• "türkçesi funda uncu tarafından çevrilmekte olan palahniuk kitabı."
  • "gün itibariyle kitapçılarda gördüğüm chuck palahniuk kitabıdır..funda uncu tarafından türkçeye kazandırılan sekizinci kitaptır ayrıca.. afiyet olsun cümleten..(bkz: tekinsiz)"
  • "epey hasta işi bir chuck palahniuk kitabı, yemekten sonra kesinlikle okumamak lazım, kaldırmıyor çünkü. "bağırsaklar" hikayesinde gittim elimi yüzümü yıkadım okumayı bırakıp."
  • "introsu mükemmel olan şarkı. canlı kaydını dinlemekteyim ki bu kayıtta emiciğim * * döktürmekte."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ortasında "bitse de gitsek" moduna getiren chuck palahniuk kitabı. ne olacak bunun sonu merakıyla değil, chuck palahniuk okumayı sevdiğim için okuyorum, ancak bir yerlerde ilk öyküdeki vuruculuğu da beklemiyor değilim. sanki bir şeyler eksik gibi.


    (en kendini bilmez yasam formu - 15 Kasım 2009 19:41)

  • comment image

    en sert ve sürükleyici chuck palahniuk kitaplarından biri aslında. fakat insanların kitaptan sıkılmasının en önemli sebebi daha önceki kitaplarından alışık olmadığımız kadar uzun olması*. the nightmare box* en meraklandırıcı hikaye. o kutuda ne vardı diye düşünmeden edemiyor insan. başka bir kitabında* cassandra nın nasıl bu hale geldiğinin ipucunu veriyor*.
    son hikaye olan obsolete'in kısa film çekilmiş http://www.youtube.com/watch?v=na6ekioiy8e


    (chelik - 5 Ocak 2010 12:35)

  • comment image

    epey hasta işi bir chuck palahniuk kitabı, yemekten sonra kesinlikle okumamak lazım, kaldırmıyor çünkü. "bağırsaklar" hikayesinde gittim elimi yüzümü yıkadım okumayı bırakıp.


    (alpinsamuray - 16 Nisan 2010 15:10)

  • comment image

    iyi güzel de, orijinalini bilmiyorum ama ayrıntı yayınlarından çıkan türkçe çevirisinde ara bölümlerde comic sans kullanılması yüzünden okumakta zorlanıyorum, içimden okumak gelmiyor. yeraltı edebiyatında comic sans mı olurmuş!


    (havlumavlu - 18 Mayıs 2011 12:28)

  • comment image

    chuck'ın bu kitabının ilginç bir teknik farklılığı vardır. anlatıcı "biz" şeklinde aktarır olanları, çoğul anlatıcıdır yani; ama "biz" ifadesini kullanan bu anlatıcı, karakterlerden herhangi biri olarak yapmaz bunu, o hepsidir, ortak bir zihindir. daha evvel "bakış açısı tekniği" bakımından böyle bir seçim görmemiştim.


    (dilmacevirmen - 14 Şubat 2012 22:56)

  • comment image

    50 shades of grey için tekrar düzenlenen süper bir parça.
    (bkz: buralar çok değerlenecek)

    queen b. 'nin aynı isimli şarkısının sözleri;

    [ıntro: presenter]
    the winner is
    beyonce knowles female pop vocalist!

    [ıntro:]
    ı would like to thank the judges for picking me
    my parents who ı love
    ı love you houston

    [verse 1:]
    and ı've been drifting off on knowledge
    cat-calls on cat-walks, man these women getting solemn
    ı could sing a song for a solomon or salamander
    we took a flight at midnight and now my mind can't help but wander
    how come?
    spoon-fed pluralized eyes to find the beaches in the forest
    when ı'm looking off the edge, ı preach my gut it can't help but ignore it
    ı'm climbing up the walls cause all the shit ı hear is boring
    all the shit ı do is boring
    all these record labels boring
    ı don't trust these record labels ı'm torn
    all these people on the planet
    working 9 to 5, just to stay alive
    the 9 to 5, just to stay alive
    the 9 to 5, just to stay alive
    the 9 to 5, just to stay alive
    the 9 to 5, just to stay alive
    the 9 to 5, just to stay alive
    the 9 to 5, just to stay alive
    all the people on the planet
    working 9 to 5 just to stay alive
    how come?

    what goes up, ghost around
    goes around around around around
    what goes up, ghost around
    ghost around around around around

    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und
    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und
    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und
    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und
    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und
    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und
    ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und ah-rou-ou-und

    soul not for sale
    probably won't make no money off this, oh well
    reap what you sow
    perfection is so... mm

    [verse 2:]
    ıt's what you do
    ıt's what you see
    ı know if ı'm haunting you
    you must be haunting me

    ıt's where we go
    ıt's where we'll be
    ı know if ı'm on to you, ı'm on to you
    on to you, you must be on to me

    my haunted lungs
    ghost in the sheets
    ı know if ı'm haunting you
    you must be haunting me

    my wicked tongue
    where will it be?
    ı know if ı'm onto you
    ı'm on to you
    on to you, ı'm on to you
    on to you, you must be on to me

    you want me?
    ı walk down the hallway
    you're lucky
    the bedroom's my runway
    slap me!
    ı'm pinned to the doorway
    kiss, bite, fuck me

