Süre                : 2 Saat 11 dakika
Çıkış Tarihi     : 06 Temmuz 2012 Cuma, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Ixtlan , Onda Entertainment , Relativity Media
Yönetmen       : Oliver Stone (IMDB)
Senarist          : Shane Salerno (IMDB)(ekşi),Don Winslow (IMDB)(ekşi),Oliver Stone (IMDB),Don Winslow (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Blake Lively (IMDB), Taylor Kitsch (IMDB)(ekşi), Aaron Taylor-Johnson (IMDB)(ekşi), Jana Banker (IMDB), Candra Docherty (IMDB), Nana Ghana (IMDB), Gary Stretch (IMDB)(ekşi), Benicio Del Toro (IMDB)(ekşi), Diego Cataño (IMDB), Shea Whigham (IMDB), Karishma Ahluwalia (IMDB), Joaquín Cosio (IMDB), John Travolta (IMDB), Jonathan Carr (IMDB), Donnabella Mortel (IMDB), Demian Bichir (IMDB), Antonio Jaramillo (IMDB), Salma Hayek (IMDB), Jake McLaughlin (IMDB), Alexander Wraith (IMDB), Anthony Cutolo (IMDB), Emile Hirsch (IMDB), Kurt Collins (IMDB), Amber Brenner (IMDB), Joel David Moore (IMDB), Ali Wong (IMDB), Sala Baker (IMDB), Leonard Roberts (IMDB), Tara Stone (IMDB), Matthew Saldivar (IMDB), Sandra Echeverría (IMDB), Sean Stone (IMDB), Wilfredo Lopez (IMDB), Lucinda Serrano (IMDB), Charles Haugk (IMDB), Ben Bray (IMDB), Marco Morales (IMDB), Gonzalo Menendez (IMDB), Sam Medina (IMDB), Maya Merker (IMDB) >>devamı>>

Savages (~ Vahsiler) ' Filminin Konusu :
Film kızarkadaşları meksikalı uyuşturucu kartelleri tarafından kaçırılan iki adamın intikam hikayesini anlatmaktadır.


  • "serena'yı kütür kütür..."
  • "jools holland olmasa kesfedemeyecegim grup. ne bileyim bir deli, bir dolu, bir cilginlar...."
  • "izlencelik film, ötesi değil. seni seviyor olabilirler ama asla birbirlerini sevdikleri kadar sevemezler; aksi halde seni paylaşmazlardı değil mi?"
  • "oliver stone'dan beklenmeyecek tarzda bir film. olmuş mu ? olmamış. imdb puanından fazlasını hakediyor beklentisi ile izledim. çok kastım 6,6 dan fazla puanı haketmesi için ama olmadı."
  • "fransa'da bir muzik festivalinde ayni gun calma sansi buldugum post punk grubu. basistleri türk asillidir."
  • ""silence yourself" albümleriyle ağzımı açık bırakan fevkalade bir grup. 4 non blondes mu kokuyor birazcık?"
  • "pitchfork'un 2013'ün en iyi 50 albümü listesine 9 numaradan giren grup. basçılarının da adı ayşe hassan."
  • "birtakım dedikodulara göre 20 ağustos 2014 portishead istanbul konseri'nde ön grup olarak izleyeceğimiz manyak grup."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bu filmin gosterim tarihlerini her kim ayarladiysa tebrik etmek gerek. bu kadar dangalakca bir dagitim dusunulemezdi.

    canada 6 july 2012
    usa 6 july 2012
    colombia 13 july 2012
    argentina 13 september 2012
    australia 27 september 2012
    netherlands 27 september 2012
    portugal 27 september 2012
    ireland 28 september 2012
    spain 28 september 2012
    turkey 28 september 2012
    uk 28 september 2012
    new zealand 4 october 2012
    france 10 october 2012
    denmark 11 october 2012
    germany 11 october 2012
    finland 12 october 2012
    norway 12 october 2012
    sweden 12 october 2012
    russia 18 october 2012
    brazil 19 october 2012
    italy 19 october 2012
    mexico 19 october 2012

    kafayi mi yediniz lan siz?


