Süre                : 3 Saat 8 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Ekim 1993 Cuma, Yapım Yılı : 1993
Türü                : Komedi,Drama
Taglar             : bayan garson,marriage crisis,aldatan koca,Kızıl saçlı kadın
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Fine Line Features , Spelling Films International , Avenue Pictures
Yönetmen       : Robert Altman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Raymond Carver (IMDB)(ekşi),Robert Altman (IMDB)(ekşi),Frank Barhydt (IMDB)
Oyuncular      : Andie MacDowell (IMDB)(ekşi), Bruce Davison (IMDB), Jack Lemmon (IMDB)(ekşi), Julianne Moore (IMDB)(ekşi), Matthew Modine (IMDB)(ekşi), Anne Archer (IMDB), Fred Ward (IMDB), Jennifer Jason Leigh (IMDB)(ekşi), Chris Penn (IMDB), Lili Taylor (IMDB), Robert Downey Jr. (IMDB), Madeleine Stowe (IMDB), Tim Robbins (IMDB), Lily Tomlin (IMDB), Tom Waits (IMDB), Frances McDormand (IMDB), Peter Gallagher (IMDB), Annie Ross (IMDB), Lori Singer (IMDB), Lyle Lovett (IMDB), Buck Henry (IMDB), Huey Lewis (IMDB), Robert DoQui (IMDB), Michael Beach (IMDB), Deborah Falconer (IMDB), Susie Cusack (IMDB), Charles Rocket (IMDB), Dirk Blocker (IMDB), Derek Webster (IMDB), Alex Trebek (IMDB), Sergio Kato (IMDB), Ron McPherson (IMDB), Derek Raser (IMDB), Pamela Roth (IMDB)

Short Cuts (~ Sosyeteden Insan Manzaralari) ' Filminin Konusu :
class="text-collapsed" style="overflow: hidden;" 1990'ların kısaymış taklidi yapıp fazlasıyla uzun olan filmlerinden biri olan bu filmde Robert Altman, Raymond Carver öykülerini iç içe geçirmiş. Sosyeteden İnsan Manzaraları insanların çıldırma noktasında olduğu, her an yok yere bir trajedinin yaşanabileceği, böceklerin ve depremin mahvettiği bir Los Angeles'ta birbirleriyle kesişen çeşitli olayları ve kişileri anlatıyor. Altman ancak böylesi bir kere olur denilen bir kadroyu toplamış ve hepsine de cuk oturan roller verebilmiş; Yabancılaşmış baba rolünde Jack Lemmon, belden aşağısı çıplak Julianne Moore, parti palyaçosu Anne Archer, acıdan şoka uğramış [b]Bruce Davison ve Andie MacDowell, telefonla seks hattında çalışan Jennifer Jason Leign, olağan kötüler rolünde Robert Downey Jr. ve Chris Penn, vurdumduymaz bir polis rolünde Tim Robbins, karısının evini harabeye çeviren Peter Gallagher, içkici Lily Tomlin ve Tom Waits. Filmi tekrar tekrar izleyince kesişen yerleri bulmak eğlenceli oluyor, oyuncular ise filmi götürmeye yetiyor da artıyor bile. Altman'ın filmin sonunda çizdiği pırıltılı, lanetli ve çürümüş Los Angeles mozaiği (Carver'ın orta batısından bir hayli farklı), özellikle görülmeye değer. Altman'ın Hollywood'a içerden bir bakış açısı getirdiği Oyuncu'nun ilginç bir benzeri olan Sosyeteden İnsan Manzaraları bakışlarını, sinema sektöründen ayırarak (bu filmde şöyle bir görünüp geçiyor) yine kıyısından köşesinden bulaşmış diğer Los Angeleslıların tuhaf küçük yaşamlarını çeviriyor. Bu film Robert Altman'a Oscar heykelciğinde "En İyi Yönetmen Adaylığını" getirmişti. Venedik Film Festivalinde ise Altın Aslan ödülünü Kieslowski'nin Üç Renk üçlemesi ile paylaşmıştır. Filmin bütün oyuncuları Volpi Cup ödülüyle onurlandırılmıştır.

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Special Volpi Cup, FIPRESCI Prize-Competition, Golden Lion, Pasinetti Award-Best Film, Special Volpi Cup, Golden Lion, Special Volpi Cup, FIPRESCI Prize-Competition, Special Volpi Cup
Golden Globes:Special Award-Best Ensemble Cast
Independent Spirit Awards:Independent Spirit Award-Best Director, Independent Spirit Award-Best Screenplay


  • "robert altman'in bir filmi."
  • "film raymond carver oykulerinden senaryolasmistir."
  • "hiç bir şey hakkında 3 saatlik film.(bkz: şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler)"
  • "julianne moore'un altsız oynadığı film."
  • "ülkemizde sosyeteden insan manzaraları adıyla oynamıştır ve bu şekilde çeviren arkadaş, o yıl, "en iyi film adı çevirisi" dalında açık ara bir oskar almıştır."
  • "tek kelimeyle mukemmel bir film... ama uc saat, ona gore hazirlik yapilmasi tavsiye edilir!"

