işkence çektirilmemesi gereken emekçi kadındır. iyi temizlik yapıyor mu diye endişe eden hijyen manyaklarının bu kadını çağırmaması gerekir. sinsi ve çakal yöntemler kullanıp bu garibanı ezeceğinize gidin kendi temizliğinizi kendiniz yapın.

(ormanci - 5 Nisan 2013 14:32)

temizlikçi kadın tuvaletteki bokları temizleyecek, yerleri silecek, çamaşır suyu döküp banyoyu lavaboyu mutfağı ayrı ayrı silecek, camları temizleyecek, her tarafı süpürecek, bir de dolap arkasını yalamış mı yalamamış mı diye kontrol edilecekmiş.

bunun adı vicdansızlıktır hayvanlıktır. bu zavallı sabahtan akşama kadar 3 kuruş ekmek parası için eziyet çekecek, tabi bu arada ev sahibi pilates topunda o kocaman yağlı götünü eritecek müzik ve kulaklık eşliğinde. sonra da aklı kendi evindeki bebeğinde kalan gariban emektar temizlikçi kadına gidip bağıracak o rezil egosunu tatmin edecek.

adaletin bu mu dünya.

(ormanci - 5 Nisan 2013 14:44)

erkek muadilleri büyük araba yıkama yerlerindeki araba yıkayan elemanlardır, araba yıkatacağımız zaman adama kırk tane şart sayarız, şurayı unutma, şöyle bez kullan falan filan. ama hakkımızda kimse adamları ne ezdiniz, ne bu faşizan tutum demez. herhalde hak o adamlara öyle davranmak.

(bahmar - 5 Nisan 2013 15:16)

dolap arkasına göz kalemi ile bir şeyler çiziktirip güvenilirliğini test edenlere, devletin güvenilirliğini de test etmelerini tavsiye ederim.

şöyle oluyor: temizlikçinizin geldiği gün, sgk'ya evinizin adresini vererek "bu adreste sigortasız işçi çalışıyor" diye ihbarda bulunuyorsunuz. sonra da beklemeye başlıyorsunuz, bakalım yetkililer gelip durumu tespit ederek size (ilk vukuatınızsa) haşırt diye 9.000 lira cezayı geçiriyor mu geçirmiyor mu.

geçirirse devlet işini iyi yapıyordur. yok geçirmiyorsa çalışmayın o devletle, güven olmaz.

(atesikus - 5 Nisan 2013 15:31)

çalışan kadın için hayat kurtarıcılardır. ev hanımı olmayan annelere sahip olanlar dışında hepinizin evinde haftada bir ya da 15 günde bir gelen bir yardımcı ablamız olmuştur. bu kadınlar maalesef okumadıkları ya da kendi istedikleri için evlerimizin temizliğinde ve düzeninde bize yardımcı oluyorlar. kimsenin onları hor görmeye veya aşağılamaya tabii ki hakkı yok. bize gelen ablamızın sigortasını gittiği bir ev sahibi yaptırıyor. sigortasız işçi çalıştırmıyoruz. bize gelmesinden önceki gün onun sevdiği yemekleri yapmaya ve bir sonraki gün onun için hazır olmasına çalışıyoruz. çalışan insana saygınız olsun biraz. kafanızda ne kuruyorsunuz bilmiyorum ama benim tanıdığım hiç kimse bize yardımcı olan bu kişilere sindrella modelinde davranmıyor.

(laranja - 5 Nisan 2013 15:36)

çoğu zaman cankurtandır. ancak evi güzel temizleyip temizlemediğini anlamak için muhtelif yerlere göz kalemiyle işaret koymak pek de temzilikten anlamadığınızı gösterir. yani sen eğer o noktacıklar olmadan bir yere baktığın anda temizlenip temizlenmediğini anlayamıyosan diyecek laf yok. titiz insan bütün evi 5 dakikada gözden geçirir ve o kadını bi daha çağırıp çağırmayacağını anlar. hayalkırıklığına uğrayan insan niye ağlasın yahu, çağırmaz olur biter. kriter mriter koymak başka, saçma şeylere muhtaç olup kendini zeki sanmak başka. haa londra'dan diploman varsa o çok başka, amaç bunu belirtmekse çoook daha başka.

