Assassin's Creed: Origins - The Hidden Ones (~ Assassin's Creed: Origins - Die Verborgenen) ' Oyununun Konusu : Assassin's Creed: Origins - The Hidden Ones is a video game starring Abubakar Salim, Ivan Sherry, and Alix Wilton Regan. This expansion takes place years after the events of Assassin's Creed Origins in a new region occupied by a...
Assassin's Creed: The Ezio Collection(2016)(9,1-220)
Assassin's Creed: Origins(2017)(8,8-2949)
Assassin's Creed Odyssey(2018)(8,5-1120)
Assassin's Creed(2007)(8,2-14984)
Assassin's Creed: Syndicate(2015)(8,1-3332)
Assassin's Creed: Syndicate - Jack the Ripper(2015)(7,8-220)
Assassin's Creed IV: Black Flag - Freedom Cry(2013)(7,4-561)
Assassin's Creed: Unity - Dead Kings(2015)(7,0-369)
mısırın sarı filtresinde asasin kardeşliğinin (bkz: biladerhood) ilk nasıl kurulduğunu anlatan, başrolünde de bir zencüse karaktere sahip, 20 dakikalık bi kaç tane daha gameplay videosu yayınlanan oyun. openworld gameplay: https://www.youtube.com/watch?v=a7ksztatinocombat quest exploration: https://www.youtube.com/watch?v=i3rb0smlelg30 dakkalık bi diğer ortaya karışık geympley: https://www.youtube.com/watch?v=lfhpica0f-s
(korsan cd satan zenci - 13 Haziran 2017 01:36)
iflah olmaz bir tarih aşığı olarak assassin's creed'in her oyununu keyifle oynadım.zira kimse kusura bakmasın, şu anda tarihi assassin's creed kadar iyi yansıtabilen hiçbir oyun yok. elbette burada gerçek tarihi olayları oyuna yedirmelerinden bahsediyorum. yoksa mesele bir total war gibi, bir civilization gibi "alternatif tarih" meselesi değil.evet, assassin's creed bu işi çok iyi yapıyor. insana tarih derslerinden yüksek not aldıracak kadar tarih öğretiyor. bu işi daha iyi yapan kimse olmadığı sürece de, assassin's creed oynanır.ayrıca serinin hiçbir oyunu da öyle abartıldığı kadar kötü oyunlar değil. en kötü oyun olan unity havada karada 7-7,5 puan alır ki, o da teknik aksaklıkları yüzünden.serideki oyunlara yapılan eleştirilerin büyük kısmı eleştiri trenine atlayan oyuncular tarafından yapılıyor. bunların bazılarının eleştirdikleri oyunları oynamadığına çok kez şahit oldum ve bunları da ilgili başlıklarda belirttim.unity ve syndicate ile ilgili:(bkz: #65403576)(bkz: #65411000)bunlar üzerine iletişime geçtiğim ve "syndicate neydi öyle ya," diyen bazı kişilere de oyunla ilgili sorular sorduğumda bilemediler bile. oynamamışlar, internetten 3-5 yorum okuyup, video izleyip sallamışlar.burada da unity ile ilgili başka bir yorum var:(bkz: #68450884)sözün özü, assassin's creed hala gitgide kısırlaşan oyun dünyasında kayda değer 3-5 seriden biri. bir kere, animasyon kalitesi çok yüksek. oyun her daim aksiyon içerisinde. açık dünya hissi ve atmosferi de her zaman başarılı.en büyük handikapı teknik aksaklıklar. o da sadece unity'de gözle görülür bir etki yarattı. söylemeden geçmeyeyim, the witcher 3 wild hunt game of the year edition'da karşılaştığım buglara ya da the elders scrolls skyrim legendary edition'da karşılaştığım buglara, assassin's creed unity'nin 1.5 sürümünde karşılaşmadım ben mesela. the witcher 3 wild hunt'ta roach'un dağlara taşlara buglarını, düz yolda sanki bir şey varmış gibi takılmalarını bizzat yaşadım: https://i.ytimg.com/…/ksywvb2vhhk/maxresdefault.jpgbethesda'nın oyunlarının bug yuvası olduğunu, the elder scrolls skyrim'de şu bugları milyon kez yaşayanlar da bilir: http://orig02.deviantart.net/…truesh0ts-d4kc3c1.jpgama bunlar, ne wild hunt'ın, ne skyrim'in ne muhteşem oyunlar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.