• "16. yy'da napolililer tarafından geometri bilimine tepki olarak icat edilmiş üçgen dilimlenip kare kutulara konulan yuvarlak şekilli yemelik."




Facebook Yorumları
  • comment image

    insanları mutlu etmenin yollarından biridir.

    aşağıda okuyacağınız maddeler, bana göre en kısa yoldan yerine en zevkli yoldan leziz pizza yapımını anlatmaktadır.

    1. gidin bir ekmek fırınından iki adet ekmek hamuru alın. (arzu edenler üç adet de alabilir.)

    2. pizza için genişçe bir tepsi hazırladıktan sonra tepsiyi tereyağı ya da margarinle yağlayın.

    3. ekmek hamurlarını tepsi içinde yağ emdirmek suretiyle iyice yoğurun ve pizzaya o yusyuvarlak şeklini verin.

    4. salçayı biraz yumurtayla karıştırın, arzu ederseniz üzerine kekik ekleyin ve pizza taslağınızın üzerine sürün.

    5. alt kısma az da olsa ince ince rendelenmiş mozzarella* dökün.

    6. domates sevenler için: domatesleri küçücük küpler şeklinde kesin (ya da doğranmış domates satın alın) ve pizzanızın üzerine homojen olarak dağıtın.

    7. biberleri yuvarlak ve ince kesin, arzu ederseniz biraz zeytin de ekleyin ve pizzanızın üzerine homojen olarak dağıtın. (not: benim pizzam çıtır olsun diyorsanız bu aşamadan sonra pizzanızı 3-4 dakika fırına verin, birazcık pişiversin.)

    8. geldik en can alıcı noktaya. vejetaryen olmadığınızı varsayarak pizzanızın üzerine dana salam, sosis, sucuk, jambon vs. ekleyin. ancak unutmayın, aşırı ekleyip kalın bir pizza elde ederseniz pişmiyorlar. buna özen gösterin. (mantar sevenler bu etapta mantarı boca etmekten çekinmesinler.)

    9. iyi gidiyorsunuz, az kaldı. şimdi margarinden miniminnacık parçalar kesip –ki bunlar en fazla 7-8 parça olsun- pizzanıza yerleştirin, ve bu esnada fırına verin. 200 santigrat derecede 15 dakika dursun.

    10. 10 dakikanın ardından pizza yarı kıvamlı haldeyken üzerine ince ince rendelenmiş mozzarellayı boca edin.*

    11. bir 10 dakika daha pişmesini bekleyin. beklerken meyve suyu, gazoz, kola vs. sevdiğiniz bir içecek açın, hafiften beklemeye koyulun.

    12. pizzanızı fırından alın, 2-3 dakika bekleyin ki kesilir kesilmez hamur olmasın.

    13. tahta levha* üzerine alın ve orijinaline uygun olsun diye sekiz dilim halinde kesin.

    14. dilim dilim, peyniri uzata uzata yiyin, afiyet olsun!

    unutmadan: paylaştıkça tadı artıyor bu leziz besinin, bilginize.

    2018 ağustos editi: epeydir vegan olmuş bir birey olarak, tarifi yine de silmiyorum.


    (ornette - 26 Kasım 2008 19:24)

  • comment image

    geç uyanılan pazar gününün beslenme ihtiyacını tek öğünde halleden enfes kombo. güzel de kampanyalar var hani, genelde 1+1 kuralı geçerli. ama little caesars federasyonu "bir alana bir büyük boyu bedava" kampanyasıyla haksız rekabet oluşturuyor. pizza bu, dairenin son parçasını bitirmeden kalkmışlığım yok. velhasıl son parçayı bitirdiğim halde kalkamıyorum şimdi. bir anda 4 kilo falan almış olsam gerek, vücudun ağırlık merkezi şaşırdı. oturmak, yatmak, sindirime yardımcı olsun diye halıda yuvarlanmak istiyorum.


    (mies - 8 Mart 2009 18:39)

  • comment image

    1+1 kampanyaları, +1'i olmayan insanlar için hiçbir işe yaramaz. tek büyük boy pizza da, 20 lirayı aşkın fiyatıyla zengin hobisidir. hey dostum 20 papele zenginlik mi diyorsun sen ha? bir daha dublajlı film izlersem, pizza kuryesi motoruyla akşama kadar çarpsın. bu nedir vre, cümle kuramaz oldum ana dilimde.