(herdemdenim - 5 Nisan 2013 15:41)

bizim eve geleninin görevi; annemle çay içip kurabiye-kek-börek-kısır yiyerek sohbet etmek (mahalle dedikodularını anneme aktarmak).

evin temizliği "temizlikçi kadın arkamızdan ne pis evleri var demesin" gerekçesi ile evin annesi tarafından evin kızına yaptırılmakta. mağdurum.

(ayakli gazete - 5 Nisan 2013 16:11)

yevmiye usulu temizlik yapar.

-----
gelelim mühim bir konuya.. aranızda sanırım en kıdemli benim. beş nesildir (muhtemelen daha öncesinden beri, ama o kadar geriye gidecek bilgim yok) evlerimizde düzenli olarak gündüzlü/yatılı çalışanlar, emektarlar oldu. bildiklerimi bu başlık altına yazmak istiyorum. kimseye nispet vermek niyetinde değilim. olayın bilmediğiniz yönüne ışık tutmam lazım.

temizlikçi kadınların işvereni olan kadınlar gündelikçilerini hor görmüyorlar. kölelik ettirmiyorlar. hayallerinizi yazıyorsunuz. yok boyle bir şey. lutfen desteksiz atmayın.

aksine, hoş tutmak için çaba sarfederiz. bu işveren kadınlar, çalışanlarına iyi davranırlar. şeker hastası olana evdekilere imrenmesin diye iki katı pahalı diyabetik çikolata/reçel bulundururlar. temizlik uzarsa taksiyle yollarlar. evde çocukların küçülenleri, oyuncakları, karı koca kendi kıyafetlerinin fazla olanları, (yırtık delik demiyorum, çoğu sıfır ayarında, bazen gerçekten sıfır kıyafet de olur. bir kere giyip kuru temizleme torbasıyla teslim ettiğim kıyafetler oldu) her türlü mutfak gereci, yenisi alındığında (zaten eski olmayan) buzdolabı vb çalışana bonus olarak verilir. telefonuna kontor yuklenir, odun komur/kışlık erzak kapısına kadar götürülür. kız/oğlan evlendirdiklerinde çeyize katkı yapılır. bayramda, yılbaşında, mesai uzadığında, bahar temizliklerinde ekstra ekstra ödemeler yapılır,hediyeler verilir. her türlü hastalık/ilaç masrafı ödenir. doğumunda ayrı ödeme yapılır, tekrar işe dönmeye kadar verirse kapı her zaman açık kalır. torununa bile özel ihtimam gösterilir. okullar açılmaya yakın, çocuklarının ihtiyaçları görülür. okullar kapanınca karne hediyesi harçlıklar verilir. ve bunlar da normaldir, söz konusu bile edilmez.

evdeki çalışanla kesinlikle yüz göz olunmaz. senli benli konuşulmaz. dedikodu yapılmaz, yanında özel şeyler konuşulmaz. çocuklarla/kayınvalideyle muhatap edilmez. mutlaka iki öğün yemek verilir. o an çay kahve içiliyorsa, ona da ikram edilir. gece pasta kesersen, bir dilim ayırır dolaba koyarsın ki yarın geldiğinde tadına bakmak ister belki diye. kadına makarna sana pirzola pişmez. herkes aynı tencerede pişenden yer.

ama bu, denenmiş, sınanmış, işi öğrenmiş, terbiye görmüş yardımcılara yapılan ayrıcalıklardır. onlar da görev tanımını, evin hukukunu tam olarak bilmeli, eve de işe de evin hanımına da zamanla alışmalıdır. iyi bir temizlikçi kadının yeri doldurulamayabilir. kimse iyi bir elemanı kaptırmak/küstürmek istemez. hele ki istanbul gibi bir kurtlar sofrasında..

temizlikçi kadınların eve erkek aldığı, çocukların yanında sigara içtiği, ağda yaptığı, ev sahibinin özel eşyalarını kullandığı, konuşamayan alzhaimerli yaşlıya olmadık işkenceler ettiği, ev telefonundan uzak mesafe/cep/uluslararası arayıp saatlerce konuştuğu, temizlik yapmayıp 1 saatte yüzeysel geçerek kapıyı çekip çıktığı, yükte hafif pahada ağır çeşitli şeyleri cebe attığı, canı sıkkınsa bir şeyleri kasten kırdığı gözümüzle görülmüştür/yakın ailelerden duyulmuştur. bu gibi olayların saptananlarına ait kamera ve ses kayıtları internette de bulunmakta, zaman zaman haber bültenlerine konu olmaktadır.