öte yandan, herkesin altair ve ezio araması kadar saçma bir şey yok. her oyunda altair ve ezio olsa, bu sefer "bu ne hep aynı karakterler" diye eleştirilmeyeceğini bilmiyoruz sanki.ipe sapa gelmez bir siki beğenmeme hezeyanları.gelelim origins'e:milattan önce 49 yılında geçeceğinden bahsediliyor ve bu dönem, milattan önce 69 - milattan önce 30 yılları arasında yaşayan cleopatra'nın dönemi. bilenler bilir ki, assassin's creed evreninde cleopatra bir suikastçi tarafından, ilk suikastçilerden biri olan amunet tarafından öldürülmüştür. videolarda amunet'le ilgili bir şey paylaşılmadı ancak bazı sitelerde syndicate gibi 2 ana karakter olacağı, bunlardan birinin de dişi olacağı söyleniyor.tapınakçı-suikastçi çekişmesi roma imparatorluğu ekseninde geçebilir. hatta ve hatta cleopatra bağlantısı üzerinden julius caesar ve marcus antonius'u bile görebiliriz. bu bile açıkçası heyecan verici bir şey benim için.çünkü normalde hanedanlar dönemini, 2. ramses dönemini filan bekliyorduk ancak bu dönem amunet, cleopatra ve roma işgali için seçilmiş olabilir. zira cleopatra'nın caesar'dan destek alarak tahta çıktığı söylenir birçok tarihçi tarafından.yayınlanan videolarda bu konularla ilgili çok bir şey göstermediler. son bir eleştiri daha yapayım.bazı yorumlarda "şu mekanik şuradan, bu mekanik buradan" diye eleştiriler getirilip far cry, the witcher 3 wild hunt filan örnek gösterilmiş. ben the witcher serisine en az assassin's creed serisi kadar aşık biri olarak şunları söyleyeyim:the witcher 3'teki witcher sense dinamiği, batman'in arkham serisindeki dedektiflik modundan bire bir alınmıştır. yerdeki izleri, havadaki kokuları takip etme işi, olaylardaki gizemleri çözme arkham asylum'dan beri arkham serisinde mevcut olan bir şeydir. isteyen açıp karşılaştırmasını yapabilir. ancak bu the witcher 3 wild hunt'ın ne muhteşem bir oyun gerçeğini değiştirmez.yine aynı şekilde the witcher 3'te bulunan yrden sign mekaniği yani alana giren düşmanın yavaşlaması da diablo 3'teki slow time mekaniğinden alınmıştır. önceki oyunlarında yrden'in işleyişi tamamen farklıdır ve içine giren düşmanı rootlamak için kullanılırdı.--- spoiler ---the witcher 3 wild hunt hearts of stone ek paketinde yer alan yağlı boya tuvalinin içine girme ve grafiklerin yağlı boya şekline dönüşmesi the elder scrolls oblivion'daki a brush to death göreviyle (http://en.uesp.net/…iki/oblivion:a_brush_with_death), yine o görevde bazı şeyleri değiştirerek olayların akışını oluşturma ise yakın zamanda çıkan remember me adlı oyunun anı değiştirme mekaniği ile benzerlik gösterir.--- spoiler ---ha ama ne diyorum, bütün bu saydıklarım, bu oyunların kötü olduğunu göstermiyor. bir oyun başka bir oyunla mekanik paylaşabilir. pekala iyi yaptığı sürece sorun da yok.assassin's creed oyunlarında bütün oyunlardaki kadar bug var, bütün oyunlardaki kadar glitch var, bütün oyunlarda bulunanlar kadar mekanik benzerliği var.ancak internette gamer çevrelerinde saçmasapan bir "assassin's creed mi kaldı ya" treni var. birbirinin kopyası 2142354 oyun yapan final fantasy'yi eleştirmeyen adamlar assassin's creed eleştiriyor.oynanır. hiç de zaman kaybı olmaz. caesar'i, cleopatra'yı da görürsek, efsane olur.
