2010 yılında gösterime girmesi beklenen hostel serisinin yeni filmi. ancak bu sefer yönetmen koltuğunda eli roth yok.

(beerserk - 12 Temmuz 2009 13:49)

27 aralık 2011 de çıkıyormuş.

(dunden beri dimdik - 8 Aralık 2011 23:25)

ve çıkmıştır. malum ortamlarda bulunmaktadır.
bir ayrıntı.. bu kez quentin tarantino'nun yapımcılığında değildir.

hostel: part iii trailer official

imdb

(ori - 15 Aralık 2011 15:55)

hostel serisini seven biri olarak söylüyorum, hayatımda izlediğim en berbat birkaç filmden biri. tam bir rezalet. ilk iki filmle hiç alakası yok. tamamen zaman kaybı. uzak durun.

(jc denton - 19 Aralık 2011 03:21)

ilk filmden kötü, ikinci filmden iyi bulduğum, klasik kanlı canlı korku filmi.

bu tarz filmlere dayanamıyorsanız izlemeyin, hadi izlediniz burada gelip yarıda çıktım cart curt demeyin.

(financier - 20 Aralık 2011 23:59)

kötü film olduğundan dolayı mı vizyon görmeyip direkt dvd den çıkardılar yoksa önceden dvd ye zaten verme kararı alınca mı filmi salladılar anlamadım. ama kesin bir şey var ki ilk hostel bölümü 8, ikincisi 9 puanlık ise bu 4 puanlık bir film olmuş.

öncelikle filmin en büyük eksisi doğu avrupa'da geçmemesi. biz hostel'de ağır doğu avrupa aksanını sevdik. güzel ama esrarengiz slovak gacılarının "hellou hav arrr yuu" lafı ile nice yiğitlerin aklını çelmesini sevdik. aslında ilgimizi çeken yeni yeni dış dünyaya açılan doğu avrupa olmuştu. ne yazık ki hostel part 3 ün las vegas'ta geçmesi filmin ruhunu baltalamış. film hollywoodlaşmış, 3.sınıf korku filmlerine benzemiş. şirketin neden las vegas'ta olduğu açıklanmamış. las vegas'ın günah şehri olduğuna gönderme mi yapılmış, anlamadım.

estetikten yoksun, az oyuncaklı ve mat metalli şiddet sahneleri, oyuna katılan müşterilerle birlikte kadronun kalabalıklaşması filmin diğer eksileri. senaryonun zorlama olduğunu da eklemek lazım. filmin belki tek artısı şirket hakkında biraz daha bilgi sahibi olmamız.

neticede hostel part 3 ilk iki filmin yanında oldukça sönük kalan bir yapım. doğu avrupa'dan masallar buraya kadarmış.

--- spoiler ---

bir de filmin başında ukraynalı kadını görünce umutlanmıştım, ama ne gezer. gözümüzü vegas'ta açtık.

--- spoiler ---

(kumrengi - 21 Aralık 2011 18:29)

birkaç kere lan nooluyo dedirtse bile neticede olmamış, hostel adını kirleten kötü film. sadece dvd olarak varolması isabet olmuş.

(dunden beri dimdik - 22 Aralık 2011 23:53)

snuff, gore janri seven biri olarak izledigime pisman degilim ancak "oba hostel" seklinde de bi tadi yoktu; eski filmlerdeki "keske izlememis olsam da simdi sifrdan izlesem" heyecani uyandirmiyor yani. filmin sonlari da fazla zorlama olmus; biraz kaliteli ilerliyorsa da sonlari yedi bitirdi filmi. onceki filmleri eli roth yazip yonetmis ve yapimciligini ustlenmis; bu filmde karakterleri yazan olarak adi geciyor; demek ki adam yonetmenligi ve senaristligi yuklenmedikce hostel serisi devam edemiyor gibi. eli roth hakikaten tekrar gerilim filmi ceksen ya. tat damakta kaldi.

(infected grail - 3 Ocak 2012 11:52)

şimdi her zaman farklı bir konuya değinip devamı çekildikten sonra "bu ne yeaaaaaaa" diye eleştirmeyeceğim, zira bunu hak eden bir film değil. ikinci filmden iyidir.

çünkü konuya dair aynı temayı işlemektense bir farklı bakış açısını da koyarak işlemişlerdir.

ters köşeye yatırıcam diye zorlamaktan sıçmaları haricinde hostel standartları için olmuş bir filmdir.

