Facebook Yorumları
  • comment image

    bir kadın filmi. bir insan filmi. bir tunus filmi. "tunus'ta değişen bir şey yok." filmi.
    "à peine j'ouvre les yeux"´nün tınılarında, onun müziksizi ve siyasi olaylara güya değinmeyeni... erkek egemen toplum yapısı ve diktatöryel dönemin kalıntıları olan güvenlik güçlerinin toplumu ezici davranışlarının kritisize edilişi...

    --- spoiler ---
    danslı müzikli bir partinin organizasyonuna katkıda bulunan, taşradan tunus'un başkenti olan tunus'a gelip üniversitede okuyan ve bir kız yurdunda kalan, 21 yaşındaki meryem, arkadaşı necla'nın getirdiği mavi giysiyi giyer ve partide boy gösterir. ilgi duyduğu bir gençle partinin verildiği otelin yakınındaki sahile yürüyüşe çıkarlar... öpüşürler. (bu ve ilerleyen kimi sahneler filmde gösterilmiyor; olayların akışı ile anlatılıyor.)

    biri yaşlı üç polis gençleri durdurur zina yaptıklarını iddia ederek, tehditvari tutumlara bürünürler... yaşlı olan, genç adamı atm'ye götürüp olayı kapatmaları karşılığında istediği paraları çekmesini sağlamaya çalışırken, genç olan diğer iki polis
    meryem'i arabaya atıp tecavüz ederler...

    meryem'in ilgi duyduğu gencin adı yusuf'tur (hristiyan miti isa'nın annesi meryem ve babası marangoz yusuf'a / joseph'e gönderme.) yusuf, arap baharı sırasında politik aktivist olmuş, insan hakları konusunda deneyimleri olan biridir ve meryem'i tecavüzü bildirmesi, resmi işlemleri başlatması için teşvik eder ve yanında olur.

    filmin çoğu üstte anlatılan süreç sonundaki gelişmelerin / gelişememelerin (!) hikayesi. ibret verici bir hikaye, zaten gerçek bir olaydan esinlenilmiş filmin yapılmasında.
    ---
    spoiler ---

    filmin dokusunda magrip ülkelerinde sıklıkla kullanılan mavi rengini görüyoruz. mavi aynı zamanda özgürlüğün rengi.

    filmin finali, bana doğrudan şunu düşündürdü: tecavüz edilen meryem, aslında çağdaş tunus'un ta kendisidir ve tecavüz edenler, yoz, kaba, muhafazakar, kendi halkını hakir gören, kendilerine halkı koruması için verilen otoriteyi ve yetkilerini halkı taciz ederek kötüye kullanan kesimdir; onlar da tunus'un bir parçasıdır. tunus'un çıkmazı işte budur; ouroboros gibi kendini yiyen bir yılandır tunus (tunus özelinde, genel olarak dar alandan genişe tüm magrip - kuzey afrika / arap diyarları / islam coğrafyası / dinden bağımsız - diğer tüm geri bıraktırılmış coğrafyalar).

    aydınlanma, istenmemektedir buralarda! isteyenler, ezilmektedirler. kendi cehennemleridir yaşadıkları ve yaşattıkları... neyse, bir başka tunus filminden de olsa, bendeniz bir kez daha "ala hallet aini"´yi dinleyeyim ve o insanların besledikleri umutları yaşatayım biraz da kendi içimde!

    ek:

    (bkz: tunuslu kadın sinema yönetmenleri)


    (fij - 7 Ekim 2018 02:11)

  • comment image

    oyunculuklardan, cekim tekniklerinden bagimsiz sadece konusunu goz onunde bulundurarak soylemek gerekirse, a.c.a.b'in ne kadar yerinde bir slogan oldugunu karsimiza tekrar cikaran filmlerden biri.

    cografya fark etmiyor; her yerde fasist, her yerde vahsi, her yerde kansiz, her yerde adiler.


    (deplasmanda alinan uc puan - 9 Ekim 2018 09:37)

Yorum Kaynak Link : aala kaf ifrit