(melankolik koala - 13 Haziran 2017 03:15)
e3'te oynama fırsatı buldum; devasa bir haritaya ve suserlerin belirttiği gibi witcher 3 izlerine sahip taze ac oyunu. xbox one x 'te oynadım 4k da efsane gözüküyor, bilemedim etkilenmiş de olabilirim.izleyip siz kararınızı verirsiniz. video : https://www.youtube.com/watch?v=wqpd7_7cvjc ps: video bana aittir, reklam olduğunu düşünüyorsanız tıklamayın.
(makyavelist panda - 18 Haziran 2017 19:30)
hikayedeki zaman aralığına baktığımıza göre tam da antik mısırda geçmeyen oyun.zira son firavun cleopatra zamanlarında geçiyor. ortalıkta ceasar ve roma askerleri filan geziyor. ben açıkçası gerçek antik eski mısırda geçmesini isterdim hani şu 2.ramsesin olduğu milattan önce 2000 li yıllardaki zamandan. bu yarı greek yarı mısır tarzı bir oyun olmuş.
(spiderwitch - 29 Ekim 2017 12:58)
yaklaşık 9 saat oynadım. önce performanstan söz edeyim. steam'de gtx 1080'de bile iyi çalışmadığını okuyunca gözüm çok korkmuştu ama i5 4460 ve 4 gb gtx 760'lı eskimiş sistemimde birçok ayar yüksek halde rahat oynuyorum. yani 1080'de falan nasıl kasıyor anlayabilmiş değilim.diğer görüşlerimi de şöyle sıralayayım,+harita devasa. ilk açtığımda bitmek bilmemesi ile resmen ağzım açık kaldı. +oyun yapısı the witcher 3 wild hunt'a çok benziyor. haritadaki soru işaretleri sistemi ve hatta blacksmith simgesi bile aynı. burada da bazı olayları etraftaki kanıtlardan çözüyorsunuz, bu da aynı. ayrıca kayık kullanırken de kendimi geralt gibi hissettim.+eski mısır inanılmaz güzel olmuş. özellikle alexandria'ya girdiğimde kütüphane, fener, büyük iskender'in mezarıyla falan dibim düştü. ayrıntılar inanılmaz. eski mısır ve roma'ya, mitolojiye ilginiz varsa delirirsiniz bu oyunda. kleopatra ve sezar'ın da hikayede olması zaten başlı başına heyecan verici.+assassin's creed oyunlarının dövüş sisteminden çok sıkılırdım ben, hiç eğlenceli gelmezdi, zevk meselesi. origins'te dövüşler, witcher 3'teki kadar harika olmasa da gayet zevkli olmuş. kullandığınız silaha göre değişen tokluk hissi, üstünüzün başınızın(hatta binek üstünde dövüşüyorsanız bineğinizin bile) kan içinde kalması güzel olmuş.+far cry serisindeki "hayvan avla, derisini topla, daha büyük mühimmat çantası yap" sistemi buna da gelmiş. +minimap yok, üstte elder scrolls oyunlarındaki gibi pusula var. böylece mısır'a daha çok dikkatinizi vereceksiniz:)+hazine arama ve papirüslerdeki bulmacalar çok hoşuma gitti. +gece gündüz döngüsü güzel. özellikle geceler harika gözüküyor.+şimdilik eşya çeşitliliği bayağı fazla.+takım yıldızları bulduğunuz bölümler var, bu da aynı dragon age inquisition'ı hatırlattı.+fotoğraf çekme moduyla cidden inanılmaz işler çıkıyor. şunlar gibi, 1 2 3 4-microtransaction (gerçek parayla ekipman alma) olayı. bu ne saçmalıktır aklım almıyor.-yağmur, kum fırtınası gibi hava olayları da olsaydı keşke. edit:porcaine uyardı, çöl fırtınası ve serap görme olayına denk gelmiş.-çabuk level atlıyoruz gibi geldi bana, daha oyunun başlarında birçok skill açtım.-tarihi bilgilerin verildiği codex bölümü yok bu sefer. onun yerine bazı mekanlarda ufak tefek yazılar buluyorsunuz.genel olarak klasik bir assassin's creed oyunu değil de birçok farklı oyundan alınan mekaniklerle yoğurulmuş yeni bir oyun olmuş. en çok witcher 3 benzerliği göze çarpıyor. öyle ki en son witcher 3 oynarken bu kadar keyif almıştım. antik çağda geçmesi de cabası.