    (entrapmen - 6 Haziran 2012 05:38)

  • comment image

    ilkokul 3 terk mahalle abisi tonlamasıyla heammınaqoyimhea! bütün stereotipleriniz bitti, şimdi de meksikalılara sardırdınız. tabi 80'lerden bu yana malzemeyi iyice sömürdünüz, sikip bıraktınız. eski kgb'li rus mafyası bitti, angut çinli mafyası bitti, denyo arap terörist bitti, eski asker yeni paralı terörist doğu alman da bitti. şimdi de sıra psikopat gerizekâlı meksikalı uyuşturucu karteline geldi.

    bi fragman bi filmin boktanlığını ancak bu kadar göz önüne serebilir: 2 tane godoş uyuşturucu satıcısı var. bu godoşlar "içtiğimiz su ayrı gitmiyor. ziktiğimiz karı niye ayrı gitsin?" diye düşünüp aynı kadına pompa atıyorlar. kadının da canına minnet. çıkanı uğurluyor, gireni buyur ediyor. sonra meksikalılar geliyor. bunların uyuşturucu operasyonunu devren satın almak istiyorlar. godoşlarımız olmaz diyor. tabii meksikalılar orospu çocuğu olduğundan hemen bu godoşların pompaladıkları kadını kaçırıyorlar. o da ne? uyuşturucu baronu ve yaveri karikatürün de karikatürü tiplemelermiş meğer. bizim godoşlar da maşallah takribi 14 kaplan gücünde oldukları için onların gözünde kartel anca bizim rap grubu cartel kadar tehdit oluşturabiliyor. sonra da ver elini katliam havası, ver elini kız kurtarmalı tırt aksiyon...

    filme gitmek için şimdiden plan yapan varsa vazgeçsin. yarrak gibi bi film bu. paranıza, vaktinize yazık.

    oliver stone da mübarek, yoksa kayda değer bi şey, çekme abi. ne zorluyosun?


    (yerli mal - 29 Haziran 2012 22:26)

  • comment image

    filmde tek ama tek heyecanlandığım yer diyeyim,

    spoiler tarzı..

    "ben" denen godoş,

    bi dk bi dakka! otur şöyle otur.. kim dedi?

    ricam bu başlıkta ben ve chon'dan bahsederken herkes godoş, diğer kadına da sürtük desin -ki filmde kendisi kabul ediyordu zaten-

    neyse ne diyorduk..
    ben denen godoş, hani böyle fenkşiyöler, budizmler, yok iyilik, güzellik filanlar.. o avukatı yakması için verdi ya eline ateşi, orada yakmaz sandım, atar yere dedim atmadı. kalbim çarptı bilem..

    neyse..

    gitmeyin. şimdi spiderman'i beğenmedim, lan bari bunun kadrosu güzel şuna gidelim nedir ne değildir filan dedik.. travolta var dedik.. yok.. adam 5. planda zaten.

    +

    son sahne kızın hayal ettiği gibi bitse filmi daha çok severdim. ama oliver stone liseli kızları üzmemek için böyle bişey yapmış galiba.


    (viva la anarchy - 15 Temmuz 2012 23:24)

  • comment image

    öyle bir film ki kötü film demeye bin şahit ister. aslına bakarsanız film bile değil. tam olarak ne olduğu belli değil. öyle 140 dakika sahneler izliyorsunuz acı çekiyorsunuz. uzun süredir izlediğim en kötü film demek istemiyorum o sıfatı hak edecek sanatsal çalışmalar mevcut çünkü piyasada. filme gitmeyin de demiyorum bakın gidin herkesin yaşaması gereken bir deneyim. bu kadar kötü bir çalışma nasıl olabilir diye uzun süre düşünürsünüz hayatı değerlendirirsiniz.


