Oyuncular
  • "matthew mcconaughey'in sırf beleşe sigara içmek için yer aldığı dizidir."
  • "adam ciddi ciddi rust ile sherlock'u kıyaslamış ya. abi ''sherlock'un 1 bölümde çözeceği cinayetleri 8 bölmümde çözdüler'' diyor adam.size flash tv müstahak amk.efsane dizi."
  • "biri ateist, biri eski ülkücü iki detektifin maceralarının anlatıldığı yeni bir dizi."
  • "gun gelip de bu dizinin konusunu komple unutsam bile aklimda- ucak ucuran zenciye ne denir?- bilmem ne denir?- pilot denir seni irkci pislikmuhabbeti kalacak herhalde. oyle yani."
  • "2x2 "vurursunuz eyvallah da ölmezsem sıkıntı büyük" - ray velcoro"
  • "efsane bir finalle 2. sezona veda etmiş dizi. chadvelcoro@gmail.com adresine ses kaydını yolladım. rahat olun."




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---
    benim tek bir yellow king tahminim var: o da terk edilmiş okulun önüne ilk gittiklerinde, terk edilmiş çayırı makinesiyle biçen sakallı koca adam. rust adamla konuşmaya yeni başladığında ledoux ile ilgili telsizden anons gelmişti de, marty kornaya abanıp rust'ı çağırmıştı. işte kaç zaman sonra, konuşmayı yarım bıraktığı bahçıvanın olduğu okula giden rust, duvarda bir sürü resimler ve bir ahşap heykel daha bulmuştu. okuldan şüphelenmiş, ancak bahçıvandan hiç şüphelenmemişti. ben şüpheleniyorum arkadaş.

    o sakallar da takma gibi duruyor zaten. dahası herif o çim biçme makinesinden bi kalksa hodor'dan bile dev bence...

    ---
    spoiler ---


    (prakila - 25 Şubat 2014 15:42)

  • comment image

    adam ciddi ciddi rust ile sherlock'u kıyaslamış ya. abi ''sherlock'un 1 bölümde çözeceği cinayetleri 8 bölmümde çözdüler'' diyor adam.

    size flash tv müstahak amk.

    efsane dizi.


    (zaten sinirliyim - 18 Mart 2014 10:35)

  • comment image

    gun gelip de bu dizinin konusunu komple unutsam bile aklimda

    - ucak ucuran zenciye ne denir?
    - bilmem ne denir?
    - pilot denir seni irkci pislik

    muhabbeti kalacak herhalde. oyle yani.


    (kusmuk - 8 Aralık 2014 14:23)

  • comment image

    --- spoiler s02e07 ---

    rıdvan dilmen mod on:
    bu sezon, bütün sinema akademilerine gönderilsin!
    rıdvan dilmen mod off

    bölümün son 5 dakikasında çalan arkaplan müziği (1.sezonda da kullanılmıştı) mükemmeldi. bölüm bitince çalan jenerik müziği de twin peaks'ten fırlamış gibiydi. bir an laura palmer fotoğrafı çıkacak zannettim.*

    herkesin anlaması için bölümün yarısını olayları ve kurguyu anlatmakla geçirdiler. nihayet bütün parçalar yerine oturdu.

    semyon'un snatch'teki yahudi elmas çetesini ziyareti, gözlerden kaçmadı.

    woodrugh'a nasıl kıydın lan pizzolatto? batman gibi yardırıyordu, gittin leon'dan arak sahneyle öldürdün adamı. emily'i öyle görme ağır koydu.

    birkaç ufak hata dışında, elmas soygunu ve tren projesinin arkasındaki isimleri doğru bilmişim. holloway, burris, dixon ve caspere; 92 elmas soygununu birlikte planlamış. osterman çocuklarının annesi ve babası öldürülerek soygun yapılmış. caspere'da muhabesebeci olarak elmaslardan gelen kara parayı aklamış. bu tayfa, vinci pd'ye geçip, kendi yolsuzluk sistemlerini kurmuş.

    s02e07'den anladığım kadarıyla caspere'ın öldürülme sebebi intikammış. osterman kardeşler, caspere'ın soygunla bağlantılı olduğunu bulmuş. caspere, elmasları tasha'ya gösterirken kızıl saçlı sekreter de elmasları görmüş. ilk bölümde ve film setinde gördüğümüz caspere'ın sekreteri, osterman kardeşlerden biri çıktı. kendini laura (velcoro'ya erica demişti) olarak tanıtmış. caspere'la yakınlık kurmuş ve onun yanında sekreter olarak yanında işe başlamış. sekreter olduğu için caspere'ın bütün adres bilgilerine ve ajandasına ulaşabiliyor. bu noktadan sonra onu öldürmek hiç zor olmaz.

    sanırım set fotoğraçısı da sekreterin erkek kardeşi. fotoğrafçı, yönetmen sayesinde partilerden haberdar olmuş(velcoro'ya set fotoğrafçısı olmak, partilere gitmek için yeterli değil demişti). caspere'ın taşındığı arabayı setten çalmış, sonra da maske takarak arabayı yakmış. setteki maskeler ve meşale, bunu destekliyor.

    bir ara sekreterden şüphelenmiştim ama fotoğraftaki kıza hiç benzemeyince ve saç rengi de farklı olunca üstünde durmadım. sekreter, kurguya çok iyi işlenmiş. ilk başta hiç şüphe uyandırmıyor ama sekreterin yer aldığı sahnelerin üstünde geçince, yerleştirilmiş ince detayları görüyorsunuz.