işveren kadınlar ütü yapar, toz alır ve süpürge kullanabilir. duvar da siler cam da. 100 yıl önce de yapabiliyorlardı, 100 yıl sonra da yapacaklar. bunu beceremediklerinden ya da para battığından temizlik için eve kadın çağırmıyorlar..

dikiş de dikebilirler ama dikmiyorlar. hazır alıyorlar.
evde de doğurabilirler ama doğurmuyorlar. hastane tercih ediyorlar.
merdiven de kullanabilirler ama belki de asansöre biniyorlardır.
karagöz de izleyebilirler ama hd tv izliyorlar. ne var bunda? neden 100 yıl önceyle kıyaslandı ki hayat?

hem bilin bakalım bizim atamız olan anadolu kadını niye tarladaydı? şuradaki trollerin atasi olan anadolu erkeği kahvede ayağını altına almış, cuvara içip çay keyfi yaparken, diger heriflerle temokrat parti ilen adaaaalet partisini çekiştiriyordu da ondan.

kişiler kendilerine özel gerekçeleri ile temizlikçi kadına yaptırtmayı tercih ederler ise, bunu sorgulamak ya da yargılamak çok yanlıştır.
bilmediğiniz konuda çizmeyi aşmamak lazımdır.

(bu gunu bekliyordum - 6 Nisan 2013 00:57)

benim annem.elleri çamaşır suyu kokar.

birkaç gündür okuyorum, nasıl elit bir ortamsa burası,nasıl bir gelir seviyesi varsa artık kimsenin annesii temizlikçilik yapmamış.herkes evine temizlikçi almış yada kendi temizliğini kendi yapıp bir iki fikrini beyan etmek için entry girmiş.şaşırdım.

benim annem 60'lı yaşlarına yaklaşıyor ve düzensiz olmakla birlikte evlere temizliğe gidiyor.çalışmaya,kendi parasını kazanmaya alışmış kadın,gücü yettiğince evin bütçesine katkıda bulunuyor.

iki çocuk okuttu, evinin kirasını ödedi,badanasını yaptı,yere fayans bile döşedi. akşam yorgun argın geldiği evde,yemek yaptı, beş kat aşağıdaki kömürlükten kömür taşıdı.düz liseye yollayamadı çocuklarını meslek lisesine gitsinlerde bir an önce meslek sahibi olsunlar diye ama vazgeçmedi okutma sevdasından yine de üniversiteye gönderdi.

100. tl yi kolay vermezler adama öyle.ayakkabısını giymiş temizlikçi kadına ayakkabısını çıkarttırıp gözden kaçmış yada ekstra işlerini bile yaptırtırlar.güya zenginlerdir,temizliklerini kendilerini yapamazlar. ancak ayda bir yada 15 günde bir temizlikçi çağırırlar.içine sıçtıkları evi,kadının sabah 9 dan akşam 6-7-8' e kadar temizlemesini beklerler.temizlik oldu olmadı,aman gümüşleri de parlatalım, az biraz ütü var onu da yapalım derler. bunlar olağan şeyler.

ha bir de kadını evde bırakıp giden,mutfakta bir dilim ekmek bile bulundurmayan, yada kadının parasını vermeyen 'bir daha ki gelişine versem olur mu?' diyen taksitçilerine de şahit olduğum var.

(bisey demiyorum pes diyorum - 6 Nisan 2013 21:42)

annemdir kendisi.

burda böyle üzerlerinden tespit yapıldığını, şöyledirler heralde, böyledirler galiba gibi tespitler yapıldığını görünce tuhaf geldi. gayet normaller aslında. illa köylü, bilinçsiz değiller. veya çok farklı kafalarda deli tecrübeli "hayatı bir de onlardan dinleyin" insanları değiller. normal yani. eve gelen yemek yapan, harçlık veren, okutan, yediren içiren, bazen kavga ettiğin sevmediğin, bazen canını veresinin geldiği bi "anne". yani aynı sizinkiyle. bi farkı yok. şimdi plates yapıyor hatta evde. onlar da mutlu. hayatları, tatilleri, lüksleri var.

böyle işte. bi bahsedeyim dedim..

(kunduramin akisina olurum turkiyem - 24 Temmuz 2014 22:40)