    (my beautiful mind - 16 Temmuz 2012 01:26)

  • comment image

    gossip girl in daş gibi kızına turnike taktılar, dram ki ne dram. şaka lan şaka, çok da laguna beach afedersin. del toro, travolta abilerimiz ve hayek ablamızı geri plana atmışlar. bakıyım diyorum oyuncu kadrosuna en sonda travolta gözüküyor. resmen sürpriz oldu lan. yedekleri mi deniyosun stone abicim ? nedir amacın ?

    neyse, ks: gitmeyin, etmeyin, eylemeyin. ben ettim siz etmeyin.


    (masonik misyoner imam - 24 Temmuz 2012 23:09)

  • comment image

    oliver stone'un robert rodriguez'leşmeye başladığını ya da ondan feci derecede etkilendiğini düşünmemi sağlayan, blake lively'nin başrolünde olduğunu bir filmin ne kadar izlenebilir olduğunu düşündürten, aksiyonu sağlam, bazı replikleri içler acısı olan filmdir.. öyle ki, filmin başında "directed by oliver stone" yazmasa, kariyerine yeni yeni başlamış, toy bir yönetmenin vasat işi olarak bile görebilirdim bu filmi ama stone olunca o yönetmenlik koltuğunda birkaç kelam etme ihtiyacı hissettim filmi izledikten sonra..

    öncelikle filmi dvd ya da blu-ray formatıyla izlemenizin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyleyebilirim.. he, derseniz ki "agacım, ben california kumsallarına baktığımda gözlerimin pörtlemesini istiyorum", o zaman işin rengi değişir ve blu-rayli olanından başka çareniz kalmaz.. gerçi daha o da çıkmamıştır, bu yüzden bekleyiniz..

    senaryosunun, adından da belli olabileceği üzere, vahşiler üzerinden kurulduğu ve "live like a savage" mantığından süregeldiğini düşünebilirsiniz.. filmin ilk 15-20 dakikasında senaryodan kopmazsanız devamında rahat ediyorsunuz ama insanı ters köşeye yatırabilecek ayrıntılardan kurtulmanız biraz zor gözüküyor.. chon* ve ben'in* uyuşturucu üretmekten, satmaktan, köpekler gibi para kazanmaktan başka neler yapılabileceğini budizm iyimserliğinde değerlendiren, bunu yaparken de senaryonun içine bolca şiddet yükleyen savages, birkaç yerde okuduğum gibi death proof ile karşılaştırılmış, özellikle şiddet içeren sahneleriyle.. işin boyunu oldukça uzatıp "saw'a göndermeler var olm"cular da işin içine girince ortalık toz duman olmuş ama durum ne yazık ki öyle değil.. saw'u sevmeyen ama türünde en iyisi olduğunu saygıyla kabullenen biri olduğum için savunmam gerekiyor.. saw'un senaryosu, bir sarmal içinde kaybolan, yalnızca işkence yöntemlerinin çarpıcılığı üzerine gidilen bir yapıdadır ama savages bir hikayenin içine aynı şiddet, işkence ve öldürme yöntemlerinin yedirilmesiyle oluşmuş bir filmdir.. ayrıca death proof'un senaryo çapının savages'ı da içine alacak derecede büyük olduğunu düşünüyorum.. death proof'un özellikle çatallanmayan, gelişmeyen, durağan bir hikayeye sahip olmasına rağmen savages'ı içine nasıl alabildiğini anlatmak çok keyifli olurdu ama burası değil onun zamanı ve yeri..

