Çıkış Tarihi     : 18 Ekim 1984 Perşembe, Yapım Yılı : 1984
Türü                : Drama
Taglar             : Başlığı kadın yönetmen,Başlığında karakter adı
Ülke                : Filipinler
Yapımcı          :  Viva Films
Yönetmen       : Marilou Diaz-Abaya (IMDB)
Senarist          : William C. Leary (IMDB),Ricardo Lee (IMDB)
Oyuncular      : Vilma Santos (IMDB), Rez Cortez (IMDB), Rolando Tinio (IMDB), Zeny Zabala (IMDB), Cecille Castillo (IMDB), Chanda Romero (IMDB), Len Santos (IMDB), J.J. Zorilla (IMDB), Gamaliel Viray (IMDB), Raquel Villavicencio (IMDB), Jograd de la Torre (IMDB), Johnny Delgado (IMDB), Dorothy Pal (IMDB), Romy Romulo (IMDB), Rago Apollo (IMDB), Madeleine Nicolas (IMDB), Phillip Salvador (IMDB), Caridad Sanchez (IMDB), Jocelyn Dela Cruz (IMDB), Richard Go (IMDB), Pilo Purunganan (IMDB), Manjo del Mundo (IMDB), Manny Luna (IMDB), Deborah Sun (IMDB), Susan Bautista (IMDB), Romeo Rivera (IMDB), Maria Isabel Lopez (IMDB), Ilma Barayuga (IMDB), Danny Labra (IMDB), Ramon Maglangit (IMDB), Romeo Gomez (IMDB), Bebeng Amora (IMDB), Dindo Fernando (IMDB), Dexter Doria (IMDB), Mary Walter (IMDB), Vic Ordonez (IMDB), Gil de Leon (IMDB), Augusto Victa (IMDB), Cris Daluz (IMDB), Vangie Labalan (IMDB) >>devamı>>

Baby Tsina (~ Alyas Baby Tsina) ' Filminin Konusu :
Baby Tsina is a movie starring Vilma Santos, Rez Cortez, and Rolando Tinio. Alyas Baby Tsina/Alias Baby China (1984) was based on a true legal story of Evelyn Duave Ortega, aka Baby Tsina (She was called this alias in court...





Facebook Yorumları
  • comment image

    balayında otelin barında eş ve orada tanışılan çiçeği burnunda diğer çiftlerle eğlenilmektedir.

    ilerleyen saatlerde yan masadaki turist grupla berber dans edilir vaziyette iken turist grubun 45'lik gay lideri muhteşem bir ymca dansı gösterisinden sonra bize döner ve:

    -where are you from?
    -we are from turkey ? and you?
    -we are frome belgium. belgium 2 points.

    (bkz: eurovision)


    (5 point palm exploding heart technique - 20 Eylül 2007 13:38)

  • comment image

    izmirde gezinen bir turist grubu bir kişiden* kendilerinin fotoğrafını çekmelerini ister. genelde fotoğraf çekerken, "çekiyorum, çekiyorum, çeeeektim.." denildiğinden kişimiz olayı karıştırır ve bunu da ingilizceye çevirir.

    - aym teyking... aym teyking.... aaaaaaaayy tuuk...


    (peanut butter - 24 Eylül 2007 19:36)

  • comment image

    1 sırp, 1 ispanyol, 2 türk, bir dağ evindeyiz. sırp ile ispanyol bir kurusıkı bulmuşlar, uzaktaki bir elmayı vurmaya çalışıyorlar. ben ise sandalyede oturmuş olacakları izliyorum.

    (ortamdaki 2. türk koşarak gelir)

    t: give it to the master. i can shoot anything you show me. [ver bakayım o silahı abine]

    (ispanyolda tepki yok, silahı verir)

    t: i've been to turkish army for one year [ben 1 yıl aztektim orduda]

    (tepki yok, izliyorlar)

    t: look. (çömeldi nişan aldı, yalnız kıç çatalı açıldı adamın, dolunay gibi çıktı ortaya)

    t: yeees **silahpatla** (elmada tık yok)

    (ispanyolla sırp bir çatala, bir de elmaya bakarlar. )

    sırp: that's why they lost whole empire... [işte koca imparatorluğu böyle kaybettiler]


    (domno epotus - 31 Ocak 2008 18:49)

  • comment image

    yazicam.

    tomas ozlem ile istiklal'de yurumektedir. bir guruh bagir cagir "en buyuk asker bizim hasker" diyerekten yanlarindan geciyodur.

    tomas: nolyo kü boyle. kim bunlar, ne istiyolar.
    ozlem: arkadaslarini askere gonderiyolarmis, seviniyolar.
    tomas: neden. arkadaslarini sevmiyolar mi.

    ulan hic de komik degilmis. cok trajik hatta. trajikomik, yani.
    aglasam sesimi duyacaksin, tomas, ich weiß....