Ödüller



Facebook Yorumları
  • comment image

    finaldeki deprem, zannımca o ana ana kadar tanıklık ettiğimiz amerikan orta ve orta üst sınıf sınıf insanlarının ufak hayatlarında, içlerinde olup biten depremlere denk düşmekte. film boyunca izlediğimiz irili ufaklı hikayelerin kahramanları ciddi çöküş içersindedir. robert altman, kendi ülkesinin ızdırabını, çoğu zaman gölgede kalan gerçek insan hikayeleriyle çakıştırıp, dışardan bakınca insanın hüzünlendiği bir ülke panaroması çıkarır.


    (nefla - 22 Eylül 2006 11:02)

  • comment image

    o kadar güzel bi film ki, 3 saat değil 3 gün sürse bile sıkılmadan izlerdim heralde. the player'da izlediğimiz oyuncuların çouğu bu filmde de mevcut. andie macdowell, bruce davison, jack lemmon, julianne moore, fred ward, jennifer jason leigh, chris penn, robert downey jr, madeleine stowe, tim robbins, lily tomlin, tom waits, frances mcdormand ve peter gallagher gibi önemli isimler yer alıyor kadroda. bu robert altman çok büyük adammış yalnız ben onu anladım. ilmik ilmik dokumuş adeta senaryoyu. ufak ufak hikayeleri öyle güzel birbirine bağlamış ki. şimdiki senaristler biraz eski hocalarından örnek alsınlar da doğru dürüst senaryolar yazsınlar biraz. 9/10

    --- spoiler ---

    özellikle evde phone sexten para kazanıp aynı anda çocuklarına bakan anne bitirdi beni. bir de anger managementda jack nicholson'ın bir laf vardı "iki tip insan vardir.. birisi magazada yanlis fis kesildigi icin, bagirip cagiran, ona buna küfreden ve içini doken sinirli insan, digeri de küfürleri içine atan, ses cikarmayan ama bir gün elinde silahla gelip tüm magazayi öldüren kasiyer.." diye.
    bu filmde bunun çok güzel bir örneğini görmüş olduk. rahmetli chris penn'in canlandırdığı jerry karakteri, olayları içine attı attı ve sonunda patlayıverdi ama ne patlama!!! gerçi imdb'deki yorumlardan birinde filmin yapımında çalışan birinin yorumu vardı ve dediğine göre, kızın ölüm sebei başına aldığı darbeler değil, deprem sonucu yukarıdan dökülen kayalarmış.

    ---
    spoiler ---


    (venus - 30 Haziran 2008 01:24)

  • comment image

    herhalde altman, aynı senaryoyla şu an yapımcılara gitmiş olsa bu güzel senaryonun üç saatlik bir filmle değil de, üç bilemedin beş sezonluk bir diziyle değerlendirilmesi yönünde bir tavsiye alabilirdi, sıkılmadan da izlerdik. ancak film hali de çok güzel, senaryo tığ ile yazılmış gibi.


    (shocktheworld - 26 Eylül 2008 19:35)

  • comment image

    2008 de stüdyo kayıdı olarak, 2009 da ise live versiyonu çıkan brain damage albümü. 1 ile 2 dakika arasında değişen uzunluklara sahip şarkılardan oluşur. şahane sound yapmış dayıoğulları.

    http://www.vimeo.com/6207385


    (acheron - 18 Ocak 2010 16:41)

  • comment image

    carver'ın short cuts'ını okuduktan hemen sonra izleyince beni inanılmaz bir hayalkırıklığına uğratan film.

    --- spoiler ---

    filmin bazı kısımlarını anlamak için aslında öyküleri okumuş olmak gerekiyor. mesela lemonade'e sadece gönderme yapılmış, doktorun evindeki limonlar yoluyla. halbuki o şiir, kitapta öyküleri son noktasına getiren şiirdir.

    doktor eşine mitch anderson'ı sorduktan sonra öylece unutup, sinsi fakat güçten yoksun yorumlar yapmaz. tam tersine, öyküde şiddet ve evden çıkıp giden bir adam vardır.

    a small, good thing ise beni en çok üzeni. kitaptaki en sevdiğim hikayeyken filmde saçmalamışlar. fırıncı sadece "it's a good thing diyor" halbuki o "small, good" ifadesi, üstelik bu iki basit kelimenin birbirinin ardından gelmesi çocuğun ölümünden sonra sadece o küçük ve iyi şeyler sayesinde, adım adım, yavaş yavaş hayata dönülebileceğini anlatıyor.