(topuklu - 30 Ekim 2017 12:11)
şunu açıkça söylemem gerekiyor. ben uzunca bir süredir assassin's creed serisine ve genel olarak ubisoft'un yaptığı her türlü işe mesafeli yaklaşan bir adamım. ama şu durum benim için objektif bir gerçeklik: assassin's creed brotherhood'dan beri ilk defa bir assassin's creed oyununu ve far cry 3'ten beri de ilk defa bir ubisoft oyununu araya başka hiçbir oyun sokmadan, fırsat bulduğum her gün saatlerce yalnızca o oyuna odaklanarak bitirme isteği içerisindeyim. yani bu oyun en azından benim kriterlerim açısından olmuş, ubisoft bu işi kendilerinden asla beklemediğim bir şekilde dibine kadar bileğinin hakkıyla kotarmış (bir buçuk sene önce uncharted 4 a thief's end başlığında yazdığım ve şukela listesinin en tepesinde olan şu entryimdeki lafların büyük kısmını şu an itibariyle yutuyorum evet.). bu oyun beni neden bu denli etkiledi? açık konuşmak gerekirse 20 küsür senelik oyunculuk hayatımda gördüğüm en gerçekçi en detaylı en dolu dolu en yaşadığını hissettiren oyun dünyalarından birini yaratmayı başarabildiği için. assassin's creed origins'in mısır'ı, grand theft auto v'in los santos'u ve san andreas'ıyla, the witcher 3'ün velen, novigrad, skellige ve toussaint'ı ile, red dead redemption'un amerikası ve meksikası ile rahatlıkla aşık atabilecek kalibrede; hem devasa (tahminimce bu saydığım tüm haritalardan daha büyük) hem de haritanın her tarafına olması gerektiği şekilde saçılmış ufak ufak dolu dolu detaylarıyla tüm zamanların en iyi oyun dünyalarından bir tanesini sunuyor. ubisoft'un bu zamana kadar çıkardığı işlere geri dönüp baktığımda böyle bir açık dünya oyunu çıkarabilmiş olmaklarına gerçekten inanamıyorum. hani gta v'in bir ton videosu vardır ya attention to detail diye youtube'da (mesela şöyle: https://www.youtube.com/watch?v=at3nmeis7q4), hah işte ac origins de hakkında böyle pek çok video oluşturulabilecek bir oyun olmuş (hemen bir tane buldum: https://www.youtube.com/watch?v=vnztf_yrm00). böyle ufak detaylar oyunu zenginleştirmesinin ötesinde, firmanın oyuncuya saygı duyduğunun, bir oyunu mükemmelleştirebilmek için ne kadar finetune ile emek harcadığının, kafa patlattığının da göstergesidir. şu ana kadar gördüklerim bana yetti de arttı bile. siwa'nın o genel atmosferi, iskenderiye'deki deniz feneri, kütüphane, büyük iskender'in mezarı, hipodrom... memphis'teki great temple of ptah, tam ismini hatırlamıyorum sanırım heliopolis, haritanın güneydoğusunda kalan bir yerleşimdeki temple of thoth... giza'daki sırtlanların sürekli kol gezdiği çölde ve aşağıdaki bölgedeki keops'un, kefren'in, snefru'nun, zoser'in mezarları olan, içlerindeki komplike labirentlerin de gezilebildiği enfes piramitler ve sfenks... güneyde fayyum bölgesinde ve kuzey doğuda heraklion bölgesinde yunanların, romalıların kolonileştirdiği yerlerdeki helenistik ve roman mimari örnekleri... daha saysam sayarım ama ilk başta bunlar aklıma geldi. iki üç tane ilgi çekici landmark dışında tamamen sıkıcı olan unity ve syndicate'ten sonra böylesine zengin ve devasa bir dünya gerçekten ilaç gibi geldi. diyorum ya 3 ay önce ubisoft da firma mı lan diyen adamken şu anda rockstar games ve cd projekt red kalibresinde bir dünya yaratabilmiş olmaları karşısında yalnızca saygıyla eğiliyorum.ps4'te photo mode ile çektiğim birkaç