• "for a few dollars more da lee van cleef & clint eastwood sapka ucurma duellosu ayni zamanda en esprili olanidir."
  • "terminator 2: judgment day'in sonunda dakikalarca suren epik t800 - t1000 kapismasi."
  • "hic tartismasiz (bkz: you were the chosen one)"
  • "barry lyndon filminde mr. lyndon ve oğlunun düellosunu unutabilene aşkolsun..."
  • "tom ve jerry'deki jerry'nin kafasında cezve elinde küçük bir çatal, tom'un kafasında tencere elinde çorba kepçesiyle yaptıkları düello."
  • "sinema tarihinde şimdiye kadar çekilen en uzun düello sahnesi olan star wars episode iii revenge of the sith filminin sonundaki anakin skywalker vs obi-wan kenobi düellosu."




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---
    heroes 1. sezon finalindeki sylar vs. peter duello sahnesi televizyon tarihinin ek kotu duello sahnelerinden biri olarak unutulmazlar arasindaki yerini almistir.

    edit: spoiler koyduk ama sezonun yarisi boyunca bu kapismanin olacagi soyleniyor zaten. yine de eseklik ettiysem kusura bakmayin. ha bir de bu duello olmuyormus aslinda galiba, ne gereksiz bi entry oldu lan.
    ---
    spoiler ---


    (pissed - 1 Haziran 2007 06:19)

  • comment image

    akıllardan silinmeyen güzellikte, izlenesi sahnelerdir. edmond rostand, cyrano de bergerac adlı eserinde harika bir düello sahnesi anlatır. sabri esat siyavuşgil'in unutulmaz çevirisiyle o sahneyi hatırlayalım:

    (vicomte hiddetten boğulur gibi)
    tavrı küstah sözü tok
    bir köy asilzadesi, eldiveni bile yok
    sırmasız, fiyonksuz kurdelesiz bir herif!
    cyrano: evet ama şükür, maneviyatım zarif!
    hayır, bir züppe gibi takıp takıştıramam,
    elbisem gösterişsiz olunca süsüm tamam
    olur. bilhassa ihmal etmediğim şey şudur:
    yıkanmamış hakaret, paçavra olmuş gurur,
    uykudan vicdanımın gözleri çapak çapak
    ve kirli endişeler ile sokağa çıkmak…
    yürürken sırmadan çok pırıldar her tarafım:
    hürriyetim, gururum, şahane itifakım
    göğsüme sıralarım büküp bıyıklarımı
    bir alay kordon değil, kahramanıklarımı.
    çarpık, pörsük bir vücut değildir, bu her zaman
    bir korse giymiş gibi ruhumdur dimdik duran
    her yerde bir erkekçe sayhadır her satırım
    hakikatı bir mahmuz gibi şakırdatırım

    vicomte: fakat mösyö ben…

    cyrano: yoksa eldivenim ne çıkar!
    bir tanecik kalmıştı babamızdan yadigar,
    yanımda bulunsaydı yine kullanacaktım
    ne çare, birisinin suratında bıraktım!

    vicomte: hımbıl, bayağı, serseri, çulpa, küstah, avanak!

    cyrano şapkasını çıkarır ve vicomte’la tanışıyormuş gibi selamlayarak:

    bendeniz de, savinien cyrano de bergerac!
    cyrano sanki bir yeri tutulmuş gibi: aman…
    vicomte uzaklaşırken geri dönerek: hala söyleniyor
    cyrano ıstırapla yüzünü buruşturarak: bana sor!
    hainin illetidir tembellik işe yaramıyor
    yine tutuldu aman aman!
    vicomte: yine ne var ki?
    cyrano: ne olacak kılıcım karıncalandı.
    vicomte, kılıcını çekerek, : peki!
    cyrano: âlâ, bir ders vereyim bari efendimize
    vicomte, istihkarla,: şair!
    cyrano: evet, şairim hem o kadar ki size,
    kılıç tokuştururken, bir balad sunacağım
    irticalen.
    vicomte: balad mı?
    cyrano: önce dokunacağım balad meselesine
    (ders verir gibi)
    balas sekiz mısralık
    üç kıtayla bir sondan teşekkül eder.
    vicomte: alık!
    cyrano: orasını pek bilmem, yalnız şu var muhakkak:
    düellomuz baladla birlikte başlayacak
    son mısraa gelince bitecek bam telinde
    “mösyö de bergerac’ın burgonya oteli’nde
    hazele güruhundan biriyle cenk etmesi”.
    vicomte: bu da ne oluyor?
    cyrano: hiç! baladın sernamesi…

    cyrano (bir an gözlerini kapayarak): kafiye arıyorum bekleyin! oldu… tamam!(sözleri jestler takip eder)
    şapkamı bir yana atarım şöyle
    sonra çıkarırım beni kıskıvrak
    saran şu mantomu. alırım ele
    bizim zülfikarı, kını atarak.
    gazal gibi çevik, ay gibi parlak.
    sana ben şimdiden söyleyim peşin:
    artık ne mazeret, ne bir kaçamak;
    baladın sonunda bitiktir işin!
    (düello başlar)
    hoşuma gitmedi bu muamele
    nerenden şişleyim? şu yusyuvarlak
    nişanın örttüğü yerden mi, söyle?
    yoksa kalbine mi biraz dokunsak?
    aman bu düğmeler birer çıngırak!
    dokundu galiba, kptu kirişin
    karnından olacak, bekle muhakkak
    baladın sonunda bitiktir işin!

    aman bir kafiye lazım le ile,
    ne oldu? vazgeçtin! ne kadar korkak!
    bembeyaz kesildi suratın bile.
    hop! yine atladın! senden ne uzak
    kılıcı uzatıp adamı vurmak!
    dikkat et elinden düşecek şişin!
    artık sıra bende, emin ol mutlak
    baladın sonunda bitiktir işin!
    prens, tövbe etmek zamanı ancak
    bir adım yaklaştım. ve bu gidişin
    sonu…
    (atılarak)
    hop! al şunu! ne demiştim, bak!
    (vicomte sendeler, cyrano selamlar)

    baladın sonunda bitiktir işin…


    (onio pitah ner - 1 Haziran 2007 10:19)