ne zaman duyulsa akıllara friends'i getirip gülümseten firma.

(murqx - 8 Haziran 2011 16:51)

gozluk tasarimlarini cok begendim bir marka. siradan olmayan fakat orijinal olucam diye takani maymuna cevirmeyen modelleri mevcut. gecen ay bambaska bir model almak icin girdigim optikten, ralph lauren gunes gozlugu alarak ciktim. fiyat kalite acisindan da ekonomik oldugunu soyleyebilirim. markanin diger sektorlerdeki urunlerinin aksine, gozluk cerceveleri ve gunes gozlukleri makul fiyatlarda.

(thewifeofbath - 11 Temmuz 2012 12:56)

friends'e konuk olan unlulerden.

(silvio - 7 Kasım 2012 22:12)

http://9gag.com/gag/5884682?ref=popular

(joy stick - 21 Kasım 2012 01:46)

logosu her geçen gün büyüyen marka; http://d24w6bsrhbeh9d.cloudfront.net/…4682_700b.jpg

(qdilllllibp - 13 Eylül 2013 00:07)

friends'te görünce kime benzediğini düşünmekten kendi kendimi yediğim modacı. ama sonunda buldum. 3 yıl arabamı götürdüğüm servisteki amcaya benziyor lan bu. amcanın adresini de vereyim, inanmayan gidip kendi gözleriyle görsün. maslak atatürk oto sanayi sitesindeki birlik oto.^*

(coder - 3 Ağustos 2014 03:43)

bu markanın "purple label" kategorisi altında satılan, çok hafif ve yumuşak pamuktan yapılan yazlık keten gömlekleri gerçekten muhteşem.

daha önce de yazılmış, ralph lauren markalar grubunun belki de en yanlış anlaşılan özelliği, aynı marka altındaki kategoriler. abd'ye gelince "abi polo'yu abd'de 30 dolara satıyolar" diyen güruh o yüzden kısmen haklı. ama haklı oldukları noktalar "rl" ya da "polo ralph lauren" filan gibi daha düşük düzeyli kategorilerden ibaret.

mesela "blue label" ile birlikte kalitede hemen fark edilebilecek bir yükseliş başlar. "purple label" ile tavan yapar. "black label" da son derece kalitelidir, ama tarz olarak klasik yerine daha modern kesimlere sahiptir, vs.

eğer "purple label" bir giyeceği indirimde ucuza filan bulursanız hemen alın. bu kategorideki (yukarıda bahsettiğim) gömlekler italyan üretimi. sadece kumaşı değil, yapımı da italyan. ayrıca renkli renkli yazlık pantolonları ve şortları da harika. kesimleri böyle ultra-modern dar değil (nefret ederim). biraz düşük bel, ve bacaklar dümdüz. benim gibi büyük bacaklı (bisiklet, futbol, eliptik, vs.), ama ona oranla dar bele sahip insanlar için süper. gerçi ben boyunu biraz kısalttırıyorum. oturunca ayakkabı üzerinden ayak bileklerinin hafif üstüne kadar görünmesi hoşuma gidiyor. her durumda değil de, yazın çorapsız ayakkabı ile filan güzel.

bir diğer detay da "ikinci düğme" konusu... spor gömleklerin en kritik özelliklerinden biri, yukarıdan ikinci düğmenin nerede olduğudur. ilkini geç zaten. onu herkes açık bırakır (rahipler dışında). ama ikinci düğmeyi açık bırakıp bırakmayacağınız tamamen düğmenin konumuna göre değişir. eğer o düğme çok aşağıdaysa, açık bırakmanız riskli. amele gibi görünebilirsiniz. fazla yukarıda ise o da kötü, zira artık üçüncü düğmeye odaklanmanız lazım, ki tam o noktada yanlış gömleği aldığınızdan emin olabilirsiniz. uğraşmaya gerek yok. you are beating a dead horse. tam yerinde olan ve açık bırakılan ikinci düğme, bu tip gömleklerin olmazsa olmazıdır. demem o ki, ralph lauren bu işi çözmüş. ikinci düğmeyi açık bırakabilirsiniz.

gelelim kollara. doğru şekilde kıvırdıysanız, kollarınız ikinci elizabeth'in puf gömleği gibi top top olmaz. düz durur, vücudunuza yapışır. ama işte bu doğru kıvırma tekniği için gömleğin kesimi de çok önemli. kollar hafif slim-fit olmalıdır. kıvırdığınız kollar yukarı doğru biraz direnç gösterek kaymalıdır, ama fazla değil. kan vermek için damar aramıyorsunuz sonuçta. işte ralph lauren blue/purple label gömlekler bunu da çözmüş. ama herkesin vücudu bir değil tabii ki. bana iyi geliyor yani.