fotoğrafı bırakayım buraya:https://i.hizliresim.com/5gq6vj.jpghttps://i.hizliresim.com/aygrjp.pnghttps://i.hizliresim.com/0grjd9.pnghttps://i.hizliresim.com/4g9yl4.pnghttps://i.hizliresim.com/oya4mq.pnghttps://i.hizliresim.com/gygmz6.pnghttps://i.hizliresim.com/yzjz4y.pnghttps://i.hizliresim.com/6ymwm7.png (son üç fotoda oyunun sunduğu farklı filtreleri deniyordum)- oynanış hakkında temel bilgiler, taktikler, nasıl oynamalıyız vs kısmı burası. arada minor spoiler'lar olabilir -- henüz oyunu bitirmedim, 36. level bir bayek sahibiyim bitmesine az kaldı diye tahmin ediyorum (anladığım kadarıyla 40 level sınır). oyundaki çoğu mekanik (questler, inventory, silahlar, kalkanlar vb.) the witcher 3'ten büyük ölçüde esinlenmiş olmasına rağmen "lan direk witcher 3'ü kopyalamışlar" dedirtecek düzeyde de abartı olmamış. tam kıvamında almaları gereken şeyleri almışlar. - deniz savaşları black flag'deki gibi oyunun merkezinde olan bir şey değil ancak şu ana kadar tek bir deniz görevi yaptım o da aya ileydi. oyunda başka bir deniz görevi olmayabilir. pompey'e ulaşmak için akdenize açılan aya ile bir bölümde klasmanını tam bilmiyorum ama tahminimce trireme türü bir kadırga ile başka roma kadırgalarına karşı çatışma içerisine giriyoruz. karayiplerdeki toplu tüfekli savaşları aratmayacak güzellikte yapmışlar gerçekten. top yerine güvertede mevkilenmiş askerler emrinizle alevli ok atıyorlar tabii. umarım daha çok vardır bu tarz görevler ya da dlc ile eklenir. - skill tree biraz daha geliştirilebilirmiş ama şu hali de fena değil. oyun sanırım tüm skill'leri açmaya yetecek kadar sidequest sunuyor ama emin değilim. gerçi ben 36. level'a geldiğimde bulduğum ancient tablet'leri falan da eklersek bana gerekebilecek hemen hemen tüm skilleri açtım. tavsiyem öncelikle warrior'a yoğunlaşmanız. özellikle overpower yeteneğini güçlendiren, savaşa girdiğinizdeki adrenaline'i artıran skiller ve shield charge, parry ve extend combo skilleri cidden mükemmeller. seer ve hunter'a da yerine göre el atmak lazım. mesela ben hunter'da kullandığım yayların (hunter bow ve light bow kullanıyorum, predator bow da kullanıyorum gerçi ama onun özelliği pek etkili gelmedi onu açmadım) enhanced yeteneklerini açtım. arrow retriever falan da iyi skiller. weapon bearer ve bow bearer'i zaten açın. seer'a gelirsek burada fazla bir şey yok. tool ağırlıklı oynuyorsanız bu skill tree'ye yoğunlaşabilirsiniz, bence pek gerekli değil. ama salesman'i falan erkenden açmaya bakın ne kadar erken açarsanız kazancınız o kadar artar. chariot owner'da direk at arabası verecek sanmıştım, halbuki sadece shop'larda at arabası alabilmenizi olanak sağlıyor. yani ayrıca para bayılmanız gerekiyor alabilmek için. bu skill'i alacaksanız aklınızda bulunsun. sonuç olarak alınması şart olan skill'lerin tamamı değilse bile %80'i warrior altında bence. ama oyun fazla fazla veriyor skill point'i, yani merak ettiğiniz skill'leri de almaktan çekinmeyin.- silahlara gelelim. 