    threesome olayının aslında üç insanın birbirini aynı düzeyde sevmesi gibi bana göre oldukça kötü ve korumacı bir eksene yerleştiren stone, lively'nin canlandırdığı karakterin hiçbir derinliği olmamasına rağmen bu karakteri, ophelia'yı her şeyi özümseyen biri haline dönüştürmüş.. filmin ilk yarısında gördüğümüz ophelia ile ikinci yarısındaki hali arasında büyük değişimler var ve bunun, senaryonun istediği bir şey olduğuna inanmıyorum.. benicio del toro'nun canlandırdığı lado karakterini senaryonun ve işleyişin içine yavaş yavaş yedirmesi ise olağanüstü başarılı olmuş.. filmde adının en az duyulduğu adam olmasına karşın, filmin sonlarına doğru bütün iplerin onun eline geçtiğini görmek çok şaşırtıcı oluyor.. son olarak da john travolta'nın canlandırdığı dennis karakteri kadar çift yönlü çalışan bir karakter görüdğümü zannetmiyorum.. travolta'yı uzun yıllar sonra ilk kez görenlerin ağzından çıkan "n'olmuş bu adama?" tepkisinin ötesinde, filmdeki başarılı piç polis tiplemesiyle de insanı şaşırtıyor.. ancak karısı ile konuşurkenki replikleri tam bir felaket olmuş.. filmden bir anda soğutabilir sizleri..

    baja kartelinin patroniçesi elena'yı nefis canlandıran salma hayek ise oldukça yaşlanmış olmasına rağmen, bir aktrisin yeri geldiğinde sert bir karakteri nasıl hayata geçirmesi gerektiği üzerine ders vermiş diyebilirim.. 1995 yapımı desperado'daki dominantlığını özleyenler, yer aldığı sahneleri dikkatle izlemeli çünkü, o filmin kendisine getirdikleri sanırım en iyi savages'da hissediliyor.. ayrıca replikleri, karakteri anlatmadaki başarısı ve işleyişin içine girip bir daha hiç çıkmamayı başarması hem stone'un hem de hayek'in performanslarıyla doğru orantılı.. kendisi gibi 46 yaşına gelmiş, kariyeri 5 yılda bir tek bir filmle birlikte parlayan ama genelde sönük devam eden bir yıldızı, 17 yıl önceki seviyesine en yakın olduğu bir filmde seyretmenin zevkini açıklayamam..

    yalnızca kan, kavga, dövüş ve aksiyondan hoşlanıyorsanız bu film size birkaç beden büyük gelebilir ama zekice tasarlanmış senaryonun içinde ara sıra kaybolup sonra tekrardan içine girmek istiyorsanız doğru filmi izleyeceksiniz.. ancak bazı repliklerin bayağılığı, birkaç yerdeki islamiyet karşıtı iğnelemeler ve şii ile sünni arasındaki farkı isteyerek/istemeyerek karıştıran bir yönetmene tahammül edemeyecekseniz, rotanız farklı filmler olsun.. (stone'un midnight express'in senaristi olduğunu aklınızdan çıkarmayın)


    (lake of the hell - 8 Kasım 2012 11:49)

  • comment image

    izlencelik film, ötesi değil.

    --- spoiler ---
    seni seviyor olabilirler ama asla birbirlerini sevdikleri kadar sevemezler; aksi halde seni paylaşmazlardı değil mi?

    ---
    spoiler ---


    (fezader - 17 Kasım 2012 16:47)

  • comment image

    bu filme 7/10 veriyorum.thc degeri %33 otu bongla içtiklerinden sonra birkaç saniye kafasını anlamaya vakit ayırdılar , sonra suyun üzerinde uçan siyah bir pelikan görüntüsü verildi , hangi kafada olduklarını anlatıyordu o görüntü çok hoşuma gitti.benicio del toro muhteşemdi bir sahnede john travolta'nın evinde my money my money diyişi yetenek sizsinize taner katıldıgında yanındaki zencinin rap yapışını aklıma getirdi baya güldüm hatta o sahneyi bir an swf yapmayı düşündüm ama yapamadım, uğraşamadım daha doğrusu.blake lively için birşey demek istiyorum , town filminde rezil bir orospuyu oynamıştı bu filmde de daha normal hadi kaşar diyelim tırnak içinde bir karakteri oynuyordu.özelliklemi böyle karakterleri canlandırıyor anlamış değilim.dövmeleri çok hoştu bu arada.
    anlamadıgım tek bir şey var
    --- spoiler ---
    alternatif son da chen mi chon mu ne herkese çift başlı bir iğne yapıyordu onun ne oldugunu anlayamadım
    ---
    spoiler ---


    (g 7 - 30 Kasım 2012 00:39)

  • comment image

    dort kadindan boyle ta$akli bir ses cikacagini du$unmemi$tim ama artik saygi duyuyorum. ses geni$ligine arabanin apallorleri dayanmiyor neredeyse. ha bu soyledigimin teknik izdu$umu ekvatora dik midir bilemem ama dinleyin, leziz, grup.