    (unearth - 28 Şubat 2008 02:12)

  • comment image

    cim sahada mac yaparken henuz macin basinda uzaklardan sol ayakla bir sut atarim, ve farkli sekilde auta gider.
    guney afrikali takim arkadasim yanimdan gecerken sorar:
    - are you left-footer?
    +i use both.
    -maybe you shouldn't.


    (karate kamil - 18 Nisan 2009 01:42)

  • comment image

    arkadaşa japon bi misafir geldi. kız resim çizen, kültür sanatla uğraşan bi kızcağız. biz de işte şehri dolaştırdık tarihi yerler falan... sonra hem misafirperverlik olsun hem de arkadaşın aileye fazla yüklenilmesin diye söyledim valideye durumu, yemeğe çağırdık bunları. hoşgeldin beşgittin muhabbetlerinden sonra valide mutfağa geçti haliyle, biz de televizyonu açtık takılıyoruz öyle. şimdi kız gelmiş uzaklardan, yabancı bir ülke, anlamadığı dil... hayvanlık yapıp maç özetlerini kitlemeyelim diye de mtv açtım evrensel müzik hesabı. ama bi yandan kızın memnuniyetini ölçmek için de göz ucuyla bakmayı ihmal etmiyorum. nedense kız televizyonla hiç ilgilenmiyor, elimdeki kumandaya kitlenmiş durumda. lan dedim bi gariplik var bu işte. sonra aklıma geldi; bi ara mutfaga gitmeye üşendiğim için sakızı kumandaya yapıştırırdım, lan yoksa sakız mı kalmış aha rezil olduk mnskym diye tırstım bi an. yok, cillop gibi kumanda. ama var bi anormallik yani farkındayım.. dayanamadım sordum en nihayetinde;

    - başka bi şey izlemek ister misin?
    + hayır mtv güzel.

    kısa bi duraksama

    + ama bi şey sormak istiyorum ben.
    - tabii
    + türkiye'de neden hep kumandaları poşetle kaplıyorsunuz?
    - ...


    (protect me - 12 Ocak 2010 20:28)

  • comment image

    istanbul atatürk havalimanı'ndan metroyla esenler'e giderken.

    - afedersiniz, zeytinburnu'dan sonra tramvay kullanmam gerekiyormuş, nereden jeton alabilirim acaba?
    - şuradan şuradan (tarif edilir), ama eğer istanbul'da bir süre kalacaksınız bunlardan (akbil) bir tane almanız iyi olur.
    - ha anladım, çok teşekkürler.

    (bir süre sessizlik..sonrasını ingilizce geçeyim)

    - it's called "akbil", by the way.
    - aah how rude i am.. it is sarah. nice to meet you, mr.akbil
    - ee.


    (kaichi - 29 Nisan 2011 15:40)

  • comment image

    türkiye'de makina montajı yapan italyan operatör ile ona yardımcı olan türk ekibi arasındaki diyalog.

    italyan: i can not do my responsibilities before you finish this. when will you finish the base of the area?

    türk: tomorrow

    italyan: (eliyle apış arasını tutarak) yarrak tomorrow!

    ... (türk çalışanlar şaşkın, birbirine bakmakta)

    italyan: hep tomorrow hep tomorrow !!!

    ... (türk ekip kalan 15 dakikayı yine şok içerisinde geçirmeye devam etmiştir)
    .
    .
    .
    alıntı değil yaşantıdır


    (dukebell - 23 Eylül 2011 14:33)

  • comment image

    hintli kankayla muhabbet etmekteyiz. muhabbet alkol seviyesinden oturu dunya problemleri, dunya capindaki terorist orgutler, politikacilara sayip sovme seklinde ilerlemektedir. derken benim eleman klasik "hindi-turkey" geyigine baglayip beni hafiften kizdirmaya calisir.

    arkadas: so what do you call turkey in turkey? (burada arkadas sinsice bir siritma icindedir)
    ben: we call hindi
    arkadas: (sasirmis bi sekilde) what??
    ben: hindi. that is what we call to turkey.
    arkadas: come on man.. that's my language!!??

    evet turkey diye tasak gectigi kelime, turkce'de adamin dilinin adina tekabul etmektedir. hakkaten arkadas dunya dillerinin bu hindilerle ne alip veremedigini anlamis degilim.


    (james sunderland - 13 Haziran 2012 01:48)

  • comment image

    1 saat önce beşiktaş'ta bir ara sokaktayken bir turist yanaştı. yanımda 4-5 arkadaş daha var.

    -türk müsünüz?
    +evet.
    -yaa ben marijuana arıyorum. nereden bulabilirim?

    yanımdaki arkadaş ingilizce bilmediği için hemen atıldı.

    =ne dedi? ne dedi?
    +esrar arıyormuş.
    =amk millete sultanahmeti soruyorlar bize torbacıyı.. tipimizi sikeyim yaa..
    -no sultanahmet no no... marijuana marijuana
    =sen de sus amk. al şu numarayı ara.


    (o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o0o - 5 Eylül 2014 02:03)