    örneğin introda yer alan şu fotoğrafa bakın. kızıl saçlı sekreterimiz, introya gizlenmiş ama hiç farketmemişiz. ilk bölümde velcoro ve dixon, caspere'ın ofisine gidip, sekreterle konuşmuştu. o sahneyi bir daha izleyin. sekreterin dixon'a (ailesini öldüren polislerden biri) sanki onu daha önceden tanıyormuş gibi bir bakışı var. caspere hakkında pek bir şey bilmiyorum dediğinde de sağ gözü seğiriyor. yan karakterleri tanıttığım entryde de sekterin, set fotoğrafçısıyla olan şüpheli hareketini söylemiştim(1, 2)

    semyon; osip'in, chessani'nin, mccandless'ın ve vinci pd tayfasının amına koyup (blake'in koydu), venezuela'ya kaçacak. umarım osip'in 12 milyon dolarını indirip bezzerides ve velcoro'yla doyasıya yerler.

    s02e08 için diyebileceğim tek şey;

    (bkz: çok kişinin kellesi gidecek çok)

    --- spoiler s02e07 ---


    (bugun gunlerden hayat - 3 Ağustos 2015 10:48)

  • comment image

    şu dizinin 2. sezonundan aldığım hazzı bir almanlıktan, bir de lagavulinden alıyorum ancak. yavaş yavaş, hemen yutmadan, ağzımda dolandıra dolandıra...(pornoya fazla yaklaştığı için harcanan genç bir metafor daha, bu kıyım ne zaman bitecek!)

    üstelik, teknik olarak ilk sezonundan daha kötü olmasına rağmen... mesela diyaloglar genel olarak zayıf, tüm karakterler aşırı hasarlı ve bunu komikliğe kaçacak kadar aşırı maçolukla örtmeye çalışıyorlar (kadın karakter bile tüm kadınlığından sıyrılmış), çok fazla karakter olmasına rağmen -belki de öyle olduğu için- aralarındaki dinamik de sürükleyici değil.

    (bu son nokta hakkında: gençler ilk sezondaki rustynin kahvehane filozofluğunda yeni bir tyler durden görmenin heyecanında olsunlar, rusty'nin asıl değeri woody harrelson'un karakteriyle oluşturduğu zıtlıktı, ahlakçı ve "normal" harrelson'ın görece ahlaksızlığının rusty ile kıyasıydı, ve tabii ki klasik olarak en sonunda dostluğa yolculukları. 2. sezonda ise tek ilginç dinamik, dedektif velcoro ile gangster semyon'un her at patlamaya hazır, asimetrik ilişkisi (patlamaya hazır atlar.. "her an" demek istemiştim). velcoro bunu ruhunu şeytana satmak olarak görmeye çalışıyor ama semyon'un da dediği gibi daha onlar tanışmadan velcoro ruhunu satmıştı. milletin daha meraklı olduğu velcoro-ani bezzerides ilişkisi ise, dizinin en yanlız iki karakterinin birbirine kavuşmalarını istediğimiz için önemli gibi geliyor ama ilki kadar derinliği yok)

    öyleyse neden bu sezonu daha bile çok seviyorum? çünkü tam bir noir olmuş.

    ruhu şu sahneyle özetlenebilir. sahnenin vermek istediği hissiyatı, basbayağı şarkı sözü olarak yazacak kadar kor gözüne parmağım bir yönetmenlik var, ama bunun yarattığı sürreal atmosfer benim için sinema sanatının varolma nedeni. gece, melankoli, gizem, iyi-kötü kalıbına sığmayacak kadar karışık ve hasarlı ruhlar...

    iyi polisiye noir'larda olay örgüsü karışıktır, (anti)kahraman bir sürü çıkmaza sürüklenir, ve en nihayetinde hikaye ikinci plandadır. bu hikaye önemsiz demek değil, motor o sonuçta. bir açılıp bir kapanan sır perdeleri olacak ki, arasından gözüken ruhların kendi şeytanlarıyla ve sistemin yel değirmenleriyle mücadelelerini -çoğunlukla da mağlubiyetlerini- görebilelim.

    ama ne yazık ki bir çok insan olay örgüsünü fazla önemsediği için pek zevk alamıyor, sanki bu bir makina tasarımıymış gibi şemalarla her şeyin açıklanmasını bekliyorlar (bu arada bu sezonun hikayesi o kadar da karışık değil, ingilizce altyazıyla izleyin). ve daha kötüsü de, tüm bu çabanın ödülü olarak katilin kimliği görülüyor. bu benim için o kadar önemsiz ki anlatamam. anlatırım aslında: katil scream'deki maskeli eleman çıksa bile sana puanım 9 kanka.

    bunu ikinci sezon finalinin hemen öncesinde yazıyorum üstelik. hani heyecan dorukta, herşey çözülmek üzere filan fişmekan.

    bu sezonun en zevk aldığım sahnesi uzun plan çatışma sahnesi değil, şuydu: velcoro ile ani bezzerides ufak bir masada oturuyorlar. diğer ana karakterlerin araya montajlanmış paralel hikayelerindeki aciliyete zıt olarak her şey ağır. ağır ağır yanıyor soba ve kırmızısı ani'nin yüzündeki karanlığı zar zor aydınlatıyor. ağır ağır çalıyor arkaplandaki rüya müziği. neredeyse hiç konuşmuyorlar ama o anda birbirlerini herkesten daha yakın tanıyorlar, kimse önünde olmadıkları kadar çıplaklar.

    sinema bu haliyle, yani bu kusurlarıyla, tamam ve kusursuz bir sanat. "katil kim" merakı sadece onun sihrini azaltıyor.


    (immanuel tolstoyevski - 8 Ağustos 2015 15:19)

Yorum Kaynak Link : true detective