4 çeşit ok türü (hunter, light, warrior, predator), 7-8 adet de yakın silah türü var. ben düz kılıç - mızrak ikilisiyle başladım. sonradan düz kılıç - dual swords'a falan döndüm. sickle sword'lar da güzel aslında ama onlarda overpower yeteneği yok onun yerine rage mode'a sokuyor adrenaline kullandığınızda. bunu bilerek kullanın. bir de şu uzun saplı baltalar baya devastating hasarlar veriyor onları da ikinci silah olarak tercih edebilirsiniz. ben şu anda warrior axe - dual sword takılıyorum. yaylar açısından da hunter, light ve predator hoşuma gitti. warrior bow'un pek işe yarayacağı imkan göremedim. ya da ben kısıtlı düşünüyorum bilmiyorum. karizmatik duruyor ama gereksiz hızlı harcıyor oklarınızı. hunter'ın daha fazla gerip daha yüksek hasar verme özelliği çok iyi. özellikle tam gerip kafadan vurduğunuzda genelde one shot oluyor düşmanlar. predator aslında en iyisi ama cephanesi az. kalkanlarda çeşitlilik yok anladığım kadarıyla. düşmanlarda tower shield kullanan ağır zırhlı varyasyonlar var ancak bize tower shield vermiyor oyun. gerçi atletik bir medjay olan bayek'in savaş stiline ben de yakıştıramıyorum pek tower shield'i. yalnızca hafif kalkanlarla sınırlı tutmaları iyi olmuş. shoplardaki silahları almak yerine side quest'lere falan takılın. güzel rare ve legendary silahlar elde ediyorsunuz. özellikle phylakes silahları baya iyi (aşağıda phylakes'lara daha detaylı değineceğim). yalnız bazı legendary silahlarda maalesef curse var direk healthinizin üçte ikisini iptal ediyor. bu özellik çok kötü olmuş curse kaldırma gibi bir opsiyon var mı bilmiyorum ama şu haliyle cursed silahlar benim için çöp maalesef. shop'ları buy yerine upgrade için kullanmak daha mantıklı. onu da her level'dan sonra yapıp paranızı tüketmeyin, 5-10 levelda bir yapın.- crafting. şimdi craft olayında 6 tane upgrade edebileceğimiz şey var. boyunluk health'i artırıyor, sağ kolluk melee damage'i, sol kolluk oklarla vurduğumuz ranged damage'i artırıyor. sadağımız da depoladığımız ok sayısını artırıyor. sonradan açılan hidden blade için ayrı bir damage upgrade'i var. bir de seer skillerine puan vererek açtığımız tool'ların sayısını artıran son bir upgrade imkanımız var. bunları geliştirmek için kullandığımız crafting materyalleri hayvan derileri, odun, bronz ve demir. bir de en üst seviyeleri açmak için bazı küçük kutulardan lootlayabildiğimiz carbon crystal diye bir materyal var. hayvan derileri değer sırasına göre soft leather, hard leather ve pelt diye üçe ayrılıyor. soft leather ceylan, keçi gibi dövüşmeyip kaçan hayvanlardan ve sırtlanlardan elde ediliyor. hard leather timsah ve hipopotam gibi suda yaşayan hayvanlardan, pelt ise aslan ve leopar gibi hayvanlardan elde ediliyor. küçük hayvanlardan (kuşlar, yılanlar vb.) herhangi bir deri düşmüyor. odun, bronz ve demiri ise keşfedebildiğim kadarıyla yalnızca taşıyan insanları öldürerek alabiliyorsunuz. crafting material'e ihtiyacınız varsa senu ile etrafa bakarken direk yakınınızdaki materyalleri görebiliyorsunuz ki bu baya iyi olmuş. bir de özellikle odun, bronz ve demir için kullanabileceğiniz daha pratik bir yol var. o da düşmanlardan düşen ve işinize yaramayan silahları shop'larda satmak yerine dismantle etmek. tam dikkat etmedim ama bildiğim kadarıyla yay dismantle'ı daima ve yalnızca odun veriyor. silah ve kalkan dismantle'ı ise genellikle bronz, bazen de demir ve hatta bazen odun veriyor. ben oyunun sonlarında sadece dismantle ile baya yüksek bir odun ve bronz stoğu elde ettim (100'den fazla odunum 80 civarı bronzum var) ancak demir hep eksik kalıyor. bu durumda da senu'ya güvenebilirsiniz. bir de seer skill ağacındaki shop'lardan crafting material alma skill'ini açabilirsiniz materyal fiyatları biraz pahalı ama çok da değil.