    [verse 3:]
    my haunted lungs
    ghost in the sheets
    ı know if ı'm haunting you
    you must be haunting me

    my wicked tongue
    where will it be
    ı know if ı'm onto you
    you must be onto me

    ıt's what we see
    ı know if ı'm haunting you
    you must be haunting me
    ıt's where we go
    ıt's where we'll be
    ı know if ı'm onto you, ı'm onto you
    onto you, ı'm onto you
    onto you, you must be onto me
    you must be onto me (on to you, ı'm on to you)
    you must be onto me (on to you, ı'm on to you)
    you must be onto me (on to you, ı'm on to you)

    [outro:]
    me (on to you, ı'm on to you)
    me (on to you, ı'm on to you)
    me (on to you, ı'm on to you)
    me (on to you, ı'm on to you)
    me (on to you, ı'm on to you)


    (afush - 17 Kasım 2014 13:43)

  • comment image

    chuck palahniuk'ın 2005 mayıs'ında çıkmış şimdilik son romanı. diary'yi okuduktan sonra içerik olarak olmasa da tarz olarak chuck'ın kendini fazlasıyla tekrar ettiğini düşünmeye başlamış ve belki de bir süre yazmaya ara vermesinin kendisi için daha iyi olacağını düşünmeye başlamıştım. bu tekrarları örneklemek gerekirse choke'ta elemanın her duyduğu anonsu bir şeye benzetmesi, lullaby'da her renge bir şey bulması... gibi betimleme benzerliklerinden bahsedilebilir.

    bu kitapta chuck palahniuk bu kendini tekrarlama olayını tamamen bir kenara bırakıp yepyeni bir anlatım tarzı keşfetmiş. biri bizi gözetliyor tarzı bir eve kapanan bir grup yazar adayının başından geçenleri anlatıyor. kitapta evde kalan her kişi için en az bir şiir ve her kişinin ağzından en az bir hikaye var. altının çizilmesi gereken önemli bir nokta şu ki bu kitap bir roman, bir kısa hikaye kitabı değil. her hikaye bu evdeki insanların (writer's retreat) kim olduklarına dair ipuçları veriyor. chuck palahniuk bu ilginç formla hikaye türünü romanın içine katıp ilginç bir sentez yapmış ve bence bu formda çok başarılı olmuş.

    kitap survivor'a benzer olarak günümüz medyasına ve fight club'dakine benzer olarak insanların ün arayışlarına dair çok sert ve belki de şimdiye kadar olmadığı kadar rahatsız edici derecede cüretkar eleştirilerde bulunuyor. öncekilerden farklı olarak bu kitapta chuck palahniuk insanların ün ve para için yapacakları şeylerin sınırlarını (ya da sınırsızlığını) deyim yerindeyse insanın suratına sert bir tokat gibi (ama aslında ondan ötesi testislerine binlerce tekme ve ağzının içinden soktuğu koluyla mideyi çıkartma suretiyle) çarpıyor.

    kitap son derece sürükleyici olmasına rağmen hikayelerin bazılarının neden ne amaçla kitabın içine konulduğunu merak etmemek mümkün değil. örneğin kitabın ilk hikayesi olan saint guts-free'nin guts isimli hikayesi bunun en güzel örneği. bu hikayeyi okuduktan sonra ben kendime uzun süre böyle bir hikayeyi neden yazar niçin buraya koyarsın diye sordum ve ardından uzun süre kitabı yakmayı düşündüm. ancak kitabı yakmadıktan ve okumaya devam ettikten sonra hikayenin tek amacının kitaba son derece sert ve vurucu bir açılış yapmak olduğu kararına vardım. okudukça kitabı yakmadığımın iyi olduğunu da fark ettim açıkçası. yukarıda türkçe çevirisi yapılmış lady baglady'nin hikayesi de dahil olmak üzere içinde bir çok güzel ve vurucu hikaye var. chuck kanımca kitabın en başarılı hikayesini sona saklamış. fakat spoiler'a girmemesi için hikayeler hakkında bir bilgi vermektense okuyucunun kendi tadına ve midesine bırakacağım. diyebileceğim tek şey rahatsız edici oldukları. ancak rahatsız edici olmaları kötü oldukları anlamına gelmiyor. bence büyük bir kısmının gerçekten rahatsız edici olmalarının sebebi inandırıcı olmaları. özellikle hikaye dışında kalan ev içinde gelişen olayların insana inandırıcı gelebilmesi haunted'ı başarılı ve bir o kadar da rahatsız edici kılıyor.

    kısaca özetlemek gerekirse bu kitabı okumadan önce derin bir nefes alın. yeteri kadar derin olduğuna emin olun çünkü kitap bitene kadar bırakamayabilirsiniz. ve ardından etrafınızda gördüğünüz her hangi bir şey, bir havuç, bir çöp kutusu, bir bez bebek... size bu kitabı hatırlatabilir. o yüzden okumadan önce iyi düşünün, masumsanız okumayın. kendinize güveniyorsanız risk sizin çünkü chuck hiç bu kadar sert, rahatsız edici ve açık olmamıştı. ve inanın siz de o tadı, kokuyu ve kasılmayı hissedeceksiniz...


    (man of five - 10 Ağustos 2005 15:28)

Yorum Kaynak Link : haunted