    bol malzemeli pizzaların fahiş fiyatları, yalnızlığıyla aynı evde kalan ve tüm hesabı kendisi ödeyen insanları pizza yeme keyfinden uzak tutar. oysa sabah pizza diye uyanmıştım ve pizza diye uyandığım her günün akşamında başka bir şey yemedim. canım delicesine pizza isterken, dia'nın pizzanın tarih sahnesinde ilk ortaya çıktığı dönemlerdeki kadar ilkel pizzaları ilgimi çekmedi. evde gelecek pizzayı modifiye edecek kadar malzeme olduğundan, sadece mozarella peynirli ve hamurlu pizza siparişi verdim. pizza gelene kadar da sucukları, biberleri, domatesi ve kaşarı fırına atıp, tek bir elemente dönüşünceye kadar beklettim.

    pizzacı, sıcak hamur tekerleğini tam zamanında getirdi. ben de fırından çıkardığım lezzet katını başarılı operasyonla monte ettim. extreme engineering bir nevi. ve uzun zamandır yediğim en doyurucu ve en güzel pizzayı biraz önce tüketmiş bulunuyorum. fiyat-performans açısından on numara pizza oldu, bir daha ki sefere fırından hamur alıp sadece kendi kaynaklarımla pizza yapmayı deneyeceğim. o da olursa, evin boş odasında buğday yetiştirip kendi unumu kendim yapacağım. şehirin ortasında organik macera, köy pizzası! sucuğu ve kaşarı, aklıma parlak bir fikir gelinceye kadar marketten almaya devam. sütünden peynir yapacağım diye evde koyun beslemek istemiyorum. ev hayvanı diye koyun besleyen tek hayvan ben olurdum heralde.


    (mies - 9 Mayıs 2009 20:20)

  • comment image

    türkiye'de gereğinden çok daha pahalıya satılan yiyecek. hem normal bir lezzete sahip, bir iki parça istediğiniz malzemelerin olduğu, hem de doyurucu bir pizza yemek için, örneğin 2 kişiyseniz en az 30 lirayı gözden çıkarmanız gerekiyor. yanında bir de kola içeyim derseniz daha beter. tek kişiyseniz daha çok zarar, bu sefer 20 liradan aşağı pizza yiyemiyorsunuz.

    bir de boyutlarla ilgili saçmasapan bir dağılım var. 1-2 kişilik, 3-4 kişilik denen pizzalar gerçeği yansıtmıyor. 3-4 kişilik dedikleri pizzayı tek başıma rahatlıkla yiyorum. öküz gibi de yemiş olmuyorum, normal bir şekilde insan doyabiliyor.

    üzerinde hiçbiri 30 gramı geçmeyen malzemelerin (birkaç parça et, üç beş zeytin, bir kaşık mısır, filan) olduğu peynirli bir hamuru hangi mantıkla 30 liraya satıyorlar anlamak mümkün değil. en az 100 gram et, bir kase pilav, az biraz salata, sınırsız hamur-ekmek içeren bir kebap pahalı yerlerde bile taş çatlasın 20 lira civarındayken, pizzayı nasıl bu kadar fahiş fiyata satıyorlar, insanlar da nasıl satın alıyor açıklanmasını rica ediyorum.


    (wednesday - 2 Ağustos 2010 01:09)

  • comment image

    evde yaparken sakın ama sakın salçalı sos yapmak gibi bir yanılgıya düşmeyin. ki herkesin aklındaki pizza kavramı bu salça üzerine kuruludur genelde. ama yok yöle bişey. pizzada salça diye bişey olmaz. tek olayı budur. sosu rendelenmiş domatesten yapmak gerekir. diğer bir yanılgı da sosu öncesinde az bir şey pişirmek. o da yanlış, o zaman da pizzanın üzerinde ekstra pişmiş yanmaya yüz tutmuş bir sosumuz oluyo. bırakın fırında pişsin. he başka bir yanlış da direkt kaşarlı filan haliyle fırına atmak. sadece soslu haliyle bi atın fırına ilk bi 5 dk, kokusu çıksn pizzanın, azıcık şekli dönsün. -oha naptın pizza hamurunu oklavayla açmaya çalışan genç! ya bırak o oklavayı da elinle yay, biraz pratik kazanınca elinde çevire çevire aç filan. yoksa fırından çıkan şey pizza değil, üzeri peynirli jumbo boy bir kraker olur, kırar kırar yersin. (merak ediyosun madem söyliyim; sen oklavayla o hamurun üzerinden geçerken hava kabarcıklarını filan eziyosun hep o silindirle, pestil gibi bir hamurumuz oluyor bu da mayalanmayı filan minimuma indiriyor havasını alıyosun yani hamurun öyle diyeyim.)