- ptolemy'nin phylakes'leri ilk başta çok zor gelmişti ama ne yapacağınızı bildiğiniz zaman rahatlıkla öldürebiliyorsunuz. ben şu ana kadar 7 tanesini harcadım. belki son üçü için bu taktikler yeterli olmayabilir garanti vermiyorum. öncelikle zorlanıyorsanız birkaç level üstlerine çıkıp o şekilde karşılarına çıkın. hala sıkıntı çekiyorsanız phylakes'lerle savaşırken uygulamanız gereken 3-4 temel taktik var: 1) tek başına bırakmak. eğer etrafınızda phylakes'ten başka düşmanlar varsa şansınız oldukça az. kaçarak tek başına kalmasını sağlayın. phylakes ile savaşırken teke tek olmalısınız.2) assassination. etraftaki çalıları verimli bir şekilde kullanın ve sık sık izinizi kaybettirin. her izinizi kaybettiğinde yeni bir assassination fırsatı doğacak. arkasından usulca yaklaşıp sokun bıçağı.3) overpower saldırısı. phylakes'ler çoğu saldırınızı savuşturabilir ancak doğru hedeflenmiş bir overpower saldırısını savuşturamazlar. maksimum etki için overpower ultra ve overpower combo skilleri açılmalı. bu sebeple bu skilleri phylakes'lere karşılaştığınız 20. levellara gelmeden bir an önce almaya bakın. tüm upgradeleri yapılmış bir overpower saldırısı aşağı yukarı assassination kadar çok hasar verir. ayrıca adrenaline 2 skill'i de savaşa girdiğiniz anda full dolu bir adrenalin barı ve direk bedava overpower saldırısı demek.4) shield charge. bu skillle de doğru hedefleyebilirseniz phylakes'in arkasına dolanmaya uğraşmadan tek seferde gardını kırabilirsiniz. ondan sonra gelsin kombo. yalnız bu skilli kullanmak adrenalinden yer unutmayın.5) pasif oyun. phylakes'in size kontrollü şekilde hasar vermesi işinize gelebilir. ilk üçte bir canınız gittiğinde kendiliğinden rejenere oluyor ancak üçte birden sonrası için ya savaştan çıkmanız gerekiyor ya da baya uzun süre beklemeniz gerekiyor. kontrollü bir şekilde hasar verdiği sürece adrenalin barınız hızlıca dolacaktır, bu da ikinci bir overpower saldırısı demektir. hızlı vurkaç taktikleriyle çok hızlı şekilde adrenalin barınızı doldurabilirsiniz. arada da geri geri kaçarken çıkarın oku kafasına kafasına sıkın hem afallatır hem de adrenalin doldurur. daha sonra tercihe göre 3. ya da 4. maddeye dönün.şuradan mesela tamamen random şekilde başka bir görev yaparken denk geldiğim kendimden bir level yüksek phylakes'i saniyeler içerisinde nasıl öldürdüğümü izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=_amwyeqphj8 (normal seviyede oynuyorum, belki hardda biraz daha zorlayabilir)- minor spoiler'lar bitti -şimdilik bu kadarlık ilk bakış yeter. ilerde bu entry'ye eklemeler gelebilir. origins kesinlikle başyapıt olmuş. goty olma ihtimali var. ilk fırsatta season pass'ini alırım. hatta bunun ötesinde bayek de ezio gibi bir trilogy hak ediyor bana kalırsa. hikayeye pek hakim değilim ve henüz oyunu bitirmediğin için origins'in sonunu da bilmiyorum ama canon'a uygunsa özellikle bu noktadan itibaren bayek'i iki farklı oyunla roma imparatorluğuna ve levant bölgesine göndermek müthiş olacaktır. hele ki bu oyunda mısır'ı yarattıkları düzeyde devasa bir italya yarımadası yaratılabilirse o oyun da en az origins kadar güzel bambaşka bir deneyim olur. her ne kadar ii ve brotherhood'da