--- spoiler ---

wheel of misfortune olayı gayet güzel düşünülmüş, konuya farklı bir soluk getirilmiştir. bireysel zevkler için katledilmesinden çok, öldürmenin şov haline getirildiği ve bunun üzerine bahis oynanması bence yaratıcı olmuş.

çöl ortasında taşşaklı bir bina dikmek kimsenin gözüne batmamış mı?

bir de güzel memeli bir abla var bar da, ona bile cast de yer açmışlar..

--- spoiler ---

(sozlukte bulunmayan kelime - 12 Şubat 2012 03:23)

yapımcıların aslında hostel part iii adında başka film çektiklerini ancak o filmin başına kaza geldiğini, ondan sonra da ''bari kıytırık da olsa yeniden çekelim de biraz para getirsin'' düşüncesiyle çektiklerini düşündüğüm filmimsi. sonra baktılar ki yaptıkları haltı bir şeye benzetemediler, o zaman vizyona sokmayalım, dvd olarak sürelim piyasaya demişlerdir.
başka açıklaması olamaz herhalde.

----spoiler-----
bu sefer olay las vegas'ta geçiyor ve saçmalık buradan başlıyor. neden mekanı değiştiriyorsunuz ki abi?! ilk iki filmden tamamen kopmuş bir film mekan ve konu olarak. öncelikle ilk iki filmde güzel bir ambiyans vardı, ikinci filmde şirketi tanımıştık, işleyişi öğrenmiştik. gizemliydi. psikolojik bir filmdi. devam ettirsene işte paralel olarak. şimdi ise o şirket gitti yerine başka bir şirket geldi. peki o zaman diğer şirkete ne oldu? battı mı? yoksa aslında las vegas'a mı taşındı? yoksa diğer soru; buradaki şirket slovakya'daki şirketin abd şubesi mi?!
madem bir devam niteliğinde değil, o zaman bu filmin adına part iii deme bari.
bu ne lan, bi kere film baştan kaybetti mekan olarak. her neyse bu sefer derinden etkileyen, psikolojik yönden etkileyen hiçbir sahne yok. işkence sahneleri daha bir soft olmuş. hatta işkence değil de avatar kılıklı bir manyak geliyor adamı okla vurup gidiyor. böyle bir film işte.
mesela ilk iki filmdeki bir odada kurbanla katil arasındaki teke tek yüzleşme, işkence ortamı bu filmde yok. sanki maç izlemeye gelmiş gibi bir grup insan önünde ve daha teknolojik bir mekanda katil, müşterilere göstere göstere şov yaparak kurbanını öldürüyor. izleyenler de içkilerini yudumluyor, en saçması da kurban ölünce katili alkışlıyorlar. bu nedir yahu? talk show mu izliyoruz sanki? bir vahşet filminden uzak olmuş. hiç korkmuyorsunuz, vay be demiyorsunuz, mideniz bile bulanmıyor. ölümler de hiç enteresan değil. insan mesela ikinci filmdeki feci erzsabeth bathory tarzı bir işkence bekliyor ama yok.
konuda bütünlük yok, sahneler birbirinden bağımsız. tamamen bir b sınıfı film. ayrıca belirteyim bu filmde ilk iki filmdeki gibi eli roth yok ve quentin tarantino da desteklemiyor.
ayrıca sonunda şaka gibi şirket binası patlıyor. bu binayı o zaman niye kimse farketmiyor? polis görmüyor. koskoca bina patlıyor yahu, hangi devirde yaşıyoruz?
son olarak ilk iki filme yaptığım eleştiriyi bu filme de yapmak istiyorum.
en önemli mantık hatası: yahu bu şirket herkesi kesip biçiyor. bu öldürülenlerin hiç mi ailesi, kimsesi yok yahu? kimse mi şüphelenmiyor? kayıp ilanı falan vermiyorlar mı? yoksa bu kadar rahat mı aileler? sonuçta ölenlerin en son nereye gittiklere, nerede görüldükleri biliniyor. o zaman neden polis ''olm bu las vegas ne ayak lan? bir sürü kayıp ilanı geldi'' deyip de burayı araştırmıyor? aynı şey ilk iki film için de geçerli tabi.
-----------------spoiler bitti----------------------

izlediğinize değmeyecek bir film kısaca. ben bir hata edip izledim ilk iki filmin hatrına. siz etmeyin, vaktinizi harcamayın bu filmle.

(bir fincan kahve ile film izlemek - 8 Temmuz 2012 01:23)