evet, bir de uzunluk noktası var. bu tip gömlekleri pantolonunuzun içine de sokabilirsiniz, dışarıda da bırakabilirsiniz. ama dikkat edin. ben fazla içeri sokmam. gerçi onun da yeri var. ama hoşuma gitmez fazla. eğer boyunuz uygun değilse, mecbur içeri sokacaksınız. yoksa yeni kestirmiş sünnet çocuğu gibi dolanırsınız ortada. kimse ciddiye almaz. boyunuz uygunsa dışarıda bırakın. eğer çok iddialıysanız, dışarıda bırakın ama sadece ön tarafını "ben aslında bu konulara pek takmam" tarzında kemer tokanızın olduğu yerden, tam ortadan biraz içeri sokabilirsiniz.

konu abd'de indirimciye gidip rl, ya da polo almak değil yani. bin tane detay var düşünülmesi gereken.

ha, bir de saat konusu önemli. kıvrık kollu yumuşak pamuktan keten gömlek ile gerekli kontrastın yaratılabilmesi için oturaklı bir saat lazım. marka olarak demiyorum, ama hafif büyük kasa (44mm filan) ve çelik ağırlıklı olmalı bence. kordon deri de olsa, saatin kendisi çelik olmalı. kasa biraz da kalın olmalı hatta. fazla sıkıştırmayın ama, hafif bol dursun kolunuzda.

an itibarı ile bu konuyu gereğinden çok daha fazla düşündüğüme kanaat getirdiğimden duruyorum. hava da güzel. tayt giyip bisiklete gitme zamanı. sarı bisikletle siyah tayt ve siyah/portakal rengi kompresyon üst iyi gider. evet, evet, duruyorum.

(whokares - 14 Haziran 2015 19:43)

rl saatleri icin mekanizma ureten markalardan biri jlc bir digeri de iwc. korkma titre! "armani'den saat aldim, cok guclu bir presence i var, ralp lauren de o presence i bulamadim sekerim" diyen varsa ( hani olmaz ya ), hic vakit kaybetmeden "yilin kerizi" odulunu gidip depodan alabilir. cok aday var, aylik 10 bin rubleye konteyner tuttum icini de dosedim.

bu arada saatten bagimsiz, butcem yetse gozum kapali donuma kadar herseyimi alabilecegim tek marka. beni h&m e mahkum eden bu hayatin allah belasini versin!

(sanborn - 11 Kasım 2015 16:01)

erkek giyiminde, özellikle orta ve orta-üst kesimlere hitap eden polo markası ile güzel ürünler üreten sevdiğim bir marka. ancak yönetim anlamında kardeşler tekstil seviyesindeler. tabi bu yönetimdeki başarısızlık ürünlerine de yansıdığı için eskisi kadar havaları yok. zamanında kazandıkları krediler sayesinde adlarından söz ettirmeye devam ediyorlar ve böylece tommy hilfiger'ın durumuna düşmekten kurtuldular. tabi bu kredi tükenmez değil.

bence markanın en büyük sıkıntısı kuruluş felsefesine sadık kalmaması. ralph lauren, zamanında amerikan preppy modasının yaratıcısı brooks brothers'da çalıştığı için markanın tarzını ve müşteri kitlesini de bu yönde oluşturmuş ve başarılı olmuştu. hem preppy müşteri kitlesini kendine sadık hale getirmiş hem de ürettikleri şık ve kaliteli ürünler ile genç profesyönel kesimin casual giyimdeki ilk tercihlerinden olmuşlardı. ancak son yıllarda bu konuda geriye düştüler. hem farklı tarzlara hem de farklı gelir gruplarına odaklanalım derken bir anda ortada kitlesi kaybolan bir marka olarak kaldılar. ya akıllarını başlarına toplayıp müşterilerinin istedikleri tarzı modern bir şekilde önlerine sunacaklar ya da eskiden ralph lauren'i ne giyerdik diye sohbetlere konu olacaklar. umarım ikincisi olmaz.

(headbang devil horns - 6 Ağustos 2018 21:24)

dün gece 50. yılını kutlamış marka. nicki minaj ve cardi b kavgası geceye damgasını vursa da oldukça iyi bir koleksiyon ortaya konulmuş. koleksiyonda markanın klasik amerikan ve preppy havası korunmuş, kadife elbiselere de bittiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

https://www.vogue.com/…-lauren/slideshow/collection

(brooklyn carter - 9 Eylül 2018 00:39)