    genel püf noktalarına değindikten sonra sosu nasıl yapacağınızı da anlatayım. 8 dilimlik büyük bir pizza için (şu en büyük boy börek tepsilerine döşenen bir pizza için) 3 orta boy domatesi rendeliyoruz. içine biraz süt, biraz sirke (elma sirkesi de olur), bir çay kaşığı hardal, bir çay kaşığı şeker koyup (ya da biraz daha fazlası) iki diş sarımsak rendeliyoruz. karabiber, fesleğen, tuz, kekik koyup karıştırıyoruz. renkli olması babında azcık salça konulabilir ama abartısız bir tatlı kaşığı filan. işte bunu pizzanın üzerine koyup bir 5 dk fırına atıyoruz. sonra çıkınca üzerine mantarı peyniri kouyoruz vsvs.. (fırın önceden açılmış olacak 200 derecede filan tabii.)

    işte fırını açıp arada çevirelim filan gerekli alakayı gösterelim ne gerekiyosa arada elimizde fırın eldiveniyle fırının camından bakalım el sallayalım falan sonrasında pizzamız hazır.


    (potidik - 26 Ağustos 2011 08:57)

  • comment image

    pizzayı italyanların icad ettiği düşünülür.
    ancak kökeni daha da eskilere inmektedir. babilliler, israilliler, mısırlılar ve diğer eski orta doğu halklarının toprak fırınlarda pişirdikleri mayasız yassı ekmekleri yedikleri biliniyor.
    pizzanın evriminde ikinci halka, mısırlılar, romalılar ve mısırlılar gibi eski akdeniz halklarının yassı ekmeklerin üzerine zeytinyağı dökerek ve kekik gibi bölgesel çeşni ve baharatlar ekleyerek yemeleridir. bu gelenek adı geçen yerlerde hala mevcuttur ve anılan yiyeceğe birçok yerde "pizza"ya sesce benzeşen isimler verilir. (yunanca'da "pita" dendiği gibi türkçe'deki "pide" kelimesinin de benzerliğine dikkat edelim. pide ve lahmacunun yine bu kökenden gelen bir yiyecek olup doğu akdeniz kökenli olduğu unutulmamalıdır.)

    m.ö altıncı yy'da (m.ö521-486) pers kralı darius'un sefer kayıtlarında ordusundaki askerlerin,uzun yürüyüşler esnasında yassı ve yuvarlak ekmekler üzerinde eritilmiş peynirle hazırladıkları yiyecekleri yediklerinden bahsedilir.

    m.ö 3'yüzyılda yaşamış tarihçi marcus porcius cato (m.ö 234-149) kızgın taşların üzerinde pişirilen düz ve yuvarlak hamurun üzerine bal,zeytinyağı ve baharatlarla hazırlanan bir yiyecekten bahseder.

    pizzanın kökeni ile ilgili en kesin bilgileri ise m.s birinci yüzyılda yaşamış "gurme" marcus gavius apicius'un yemek kitabından ve pompei kalıntılarından alıyoruz.

    yemeğe düşkünlüğü ile bilinen marcus gavius, bunu o dereceye getirmiş ki, eknonomik sıkıntıya düştüğünde açlıktan öleceği korkusu bastırılamaz hale geldiğinde zehir içerek intihar etmiş. ancak ölümünden önce yazdığı detaylı yemek tarifleri roma dönemi mutfağı hakkında detaylı bilgi sunmaktadır. marcus gavius kitabında düz yuvarlak ekmekler tavuk, çam fıstığı, peynir, sarmısak, nane, biber ve bitkisel yağ ile hazırlanmış receteler vermektedir.

    m.s 79'da patlamış olan vezüv yanardağının taşlaşmış külleri altından ise bugünkü pizza fırınlarına çok benzeyen bir yapı ve pompei'de ve yakındaki yunan kolonisi neopolis (sonradan naples veya napoli) rağbet gören bir yiyecek olan yassı ekmeklerin taşlaşmış kalıntıları bulunmuştur.

    1522'de peru'dan getirilen bir bitkinin meyveleri avrupaya girdi. önceleri parlak kırmızı rengi dolayısı ile zehirli olduğu sanılan bu besin çok geçmeden avrupalı'nın besin yelpazesine
    katıldı. böylece domates sosu da pizza'nın katkı maddesi olarak receteye eklenmiş oldu.

    aynı sırada napoli pizzanın atası sayılabilecek hamur işi türevlerinde italya yarımadası üzerinde öne çıkmaya başladı.

    17nci yy.a gelindiğinde pizza napoli'nin varoşlarında populer bir yiyecek haline gelmişti. bunun yapıldığı yerlere "pizzaoli" deniyordu. böylece bugünkü haliyle olmasa da pizza yavaş yavaş son şeklini almaya başlamıştı.