    (norwalk - 7 Mayıs 2014 09:40)

  • comment image

    -how do you say fuckers in turkish?
    +....
    -do you understand?

    diyaloğuyla yarmış başarılı grup.

    eksik veya yanlış hatırlıyor da olabilirim ama sahnedeyken bu tarz bi muhabbet döndü. canlısı izlenesiymiş gerçekten. vokalin performansı çok iyiydi, özellikle iletişimi ve enerjisi. tanıdığıma memnun oldum. davulcu apla da çok iyiydi.

    kadınların gücü adına!


    (fincansiz - 21 Ağustos 2014 19:40)

  • comment image

    20 ağustos 2014 tarihinde midtown fest kapsamında portishead'in öncesinde sahne alan grup.

    sahnedeyken dönen muhabbetin çıkış noktası, konser gününün sabahında tahmin ediyorum ki kaldıkları otelin penceresinden çekmiş oldukları bir fotoğrafı twitter ve facebook hesaplarından paylaşırken altına düştükleri şu açıklamadır:

    istanbul we are here
    "onlarin moralinizi bozmasina izin vermeyin" ;)

    ilk satır "i'm here" isimli şarkılarına; ikinci satır ise "fuckers" isimli şarkılarında geçen "don't let the fuckers get you down" sözüne yaptıkları göndermedir. ancak çeviri yanlış olduğundan sosyal medyadan sansüre uğradıklarını belirten birkaç geri dönüş geldiği için jehnny akşam konserde "fucksers"ın türkçe'sinin ne olduğunu sordu.

    diyaloğun tamamına yakın hali şu şekilde gerçekleşti:

    jehnny: türkçe'de fuckers'ı nasıl söylüyorsunuz?
    seyirci: (herkes bir şeyler söylüyor ve haliyle kargaşa...)
    jehnny: (gülümseyerek) hepiniz aynı anda konuştuğunuz için anlaşılmıyor. (sözü tekrar söyleyip) "don't let the fuckers get you down..." bunu anlıyor musunuz?
    seyirci: eveeet evet evet evet. yeeeeeah.
    jehnny: peki benim türkçe'sini söylememi ister misiniz?
    seyirci: eveet... yeee... evet evet...
    jehnny: (fotoğrafın altına yazdıkları şekilde türkçe'sini önünde yazılı olan yerden çok tatlı bir şekilde okumaya çalıştı ama "fuckers" yerine gene "onlar" mı dedi, yoksa yerine daha uygun bir şey koydu mu onu duyamadım.)
    seyirci: huuuuuu hiyuuuuu yeeeeeah şak şak şak
    jehnny: iyi miydi?
    seyirci: evet yeahh falan
    jehnny: bir dahaki sefere daha iyisini yaparım.

    jelibonbaliklarladoluokyanus'un katkılarıyla gerçekleşen düzeltme:

    jehnny, "fuckers" yerine "piçler" demeye çalışmış ama bize "biçler" olarak yansımış tabii ahah.

    artık kim sebep oldu bilmiyorum ama bu kadar basit bir çeviriyi bile yılan hikayesine döndürmeyi başardınız ya, daha ne denir ki... piçler nedir ya? hadi piçi geçtim "onlar" nedir? grubun kendi sayfasına yazdığı şarkı sözünden size ne ki aklınızca sansür uyguluyorsunuz amk... kendimi tutuyorum ve söyleyeceklerimi burada kesiyorum.


    (cisim geldi desem - 22 Ağustos 2014 13:38)

Yorum Kaynak Link : savages