    bir de garsonluk yapan doreen ve eşinin hikayesine gelelim. hikaye aslında satış işi arayan koca ile alakalıdır. restorana ilk gittiğinde yanında oturan adamların karısını biraz fazla kilolu bulmalarının ardından doreen'in kocası, doreen'e iyice zayıflamasını söyler. doreen yeterşnce kilo verdikten sonra ise tekrar restorana gidip bir adama doreen'i nasıl bulduğunu ısrarla sorar. ortalık karışınca biri doreen'e kim bu adam diye sorar ve doreen'in cevabı "heis a salesman. he ıs my husband."dır. yani, benim kocam demeden önce kocasının bir nevi soyut bir satış yapmaya çalıştığını vurgular.

    neighbors isimli hikayede ise evde olmayan komşuların belki hiç geri dönmeyeceklerine gönderme yapılır. ve hikaye kadının anahtarı içeride unutmasıyla sona erer.

    bir de tell the women, we're going'de okuyucu jerry'e daha sonra ne olduğunu öğrenmezken izleyicinin öğrenmesi çok ama çok gereksizdir. önemli olan, kızlardan biri bill'in biri jerry'nin olması gerekirken, jerry'nin aynı taşı ikisinin de kafasında kullanmış olması, ve hikayenin bu rahatsız edici son ile bitmesidir.

    ---
    spoiler ---

    raymond carver'ın tüm yeteneğinin, tüm edebiyatının yerle bir edilidiği bir film. tamamen ayrı bir yapıt olarak düşünülürse, evet izlenesi bir film. ama carver'ın anlattıklarının etkilerinin yanına bile yaklaşamamış ne yazık ki.


    (tut - 17 Aralık 2010 14:36)

  • comment image

    mükemmel bir robert altman filmi. yabancılaşma'nın * dramını çiziyor altman, işin kolayına kaçmadan hem de. küçük hikayeleri öylesine güzel kesiştiriyor ki yaşam denilen kısa metrajlardan mürekkep o uzun metrajı biraz da o biliyor. * öyle yani.


    (rehayunluel - 12 Eylül 2003 09:03)

  • comment image

    happiness'i 5 yıl önceden müjdeleyen film. happiness gelmiş geçmiş en iyi feel bad filmdi. bu biraz todd solondz'un önceki filmleri* gibi insanın tüm yaşam isteğini sömüren üslubundan kaynaklanıyordu, burada ise altman'ın ecnebi dostların da diyeceği gibi "pompous" tarzından emareler görülüyor. eh bir de amerikalıların barış bıçakçı'sı raymond carver da işin içine girince ne de güzel bir film olmuş short cuts. yıllardır bekletiyordum fakat bu kadar süre izlemediğime pişman olmadım, başyapıt falan değil kendi halinde bir film. bir de bu farklı hayatların kesişimi sikini hiç çekemesem de, yayınlanış tarihi itibariyle hoş görüyorum.


    (sanal hayvan - 21 Aralık 2013 20:42)

  • comment image

    izlediğim son robert altman filmi; yok abi, biz bu hayatı sokakta bulmadık, saatler boyunca (3 saat) çekilecek çile değilsin.tırt popçuların yaşlanınca duayen olarak anılması var ya, bu abi de sinema dünyasında aynı muameleyi görmüş. bunu izleyip de "kesişen hayatlar" diye lafa girecek bir arkadaşım olsa, yemin ediyorum arkadaşlığımı bitiririm, doğum günlerini falan kutlamam, düğününe gitmem, bir şey yaparım.


    (jack in the box - 17 Ağustos 2014 03:21)

  • comment image

    robert altman'in kanimca nashville ile beraber en iyi filmlerindendir. nashville'i anmamin sebebi ayni cok hikayeli sistem üzerine kurulmus olmasi. buna karsilik nashville'de hikayeler müzik sehri nashville cevresinde ve bu tematik cercevesinde gelisirken, short cuts'da görünürde olaylari birbirine baglayan teknik senaryo numaralari disinda bir bag yoktur. neden peki bu hikayelerin toplami böyle bütüncül bir basyapita dönüsür? tamam altman deha seviyesinde de, bu noktada bu ilgisiz hikayeleri bir arada tutan dev edebi bir karaktere göze görülür bir bakiniz verelim.

    (bkz: raymond carver)


    (caponsever - 25 Şubat 2005 23:37)

  • comment image

    film uzundur ama akar gider. bir grup insanin hayatini anlatir, film uzerine soylenebilecek cok fazla sey yoktur cunku bana kalirsa bu film "meraklisina" bir filmdir.

    --- spoiler ---

    bir "dogal" felaketle baslar, baska bir dogal felaketle sona erer.

    ---
    spoiler ---


    (kudra - 31 Ağustos 2006 11:49)

Yorum Kaynak Link : short cuts