    18 yy.da napoli kralı olan ferdinando iv'ün (1751-1821) eşi maria carolina d'asburgo lorena, yazlık sarayın bahçesine bir pizza fırını yaptırmıştı.

    sonunda 1889'a gelindi. o yıl pizza'nın bugünkü haliyle ortaya çıktığı kabul edilir. o yıl italya kralı umberto i ve kraliçesi margherita di savoia napoli'de tatildeydiler. pizzaioli (pizza şefi) raffaele esposito'yu saraya davet ederek kendilerine ikramda bulunmasını istediler. uyanık şef bugün hala ana pizza çeşitleri sayılan üç tip pizza hazırlayarak kral ve kraliçenin hem kalbini hem midesini fethetmeyi başardı.
    bunlar:
    (domuz yağı, peynir ve fesleğenli )
    (domates,sarmısak ve zeytinyağlı) ve
    (mozzarella, fesleğen, ve domatesli)
    italyan bayrağı renklerindeki bu son pizza lezzetiyle de kraliçe'nin takdirini kazandı ve esposito hemen oracıkta adını margarita koydu.

    pizzanın bir ticari başarı oluşu bu sayede gerçekleşti. o artık fakir varoşların yemeği değildi. krallara layık bir menü olmuştu.

    daha sonra bindokuzyüzlerin başında pizza italyan göçmenlerle birlikte amerikaya yelken açtı. yeni kıtada açılan ilk pizzacıyı 1905'de new york 53 1/2 spring street'te gennaro lombardi'nin açtığı iddia edilir.
    pizza daha sonra chicago / taylor street caddesinde bir seyyar satıcı tarafından amerikan fast food geleneğine eklendi.

    ancak hakkettiği populariteyi kazanması savaş sonrası oldu. italya'dan savaştan dönen amerikan askerleri alışkanlıklarını da birlikte getirdiler. bunların arasında pizza da vardı. öte yandan savaş sonrası jerry colonna, frank sinatra, jimmy durante, joe dimaggio gibi amerikalı italyanlar pizzayı populer kültüre taşıdılar. dean martin "when the moon hits your eye like a big pizza pie, "that's amore*" diyerek pizza sevgisini şarkı sözlerine bile soktu.

    kaynaklar:
    http://www.whatscookingamerica.net/…izzahistory.htm
    http://home.centurytel.net/cmptj/pizza/history.htm
    http://aboutpizza.com/page.asp?pageid=44
    http://www.pastrywiz.com/season/pizza.htm
    http://www.chefexpress.com/history.htm


    (andrew - 21 Mart 2003 17:02)

  • comment image

    dün akşam annemin benden istediği yiyecek.

    benim annem 75 yaşında tam bir karadeniz kadını köyde tek başına yaşar onca ısrarıma rağmen yanıma gelmezdi bu kış biraz da rahatsızlıkları artınca bir kaç ay yanımda kalmayı kabul etti.

    35 yaşıma geldim daha bu zamana kadar benden en küçük bir şey istediğini görmemiştim annemin. dün akşam evde birlikte televizyon izlerken '' oğlum ben şu kutularda getirdikleri yemeklerden istiyorum'' dedi.

    önce anlamadım sonra düştü jeton meğer annem bütün gün beni beklerken canım kenarında oturup evlere servis yapan pizzacıları görür ne olduğunu merak edermiş.

    içimde bir şeyler koptu resmen bütün gün her türlü yemeği hayvan gibi yiyen ben anneme bir pizza ısmarlamayı akıl etmemişim.

    kafamı sikeyim.


    (susadikca ver agzima dudagi - 4 Mayıs 2014 16:25)

  • comment image

    kesinlikle iyi bir pide, türkiye'deki çoğu pizza'dan daha çok gerçek pizzaya benzemektedir.

    gerçek italyan pizzasının hamuru elle açılır, yamuk yumuk olur, odun ateşinde ve taş fırında pişirilir. çıkınca kenarları kabarmış, yer yer patlamıştır. kabarık kenarı, ortasındaki peynire havuz olmuştur. ağız tadı olmayan tipleri kandırmak için ıvır zıvır tonla malzeme (mısır, zeytin, turşu, biber vs) doldurulmaz (bol malzemos?). çok kaliteli bir-iki malzeme konur, yerken odun ateşinde pişmiş çıtır ekmeğinin de tadını alırsınız. en gelenekseli, tabanına domates sosu, üzerine mozzarella ve en üstüne bir kaç yaprak fesleğen konularak yapılır ve yüz malzemeli saçma sapan hamur parçasından bin kat lezzetlidir. ve buna en yakın lezzet anadolu'da, özellikle karadeniz'de yiyeceğiniz sıradan bir pidedir.


    (tduirlaan - 29 Temmuz 2015 18:27)

Yorum Kaynak Link : pizza