zaten italya'nın pek çok kentini görmüş olsak bile rönesans italya'sı ve antik roma italya'sı arasında dağlar kadar fark olduğu için bence yeniden dönülmesinde bir sakınca yok. böylelikle ilk assassin olan bayek önce roma imparatorluğuna giderek ezio'nun bağlı olduğu alt tarikatin temellerini ve daha sonra da levant bölgesine giderek altair'in bağlı olduğu alt tarikatin temellerini atabilir. bu şekilde muazzam bir bağlantı da kurulmuş olur bence. yeter ki ubisoft şu seriye cod muamelesi yapmayı kessin, hakkını vererek gerekirse 3-4 sene üzerinde çalışarak sunsun bizlere tıpkı origins'de yaptığı gibi. ortaya koydukları oyun birbirinin kopyası yeni bir ac olmadığı sürece biz zaten bekleriz.edit: oyun bitti. tahminlerimde ufak tefek düzeltmeler yapmak lazım ancak oyunu bitirenlerin de bileceği üzere devam ettirmeye çok müsait bir şekilde bitirmişler ki kesinlikle bayek ve aya'nın hikayesi ezio ve altair gibi devam ettirilmeyi hak ediyor. bence italya'da bir devam oyunu gelmeli. oyunu bitirip o dönemin tarihine hakim olanlar veya rome dizisini izleyenlerin de bileceği üzere augustus caesar, mark antony, cleopatra vb. derken bir ton işlenecek konu var devam oyunu için. dediğim gibi bu oyunda sundukları mısır gibi bir antik roma italyası ile devam ederlerse assassin's creed resmen ikinci baharını yaşar.
(aperfectbutthole - 10 Kasım 2017 13:41)
“ulan sabah iş var oynamasammı acaba” diyipte “yok yok 1-2 side quest yapıp kapatırım” diye başına oturtup “laaaaan saat sabahın 4 ü olmuş “ dedirten oyunduron numara grafikler ve senaryo hayatıma girdiğin için çok mutluyum bayekciğim khemunun intikamını alacağız merak etme
(welcometotheleagueofdraven - 23 Aralık 2017 10:13)
loading ekranında verilen ipuçlarının birinde "masum gardiyanları öldürmeyin, onların da aileleri var" gibi bir şey yazıyor.
(kintaro - 1 Ocak 2018 15:42)
hikayesiyle grafikleriyle harika bir oyun olmuş. seriden oynadığım ilk oyun bu onu da belirteyim.güzellikleri:1- en başta grafikler harika, sudaki parlamalar, flamingosundan martısına, su aygırından timsahına kadar çeşit çeşit hayvan tek kelimeyle mükemmel.2- hikayesi çok sürükleyici, mö. 60-45 arasındasın. kleopatra taraftarları ile onun kardeşi arasındaki rekabetin içine kadar giriyorsun.3- tırmanma işi bir mantığı oturmuş. eğer duvarda oyuk/girinti yoksa tırmanamıyorsun.4- dövüşler son derece gerçekçi. 5- sesler ve efektler harika, oyunun içinde hissediyorsun.kötü yanları1- otomatik pilota aldığınızda deveniz saçma sapan yerlere girebiliyor. geçen gün kayalıklara kafa attı misal2- assassin's creed evreni mantığıyla yerde saman / yaprak yığını varsa uzaydan da atlasan bişey olmuyor.akşamları hanımın yancılığı ile oynadığımız oyun ayrıca.bir de şöyle bir spoiler vereyim.--- spoiler ---oolm adamlar cleopatra'yı halıya sardılar lan. emel sayın mı bu amk..--- spoiler ---
(hosein - 30 Ocak 2018 14:44)
ulan herşeyi anlarım da, bu oyunun haritasına nasıl kopyala yapıştır dersiniz onu anlamam, anlayamam. hiçbişeyini sevmesen bile haritasına laf edeni allah çarpar.ben ki koyu witcher'cıyım. kolumu kessen kan yerine mutajen akar. buna rağmen bu oyunun haritasına laf edemem. yazık, adama ac origins diye başka bi oyun satmışlar, haberi yok.
(arnatuile - 16 Eylül 2018 19:05)
Yorum Kaynak Link : assassin's creed origins