bir film çıkmış. müzikler de isabetli olmuş. fahriye evcen, yaprak dökümü'ndeki gibi iyi oynamış gerçekten, zaten bazı konuşmaları, kullandığı kelimeler, mimikleri ve ağlama sahenleri akla direk yaprak dökümü'ndeki sahnelerini getiriyor. tabii ki bu filmde diziden çok daha ön plana çıkmış, yakın çekimler çok fazla ve görünüş açısından da gerçekten güzel olduğu vurgulanmış iyice.

sonuç olarak gittim, beğendim. normal-özel hayat dışında bir takımın -özellikle fenerbahçe- koyu bir taraftarı olanlar ve günlük yaşamlarını da takımlarına ve maçlarına göre yönlendirebilenler bu filmi muhakkak görmeli. ben de bu filmde bazı yönlerden kendimi, bazılarında da yakın tanıdığım insanları gördüm bu filmde.

(glorysp - 28 Ekim 2008 21:10)

ali erkazan başta olmak üzere tolgahan sayışman ve fahriye evcen in süper oynadıkları film.

--- spoiler ---

insanın, her kırmızı ışıkta önündeki arabaya dokundurası geliyor. bakarsın birinden fahriye evcen iner.

--- spoiler ---

(sumuk - 18 Kasım 2008 17:24)

izlenilmesi oldukça güzel bir film. fenerbahçe'nin içerisinde olan bir film den bu kadar memnun kalacağımı tahmin etmemiştim.

--- spoiler ---

- aşkım
- efendim aşkım
- yoo yoo yapamıycam
- neyi yapamıycan aşkım
- şeyi yapamıycam aşkım
-...
- yarın yapsak..
-...
- hayır yani şimdi biliyorsun beşiktaş maçı var biz şeyaparsak mazallah beşiktaş da bizi...

beşiktaş'lı adamın gönlü ancak böyle alınabilirdi..
--- spoiler ---

(clough - 14 Şubat 2009 00:57)

film dediğin tutarlı olucak götü başı oynamıyacak.

sinema filmi gibi (biraz da olsa) başlayayıp dizi olarak biten çerezlik bir film. kötü vakit geçirttiği söylenemez hakkını yemeyelim, ama kardeşim oturup biraz kafa patlazsanız senoryayı adam etseniz olmazmıydı. efektler, deli dehşet çekim teknikleri falan değil beklediğimiz. o ne biçim aşık olma öyle, ne çabuk geçtiniz o tarafa, yanlışlıkla bir kaç sahne montajda kesip mi attınız anlamadım ki, sıkılıp yarısında "hadi, hadi aşık olun öpüşün, bitirilem de gidelim" olmuş.

diziden biraz uzun çekince (bizim dizler pek kısada sayılmaz zati) sinema olmuyor.

(ausser betrieb - 23 Şubat 2009 05:54)

ibnelik yapıp internetten indirip öyle seyrettim filmi ve de ayıp ettiğime karar verdim. yani yarın gidip dvd'sini alıyorum ve üzerime düşeni yapıyorum.
film iyi veya kötü oralarına hiç girmiyorum ki bence gayet eğlencelidir. zaten tanıdık karakter çok fazla. hatta tanımadık yok desek yeridir ve hemen hemen hepsinin fenerbahçeli olması insana ayrı bir keyif veriyor.
filmdeki uğur'un yaptığı totemleri hemen hemen birçoğumuzun yapıyordur.
mesela maç seyretmeme totemini 6 çaktığımız maçta yapmıştım ki takıma yaptığım katkıyı varın siz düşünün..

(futurama - 26 Şubat 2009 00:15)

fenerbahce taraftarlarının ayrı bir sevgiyle izlemesi gereken film. bir galatasaraylı olarak bile uğur karakterinin içindeki fener aşkı, inşallah gelecekteki eşim uğurun galatasaraylı versiyonu olur diye içimden geçirmedi değil. buradan galatasaraylı yönetmenlere sesleniyorum. pamuk eller kameraya lütfen...

(cupid of hatred - 7 Mart 2009 03:10)

eğlenceli bir film. sadece fenerbahçe aşkı üzerinden irdelenmemesi gerektiğini düşündüğüm, galatasaraylı arkadaşlarımın da beğendiği, futbola ve tutulan takıma duyulan aşkı çok güzel anlatan bir filmdir. tabi ki "totem" olayı abartılı kullanılmış olabilir ve bu sebeple film eleştirilebilir; ama çoğu futbol fanatiğinin de bu veya benzeri şekillerle uğur yapmaya çalıştığı da bir gerçektir.

ayrıca film boyunca fahriye evcen'e hayran olmamak mümkün değil diye düşünüyorum. oyunculuğu bir yana, çekiciliği ve güzelliğiyle filme damgasını vurmuştur.

--- spoiler ---

- abi derbi akşamı kız mı istenir be?
- abicim büyük totem yaptım maçı izlemeyeceğim. gör bak maçı da alacağız kızı da.

--- spoiler ---

(alexander moodle - 21 Mart 2009 13:51)

çilek reçeli gibi bir filmdir gözümde, bilirsiniz içinde neler olduğunu, değişen hiçbir şey yoktur ne çilekte ne şekerde, yeteri kadar su ekleyip ocağa koyduğunuzda tahmin edersiniz ortaya çıkacak tadı güzel kokusunu içinize çekerek, yine de bayıla bayıla yersiniz her sabah. değişik hiçbir şey yok bu filmde de ama izliyorum bayıla bayıla, tek farkı reçel yerken bu kadar aptal bir gülümseme olmuyor yüzümde.

(asteria - 2 Ocak 2010 11:23)